31 Mart 2015 Salı

GMİS MALİ SEKRETERİ MUHARREM SARIÇAM “5 Nisanda Mali Sekreterliğe Yeniden Adayım”


Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Mali Sekreteri Muharrem sarıçam 4-5 Nisan 2015 tarihinde yapılacak olan GMİS 10. Dönem Olağan Genel Kurulda Genel Mali Sekreterliğe Yeniden aday olduğunu açıkladı.
Sarıçam’ın açıklaması şöyledir; “Sendikamızın 4-5 Nisan tarihinde yapılacak olan 10. Dönem Olağan Genel Kurulu’nda Genel Mali Sekreterliğe yeniden adayım.
1987 yılında Türkiye Taşkömürü Kurumu(TTK) Karadon Müessesinde üretim işçisi olarak işe başladım. GMİS Genel Mali Sekreterlik görevine seçildiğim 2007 yılına kadar, 3 dönem köy muhtarlığı da dahil olmak üzere pek çok dernek ve kuruluşlarda başkanlık ve yöneticilik yaptım.
2007 yılında yapılan Sendikamızın8. Olağan Genel Kurulunda Genel Merkez Mali Sekreterliği görevine seçildim.
29 Kasım 2008 tarihinde yapılan 5. Olağanüstü Genel Kurulumuzda ve 9 Nisan 2011 yılında yapılan 9. Dönem Olağan Genel Kuruldayeniden Sendikamız Mali Sekreterliği görevine seçildim
2007 yılında göreve geldiğimizde Sendikamızın şanlı tarihine yakışmayacak bir kamuoyu görüntüsü vardı. Sendika borçlarından dolayı bankalarda kara listeye alınmış, sigorta primlerini ödeyemez duruma düşmüş ve yeme içmelerde, barlarda ve pavyonlarda konuşulan bir kurum halindeydi.
2007 yılı taban delege seçimlerini aldığımız akşam yaptığım kısa konuşmada şunları demiştim.
“Genel Maden İşçileri Sendikası, sokağın dilinden, bar ve pavyonlarda yeme içme yeri olmaktan kurtarılacak ve şanlı tarihine yeniden kavuşmuş bir sendika alacaktır”.
2008 yılında bir olağan üstü genel kurul ve 2010 yılında mali genel kurul yaptık. 2011 yılında göreve geldiğimizde 5.5 trilyonluk bir borç yükümüz vardı.
Mali Genel Kurulda aldığımız kararlar doğrultusunda bugüne gelindiğinde Genel Maden işçileri Sendikası borçlarını ödemiş ve kasasında güçlü bir sendikaya yakışır maddi gücü olan bir sendika konumuna getirilmiştir.
Bu dört yıllık süreçte Yönetim olarak borçları öderken aynı zamanda 15 yıldır yapılamayan temsilci, delege ve üye Eğitim Seminerlerimizi yaptık.
Aynı süreçte, Gazipaşa caddelerinin baş dedikodu malzemesi olan sendikamızın bütçesini, borçlu görünümünü bugün kasasında trilyonları olan bir duruma getirdik. Sendikamızın parasızlıktan tuvaletlerini bile onaramadığı binalarımızı tamamen tadilattan geçirdik.
Zonguldak’ta sendika denince akla gelen yeme içme yeri algısını tamamen kırdık.
Yaptığımız tüm harcamalar ihale usulü ile yapıldı ve mali müşavir tarafından sendikamız muhasebesini denetimden geçirttik.
Maden işçilerine ilk kez yılbaşı hediyesi olarak dökümden yapılmış duvar saati ve her gün banyo yapan maden işçisine en fazla lazım olan havlu seti hediye ettik.
Mevki, makam, koltuk ve seçim için asla yanlışın içinde olmadım, olmamda. Çıkarım için, birlikte yola çıktıklarımızı asla satmadım.
Gelinen süreçte bölgelerinde seçimi kazanan ve şubelerini oluşturan bazı arkadaşlarımızın, 1.5 aydır akşam başka, sabah başka kararlar alması ve tabandaki madenci kardeşlerimizin bu arkadaşlara güvenlerini kaybetmesi, benim bu makamda bir dönem daha görev yapmamda yoğun talepleri ve ısrarlı olmaları sonucu GMİS 10. Dönem Olağan Genel Kurulunda, Genel Mali Sekreterliğe adaylığımı kamuoyuna açıklıyorum.

Başta maden işçisi olmak üzere emek sınıfına, alın teri akıtarak evine ekmek getirenlerin hak mücadelesinde bir nefer, bir önder olarak yer almaya devam etmek için, tüm delege arkadaşlarıma ve madenciye olan sonsuz güvenimle çıktığımız yolda dilerim Allah utandırmaz.”

BAŞKAN AKDEMİR’E SPORCULARDAN ZİYARET


             Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Belediyespor Küçük Erkekler Basketbol takımını Çorum’a yolcu etti.

            Zonguldak Belediyespor Küçük Erkekler Basketbol takımı, Zonguldak il birincisi olarak Çorum’da düzenlenen ve 4 Nisan’da sona erecek olan Türkiye Şampiyonasına katılmak üzere ilimizden ayrıldı.Yolculuk öncesi, Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’e yönetim kurulu teknik ekip ve sporcular ziyarette bulunarak şampiyonluk sözü verdiler.

          Belediye Başkanı Muharrem Akdemir; “Sporcularımıza moral vermek ve iyi yolculuklar dilemek istedim. Sağ olsunlar onlarda beni ziyarete geldiler.Hemen hemen her branşımızda büyükten küçüğe başarılı sonuçlar alıp, şampiyonluklar için mücadele veriyorlar.Ümit ediyorum, çocuklarımızda çok güzel bir netice çıkarırlar.Ben şahsım adına tüm sporcularımı teknik heyeti ve yönetim kurulumuza başarılar diliyorum” diyerek sporcuları yolcu etti.

ŞEKERCİ " MESLEKTAŞIMIZA YAPILAN SALDIRIYI KINIYORUZ"


Zonguldak Gazeteciler ve Yazarlar Derneği, İHA Muhabiri Murat Küçük’ün görevi başında saldırıya uğramasını bir basın açıklaması yayınlayarak kınadı.
Zonguldak Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Başkanı Çiğdem Şekerci açıklamada şunları söyledi; “Dün basın emekçisi arkadaşımız İHA Muhabiri Murat Küçük şehir magandaları diye nitelendirebileceğimiz kişilerin saldırısına maruz kalmıştır. Kamu görevi yapan Murat Küçük, dün meydana gelen bir trafik kazasını görüntülemek için olay mahalline gitmiş, görevini yaparken olayla da ilgisi olmayan bazı şahıslar tarafından ciddi şekilde darp edilmiştir. Halkın doğru ve zamanında haber alabilmesi adına gece gündüz çalışan basın emekçilerine karşı son yıllarda artan bu tür darp olaylarına seyirci kalınması bizleri üzmektedir.
Bu kutsal ve onurlu mesleği, saat mefhumu gözetmeden, yüksek duyarlılık ve hassasiyetle icra eden arkadaşlarımız, bu tür küfür, şiddet ve hakaret içeren eylemlerle ilk kez karşılaşmıyor. Eğer yeterince caydırıcı cezalar uygulanmaz ve toplum tarafından basın emekçisi arkadaşlarımıza sahip çıkılmazsa maalesef son olmayacaktır.
Toplumun gazeteciye bakış açısı düzelmedikçe, cezai müeyyideler arttırılmadıkça daha çok arkadaşımızın kamerası kırılır, daha çok arkadaşımız şiddete maruz kalır, daha çok arkadaşımız tehdit edilir.
Bilgi ve belgeyi sizlere ulaştırabilmek için kendi özel hayatından fedakârlık gösteren, gece gündüz demeden çalışan,sadece işini yapan arkadaşlarımıza karşı yapılan bu tür şiddet eylemlerini şiddetle kınıyor, basın emekçilerine biraz daha saygı gösterilmesini istiyor, toplumu ve güvenlik güçlerini bu konuda daha hassas ve sağduyulu davranmaya davet ediyoruz”.



30 Mart 2015 Pazartesi

EĞİTİM-SEN UYARDI “ SANDIK KURULU GÖREVLİLERİNİN SEÇİMİ ADİL OLMALIDIR”


Akyol’un konuya ilişkin açıklaması şu şekilde

Yüksek Seçim Kurulu ve MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, 7 Haziran`da yapılacak genel seçimlere yönelik olarak Türkiye çapında Halk Eğitim Merkezleri`nde "Sandık Kurulu Görevlilerinin Eğitimi" adı altında bir sertifika programı başlamıştır. "Sandık Kurulu Görevlilerinin Eğitimi" için hazırlanan modül, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü`nün 26.01.2015 günlü onayıyla yürürlüğe konulmuş ve son başvuru tarihi olarak 1 Nisan 2015 belirlenmiştir. 
Sendikamız Genel merkezimize gelen bilgiler, EĞİTİM BİR SEN üyelerinin yaygın olarak sertifika programına katılma amacıyla organize bir şekilde Halk Eğitim Merkezlerine başvurduğu, Eğitim Sen üyelerinin bu yöndeki başvurularının ise "kontenjan doldu" denilerek reddedildiği yönündedir. Yine Eğitim Bir Sen tarafından üyelerine Zonguldak genelinde kursa katılım için mesaj gönderildiği bilgisi sendikamıza ulaşmıştır.7 Haziran seçimlerinde özellikle sandık kurulu başkanlarının söz konusu eğitimden geçenler içinden öncelikli olarak seçilmesi muhtemeldir. 
Son olarak yerel seçimlerde oyların sayılması ve tutanaklara geçirilmesi sürecinde iktidara yakın görevlilerin yaptığı usulsüzlükler tespit edildiği dikkate alındığında seçimlere yönelik yeni şaibelerin gündeme gelmesi, her açıdan eşit ve adil bir ortamda gerçekleşmesi gereken seçim sürecinin güvenliğini tartışmalı hale getirecektir. 
Eğitim Sen olarak Yüksek Seçim Kurulu ve MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü`nü  "Sandık Kurulu Görevlilerinin Eğitimi" kurslarına katılım konusunda ayrımcı bir uygulamaya girmemeleri ve seçim sonuçlarını etkileyecek herhangi bir organizasyonun parçası olmamaları konusunda uyarıyoruz. Bu konuda herhangi bir şaibenin ortaya çıkmaması için Eğitim Sen üyelerinin "Sandık Kurulu Görevlilerinin Eğitimi" kursuna yönelik başvuruları geri çevrilmemeli, seçim güvenliğine asla gölge düşürülmemelidir

ALABAŞ VE EKİBİ MADENCİ İMZA KAMPANYASINI ZİYARET ETTİ

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, 10. Dönem Olağan Genel Kurul’da aday olacak ekibini açıklamasının ardından topluca Madenci İmza Kampanyasının standını ziyaret ettiler.
Alabaş burada yaptığı açıklamada şunları söyledi; “İmza Kampanyası Standını yoğun gündemim dolayısıyla ziyaret edemedim.
Ama bu kampanyaya başta aile çevrem olmak üzere, sendika olarak her türlü desteği verdik.
Ben bu kampanyada emeği geçen, yağmur, çamur, kar demeden, hastalık demeden büyük özveri ile katkı veren madenci arkadaşlarımı kutluyorum.
Çok kutsal bir görevi yerine getirdiler. Bugün Türkiye Taşkömürü Kurumu işçi açıkları nedeni ile bırakın verimli üretim yapmayı, iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini alamayacak duruma gelmiştir.
TTK norm kadrosunun üçte biri eksiği ile üretim yapmaya çalışmaktadır.

Önümüzdeki hafta sonu yapılacak Genel Kurulumuz sonrasında oluşacak Sendikamızın yeni Yönetim Kurulu’na arkadaşlarımız bu imzaları teslim edecekler. 7 Haziran Genel Seçimleri sonrasında oluşacak yeni hükümete bu imzaları götüreceğiz ve bu kuruma işçi alınması için hertürlü baskı unsurunu uygulamaya koyacağız. Ben tekrar bu kutsal görevde özveri ile çalışan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”

MHP Zonguldak Milletvekili Adayı Zeki Çakan “ ÜLKEME VE BÖLGEME HİZMET ETMEYİ KENDİME GÖREV SAYDIM”


MHP Zonguldak Milletvekili adayı Zeki Çakan yazılı basın açıklaması yaparak neden milletvekili aday olduğunu açıkladı. Zeki Çakan Açıklamasında şu görüşlere yer verdi” Hepinizin bildiği gibi siyasete uzun bir ara vermiştim. Doğduğum, büyüdüğüm, iki dönem Belediye Başkanlığını yaptığım Zonguldak’ımızda hemşerilerimizin istek ve arzuları ile ülkemizin içinde bulunduğu bugünkü ortamı düşünerek tekrar siyasete dönme kararı aldım. Bugüne kadar olduğu gibi siyaset yolu ile ülkeme, bölgeme hizmet etmeyi kendime görev bildim.Beni siyasete döndüren en önemli karar, ülkemizin içinde bulunduğu bugünkü durum,Devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünün tehlikeye girmesi ve ülkemizin yörüngesinden sapma endişesiydi.Yasama-Yürütme-Yargı erklerinin birbirlerinin görev alanlarına müdahalesiydi. Hakkın, Hukukun ve Adaletin her geçen gün daha kötüye gitmesiydi.Ekonomik ve sosyal olarak belirli çöküşlerin başlamasıydı. Kısacası demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin tehlikeye düşme endişesi ve korkusuydu. Bu düşüncelerle 57. Hükümetin çalışmaları esnasında çok yakından tanıdığım ve birlikte çalışma onuruna eriştiğim Sayın Genel Başkanım Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisinden siyaset yolu ile ülkeme hizmet etmeyi kendime görev saydım.Bu düşüncelerle önce geniş bir katılımla Partime yani Milliyetçi Hareket Partisine üye oldum. Daha sonra Partimden Zonguldak Milletvekili Aday Adayı olmak için başvurdum.Geçen hafta Zonguldak’ta başta İl Başkanlığımız olmak üzere Kadın Kolları Başkanlığımızı, Merkez İlçe ve diğer İlçe Başkanlıklarımızı, Belde Başkanlıklarımızı, Ocak Başkanlarımızı, bazı Demokratik Kitle Örgütleri ile Sivil Toplum Örgütlerimizden bazılarını ziyaret ettim. Bu esnada Zonguldaklı hemşerilerimle Merkez İlçede ve diğer İlçelerimizde bir araya geldim.
Bu görüşmelerim esnasında, beni bir an olsun yalnız bırakmayan başta İl Başkanım ve İl Yönetimim olmak üzere Kadın Kolları Başkanımıza ve Kadın Kolları Üyelerine, Bölge Başkanlarımıza, ilçe Başkanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerine, il ve ilçe Ocak Başkanlarımıza ve Yönetimlerine kısacası partimizin her kademesinde görev yapan tüm kardeşlerime en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Saygıdeğer Zonguldaklı hemşerilerimin bizlere göstermiş olduğu yakın ilgi ve alaka bu konuda ne kadar doğru bir karar aldığımı açıkça göstermektedir. Siyaset uzun ince bir yoldur. Bugüne kadar gerek bürokraside gerekse siyasette aldığım tüm görevlerde inançla azimle ve kararlılıkla Ülkeme hizmet ettim. Partimize ve bizlere görev verildiğinde aynı amaçlarla hizmet edeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bölgemizde siyaset yolu ile hizmete talip olurken birleştirici bütünleştirici bir ağabeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyim. İnanın bu ağabeylik görevimi yerine getirebilmek için bütün gücümle çalışacağım. Bu düşüncelerle Ankara’da bulunduğum bu günde, saygıdeğer partili çalışma arkadaşlarıma başarılar dilerken, tüm hemşerilerime en içten sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi



ÇOCUK HASTANESİNE KORİDOR KİTAPLIĞI AÇILDI


 Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği tarafından birlikte organize edilerek Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine içinde bine yakın kitap bulunan Koridor Kitaplığı düzenlenen törenle açıldı.
       Açılışa İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin, İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekai Kasap, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Uzman Dr. Mustafa Özkan Gün, Kamu Hastaneler Birliği İdari Hizmetler Daire Başkanı Dr.Orhan Şahin, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yöneticisi Uzman Dr. Mustafa Karadeniz,Hastane Müdürü Rüştü Moğol ve İl Halk Kütüphanesi Müdürü Müzeyyen Yeten ve davetliler katıldılar.

        Düzenlenen törenin ardından bir açıklama yapan İl Halk Kütüphanesi Müdürü Müzeyyen Yeten açıklamasında şunları söyledi. “ Bu çalışma Koridor Kütüphanesi, Hayata Renk veren ve Okul Kütüphaneleri Dergisinin başlatmış olduğu bir çalışma olup, bu projenin ilki İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesinde açılmış olup, Sinop Halk Kütüphanesinin tarafından ikincisi gerçekleştirilerek üçüncü olarak da ilimizde açılmış oldu. Burada asıl amaç hastanede yataklı olarak tedavi gören çocuklarımızın bu süreci kitap okuyarak vakitlerini geçirmeleri sağlanmaktadır “ dedi.

TGD VE KGD SALDIRI KINADI


Karaelmas Gazeteciler Derneği (KGD) Başkanı Osman Sav, Dernek üyeleri ile Türkiye Gazeteciler Cemiyeti İl Temsilcisi Atilla Öksüz, önceki gün görev yaptığı sırada fiziki saldırıya uğrayan İhlas Haber Ajansı (İHA) Zonguldak muhabirlerinden Murat Küçük’e sahip çıktılar. Gazeteciler, fotoğraf makinelerini ve kameralarına bırakarak, saldırıya tepki gösterdiler.
KGD Başkanı Osman Sav, Dernek binasında düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, gazetecilerin her gün hakaret ve saldırılara maruz kaldığını, bu tür olayları kınadıklarını belirterek, saldıran şahısların cezalandırılmasını istedi.
Başkan Sav, kamu görevi yapan gazetecilerin böylesi insanlık dışı durumla karşılaşmaması için yetkilileri göreve davet ederek, şunları söyledi:
SAV: “GEREKEN CEZANIN VERİLMESİ GEREKİYOR”
“Basın mensupları, kamuoyunun haber alma hakkını sağlamak için gecesini gündüzüne katıp uğraşmakta, kamu görevi ifa etmektedir. Bin bir güçlüklere rağmen yapılan bu görevde yaşadıkları saldırılara bir yenisi gündüz vakti, Emniyet Müdürlüğü’nün karşısında gerçekleştirilmiştir. Yolun karşısına geçmeye çalışan yayalara araç çarptığını öğrenen İHA Zonguldak muhabirlerinden Murat Küçük arkadaşımız, görüntü çektiği sırada ne yaralanan, ne de yaralayan kişilerle hiçbir alakası olmayan kişilerin sözlü ve fiili saldırısına uğramıştır.
Kamu görevini yapmaya çalıştığı sırada magandaların saldırısına uğrayan arkadaşımız vücudunun değişik yerlerine darp alarak hayati tehlike yaşamıştır. Münferit bir saldırı gibi görünse de, 4 kişinin organize şekilde saldırması ve sonrasındaki pişkin tavırları gazeteciye bakış açısını ortaya koymaktadır. Gazeteciye yapılan fiili ve sözlü saldırılar normal bir vaka gibi karşılanır hale gelmiştir. Hatta birçok olayda kolluk kuvvetlerinin dahi müdahale yapmaması ve kamu görevi ifa eden gazeteciyi kollamaması gelinen vahim noktayı ortaya koymaktadır. Bu olayı işleyenlere gereken cezanın verilmesi sadece gazeteciye değil, vatandaşlarımıza da kabadayılık yapılma cüreti gösterilmemesini sağlayacaktır.”
“YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ”
“Emniyet Müdürü ve ekibine olayın faallerini kısa sürede yakaladığı için teşekkür ediyoruz. Ancak burada özellikle bir duruma dikkat çekmek istiyoruz. Saldırıyı düzenleyenler, emniyetteki ifadelerinde trafik kazasında yaralanan bayanın arkadaşları olduğunu zannettiklerini, küfür edildiğini söylemiş. 60 yaşlarında bir bayanın arkadaşları olmadığını bile bile bunu söylemek adli ve güvenlik görevlileriyle dalga geçmekten başka bir şey değildir. İkincisi ise kamera kayıtları olmasına rağmen olayı saptırarak küfür edildiğini beyan etmek de hem yalan hem iftiradır. Saldırıyı kınıyor, bundan sonra kamu görevi yapan gazeteci arkadaşların böylesi insanlık dışı durumla karşılaşmaması için yetkilileri göreve davet ediyoruz.”
ÖKSÜZ: “YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ”
TGC İl Temsilcisi Atilla Öksüz de, Zonguldak Valisi Ali Kaban ve İl Emniyet Müdürü Osman Ak’ı, karşılaşılan bu tür saldırılarla ilgili göreve davet etti. Öksüz, kamu görevi yapıldığını belirterek, "Eksiğimizle, fazlamızla herkes kendi ölçüsünde kamu görevi yapıyor. Kamu görevi yapıldığını unutmaması gerekiyor kamuoyunun. Özellikle Zonguldak Valisi Ali Kaban, İl Emniyet Müdürü Osman Ak ve STK’ları böyle saldırılar karşısında basına sahip çıkmaya davet ediyorum. Çünkü onlar sahip çıkmadığı zaman böyle saldırılar azalmayacak. Murat arkadaşımıza tekrar geçmiş olsun diyorum” dedi.


TUTKUN “GMİS GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞINA ADAYIM”


Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Teşkilat ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, 4-5 Nisan 2015 tarihinde yapılacak olan GMİS 10. Dönem Olağan Genel Kurulda Genel Başkan Yardımcılığına aday olduğunu açıkladı.
Tutkun’un açıklaması şöyledir; “Sendikamızın 4-5 Nisan tarihinde yapılacak olan 10. Dönem Olağan Genel Kurulu’nda Genel Başkan Yardımcılığına adayım.
Tabanın onayını almış ve yine tabanın ve havza çapında sendikamız üst kurul delegelerinin aday olmam konusundaki ısrarları üzerine aday olma kararımı vermiş bulunuyorum.
1990 büyük Madenci Grevi ve Ankara Yürüyüşünün önderlerinden bir sendikacının oğlu olarak, 2000 yılında TTK Üzülmez Müessesesi Asma İşletme Müdürlüğü'nde pano ayak üretim işçisi olarak işbaşı yaptım. 2003 ve 2006, 2009 yıllarında Amelebirliği Üzülmez temsilciliği yaptım.
2007 yılında Sendikamızın Üzülmez Şube Mali Sekreterliği görevine seçildim.
29 Kasım 2008 tarihinde yapılan 5. Olağanüstü Genel Kurulumuzda, Sendikamız Genel Teşkilatlandırma Sekreterliği görevine seçildim ve 2011 yılında yapılan 9. Dönem Olağan Genel Kurulunda yeniden Genel Teşkilat ve Eğitim Sekreterliği görevine seçildim.
Gerek 6 yıllık Amelebirliği ve gerekse 8 yıllık Sendikacılık hayatımda, nerede emek mücadelesi varsa, nerede emek dayanışması varsa hep orada oldum. 
Sendikamızın vermiş olduğu hak mücadelelerinde ve ülke çapında yapılan hak mücadelelerinde ve eylemlerinde madenci kardeşlerimle birlikte hep birlikte oldum.
8 yıllık süreçte, GMİS ve madencinin katıldığı her eylemde, her mücadelede ekip başı olarak madencinin sesinin en iyi şekilde duyurulmasının çabasını verdim.
Özellikle 2011 yılında yapılan genel kurul sonrasında oluşan yeni Yönetim Kurulumuzla, GMİS’in geçmişteki o eylemci kişiliğini tekrar öne çıkaracak, ülke genelinde sen getirecek mitingler ve 1 Mayıslar yaptık.
Aynı süreçte, Gazipaşa caddelerinin baş dedikodu malzemesi olan sendikamızın bütçesini borçlu görünümünü bugün kasasında trilyonları olan bir duruma getirdik. Sendikamızın parasızlıktan tuvaletlerini bile onaramadığı binalarımızı tamamen tadilattan geçirdik.
Zonguldak’ta sendika denince akla gelen yeme içme yeri algısını tamamen kırdık. Yaptığımız tüm harcamalar ihale usulü ile yapıldı ve mali müşavir tarafından sendikamız muhasebesini denetimden geçirttik.
Maden işçilerine ilk kez yılbaşı hediyesi olarak dökümden yapılmış duvar saati ve her gün banyo yapan maden işçisine en fazla lazım olan havlu seti hediye ettik.
2011 Yılında göreve gelen yeni yönetim kurulu olarak karar aldığımız ülkemizin madencilik faaliyetleri olan her köşesinde örgütlenme kararları doğrultusunda, özel sektörde örgütlenme çabalarımızı hızlandırdık.  Daha 1 hafta önce, buralarda birileri kongrelerde delege avlama peşinde koşarlarken, Genel Başkanımızın talimatıyla başta Karadeniz bölgesi olmak üzere pek çok yerde örgütlenme faaliyetlerimizi devam ettirdik.
Başta maden işçisi olmak üzere emek sınıfına, alın teri akıtarak evine ekmek getirenlerin hak mücadelesinde bir nefer, bir önder olarak yeralmaya devam etmek için, tüm delege arkadaşlarıma ve madenciye olan sonsuz güvenim, onlardan gelen yoğun talep ve baskılar doğrultusunda GMİS 10. Dönem Olağan Genel Kurulunda, Genel Başkan Yardımcılığına aday oluyorum.”






YAYLA TÜRKİYE İKİNCİLİĞİ SEVİNCİNİ YAŞIYOR

 Türkiye Ortaokullar arası Küçükler Masa Tenisi Türkiye Şampiyonasında Zonguldak”ı  temsil eden Yayla Ortaokulu erkek masa tenisi takımı 24-26 Mart tarihleri arasında Sinop ta düzenlenen şampiyonada başarılı performans göstererek Türkiye ikinci oldular.
        Sinop Merkez Spor Salonunda üç gün süren şampiyonada Ankara ve İstanbul takımlarını 3-0 gibi net bir skorla yenerek finale gelen ekibimiz, finalde daha önce yendiği Yalova ekibine 3-2  kıl payı yenilerek Türkiye ikincisi olma başarısını gösterdiler.
        Yayla Ortaokulu bahçesinde güzel bir organizasyon altında düzenlenen törende Türkiye ikinciliği kupasını teknik heyette görev yapan antrenör Muammer Kural, Burçin Aygün ve sporcular tarafından kupayı Okul Müdürü Ahmet Bozdemir”e takdim ettiler.
           Törende bir konuşma yapan Yayla Ortaokulu Müdürü Ahmet Bozdemir konuşmasında özetle şunları söyledi. “  Okulumuz erkekler masa tenisi takımımız Sinop ta düzenlenen Türkiye şampiyonasında hem ilimizi hem de okulumuzu çok iyi temsil ederek Türkiye ikincisi olma başarısını göstermişlerdir. Tek üzüntümüz düzenlenen şampiyonanın ilk maçında daha önce yendiğimiz Yalova takımına finalde kıl payı yenilerek Türkiye şampiyonu olamamamız bizleri derinden üzmüştür. Bizim bu başarımızda büyük katkı sağlayan İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz başta olmak üzere teknik heyetimizde görev yapan başarılı antrenörlerimizden Muammer Kural, Burçin Aygün, Osman Yılmaz ve sporcularımızı teşekkür ediyorum kendilerini yürekten kutluyorum “


29 Mart 2015 Pazar

MADEN NEZARETÇİLERİ DERNEĞİ 13. OLAĞAN GENEL KURULU YAPILDI



Maden Nezaretçileri Derneği’nin Olağan Genel Kurulu, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Salonu’nda gerçekleştirildi.
Genel Kurul’da bir konuşma yapan GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, “TTK, Türkiye madenciliğinin okulu. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na sahip çıkmak demek Türkiye madenciliğine sahip çıkmak demektir, Türkiye ekonomisine sahip çıkmak demektir. Çünkü Türkiye’nin taşkömürüne, Türkiye’nin Zonguldak’a ve Türkiye’nin Zonguldak’ın madencilerine ihtiyacı var” dedi.


Maden Nezaretçileri Derneği’nin 13. Olağan Genel Kurulu 29 Mart 2015 tarihinde Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Şemsi Denizer Salonu’nda gerçekleştirildi.
Genel Kurula GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri ile maden nezaretçileri katıldı.
Maden Nezaretçileri Derneği Genel Kurulu’nda Divan Heyeti Başkanlığı’na GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, katipliklerine ise Seyfi Özkaynak ile Hamza Açıkgöz seçildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan Genel Kurul’da bir konuşma yapan GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, “Enerji Bakanlığı’nda Maden Kanunu hazırlanırken, Çalışma Bakanlığı’nda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda değişiklikler hazırlanırken, bizzat takip etmeye çalıştık.
Bunlardan biri çalışma saatleriyle ilgili düzenlemeyi de içeren İş Sağlığı ve Güvenliği ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı şu anda Meclis Genel Kurul gündemine geldi.
Önümüzdeki hafta tasarı Meclis’te görüşülecek” dedi.
Alabaş şunları söyledi; “Maden Nezaretçileri Derneğimizin Olağan Genel Kurulu’nun başta nezaretçilerimize, camiamıza ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’na hayırlı olmasını diliyorum.
Değerli arkadaşlar, madencilik sektörü açısından zor bir dönemi geride bıraktık. Özellikle 2014 yılında Türkiye işçi sınıfı tarihine ve dünya madencilik tarihi ve literatürüne giren kazalar yaşadık.
Başta Soma’da ve Ermenek’te olmak üzere, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm işçi kardeşlerimize, madenci kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Allah böyle acıları bir daha bize yaşatmasın.
TAŞERONLAŞMANIN, ÖZELLEŞTİRMELERİN BEDELİNİ ÖDEDİK
2014 yılında ülke genelinde ağır bedeller ödedik. Bu bedellerin nedeni özelleştirmeler ve taşeronlaştırmalardır.
Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak taşeronlaşmayla ilgili bugüne kadar, taşeron demenin ölüm demek olduğunu, iş cinayeti demek olduğunu, taşeronlaştırmanın ve özelleştirmenin özellikle yeraltı madenciliğinden kaldırılması gerektiğini ve iş cinayetlerinin önüne de ancak bu şekilde geçilebileceğini savunduk ve bundan böylede savunmaya devam edeceğiz.
Taşeronlaştırmanın ve özelleştirmelerin devlet, Hükümet ve bakanlıklar nezdinde savunulacak bir durumu yoktur.
Türkiye’de tarihe geçen iş kazaları, iş cinayetleri yaşanırken, maalesef siyasi bir bedel ödenmedi, siyasi bir sorumluluğu kimse üzerine almadı.
Soma ve Ermenek’i bizzat giderek gördüm. Sizler adına, madenciler adına takip ettim. Burada Soma ve Ermenek’te kurtarma çalışmalarına katılan arkadaşlarımız da var. Soma ve Ermenek’te, TTK’nın Türkiye açısından, Türkiye madenciliği açısından ne kadar önemli olduğuna bir kez daha şahit olduk.
TTK’nın iş güvenliği açısından Soma’dan Ermenek’ten 30 yıl, 40 yıl daha önde olduğuna şahit olduk.
Türkiye’de madencilik, özellikle kömür madenciliği yaşatılmak isteniyorsa TTK’yı yaşatmaya mecburuz.
TTK’YA SAHİP ÇIKMAK DEMEK, MADENCİLİĞE SAHİP ÇIKMAK DEMEKTİR
TTK, Türkiye madenciliğinin okulu. Türkiye Taşkömürü Kurumu’na sahip çıkmak demek Türkiye madenciliğine sahip çıkmak demektir, Türkiye ekonomisine sahip çıkmak demektir.
Çünkü Türkiye’nin taşkömürüne, Türkiye’nin Zonguldak’a ve Türkiye’nin Zonguldak’ın madencilerine ihtiyacı var.
Değerli arkadaşlar, TTK 2014 yılında tarihinin en az işçi sayısıyla en az üretimini yaptı. TTK’nın norm kadrosu 14 bin 500. Kurulu kapasitesi yıllık 5 milyon ton. Norm kadrosunun 4 bin 500 eksiğiyle ve kurulu kapasitesinin üçte biriyle çalışan bir kurumun ayakta kalması mümkün değil.
SOMA MODELİNİ DAYATANLAR, BUGÜN HAKLI OLDUĞUMUZU GÖRDÜLER
TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi için 3 yılı aşkın bir süredir mücadele ediyoruz. Bununla ilgili çok ciddi görüşmelerimiz de oldu. Bize Soma modelini dayatanlar, özelleştirme modellerini dayatanlar, taşeronlaşmayı dayatanlar bugün bizim haklı olduğumuzu bir kez daha gördü.
TTK’ya işçi alımları için performansa dayalı ücret sistemini dayatanlara karşı ciddi mücadele verdik ve nihayetinde GMİS’ten ve TTK’dan oluşan bir komisyonla ücret pazarlığı da yaptık. Biz, ücreti belli olmayan, kömürle ifade edilen bir ücreti asla kabul etmeyeceğimizi, temel ücret üzerinden pazarlık yapacağımızı söyledik. Temel ücret konusunda da belli bir noktaya geldik. Ve 2013 yılı sonunda hazırlamış olduğumuz raporu Enerji Bakanlığı ile TTK yetkililerine teslim ettik. Ama maalesef Türkiye’de 17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra devlette ciddi bir tıkanma yaşandı.
Adeta devletin DNA’sı bozuldu. Hükümet, Devletin en üst kurumları ve bürokrasideki tıkanıklığı bizzat yaşayarak gördük.
Bunun üstene, özellikle Soma ve Ermenek kazaları da eklenince bugüne kadar TTK’ya işçi alımı için yapmış olduğumuz mücadele kısmen kesintiye uğradı.
ÇALIŞMA SAATLERİYLE İLGİLİ TASARININ YASALAŞMASINI BEKLİYORUZ
Enerji Bakanlığı’nda Maden Kanunu hazırlanırken, Çalışma Bakanlığı’nda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda değişiklikler hazırlanırken, sizler adına madenciler adına bizzat takip etmeye çalıştık.
Bunlardan biri çalışma saatleriyle ilgili düzenlemeyi de içeren İş Sağlığı ve Güvenliği ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı şu anda Meclis Genel Kurul gündemine geldi.
Önümüzdeki hafta tasarı Meclis’te görüşülecek. Umarım son dakika golü atmaya çalışmazlar. Biz bunun takipçisi olacağız.
Nitekim geçtiğimiz Çarşamba günü Sayın Çalışma Bakanıyla Türk-İş’te yapmış olduğumuz görüşmede de, çalışma saatlerini de içeren yasanın, Meclis tatile girmeden, son haftaçıkacağı bilgisini bize verdi.
İki asgari ücret ile ilgili düzenlemeyi biliyorsunuz. Devletin kurumlarında, Bakanlar Kurulu’nda yan yana oturan iki bakandan biri iki asgari ücretin taban ücret olduğunu, yani bizim işyerlerinde de savuna geldiğimiz ve anlattığımız şekliyle başlangıç ücreti olduğunu ve sosyal hakların ve diğer ödemelerin bunun dışında tutulması gerektiğini söylerken, Enerji Bakanlığı bunu uygulama talimatı vermemekte adeta direniyor.
Biz konuyu bildiğiniz gibi mahkemeye taşıdık. Mahkeme bilirkişiye gönderdi. Mahkemenin lehimize sonuçlanacağına inanıyoruz.
GENEL SEÇİM SÜRECİNDE ZONGULDAK’IN ANA GÜNDEM MADDESİ
İŞÇİ AÇIKLARININ GİDERİLMESİ OLMALI
Değerli arkadaşlarım, 7 Haziran’da Türkiye’de bir Genel Seçim yaşanacak. Biz, bu Genel Seçim sürecinde Zonguldak’ın ana gündem maddesini, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun işçi açıklarının giderilmesi üzerine kurmak zorundayız. Nitekim maden işçisi arkadaşlarımız sön günlerde bu konuya dikkat çekmek ve Zonguldak’ın tek gündem maddesinin işçi açıklarının giderilmesi konusunda siyasete de yön vermek amacıyla bir imza kampanyası düzenlediler. Biz bu imza kampanyasına destek olmak, sahip çıkmak zorundayız. İşyerlerimizde, köylerimizde bu imza sayısını ne kadar yükseltirsek başarı şansımızda o kadar yükselecektir.
Önümüzdeki günlerde oluşacak Sendikamızın Yönetim Kurulu da, bu imza kampanyası sonuçlarıyla birlikte, TTK’nın işçi açıklarının giderilmesi adına mücadele etmek ve başarmak zorundadır.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ GÖRÜŞMELERİMİZ DEVAM EDİYOR
Değerli arkadaşlar, toplu iş sözleşmelerine 19 Mart tarihinde TTK Genel Müdürlüğü’nde başladık. İkinci oturumu 25 Mart’ta Ankara’da Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası’nda gerçekleştirdik.
Karşılıklı teklif olmayan 21 madde üzerinde anlaşma sağlandı. Önümüzdeki günlerde de toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam edecek.
Toplu sözleşmemizde maden nezaretçilerini de ilgilendiren ve maden nezaretçisi arkadaşlarımızın son yıllarda özellikle şikayetçi oldukları rücu konusunu mutlaka çözmek zorundayız. Rücu davalarının arkadaşlarımızı ne kadar sıkıntıya soktuğunu ve kimsenin nezaretçilik yapmak istememe noktasına geldiğini de biliyoruz. Bu dönem bu sorunu çözmek durumundayız”.
Maden Nezaretçileri Derneği Başkanı Erol Şekerci ise şunları söyledi;
Zonguldak Taşkömürü Havzası’nda kömürün işletilmeye başlandığı 1848 yılından itibaren emek yoğun bir üretim kültürü oluşmuştur.
Bu üretim kültürü ağır, yorucu ve tehlikeli işlerde çalışmaya dayalı bir kültürdür. Zonguldak insanı bu kültürü benimsemiş, babadan oğula aktarılan bir olgu haline gelmiştir. Bu üretim kültürünün içinde yer alan maden nezaretçiliği işyeri, işçi ve kurumun çalışma şartlarında çok önemli bir yer tutar. İşin ağırlığı ve yoğunluğu maden nezaretçilerinin üzerindedir.
Maden nezaretçiliğinin geçmişinde havzaya özgü 160 yıllık bir üretim kültürü vardır. Maden Nezaretçileri, çalışanların arasından özenle seçilerek bir yıla yakın bir süre eğitimden geçirilerek özenle yetiştirilirler.
Biz Maden Nezaretçileri olarak 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde bulundurulmak üzere taslağımızı GMİS ve TTK yönetimine sunduk. Haklarımızın muhakkak genişletilmesini ve taleplerimizin yerine getirilmesini bekliyoruz.
Değerli konuklar,
Son yıllarda kurumumuzda meydana gelen iş kazaları nedeniyle yaralanmalı ve ölümlü iş kazaları sonucu çalışanlarımız ve nezaretçilerimiz mağdur olmaktadır.
Ocak çalışma şartlarımızı bilmeyen bilirkişiler bizler hakkında kusurlar verip yüksek miktarda paralar ödemeyi hükmedebilecek kararlar vermektedirler. Bizler işveren adına görev yaparken kazaların tek sorumlusu olarak gösteriliyoruz. Bu durum bizim tüm iş hayatımızda moral ve motivasyonumuzu bozmaktadır. İş kazalarının önlenmesi ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için çaba gösteren bizler bu muameleyi kesinlikle hak etmiyoruz. Bu durumun çözümü için genel müdürlük makamından bir an önce biz nezaretçileri rahatlatacak yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini bekliyoruz”.
SEÇİMLERE TEK LİSTEYLE GİDİLDİ
Maden Nezaretçileri Derneği’nin 13. Olağan Genel Kurulu’nda seçimlere tek liste halinde gidildi.
Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Erol Şekerci, Neşat Cebeci, Murat Kanca, Şendoğan Arık, Aydın Aydemir, Turan Çakmak, Soner Özbek, Ahmet Ermiş, Ali Öncü, Ufuk Çevikel, Volkan Öztürk.
Denetleme Kurulu: Elburus Köse, Ensin Aydın ve Soner Susam.


HDP Adayları Alevilerden destek istedi

 Hakların Demokratik Partisi (HDP) Zonguldak Milletvekil adayları Alevi Kültür Dernekleri Zonguldak Şubesi’ni ziyaret ettiler.Ziyarette HDP Adaylarından Ali Topaloğlu, Fahri Bozbaş HDP üyeleri sıcak samimi bir ziyaret gerçekleştirdiler. Ziyarette Alevi Kültür Dernekleri Zonguldak Şube Başkanı Mehmet Kaplan ve yönetim Kurulu üyeleri hazır bulundu.

Alevi Kültür Dernekleri Zonguldak Şube Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirdiler.


Topaloğlu, “Vereceğimiz her oy HDP’nin barajı geçmesine katkı sağlayacak”

Ziyarette il sözü HDP Adayı Ali Topaloğlu aldı. Topaloğlu şu görüşleri dile getirdi, “Biliyorsunuz 2015 yılı Haziran ayında yapılacak olan seçimler ülkemiz açısından son derece önemli diye düşünüyoruz. Bu güne kadar yapılan seçimlerden çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Halkların Demokratik Partisi olarak da biliyorsunuz seçimlere parti olarak giriyoruz. Bu anlamda da Zonguldak’ta bu mücadelemizi başlattık. Geçen hafta ilk ziyaretimizi Kilimli Halkevine yaptık. İkinci ziyaretimizi de sizlere yapmayı uygun gördük çünkü sizi kendimize daha yakın gördüğümüz için sizinle olan görüşmemiz bir kardeşlik, dostluk havasında geçsin istedik. Biliyorsunuz yurt içinde yurt dışındaki alevi örgütleri bu seçimde HDP’yi destekleyeceklerini deklere ettiler. Hatta birkaç arkadaşımız da HDP listelerinden aday olacaklarını açıkladılar. Bu bizim için son derece önemli. Biz Zonguldak’ta yaşayan alevi kökenli arkadaşlarımızın, kardeşlerimizle de birlikte yol alabileceğimizi bu seçimin tarihsel açıdan da çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Kamu yoklamalarına göre tam bir bıçak sırtı gibi görünüyor. HDP barajı geçemezse teknik olarak Cumhurbaşkanı’nın talep ettiği belki bir anayasa değişikliğine de kavuşma ihtimalide yüksek. Bunun tek yolunun HDP’nin barajı geçmesiyle engellenebileceği çok açıktır. O anlamda da bu kentte vereceğimiz her oyun HDP’nin barajı geçmesine katkı sağlayacağı ve HDP’nin parlamento da hem barış süreci açısından hem de muhalefet etme açısından hem de AKP’nin giderek otoriteleşen yapısını engellemesi açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bizleri kabul ettiğiniz çok teşekkür ederiz.

Bozbaş; “Barajı aşarak 60-70 Milletvekili hedefliyoruz”

Daha sonra söz alan HDP Milletvekili adayı Fahri Bozbaş bölgedeki Alevi yurtaşların yoğunluğuna dikkat çekti ve şöyle dedi, “ Özellikle Ortadoğu da, Afrika’nın güneyinde dünyada diyelim hatta mezhepler üzerine inançlar üzerine savaşların olduğu kanın aktığı bir süreçte Zonguldak gibi emek yoğunluklu bir kente çoğunlukla maden ocaklarında çalışmak için istekli gönüllü olarak göç eden insanlar vardır. Fakat inanç temelinde baktığımızda mezhepsel olarak diyelim biz öyle bir ayrım yapmıyoruz ama alevi inancından gelen toplumun buraya tamamen bir devlet zoruyla göç ettirildiğini biliyoruz. Buradan temellendirdiğimizde şu anda Zonguldak’ta özellikle belli semtlerde Ontemmuz, Kozlu Güney mahallesi gibi belli bölgelerde özellikle Ereğli’de Gümeli’de Karakavuzda ortak inançların temelinde bir araya gelen insanları görüyoruz. 
7 Haziran 2015 seçimlerinde özellikle Halkların Demokrasi Partisiyle ortaya gelen bileşenler barajıda aşarak en azından 60-70 milletvekili katarak ülkenin 90 yıllık geçmiş tarihinde bir türlü üstesinden gelinemeyen bu anti demokratik yasalara anti demokratik uygulamaları bir şekilde yerine getirebilecek bu gücü oluşturacaktır. Bu anlamda çok hoş çok güzel bir bileşen oluşturan bir Alevi Derneği olarak burada olmamız bizi Zonguldak’ta Kilimli ilçesinde Halkevlerini ziyaretten sonra ikinci adım olarak burada sizi ziyaret etme gereğini bizde oluşturdu. Bu anlamda sizlerle birlikte olmaktan emekli bir maden işçi olarak çok mutluyum. Bu gücü daha da pekiştireceğimize inanıyorum teşekkür ediyorum.

Kaplan, “Siyasetçinin,siyasetin önemi ve rolü de çok önemlidir”

Son olarak söz alan Alevi Kültür Dernekleri Zonguldak Şube Başkanı Mehmet Kaplan ise HDP’nin Alevi toplumuna yönelik yaklaşımlarını taktirle karşıladıklarını dile getirdi ve şöyle dedi, “ Ziyaretinizden dolayı teşekkür ediyoruz. Halkların Demokratik Partisi’nin  Alevi sorunlarıyla ilgili  yaklaşımlarını takdirle karşılıyoruz. Bu konuda ki samimiyetlerine de inanıyoruz. Tabii bir takım inançsal, kültürel, ırksal farklılıklarımız var. Bu farklılıkları da toplum olarak çok ciddi algılıyor değiliz. Bunun sebebi de bilgi boşluğundan kaynaklanmaktadır. Tabi ki burada böylesi bir toplumda siyasetçinin ve siyasetin önemi ve rolü de çok önemlidir. Ayrıca ülkemizde siyasete baktığımızda ne algılıyoruz genelde toplumun bu tür zaaflarından faydalanarak siyaseti kendi çıkarı için kullanan insanların daha çok olduğu daha da egemen olduğu hepimizce mağlumdur.
Tabi ki bu siyaseti birde topluma bir şeyler katma iyi niyetiyle hareket eden insanların da var olduğunu siyaset içinde kabul etmek durumundayız. Ben sizleri bu ikinci kategoriye koyuyorum. Siz siyaseti gerçekten ülkemize bir şeyler katma noktasında bu tür eksiklikleri toplumsal alandan orta yerden kalkabilmesi için kendinizden bir şeyler vermeye niyetli dostlarımız ve arkadaşlarımızsınız. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz”





28 Mart 2015 Cumartesi

BU GECE SAATLERİNİZİ İLERİ ALMAYI UNUTMAYIN !

Yaz saati  uygulamasıyla saatlerin 1 saat ileri alınması, 28 Mart Cumartesi'yi  29 Mart pazar'a bağlayan bu gece  saat  03.00 ten 04.oo 'de alınacak.
Geçen yıl yaz saati uygulamasının tarihi yerel seçimlere denk geldiği için ileri saate 1 gün gecikmeli geçilmişti. 


YAZ SAATİ UYGULAMASI NEDİR?

Türkiye'de yaz saati uygulaması ilkbaharda başlıyor ve sonbaharın ortasında bitiyor. Böylece 7 ay süresince ileri saat uygulaması yapılıyor. Saat değişiminden beklenen fayda ve tasarruf yaz saati uygulamasında gerçekleşiyor. Bütün bu değişimler, AB'deki saat düzenlemesine paralel yapılıyor.


AGD ÇANAKKALE “ÜMMET YÜRÜYÜŞÜ “ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI



Anadolu Gençlik Derneği ( AGD ) Çanakkale Zaferinin 100 yıl dönümü nedeniyle Madenci anıtı önünde “ Ümmet Yürüyüşü^konulu basın açıklaması yaptı.
Basın Açıklamasını Üniversite Komisyonu Başkanı Ömer Lütfullah Başaran yaptı. Başara yaptığı açıklamasında 18 Mart 1915 tarihinde kazanılan Çanakkale zaferinin tarihçesini anlattı ve “ Kültürel işgalin altında büyüyen nesillere neyi kaybettiklerini hatırlatmak zorundayız” dedi
Ömer Lütfullah Başaran sözlerine şöyle devam etti “  Ekonominin küreselleşmesi, uzayın uygularla doldurulması, enformasyonun hayatı kuşatmasıyla savaşlar, işgaller yöntem değiştirdi. Böylece denizden ve karadan işgal edilemeyen çofrafyalar, uydudan kuşatılmakta,özgürlük şarkılarıyla esir kampları kurulmakta, işgalcisine meftun zihinler oluşturulabilmektedir.
:öylece mezhep, etnik hatta yöresel farklıklar devasa kavgalara delil yapılabilmektedir.
Hukuku ve ahlakı ayaklar altına alanlar, sesi en yüksek çıkan mikrofon başına geçmekte ve hukuk ahlak adına nutuklar atmaktadır.
Yer yüzünü talan edenler, insani değerlerin hamisi reklamında başrol oynayabilmektedir.
Netice bu coğrafyanın her bir ferdi bilmelidir ki; ancak Çanakkale’de destan yazan ruh; inancı, iradesi, azmi,yüreği ve feraseti ile yer yüzünde 

BALBAY'A MADENCİ MORALİ İZMİR ZONGULDAK EL ELE


CHP İzmir Milletvekili ve İzmir 2. Bölge Aday Adayı Mustafa Ali Balbay, kontenjan yerine önseçime girmeyi tercih ettiği bölgelerde parti örgütlerinin duayenleriyle, gençlerle ve kadınlarla buluşuyor. Sivil toplum kuruluşları ve dernek temsilcileriyle gün içinde kurduğu temasın ardından, ‘Kapınızı Çalan Benim’ adını verdiği çalışmayla evlere konuk olan Balbay, düzenlenen kahvehane toplantılarında da parti tabanının nabzını tutuyor, siyasete ilişkin beklentileri topluyor. “Size sevgi, umut ve heyecan getirdim. Yüreğinizde doğmaya geldim. Bana güç verin, siyasette atılım benden, katılım sizden” diyen Balbay, sabahın erken saatlerinde başlayıp gece yarısına kadar sürdürdüğü çalışmalarını son güne kadar sürdürdü.
Cezaevinde 620 günü hücrede olmak üzere 1739 gün tutuklu kaldığı günlerde bir gün özgürlüğüne kavuşacağı yönündeki umudunu hiç kaybetmediğini anlatan Balbay, “Kendi kendimi, ‘Buradan bir gün çıkacaksın, önemli olan bedenini ve beynini sağlam tut’ diyerek motive ettim. Yaşadığım o haksızlığın yarattığı hikâyeye şimdi bir yenisini eklemek istiyorum. Bana yönelik yapılan siyasi bir operasyondu. O yüzden siyasete
girdim. Ben şimdi siyasette bir ‘İzmir hikâyesi’ yazmaya geldim. Sizden ‘El almaya’ geldim” diyor. 9’u cezaevinde olmak üzere 32 kitap yazdığını söyleyen Balbay, ekliyor: “Tutuklanmadan önce ödül aldığım kitaplar, ceza almama neden olan kitaplar haline geldi ama ben bu mücadeleden hiç yılmadım. Eski Balbay öldü Allah rahmet etsin. Yeni Balbaynı kararlılıkla siyasette de yoluma devam edecektir. Çalmadık kapı bırakmayacağız”
Örgütle buluştuğu toplantıları aralıksız sürdüren Balbay, Önceki akşam gurbetçi   Zonguldaklıların yoğun olduğu toplantıya katıldı. Karşıyaka Godez Cengiz park cafe Salon’da yapılan toplantıya Zonguldak Barosu eski başkanı Zeki Çolakoğlu, Çağdaş Gazeteciler Derneği Zonguldak Şube Başkanı Ali Ayaroğlu, gurbetçi Zonguldaklılar ve CHP üyeleri katıldılar. Toplantı sonrası ÇGD şube Başkanı Ali Ayaroğlu, Mustafa Ali Balbay'a madenci heykeli verdi. Ali ayaroğlu Balbay'ın tüm emekçilerin adayı olduğunu belirterek “Emeğin başkentinden aydınlanmanın başkentine dayanışma duygularımızla cam sakızı çoban armağanı sunalım dedik. Sevgili Balbay Zonguldak hep sizin yanınızda ve hep sizle gurur duyuyor, yolunuz açık olsun “dedi.
Balbay da madencilerin yanında olduğunu ifade ederek “hep emek mücadelesinin yanında oldum. Bende Zonguldak'ın ayrı bir yeri var. Gittiğim yerlerde beni milletvekilleri kabul ediyorlar ben bundan onur duyuyorum. Zonguldak’a ve madencilere sevgilerimi sunuyorum."


27 Mart 2015 Cuma

BELEDİYE BAŞKANI MUHARREM AKDEMİR: “ÇÖP DÖKÜM ALANINDAN ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİLECEK”

 


 Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, beraberinde Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam ve ZONÇEP Birlik Müdürü Kadir Korkmaz ile birlikte Çöp Döküm Alanında incelemelerde bulundu. Zonguldak Belediye Başkanı ve aynı zamanda ZONÇEP Başkanı Muharrem Akdemir yapmış olduğu açıklamasında, çöp döküm alanından elektrik enerjisi üretileceğini ifade ederek; “Buraya geliş nedenimiz gerçekten de çok önemli. Bugün ZONÇEP toplantımız vardı. Buradan elektrik enerjisi üretilmesi konusu çok önemli. Bunun ihalesini yaptığımız da çok mutlu olmuştum. İlk defa Zonguldak’ta, Türkiye’nin 10’oncu sıralamasına girdik. Çöp alanından elektrik enerjisi üreteceğiz. Halkım ve başkanlarımız adına ZONÇEP’e Başkan olmaktan da ayrıca gururluyum. Bu güzel çalışmaları Zonguldak’a kazandıracağız. İhaleyi alan firmasının çalışmaları hangi aşamada olduğunu görmek için buradayız. Çalışmalar için betonları atılmış. Haziran ayına kadar çalışmaların tamamlanmasını bekliyoruz. Bu işlerin çabuk olmasını istiyoruz ama bazen maalesef bürokraside sıkıntılar yaşanabiliyor. İnşallah Haziran ayına kadar buradan elektrik üretimi sağlanacak. Koku, sinek, pislik olmayacak. Bu anlamda da çevre temizliği açısından da büyük avantaj. Burada çalışanlarımız ve yaşayanlar temiz bir çevre açısından da rahat edecekler. İlgili şirket %50 ihaleyi indirimli kazandı. Kazandığının yarısını ZONÇEP’e bırakacak. 32 belediye vardı. Kapanan belediye ile 25’e düştü. 25 belediyemizin ekonomik olarak gücü biraz artmış olacak. Şimdiki çöp döküm alanı yavaş yavaş ömrünü tamamlıyor. Bu nedenle ikinci bir alana çöp döküm alanı uygulanacak. Girişimlerimizi yaptık. Zemin etütleri yapılacak. Bu çalışma yapıldıktan sonra 15, 20 yıllık çöp alanı kazanmış olacağız. Ayrıca hafriyat döküm alanı çalışması yapılarak, oradan da geri dönüşüm sağlamaya çalışacağız. İnşallah onu da hayata geçirdiğimiz de hafriyatların çok büyük bir bölümünü kullanabilir bir hale getireceğiz.” şeklinde konuştu.
              Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ve beraberindekiler yapılması düşünülen ikinci bir çöp döküm alanını incelediler.




HATTAT MADENCİLİK 2. DÖNEM TİS İKİNCİ TOPLANTISI YAPILDI 16 MADDE ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARILDI


 Hattat Enerji ve Madencilik A.Ş. Amasra ve Armutçuk Kömür İşletmelerinde çalışan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) üyesi maden işçilerini ilgilendiren ve 1 Ocak 2015 ile 31 Aralık 2016 tarihleri arasını kapsayacak olan 2. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin ikinci oturumu 27 Mart 2015 tarihinde GMİS Toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıya Hattat Enerji ve Madencilik A.Ş.’den Yönetim Kurulu Üyesi Halil Beyanal, Genel Müdür Yardımcısı Selim Şenkal, İnsan Kaynakları Müdürü Semih Bayman, Hukuk Baş Müşaviri Av. Necdet Gürsel, Av. Cemal Altuğ, GMİS’ten Genel Başkan Eyüp Alabaş, Genel Sekreter Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreter Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS Amasra Şube Başkanı Hakkı Arslan, Av. Murat Ergen, Teknik Müdür Nizamettin Tiryaki ile Sait Cinbir katıldı.
İkinci toplantıda 12 madde üzerinde anlaşmaya varıldı. İlk ve ikinci toplantı sonunda kabul edilen madde sayısı 16 oldu.
Hattat Enerji ve Madencilik A.Ş. 2. Dönem Toplu İş Sözleşmesi, 64 asıl, 1 geçici madde ile 5 ekten oluşuyor.
GMİS ile Hattat Enerji ve Madencilik Şirketi arasında sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin üçüncü oturumu 14 Nisan 2015 tarihinde yine GMİS Genel Merkezi’nde yapılacak.



İSTANBUL’DA “ZONGULDAK VUSLAT GECESİ” YAPILACAK


 İstanbul Zonguldak ili Devrek ilçesi Sosyal-Kültürel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Pendik Belediyesi katkılarıyla “Zonguldak tanıtım gecesi” düzenleyecek.
Zonguldak’ta bir dizi ziyaretlerde bulunan İli Devrek İlçesi Sosyal-Kültürel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ziya Öncan, Karaelmas Gazeteciler Derneği’ni ziyaret ederek Başkan Osman Sav, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Emen ve Ender Yüksel’e faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.
İstanbul’da faaliyetlerini sürdüren Zonguldak İli Devrek İlçesi Sosyal-Kültürel Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ziya Öncan, Pendik Belediyesi’nin katkılarıyla İstanbul’da 10 Nisan tarihinde Zonguldak’ı tanıtım gecesi düzenleyeceklerini söyledi. Özcan Vali Ali Kaban başta olmak üzere Zonguldak protokolü ve Zonguldaklıları etkinliğe davet ettiklerini belirterek amaçlarının Zonguldak yöresini gecede tanıtmak olduğunu söyleyerek herkesi gecelerine davet etti.


MTA 16. DÖNEM TİS GÖRÜŞMELERİ BAŞLADI


Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’ne (MTA) bağlı işyerlerinde çalışan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) üyesi işçileri ilgilendiren ve 1 Ocak 2015 ile 31 Aralık 2016 tarihleri arasını kapsayacak 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri 26 Mart 2015 tarihinde Ankara’da Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası (Kamu-İş) toplantı salonunda gerçekleştirilen açılış oturumu ile başladı.
ToplantıyaMTA’dan Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kalı, İşçi Şube Müdürü Hasan Yalçınkaya, GMİS’ten Genel Başkan Eyüp Alabaş, Genel Sekreter Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreter Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, MTA Şube Başkanı Durmuş Kılıç, Şube Sekreteri Mehmet Deveci, Şube Mali Sekreteri Kamil Gökçeoğlu, Şube Teşkilat Sekreteri Yiğit Soylu ile Av. Murat Ergen, TİS Komisyonu üyeleri Nizamettin Tiryaki ile Sait Cinbir, Kamu-İş’ten Genel Sekreter Erhan Polat, Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Kahraman, Başuzman Niyazi Yazıcı, Uzmanlar Aydın Arık, Hasan Karakuş, Fatma Taşkın ile Uzman Yardımcısı Elif Kum katıldı.
MTA Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kalı, Kamu-İş Genel Sekreteri Erhan Polat ile GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, yaptıkları konuşmalarda MTA’nın önemine dikkat çektiler ve 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin hayırlı olmasını dilediler.
Açılış oturumunda MTA 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin ilk iki maddesi kabul edildi.
MTA 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesi 78 asıl, 3 geçici madde ile 3 ekten oluşuyor.
MTA TİS’in ikinci toplantısı 17 Nisan 2015 tarihinde Ankara’da yapılacak.