21 Ekim 2014 Salı

GMİS GENEL BAŞKANI ALABAŞ, “İKİ ASGARİ ÜCRET, BAŞLANGIÇ ÜCRETİDİR

 
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş ile Yönetim Kurulu Üyeleri, 11 Eylül 2014 tarihinde yürürlüğe giren ve torba yasa olarak bilinen 6552 Sayılı Kanundaki madencilik ile ilgili düzenlemelerden kaynaklanan bazı sorunlarla ilgili 21 Ekim 2014 tarihinde bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Mali Sekreter Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun ile çok sayıda basın temsilcisi katıldı.
GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, “Bildiğiniz gibi torba yasa, 11 Eylül 2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Torba Yasanın özellikle yeraltında çalışan maden işçilerinin ücretlerinin iki asgari ücretten az olamayacağı ile ilgili maddesi bir çok özel sektör işletmesi tarafından uygulanmaya başlanırken, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), dün itibariyle ödemesi gereken maaşlarda torba yasanın hükmü olan en az iki asgari ücreti uygulaması gerekirken uygulamadı ve arkadaşlarımızın alacaklarını kesti. Bu nedenle bu basın toplantısını düzenleme gereği duyduk dedi.
Alabaş, şöyle konuştu;
“Genel Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu ve Şahsım adına hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Hoş geldiniz diyor, gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum.
99 GÜNLÜK SÜREÇTE GELİŞMELERİ YAKINDAN İZLEDİK
Madencilik sektörünü de ilgilendiren çok sayıda yasada değişiklik yapan Torba Yasayı değişik ortamlarda,  basın ve kamuoyu önünde değerlendirmiştik.
Bu yasa hakkında bilgi vermek için işyerlerimizi de ziyaret etmiştik.
O zaman da belirttiğim gibi 99 günlük süreç boyunca gelişmeleri yakından izledik.
Soma kazası sonrası 60 yasa maddesiyle başlayan bu süreç, Türkiye gündemindeki gelişmelere bağlı olarak çok değişik konuları içine alan146 maddelik bir torba yasa olarak sonuçlandı.
Süreç, madencilik sektörüyle başlamasına rağmen, madencilik sektörünü ilgilendiren maddeler, sosyal tarafları da kapsayacak şekilde yeterince tartışılmadığı gibi bazı maddelerin ikinci bir torba yasayla ele alınmasına karar verildi.
Madencilik sektöründe yapılan düzenlemelerle ilgili tartışmalar, başta Zonguldak olmak üzere Kütahya ve diğer illerde maden ocaklarının kapatılması ve işçilerin işine son verilmesi aşamasına geldi.
Şimdi madenciler için özellikle iş güvenliğine dönük, ILO’nun 176 sayılı sözleşmesinin onaylanmasını, madencilerin çalışma saatlerini ve diğer düzenlemeleri kapsayacak yeni torba yasadan söz edilirken gündem yine hareketlendi ve başka yasalar da gündeme geldi.
Bununla ilgili Sayın Enerji Bakanı da bir ay içinde yeni yasal düzenlemeleri Meclis’e sunacaklarını açıldı.
BİZİ MUTLU EDEN DÜZENLEMELERE SAHİP ÇIKARKEN, ÜZEN DÜZENLEMELERLE İLGİLİ GİRİŞİMLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ
Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak tüm bu gelişmeleri yakından izlemeye devam ediyoruz.
Bizi mutlu eden düzenlemelere sahip çıkarken daha önce belirttiğimiz bizi üzen konularda da girişimlerimizi sürdürüyoruz.
İşçi ve memur sendikalarımızla, başta Türk-İş olmak üzere konfederasyonlarla, meslek odalarıyla, İşveren kesimiyle, bürokratlarla ve bakanlık düzeyinde görüşmelerimiz sürüyor.
Son olarak, 16-17 Ekim tarihlerinde Ankara’da düzenlenen bir toplantıda ILO, BM, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın  üst düzey temsilcilerinin hazır bulunduğu, DİSK ve Hak-İş Genel Başkanları ile bağlı Sendikaların ve TİSK Genel Sekreteri ile maden sektörünün temsilcilerinin katıldığı  toplantıda, Türk-İş ve Sendikamız adına yaptığım konuşmada bu sorunları dile getirdim.
Bire bir yaptığımız görüşmelerde de maden işçileri adına konulara açıklık getirdim.
YASADA YER ALAN EN AZ İKİ ASGARİ ÜCRET,
BAŞLANGIÇ ÜCRETİDİR
Biz burada ya da başka ortamlarda bir konuyu dile getirirken, görüşlerimizi ortaya koyarken,  bunu mutlaka bir yerlere dayandırıyoruz.
Bakandan söz aldıysak ilgili bakanı, bürokrattan bilgi aldıysak ilgili bürokratı referans gösteriyoruz.
Günlük 7,5 saat çalışma, haftada 2 gün tatil yapma konusunu bizzat Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik kamuoyu huzurunda da dile getirdiler.  Bu yasayı yeni yasama döneminde çıkartacaklarını ifade ettiler, biz de takip ediyoruz.
Aynı şekilde, madencilik sektöründe taşkömürü ve linyit üretiminde yeraltında çalışan maden işçilerine 2 asgari ücretten az başlangıç ücreti verilemeyeceğini yine Sayın Bakanımız Faruk Çelik kamuoyuna yaptıkları açıklamada açıkça ifade ettiler.
Biz ilgili bürokratlara yaptığımız görüşmelerde sendikal kazanımların, ikramiye ve sosyal hakların bu taban ücretin üzerine konulacağını öğrendik.
Yani 75 lira 60 kuruşluk ücretin altında yevmiyesi olanların günlük ücretinin buraya yükseltileceğini, bunun başlangıç ücreti olacağını öğrendik ve işçi arkadaşlarımıza, kamuoyuna bu doğrultuda bilgi verdik.
BAZI BÜROKRATLAR, ZORLAMA YORUMLARDA BULUNUYOR
Şimdi bazı bürokratlar zorlama yorumlarla, ikramiyelerimizi ve sendikal kazanımlarımız olan sosyal haklarımızı da hesaba katarak yıllık ortalamadan hareketle aylık geliri ve oradan da günlük gelirimizi hesaplamaya kalkıyorlar.
Ne yazık ki bu zorlama yorumun kaynağı da Zonguldak’a dayanıyor.
Bürokrat arkadaşımız yasada yeni bir şey keşfetmişçesine çevresini ikna etmeye çalışıyor.
Ben Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı olarak, söz konusu bu yasa maddesini kaleme alan bürokrat arkadaşımızla ve Sayın Müsteşarımızla yüz yüze görüştüm. Yasayı yazarken böyle bir şey amaçlamadıklarını bunun çok zorlama bir yorum olduğunu ifade ettiler.
Nitekim yasayı kaleme alan bürokrat arkadaşımız da bu düşüncesini bir dergide açıkça yazdı.
Türk-İş Genel başkanı ve Türkiye Maden İş Sendikası Genel Başkanı ile yaptığımız görüşme sonrasında Türkiye Maden İş Sendikamız yasayı gündeme getiren ve çıkartan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına görüşünü bir yazıyla sordu.
Yine aynı cevap verildi. Burada anlaşılması gerekenin başlangıç ücreti olması gerektiği belirtildi.
Buna rağmen TTK bu yasayı kendi zorlama yorumuyla değerlendirdi ve uygulamayarak bizim alacaklarımızı kesti.
GİRİŞİMLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ, AYRICA DAVA AÇACAĞIZ
Biz biryandan ilgili bakanlıklara şikayetlerimizi yaparken öte yandan İş Mahkemesine alacak davamızı açacağız.
2-5-7 uygulamasında olduğu gibi er ya da geç bu hakkımızı alacağız ve mahkemeden doğacak kurum zararının ilgili bürokratlara Rücu edilmesi içinde hukukun gereğini yapacağız.
Biz üretmek istiyoruz, TTK’nın kendi ayağı üzerinde durmasını istiyoruz ve ülke ekonomisine katkı vermeye çalışıyoruz. Hiç kimsenin sosyal barışı bozmasına izin vermeyiz”.
TTK’YA İŞÇİ ALIMI İÇİN GİRİŞİMLERİMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ
GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularına da cevapladı.
TTK’ya işçi alımı konusundaki süreci anlatan Alabaş, “Göreve geldiğimiz 2011 yılından itibaren TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi için bir dizi girişimde bulunduk. Başta bölge milletvekillerimiz, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerin il başkanları, Enerji Bakanımız düzeyinde girişimler yaptık. Sonraki süreçte yine 2012 yılında, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) yetkilileri ve bölge milletvekillerinin de katılımıyla işçi açıklarının giderilmesi konusunda toplantılarımız oldu. Orada dayatılan performansa dayalı ücret sistemiydi. Biz, bu ücretlendirme sistemiyle TTK’da işçi çalışamayacağını, maaşı belli olan bir sistemi istediğimizi söylemiştik. En nihayetinde Enerji Bakanı, “Genel Maden İşçileri Sendikası ile TTK yetkilileri ortak bir çalışma yapsın. Bu ortak çalışmayı dosya haline getirsin. Biz de bununla ilgili girişimlerimizi yapalım” dedi. Bunun üzerine 2013 yılının Ekim-Kasım aylarında komisyon çalışmalarını yaptı ve 2013 yılının Aralık ayında hazırlanan dosyayı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na sunduk. Ancak ne yazık ki Türkiye gündemindeki değişiklikler, Hükümet ile ilgili gelişmeler bu konuyla ilgili olarak sonuç almamızı geciktirdi. Biz TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi için girişimlerimizi sürdürüyoruz. Yine torba yasanın yasalaştığı son gün Meclis’te bölge milletvekillerimiz ile birlikte Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanımız Sayın Ali Babacan ile bir görüşme sağlandı. O görüşmede TTK’nın işçi açıklarının giderilmesiyle ilgili konu iletildi. Sayın Ali Babacan da konuyu bürokratlarıyla görüşeceğini ve konuyla ilgili yardımcı olmaya çalışacağını bölge milletvekillerimize de söyledi. Bununla ilgili girişimlerimiz devam ediyor” dedi.
TORBA YASA BİRÇOK EKSİKLE ÇIKTI
Bir gazetecinin sorusu üzerine Torba Yasa’nın birçok eksikle çıktığını ve yeni sorunları gündeme getirdiğini belirten Alabaş şöyle konuştu; “Torba Yasa, Soma kazasından sonra gündeme geldi. Duygusal bir refleksle gündeme geldi. Gönül isterdi ki işçi ve işveren temsilcileriyle, Maden Mühendisleri Odasıyla, sektör temsilcileriyle bir araya gelerek, enine-boyuna tartışıldığı bir çalıştay sonunda bu torba yasa gündeme gelseydi. Ancak Soma kazasından 15 gün sonra torba yasa tasarısı Meclis’e sunuldu.  Sektör temsilcilerine danışılmadığı için önce komisyonlarda tartışıldı. Duygusal refleksle hazırlandığı için de bugün yeni yeni sorunlar ortaya çıkardı. İki asgari ücret uygulaması nedeniyle işsiz kalan çalışanlar var, işverenlerin sorunları var.
Maden işçisinin hak ettiği ücret elbette çok daha fazlasıdır ama insanca yaşayabilecekleri bir ücrete yakın bir ücret umudu doğmuşken bu kez maden işçileri işsizlikle karşı karşıya kaldı.
Bugün Türkiye’de işsizlik korkusu ölüm korkusunun da önüne geçmiş durumda. Yoksa Türkiye’nin değişik bölgelerinde bu kadar düşük ücretle maden işçisini çalışmaya ikna etmek, rıza göstermesini beklemek mümkün değil. Dolasıyla yasanın birçok eksiği var. Bu eksiklerin de önümüzdeki süreçte düzeltilmesi için Genel Maden İşçileri Sendikası olarak üzerimize ne düşüyorsa o görevi yapmaya hazırız. Bununla ilgili girişmelerimiz de var.”




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz