Zonguldaklı şair ve yazarlar; Müfide Güzin Anadol ile İbrahim Yıldız, Devrek’te anıldı.
Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği (ROSAK) ile Bölge Haber Gazetesi’nin ortaklaşa düzenlediği anma programına, CHP Devrek İlçe Başkanı Yaşar Bükrü, Vatan Partisi Devrek İlçe Başkanı Bahattin Durak, İl Genel Meclisi Üyesi Mustafa Uzundal, ROSAK Başkan Yardımcısı M. Naci Kocabıyık, Devrek Kültür Derneği Başkanı Semra Taşkaya, Belediye Meclisi Üyeleri; İsmail Külah, Faik Mekik, İsmetpaşa Mahallesi Muhtarı Necla Esen Ak, şair ve yazarlar; Mithat Yaban, İbrahim Tığ, Burhan Kurmalı ve sanatseverler katıldı.
Tören Müfide Güzin Anadol’un Devrek Cumhuriyet Alanı’nda bulunan büstüne çelenklerin konulmasının ardından başladı. Daha sonra, ülkemizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk,, Silah arkadaşları, Doğu, Güneydoğu ve Afrin şehitleri ile ebediyete göçen edebiyatçı ve sanatçıların anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Törende bir konuşma yapan gazeteci, şair ve yazar İbrahim Tığ, 13 Şubat 2005 tarihinde yitirdiğimiz Müfide Güzin Anadol’u ölümünün 13., 13 Şubat 1994 tarihinde yitirdiğimiz İbrahim Yıldız’ı 24.ölüm yıldönümünde saygı ve özlemle andıklarını, söyledi.
Şubat ayının bir çok yazar, sanatçı ve aydınının göçüp gittiği bir ay olduğunu belirten İbrahim Tığ, “Bu ayda, ülkemizin aydınlık yüzü, önemli değerlerinden; Yaşar Kemal, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Halit Fahri Ozansoy, Ömer Bedrettin Uşaklı, Tarık Buğra, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Cahit Öztelli, Hasan Ali Yücel, Abdi İpekçi, Niyazi Akıncıoğlu, Barış Manço, Sadettin Kaynak, Kuzgun Acar, Neriman Altındağ Tüfekçi, Neyyire Neyir, Orhan Asena, Selahattin Pınar, Macide Tanır, İlhan Arsel, Tezer Özlü, Müzeyyen Senar, Cem Karaca, Ahmet Gazi Ayhan, Tekin Akmansoy, Aysel Gürel, Teoman Alpay, Gazanfer Özcan, Yaman Okay ayrıldı aramızdan. Dünya edebiyatında da; Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, Julio Cortazar, Füruğ Ferruhzad, Bahtiyar Vahabzade, Sylvia Plath ve Aleksey Tolstoy gibi önemli isimler de şubat ayında ayrıldı aramızdan.”diye konuştu.
ESERLERİNDEKİ İZLEK DEVREK’TİR
İbrahim Tığ, Müfide Güzin Anadol’un eserlerinde; Devrek’in yeşil dokusu, tahta, ahşap evlerinden, Devrek Çayı’ndan ve kasaba yaşamından kesitler sergilediğini belirtti. Tığ; “Anadol, çeşitli dergi ve gazetelerde yayınladığı şiirlerinde ise insan sıcaklığı ve duyarlığının derin izleri görülür. Öykülerinde o eski birbirinin sırtına yaslanan tahta evlerden çok, evlerin içindeki haleti ruhiyeyi ve bu evlere tutunarak yaşayan insanları anlatır. Çünkü yazara göre bu evler canlıdır, yaşarlar ve ölürler. Yazarın, Devrek yaşamını çok iyi gözlemlediğini, öykülerindeki ve şiirlerindeki tipler de belirgin olarak gösterir. Devrek’in dar sokaklarındaki evlerde yaşayan yoksul aileler, küçük insanlar, şehir ve köy yaşamı arasına sıkışmış okuyamamış, cahil kesimler şiir ve öykülerinin kahramanlarıdır.”diye konuştu.
KARABÜK’ÜN YILDIZ’I
İbrahim Tığ, konuşmasında 66 yaşında aramızdan ayrılan, Türk şiirinde kendine özgü bir yol çizen şair İbrahim Yıldız’ın Karabük’ün yıldızı olduğunu, söyledi.
Tığ, şair İbrahim Yıldız’ı şöyle anlattı: “1928 yılında Karabük’e bağlı Eflani ilçesi Çengeller Köyü’nde doğdu. Karabüklü şair İbrahim Yıldız’ı 13 Şubat 1994 tarihinde yitirmiştik. Şubat 2018, şair İbrahim Yıldız’ın ölümünün yirmi dördüncü yıldönümü. Neredeyse çeyrek asır olmuş İbrahim Yıldız’ı yitireli. İbrahim Yıldız, Karabük dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biridir edebiyat dünyası için. Çünkü Karabük’te şiire en çok emek veren, şiirle en çok hemhal olan kişidir İbrahim Yıldız.
İbrahim Yıldız, 1990’dan, öldüğü Şubat 1994’e kadar arka arkaya şiir kitapları yayımladı: Kıyıda Bir İbrahim, Doruktaki Koltuk Boş, Işığın Kanı, Toplumun Teni, Bir İbrahim, Bir İbrahim Daha.
Şiir yoldaşlığımız hala sürüyor İbrahim Yıldız’la. Ruhun şâd olsun Koca Şair İbrahim Yıldız!”
Şair İbrahim Tığ daha sonra Anadol ve Yıldız’ın şiirlerinden örnekler sundu.
MÜFİDE GÜZİN ANADOL KİMDİR?
Şair, yazar Müfide Güzin Anadol 1925 yılında Devrek’te doğdu. Oğuz Ergenekon Bey’le Hatice Hanım’ın üç çocuğundan en büyüğüdür Müfide Güzin. Diğerleri ise; Demir ve Ülker’dir. Tahrirat Katibi (Kaymakamlık Yazıişleri Müdürü) olan babası Oğuz Ergenekon Bey, Kdz. Ereğli, Safranbolu ve Arapsun (Gülşehir) ilçelerinde görev yaptı. Daha sonra Zonguldak Valiliği Kalem-i Mahsusa (Özel Kalem Müdürlüğü) Müdürlüğüne atandı ve buradan da emekli oldu.
Müfide Güzin Anadol, ilkokulu Ereğli ve Safranbolu’da ortaokulu Bartın’da okudu. Bartın ortaokulunda okurken Hisarcılar akımının önemli temsilcilerinden biri olan eğitimci-şair Rıza Polat Akkoyunlu’nun öğrencisi oldu (1938-1940).
Daha sonra, Parasız Yatılı Sınavını kazanarak İstanbul Çamlıca Kız Lisesi’ne giden Müfide Güzin Anadol, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türkoloji Bölümünü kazandı. Buradan da “Türkçe öğretmeni” olarak mezun oldu. Diplomasında fakülte de dekan olarak görev yapan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın imzası bulanan Müfide Güzin Anadol, Tanpınar’ın isteği üzerine bitirme tezi olarak da Aka Gündüz’ü ele almıştır.
Öğretmenlik stajyerini Pertevniyal Lisesi ve Hasköy İlkokulu’nda tamamladıktan sonra, Devrek Ortaokulu’na atandı.
Aynı zamanda, Devrekli yazar Zihni Anadol’un yeğeni olan Müfide Güzin Anadol, öğretmenliği yanında Devrek’te çalıştığı yıllarda, uzak köylerden gelen öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesi için arkadaşları ile 1955 yılı Haziran ayında çalışmalarına başlayan Devrek Yatı Yurdu Yaptırma Derneği kurucuları arasında da yer alır.
Devrek Ortaokulu, Kırıkkale Lisesi, Zeytinburnu İhsan Mermerci Lisesi, Üsküdar Kız Lisesi’nde Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yapar, 1987’de Beylerbeyi Lisesi’nden emekli olur. Devrek’te ve öğretmenlik yaptığı yerlerdeki öğrencilerin üzerinde olumlu izlenimler bırakan Anadol, şairliği, yazarlığı ve yayımladığı kitapları ile de Devrek’te iz bırakanlar arasında yer alır.
Müfide Güzin Anadol, 13 Şubat 2005 günü seksen yaşında aramızdan ayrıldı. Eserleri: Derviş Hayriyesi (şiir-1967), Geceleyin (şiir-1978), Gece Sefaları (şiir-1985), Tahta Evler (öykü-1984), Melisa (roman-1989) ve
Karaduman’ın Serüvenleri (çocuk romanı-1999)