25 Kasım 2014 Salı

EĞİTİM-SEN ŞUBE BAŞKANI YILMAZ” EKONOMİK KAYIPLARIMIZ KARŞILANMALIDIR


Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz yaptığı açıklamasında, Eğitime Yeterli Bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılması gerektiğini, ve ekonomik kayıpların karşılanmalıdır” dedi
Yılmaz’ın konuya ilişkin açıklaması şu şekilde “Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülmeye başlanılan  2015 eğitim ve yükseköğretim bütçesi, önceki yıllardaki bütçelerin kopyasıdır. Bu bütçe eğitim sisteminin ve yükseköğretimin en temel ihtiyaçlarını görmezden gelen, yalnızca zorunlu harcamaların dikkate alındığı bir içerikte hazırlanmıştır. Siyasi iktidar, "kaçak" saraylara, makam uçaklarına milyarlarca lirayı bir kalemde aktarırken okullar kaynak yetersizliği nedeniyle dökülmekte, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanmaktadır.
Hükümetin yıllardır övündüğü MEB bütçesi rakamları sadece görünüşte artmakta, eğitim ve yükseköğretim bütçesinin büyük bölümü zorunlu harcamalara gitmektedir. MEB bütçesinin yüzde 68`i personel giderleri, yüzde 10’ u sosyal güvenlik devlet primi giderleri olmak üzere toplamda yüzde 78’ i doğrudan doğruya personel için harcanmaktadır. Reel anlamda Milli Eğitime ayrılan pay AKP’nin iktidar olduğu 12 yılda yarı yarıya  azalmıştır. Eğitim bütçesinden yatırımlara ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17 iken 2014 yılı itibariyle bu pay yüzde 9`a kadar gerilemiştir. Aynı dönemde eğitimin yükü büyük oranda velilerin sırtına yıkılmış, halkın cebinden yaptığı eğitim harcamaları son 12 yılda 5 kattan fazla artmıştır. Yıllardır eğitim bütçesinin asıl yükünü hükümet değil; doğrudan öğrenci velileri çekmekte, okulların en temel ihtiyaçları veliler tarafından karşılanmaktadır. 
Siyasi iktidar temsilcilerinin her ağızlarını açtıklarında "eğitime en çok payı biz ayırdık" söylemlerine rağmen yıllardır hükümetin eli öğrencilerin ve velilerin cebinden çıkmamıştır. Kamu kaynaklarını özel okullara aktarma konusunda son derece bonkör davrananlar, sıra devlet okullarında yaşanan sorunlara gelince "kaynak yok" yalanına sarılarak devlet okullarını kendi kaderi ile baş başa bırakmıştır.    
2015`te Bütçe gelirleri yüzde 12 artarken, kamu emekçilerine ve asgari ücretlilere 2015`te yüzde 3+3 zam oranı üzerinden bir kez daha "sefalet ücreti" dayatılmıştır. Bugüne kadar her yıl enflasyon farkı alan kamu emekçileri, hesap kitap bilmeyen, en temel matematik bilgilerinden bile yoksun olan Memur Sen`in 2014 yılı için enflasyon farkı talep etmemesi nedeniyle tarihin en büyük mağduriyetini yaşamaktadır. Memur Sen konfederasyonu, imzalamış olduğu ihanet sözleşmesinin hesabını vermek bir yana her zamanki pişkinliği ile 2015 yılı için imzalamış olduğu 3+3 maaş zamlarını bile kazanç olarak savunurken il temsilcileri aracılığıyla ‘kuruş değil, duruş sendikacılığı” yaptıklarını savunmaktadır. Sizin duruşunuz hükümet borazanlığı yaparak koltuk dağıtmak , atama gerçekleştirmek değil midir?  Sizlerin yetkisi kamunun olanaklarını kullanmak etkisi ise aciz ve yetersizlerin bir yerlerde koltuk kapma ve koltukta kalma adına tetikçiliğinizi  yapmasıdır.
Toplu sözleşmeye  alınmayarak  çalışanların  olduğu kadar emeklilerin de eksik maaş almasına neden olanların dertlerinin emeğin hakkını savunmak olmadığı gün gibi ortadadır ve emekçiler bu yetkin ama etkin olamayan sanduka ile hesaplaşmasını artık gerçekleştirmelidirler. 
Bu yılki bütçede 2014 yılı için enflasyon farkı ödenmeyecek, ek ders ücretleri başta olmak üzere, aile ve çocuk yardımı, doğum ve ölüm yardımı gibi sosyal ödemelerde de 2013 yılı rakamları esas alınacaktır. Sürekli artan enflasyon rakamları nedeniyle yılın ikinci yarısında kamu emekçilerinin satın alma gücü belirgin bir şekilde azalmış, artan oranlı vergi dilimi uygulaması kamu emekçilerinin 2014 yılı gelirlerinde ortalama yüzde 12 erime yaşanmasını kesinleşmiştir. 
Eğitim Sen olarak taleplerimiz;
- MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı ve OECD ortalamasına çıkarılmalıdır. 
- Eğitimde yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalı, eğitim yatırımlarına ayrılan pay arttırılmalıdır.
- 2014 yılı enflasyon farkı ve ekonomik kayıplar "ek zam" olarak ödenmeli ve zam oranı 2015 bütçesi içinde yer almalıdır.
- Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalıdır.  
- 2015 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
- Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir.
- Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalı, ilk etapta 150 bin öğretmen, 50 bin yardımcı hizmetli ataması acilen yapılmalıdır.
- Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır. “

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz