18 Ekim 2015 Pazar

ÖZTÜRK AİLESİNİN MUTLU GÜNÜ. RIFAT , ZUHALİNE KAVUŞTU

 Zonguldakın saygın ailelerinden Hatice – Dursun Öztürk ile Fatma Şerafettin İnce ailelerinin çocukları Zuhal ve Rıfat Öztürk dünya evine girdi
Cumartesi gününü Alaborina Düğün salonunda seçkin davetli topluluğunun katıldığı düğün töreninde Zuhal Öztürk İnce ile Rıfat Öztürk hayatlarını perçinleştirdiler.
Düğün törenine Öztürk ve İnce ailesinin sevenleri katıldı.
Geç saatlere kadar devam eden düğün töreninde davetliler doyasıya eğlendiler.
ÖZTÜRK HABER 67 Haber Sitesi Genç çiftlere mutluluklar diler.
 










15 Ekim 2015 Perşembe

GMİS, TTK KOZLU MÜESSESESİ’NDE ÜRETİMİN DURDURULMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Yönetim Kurulu adına bir açıklama yaparak Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi’nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince kömür üretiminin durdurulmasına tepki gösterdi.
Demirci açıklamasında “TTK’nın küçültülmesi, daraltılması ve kapatılması söylemlerinin dile getirildiği bir süreçte, hiç kimsenin karşı çıkamayacağı can güvenliğini gerekçe gösterip üretimi durdurmak ve bu kurumun zararlarını artırmak doğru değildir” ifadelerini kullandı.
Açıklama şöyle;
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri 14 Ekim 2015 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü’nde hidrojen sülfür gazını tespit eden sensör bulunmadığı gerekçesiyle üretimi durdurma kararı aldılar. Diğer müesseselerde de kısa süre önce aynı karar alınmış ancak itirazlar üzerine Mart 2016 tarihine kadar süre uzatımına gidilmişti.
Üretimi durdurmaya gerekçe gösterilen Hidrojen Sülfür (H2S) gazı, kuvvetli çürük yumurta kokusunda çok zehirli bir gazdır. Hidrojen Sülfür gazı çürüyen ağaç tahkimattan, tabakaların çatlak ve oyuklarından neşredilir. Kükürtlü maddelerin ayrışmasından meydana gelir. Hidrojen sülfür gazı daha çok bakır ve çinko gibi metal madenlerde bulunur. Yeraltında hidrojen sülfür (H2S) seviyesi en fazla 20 ppm (%0,002) olmalıdır.
Bilindiği üzere 20.06.2012 tarihinde İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu yayımından itibaren bütün yönetmeliklerde değişiklik yapıldı. Söz konusu yönetmelik değişikliği, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 10 Mart 2015 tarih ve 29291 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştı.
Madde 16’da yapılan değişiklik, yayım tarihi olan 10 Mart 2015’de yürürlüğe girdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri yaklaşık 1 hafta 10 gün sonra TTK’yı denetlemeye gelerek üretimi durdurma kararları verdiler. Gaz sensörlerinin temin edilerek yerleştirmesi için süre verilmedi.
Yönetmelikte, işyerinin kapatılması veya üretimin durdurulmasıyla ilgili detay yoktur.
Türkiye Taşkömürü Kurumu işyerlerinde çalışmalar, Kanun ve Yönetmelikler çerçevesinde İş Sağlığı ve İş Güvenliği önlemleri alınarak yapılmaktadır.
Üretimin tamamen durdurulması çalışma alanlarının güvenliğini tehlikeye sokacaktır. Üretim arınlarında ilerleme yapılmadığı zaman arın ve tavan basınçları artarak göçüklere neden olacaktır. Ayrıca çalışılan kömür damarları yangına müsait damarlardır. Yangın oluşmaması için üretimin hızlı şekilde yapılarak arkaların göçertilmesi gerekir.   
Ülkemizde son 20 yılda meydana gelen büyük kazaların çoğunluğunun taşeron veya rödövans uygulaması olan ocaklarda meydana geldiği görülmektedir.
Türkiye Taşkömürü Kurumu 167 yıllık üretim sürecinde Mühendisi ve İşçisiyle ülkemiz madencilik sektörünün okulu, lokomotifi olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu üretim sürecinde hidrojen sülfür kaynaklı kayıtlara geçmiş bir tek kaza yoktur.





Soma Faciası’ndan sonra madencilik sektöründe özellikle kömür madenciliğinde ilgili taraflarla ciddi anlamda görüş alışverişi yapılmadan, Soma’da 301 maden şehidinin oluşturduğu atmosferde çıkartılan yasa ve yönetmelikler çalışanlar adına kısmi kazanımların yanında, uygulamadaki zorlamalar nedeniyle ne yazık ki sektörde sıkıntılar yaşanmasına yol açmaktadır.
Soma Faciası’ndan sonra kamuoyu nezdinde sorumlu tutulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve İş Güvenliği müfettişleri, sonraki çalışmalarında şartları zorlayan kararlar almaya başladılar.
Yaklaşık 6 aydır Zonguldak’ta TTK ve diğer sahalarda yaşanan sıkıntının kaynağında bu vardır.
Biz, Türkiye’de madenciliğin okulu olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun bu duruma düşürülmesini kınıyoruz. Bu kurumun özellikle bilgi ve deneyim açısından itibarının zedelenmesine izin vermeyiz. Burada açıkça ifade ediyoruz ki, Bakanlığın müfettiş kadrolarının bu kurumdan öğrenecekleri çok şey vardır. Bu 167 yıllık üretim kültüründen mutlaka faydalanmaları gerekir.
Diğer müesseselerimizde yapılan benzer uygulamalar itirazlardan sonra düzeltilmesine ve süre verilmesine rağmen bugün Kozlu’da karşılaştığımız bu durum çalışanlarımızın yanı sıra tüm bölge insanını endişeye sevk etmiştir. TTK’nın küçültülmesi, daraltılması ve kapatılması söylemlerinin dile getirildiği bir süreçte, hiç kimsenin karşı çıkamayacağı can güvenliğini gerekçe gösterip üretimi durdurmak ve bu kurumun zararlarını artırmak doğru değildir.
Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası başta olmak üzere TTK’nın tüm teknik kadroları ve yöneticileri olarak her zaman önceliği can güvenliğine veriyoruz. Ancak bunun suistimal edilmesine sessiz kalamayız. TTK’nın üzerinde yapılan bu uygulamaların, bugüne kadar TTK’yı kapatmak isteyip de kapatamayanların amaçlarına hizmet ettiğini düşünmeye başlıyoruz.
Bunun için her fırsatta ifade ediyoruz; can güvenliğimizi sağlamanın öncelikli yolu Kurumdaki işçi açıklarını gidermektir. Ocaklarımızda sağlıklı üretim yapabilmenin öncelikli şartı budur.
Bilinmelidir ki biz hiçbir şart altında TTK’nın kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü ülkemizin, sadece Zonguldak’ta bulunan taşkömürünün üretimine ihtiyacı vardır.
Yeraltında kömür, yer üstünde işsizimiz var. Bu seçim sürecinde, ülkemizi yönetmeye aday olanları bir kez daha uyarıyoruz. Önceliğimiz üretimdir, TTK’dır.
Bizler sağlıklı, güvenli kömür üreterek bölgemize ve ülkemize daha çok katkı vermek istiyoruz.” 




ÇAKAN NEBİOĞLU’NDA SEÇİM GEZİSİNİ SÜRDÜRDÜ

MHP Zonguldak Milletvekili ve adayı Zeki Çakan, Nebioğlu Beldesinde 1 Kasım’da yapılacak olan 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri öncesi seçim gezisi gerçekleştirdi.

Geziye; İl Başkanı Hamdi Ayan, İlçe Başkanı Ersin Akyüz ve partililer eşlik etti. 1 Kasım’da yapılacak olan 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri öncesi 7Haziran seçimlerinde MHP’den Zonguldak Milletvekili olan Zeki Çakan seçim gezilerine yineden aday olduktan sonra da sürdürmeye devam ediyor. Çakan ve beraberindeki partililer Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Nebioğlu Beldesinde ilk olarak Belediye Başkanı Ertan Aydoğan’ı makamında ziyaret ederek 7 Haziran seçimlerinden sonra TBMM’nin 28 saat açık kaldığını belirten Çakan, bu zaman zarfında Zonguldak’ın sorunlarını dile getiren bir araştırma önergesi verdiğini kaydetti. Çakan ayrıca TBMM’de parmak kaldıran ve indiren bir milletvekili de olmadığını sözlerine ekledi.

13 Ekim 2015 Salı

TÜRK-İŞ, KARANFİL BIRAKTI

 
TÜRK-İŞ, KARANFİL BIRAKTI

TÜRK-İŞ Yönetim ve Başkanlar Kurulu, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda meydana gelen tarihimizin en büyük terör saldırısının gerçekleştiği alana 13 Ekim 2015 tarihinde giderek karanfil bırakıp dua ettiler.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci ile Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ da TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu üyeleriyle birlikte alana karanfil bıraktı.
Daha sonra basın mensuplarına bir açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“10 Ekim 2015 kara bir gün olarak tarihe geçmiştir. Ankara tren garında meydana gelen ve çok sayıda insanımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan terör eylemi, Türkiye’nin hiçbir zaman unutmayacağı kalleşçe bir katliam olmuştur. TÜRK-İŞ topluluğu olarak tüm vatandaşlarımızla birlikte yas tutmaktayız. Tarihimizin bu en büyük terör saldırısı, vatandaşlarımızın vicdanında derin bir yara açmıştır. Bu yara hiçbir zaman kapanmayacaktır. Katliamın ardındakilerin en kısa zamanda bulunması ve adalete teslim edilmesi vatandaşlarımızın vicdanı açısından hayati önem taşımaktadır. Terör şebekeleri askerimizi, polisimizi diğer güvenlik görevlilerimizi çoluk çocuk demeden sivil vatandaşlarımızı hedef almaktadır. Ülkemizi Suriye benzeri bir iç kaosa sürüklemektedir. Masum canlara kıymaktadır. Türkiye bu tuzağa düşmeyecektir. Siyasi düşüncemiz, inancımız ne olursa olsun bugün bize düşen birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek, birliğimize, demokrasimize ve insanlarımızın canına kastedenlere hiçbir şekilde başarılı olamayacaklarını göstermektir. Türkiye 78 milyon vatandaşımızın ortak vatanıdır. Başka gidecek yerimiz yoktur. Çok sayıda vatandaşımızın katledildiği bu meydandan TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu ve topluluğumuz adına terörü ve ardındaki tüm güçleri şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına sabırlar diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum.”

TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANDI

Türk-İş Başkanlar Kurulu, Genel Başkan Ergün Atalay başkanlığında 13 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da toplandı.
Genel Maden İşçileri Sendikası’ndan (GMİS) Genel Başkan Ahmet Demirci’nin katıldığı TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısında gündemde yer alan konular ve Ankara Gar Meydanında yaşanan patlama ve terör olayları görüşüldü.
Toplantı sonunda yayınlanan Sonuç Bildirisi şöyle;
“13 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da toplanan TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısında gündemde yer alan konular ve Ankara Gar Meydanında yaşanan patlama ve terör olayları görüşülmüştür.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, başta Ankara’daki kalleş saldırı olmak üzere tüm terör olaylarında hayatını kaybeden ve yaralananlardan dolayı derin üzüntü duymaktadır. Yaşanan katliamın hemen ardından TÜRK-İŞ’in yas ilan ettiğini ifade eden Başkanlar Kurulu, ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı ve sabırlar dilemektedir. Yaralananlara acil şifalar dilemektedir.
Ülkemizin birliği ve milletimizin huzurunun bozulmak istendiğine dikkat çeken TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu; iktidar, muhalefet, sivil toplum örgütleri ve diğer tüm kesimleri teröre karşı birlik ve dayanışma içerisinde hareket etmeye, ülkemizde kutuplaşmaya neden olabilecek yaklaşımlardan kaçınmaya  çağırmaktadır.
Tren Garında katliama dönüşen, ülkemizin birliğine, insanlarımızın canına ve ülkemiz demokrasisine kasteden, ülkemizi bir kaos ortamına sürüklemeyi hedefleyen terörü en ağır şekilde kınamakta, lanetlemektedir. Terör şebekelerinin ve faillerinin en kısa zamanda bulunmasını, adalete teslim edilmesini talep etmektedir.
Kökeni, siyasi düşüncesi ya da inancı ne olursa olsun 78 milyon insanımızın tek ülke ve bayrak altında kardeş olduğunu ifade eden TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, vatandaşlarımızın vicdanı açısından son derece önemli olan adaletin ve vatandaşlarımızın can güvenliğinin sağlanmasını, bunun için gerekli tüm önlemlerin tam olarak alınmasını talep etmektedir.
Siyasi partilerin seçim bildirgelerinde yer alan ekonomik ve sosyal haklara yönelik taahhütlerin memnuniyet verici olduğunu belirten TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, bu taahhütlerin sözde kalmamasını, kurulacak olan hükümet programında da mutlaka yer almasını talep etmektedir.
Taşeron İşçilerin sorunlarına kalıcı çözümün getirilmesini, asıl iş ve yardımcı iş ayrımının en kısa sürede yapılmasını, muvazaalı çalıştırmaya son verilmesini,  taşeron işçilerinin toplu iş sözleşmelerinin yapılması sürecinde yaşanan sorunların giderilmesini talep etmektedir.
Başta Soma ve Ermenek olmak üzere işyerlerinde meydana gelen iş kazalarından ders çıkarılmadığına, 2015 yılının ilk dokuz ayında iş kazaları ve Meslek hastalığı sonucunda 1317 işçimizin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Başkanlar Kurulu, güvenli işyerleri ve çalışma ortamının sağlanması için ilgili tüm kesimleri sorumluluklarını yerine getirmeye çağırmaktadır.
Başkanlar Kurulu, 03-06 Aralık 2015 tarihlerinde gerçekleştirilecek TÜRK-İŞ 22. Olağan Genel Kurulu hazırlıklarını değerlendirilmiştir. TÜRK-İŞ Ana Tüzüğünün tarihi ile ekonomik sosyal ve hukuk alanında çalışmalarımıza yön veren 24 temel ilkenin güncellenmesi ile ilgili komisyon kurulması kararlaştırılmıştır.
Başkanlar Kurulu, 2008 ekonomik Krizinden bu yana Dünya ekonomisine yön vermek üzere toplanan ve 15-16 Kasım tarihinde Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesi sürecinde TÜRK-İŞ’in başkanlığında yürütülen L20 çalışmalarına büyük önem vermekte; G20 Liderlerinden örgütlenme özgürlüğü, gelir adaleti, işyerlerinde güvenlik ve insan onuruna yakışır iş oluşturulmasını beklemektedir.”


12 Ekim 2015 Pazartesi

GMİS, YARALILARI ZİYARET ETTİ



Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci ile Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, Üzülmez Şube Başkanı Tayfun Demir, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nde (ZADH) tedavi görmekte olan iş kazasında ve Ankara’daki bombalı saldırıda yaralananları 12 Ekim 2015 tarihinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundular.
10 Ekim’de Ankara’da düzenlenen bombalı saldırı sırasında bacağından yaralanan ve ZADH’de tedavi görmekte olan Haber-Sen üyesi İbrahim Damatoğlu’nu ziyaret eden GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci ve beraberindekiler sağlık durumu hakkında bilgi aldılar ve geçmiş olsun dileğinde bulundular.
GMİS Heyeti, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne bağlı ocakta meydana gelen kazada bacağından yaralanan ve ameliyat olan Madenci Okan Altan’ı ziyaret etti.
Sağlık durumu hakkında bilgi alan Demirci ve beraberindekiler, Altan’a geçmiş olsun ve acil şifalar dileğinde bulundular

11 Ekim 2015 Pazar

DEMOKRASİ PLATFORMU “ ACIMIZ VE İSYANIMIZ BÜYÜK”

 DİSK,KESK,TMMOB ve TTB’nin katılımı ile 10 Ekim Cumartesi günü Ankara Sıhhıye meydanında yapılması planlanan  Zonguldak dahil yurdun dört bir tarafından “ Emek , Barış ve Demokrasi Mitingi “yürüyüşüne hazırlanırlarken 2 bombanın patlaması sonucu 97 kişinin hayatını kaybetmesi ve yüzlerce kişinin yaralanması yurt genelinde olduğu gibi Zonguldak’ta da tepkilere neden oldu.
Bugün  saat 13 de madenci anıtı önünde toplanan Demokrasi Platformun tepki yürüyüşüne, CHP, Merkez ilçe Başkanı Cemal Şahin, CHP Milletvekili adayı Deniz Yavuzyılmaz, sendikaların temsilcileri katıldılar.
Madenci anıtı önünden başlayan yürüyüş Hükümet meydanında son buldu. Yürüyüş sırasında “ Yaşasın halkların Kardeşliği, Faşizme karşı omuz omuza, Devrim şehitleri ölümsüzdür, Katil devlet hesap verecek, “ şeklinde slogan attılar.
Daha sonra Demokrasi platformu Dönem Sözcüsü Erdoğan Kaymakçı bir konuşma yaptı. Kaymakçı yaptığı konuşmasında “  Savaşa inat Barış hemen şimdi, Emek, Barış ve Demokrasi mitinginde yapılan katliam, Gezi parkı Direnişi ve 7 Haziran seçimlerinden bu yana ülkemizi kan gölüne çeviren siyasi iktidarın sorumluluğu altında gerçekleşmiştir. Başkentin tam ortasında ve miting güvenliğini sağlamakta yükümlü olan ve ilkemizin kan gölüne çevrilmesine karşı yapılan bir mitingi kana bulayan iktidar, kendisine karşı toplumsal muhalefet istememekte, iktidarını şiddet-törer yöntemlerini devreye sokarak sürdürmeyi amaçlamaktadır.
Bombaları tanıyoruz.18 Mayıs’ta Adana da ve Mersindeki 5 Haziran da Diyarbakır daki 20 Temmuzda huruçtaki patlamalardan tanıyoruz.aynı kaynaklı olduğunu biliyoruz,.Katilleri tanıyoruz, Katiller ; diktatörlük heveslileri, 7 haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır.Katiller 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir.Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip çıkmaya çalışanlardır. Katiller; aylardır AKreplerle , TOMA larla,tanklarla,toplarla, ülkeyi kan gölüne çevirenlerdir” dedi. 

EĞİTİM SEN ŞUBE BAŞKANI ORHAN YILMAZ” LANETLİYORUZ”


KESK’e bağlı Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz yaptığı açıklamada, “DİSK, KESK; TTB ve TMMOB’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen barış mitingi öncesinde kalabalık içinde peş peşe patlatılan bombalar sonucunda onlarca kişi hayatını kaybetmiş, yüzlercearkadaşımız yaralanmıştır” dedi.
Yılmaz beraberinde, CHP Merkez İlçe Başkanı Cemal Şahin, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve üyeler ile birlikte Madenci Anıtında yaptığı eylemde, “Barış talebinden rahatsız olan malum güçler yine harekete geçmiş, tek hedefi barış taleplerini haykırmak olan on binlence insanın içinde bomba patlatarak savaş ve kandan beslendiklerini bir kez daha göstermişlerdir” diyerek şunları söyledi:
“Türkiye’nin dört bir yanından gelerek iktidarın savaş politikalarına karşı, ‘Savaş İnat, Barış Hemen Şimdi’ diyerek barış talebiyle başlayan yürüyüş sırasında peş peşe iki bomba patlatılmıştır. Patlamanın hemen ardından polisin gaz bombalı saldırısı nedeniyle yaralılara zamanında müdahale edilememiştir. Polisin bu tutumu, katliamı gerçekleştirenlerin amacına ulaşmasına güvenlik güçlerince nasıl göz yumulduğunu açıkça göstermektedir.
Bugün Ankara’da yaşanan vahşi katliamın sorumlularını uzaklarda aramaya gerek yoktur. 7 Haziran seçimleri sonrasında kışkırtıcı ve saldırgan politikalarını sürdüren, her ağızlarını açtıklarında akan kan ve ölümler üzerinden siyaset yaparak oy avcılığı yapanlar, katliamın asıl sorumlularıdır. Ankara’da yaşanan saldırı, emekçilerin barış, demokrasi ve özgürlük taleplerini hedef almıştır. Kendi siyasi ikballeri için yıllardır şiddet ve nefret dilimi kullananlar, bugün Türkiye’nin katliamlar tarihine yeni bir katliam daha eklenmesine neden olmuştur.
Katliam sonrasında kamuoyna açıklama yapan 3 bakandan biri olan İçişleri Bakanının gazetecilerin sormuş olduğu ‘istifa edecek misiniz’ sorusuna pişkinlik içinde katliamın miting alanında değil mitingin başlama noktasında olduğunu ve sorumluluk kabul etmeyeceğini açıklamasını tam bir aymazlık ve suç ortaklığı olarak görüyoruz. Önceden planlanmış ve çalışılmış bu açıklamayı yapan İçişleri Bakanına soruyoruz. Bombaların patlatılmasına göz yumduğunuz Ankara Garı’nın önü bu ülke toprakları ve sizin görev alanınız dışında mı kalmaktadır?

Eğitim Sen olarak her fırsatta  savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı, ‘İnadına barış’ diyen barış savunucularını göz göre göre katledenleri ve bu katliamın gerçekleşmesine neden olanları lanetliyor ve unutmayın döktüğünüz kanda boğulacaksınız diyoruz. Yüreği bizimle birlikte, insanlık ve barıştan yana olan herkesin başı sağ olsun”

8 Ekim 2015 Perşembe

ULUPINAR, DEVREK ESNAFIYLA BULUŞTU

  Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, seçim çalışmaları kapsamında Devrek esnafını ziyaret etti. Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, Devrek’te esnafı tek tek ziyaret ederek, partisinin seçim bildirgesini anlattı. Yoğun bir sevgi gösterisiyle karşılanan Ulupınar, vatandaşlarla sohbet etti, sorunlarını dinledi.
  Ziyaret sırasında konuşan AK Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, “Bugün Devrek’te esnafımızı ziyaret etti. Vatandaşlarımızın bize teveccühü 7 Haziran’a bakarak çok daha fazla. 1 Kasım seçimlerinde inşallah tek başına iktidar hedefliyoruz ve iktidar olacağımıza da inanıyoruz. Bu iş memleket, istikrar meselesi, bu iş ülke davası. Görüyorsunuz Ortadoğu cadı kazanına döndü, Suriye’de bir istikrarsızlık var. Biz birlik ve beraberlik içinde tek vücut olup bu milletimize hizmet etmek durumundayız. İnşallah memleketimizin geleceği için 1 Kasım seçimleri hayırlara vesile olur” diye konuştu.
  Ulupınar’un seçim çalışmalarına; İl Genel Meclis Başkanı Vacit Durdubaş, Ak Parti Devrek İlçe Başkanı Serdar Kelebek, Belediye Meclis Üyeleri ve partililer eşlik etti.












MADENDEKİ YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında dün sabah saatlerinde çıkan yangın söndürüldü.
Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağının eksi 320 kodunda çıkan yangına, TTK Amasra Müessesinden getirilen basınçlı köpük cihazıyla müdahale edildi. Önce kontrol altına alınan, daha sonra da söndürülen yangında soğutma çalışmaları devam ediyor.
TTK Genel Müdürü Burhan İnan  yaptığı açıklamada, yangının havalandırma amaçlı kullanılan ve kömür üretimi yapılmayan galeride çıktığını hatırlattı. 
Maden ocağında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri nedeniyle üretime ara verildiği ifade eden İnan, "Soğutma çalışmalarımız devam ediyor. Geçen yıl Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında çıkan yangında kullandığımız cihazı Üzülmez’e  getirttik. Yangının olduğu bölgeye basınçlı köpük enjekte edildi. Ayrıca suyla da müdahalede bulunuyoruz" diye konuştu.

7 Ekim 2015 Çarşamba

MADEN OCAĞINDA YANGIN SOĞUTMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR



 Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında sabah saatlerinde çıkan yangın söndürme çalışmaları hızla devam ediyor. Yangının meydana geldiği 320 kotunun 3-4 metrelik alanında aşırı duman nedeniyle baraj oluşturularak soğutma çalışmaları yapılmaya başlandı. Soğutma çalışmalarının yetersiz kalması halinde anılan bölgeye su basılarak yangın söndürüleceği, Ancak henüz su basma işleminin gerçekleşmediği öğrenilirken, yangının devam ettiği bölgeye su basılması halinde ise üretim ocaklarında her hangi bir hasar oluşmayacağı ve üretime yarından itibaren devam edileceği öğrenildi. Öte yandan yangın nedeniyle 4 vardiyasına gelen işçiler yangının meydana geldiği mahal dışında başka ocaklara yönlendirilerek iş başı yapmaları sağlandı

TTK ÜTİM OCAĞINDA YANGIN

ZONGULDAK’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında sabah saatlerinde çıkan yangın, paniğe neden oldu. Yangın nedeniyle ocaktaki tüm işçiler tahliye edildi. TTK Genel Müdürü Burhan İnan, kömürün bulunmadığı ana yol üzerinde ahşap tahkimatta etkili olan yangının kontrol altına alındığını, olumsuz bir durumun olmadığını söyledi.


Yerin 320 metre altında ana galeride 3-4 metrelik alanda açık alevli etkili olan yangın, sabah işçilerin 07.30’da iş başı yapmak için ocağa indiği sırada fark edildi. Yangın nedeniyle maden ocağını duman kapladı. Yaklaşık 650 işçinin çalıştığı ocak kısa sürede tahliye edildi. TTK tahlisiye ekibi yangın bölgesine sevk edildi. Ekipler yangını söndürme çalışmalarını sürdürürken, işçiler de ocak önünde bekliyor.

TTK Genel Müdürü Burhan İnan, inceleme yapmak için ocağa indi. Ocağa inmeden önce gazetecilere açıklama yapan İnan, kömürün bulunmadığı ana yol üzerinde ahşap tahkimatta etkili olan yangının kontrol altına alındığını, olumsuz bir durumun olmadığını söyledi.

6 Ekim 2015 Salı

AKMERCAN DOĞALGAZ ŞİRKETİ VATANDAŞI MAĞDUR EDİYOR

 Zonguldak Belediyesi ile anlaşarak Doğalgaz hattının döşeme ihalesini alan AKMERCAN şirketinin doğalgaz. Boru hattı çalışması nedeniyle etrafa verdiği rahatsızlık vatandaşların tepkilerine neden oluyor. Sık sık kanal açan ve açtığı kanalları kapatmayan AK Mercan Doğalgaz şirketinin çalışması nedeniyle Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Lojmanlarının önü ve BİM önündeki boru döşeme çalışması nedeni ile vatandaşlar evlerine ve iş yerlerine adeta cambazlık yaparak gidebiliyorlar.
Vatandaşlar, şirketin yaya kaldırımına bıraktığı borular nedeniyle sıkıntı yaşıyor.
Yayla mahallesi, TTK Lojmanları ve BİM civarında ikamet eden vatandaşlar AKMERCAN şirketinin rahatsızlık verici çalışmaları nedeniyle tepkilerini şu şekilde dile getiriyorlar ”  Yağışlar nedeniyle zaten yürümez hale gelen yollarımız bir de şirketin doğal gaz borularını ulu orta yolun ortasına bırakması yüzünden işimize ve evimize cambazlık yaparak gidiyoruz. Bu yollardan çocuklarımız okula gidiyor, yaşlılarımız hastanelere gidiyor. İnsanlarımız işine gidiyor. Her hangi kaza olduğunda sorumlusu kim olacak. Belediye yetkililerine sesleniyoruz. Gelişi güzel çalışan ve vatandaşların mağdur olmasına neden olan ve yolları gelişi güzel işgal ederek çalışan şirketin uyarılmasını ve verdiği rahatsızlıklara bir son verilmesini istiyoruz”






EMZİRME HAFTASI VE KANSER AYI NEDENİYLE STAND AÇILDI


        Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından 1-7 Ekim Emzirme haftası ile Meme Kanseri bilinçlendirme ayı etkinlikleri kapsamında kentin en işlek alışveriş merkezlerinde biri olan Esas 67 Burda alış veriş ve yaşam merkezinde halkı bilgilendirmek amacıyla eğitim standı açtı..  Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından açılan standa vatandaşlar büyük bir ilgi gösterirken, gelenlere el broşürü dağıtılarak konu ile ilgili olarak geniş kapsamlı olarak bilgilendirildiler.
       Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yusuf Kaya 1-7 Ekim Emzirme haftası nedeniyle ilgili olarak yapmış olduğu açıklamada ise şunları söyledi.
        “  Bakanlığımızca 1991 yılından bugüne UNICEF işbirliğinde temel amacı emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi olan “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı”    sürdürülmektedir.
          Programın temel mesajı “ Bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi”dir.
          Toplumun ve onu oluşturan bireylerin, sağlıklı ve güçlü olarak yaşamasında ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında, mutlu, huzurlu ve güvence altında varlığını sürdürebilmesinde yeterli ve dengeli beslenme en temel koşullardan biridir.
          Ünlü Türk düşünürü ve tıp adamı Buharalı İbn-i Sina, “Bebek mümkün olduğu kadar anne sütü ile beslenmelidir, çünkü anne sütü, bebek daha anne karnında iken onu besleyen kana, en çok benzeyen besindir” diyerek değerini açıkça ifade etmiştir.
          Bebek beslenmesinde ilk 6 ay anne sütü verilmesinin önemi bebeğin beslenme, büyüme, gelişim ve hastalıklardan korunması için ideal içeriğe sahip olmasından kaynaklanır. Bu sebeplerle de birçok uluslar arası ve ulusal kuruluş emzirmeyi bebek beslenmesinde öncelikle tercih edilmesi gereken beslenme yöntemi olarak belirlemiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de bu nedenle ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslenmeyi önermektedir.Amerikan Pediatric Akademisi (AAP) çocuklarda obezitenin önlenmesini en önemli öncelikler arasında göstermektedir. 
         Çocuklukta tespit edilen yüksek vücut kütle indeksi  adölesan ve yetişkinlik döneminde şişmanlık ve obezite ile karşılaşılacağının habercisidir. Bu konu ile ilgili olarak yapılan bir çok çalışma mevcuttur. Amerika da konu ile ilgili yapılan son meta analiz çalışmasında elde edilen Epidemiyolojik veriler anne sütünün aşırı kilo insidansını önemli ölçüde azalttığını ve uzun süreli emzirmenin LDL kolestrol seviyesinin düşürülmesi, kan basıncı, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu göstermektedir.
         Emzirmenin doğumdan hemen sonra başlatılması ve sık emzirme ile süt yapımı kolaylaşır. Ne kadar sık emzirilirse süt salgılanması da o kadar artar. Özellikle doğumdan hemen sonra gelen sarımsı süt (AĞIZ) en önemli süttür ve bebeğe kesinlikle verilmelidir. Ağız içinde bebek için gerekli bağışıklık maddeleri, vitaminler vardır ve proteinden çok zengindir. Bütün bu yararlar düşünüldüğünde anne sütünün bebekler ve anneler için ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır “ dedi.
      


ULUPINAR, HEYELANZEDELERİN SIKINTILARINI ANLATTI

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, Ankara’da heyelanzedelerle birlikte girişimlerini sürdürüyor.
  Ulupınar ve beraberindeki Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Ak Parti Devrek İlçe Başkanı Serdar Kelebek ve heyelanzedelerle birlikte Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal’ı ziyaret etti.
  Konuyla ilgili açıklama yapan Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, “İlçemizdeki heyelandan mağdur olan vatandaşlarımızın sıkıntılarını giderilesi için heyelanzedelerimizle birlikte Ankara’da 3 günden beri görüşmeler yaptık. Bugünde Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal ile görüştük. Yaptığımız toplantıda karayolları ile Yüksel Proje’nin ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulunduk.  Heyelanın ne aşamada olduğu ve heyelanın durdurulması için yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldık. Belediye başkanım, İlçe başkanım ve heyelandan mağdur olan vatandaşlarımızla beraber heyelandan mağdur olan insanlarımızın sıkıntılarını ilgili makamlara aktardık. İnşallah en kısa süre içinde sıkıntılar giderilecektir”dedi.
  Ulupınar ve beraberindekiler daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen’i ziyaret etti.


LÜTFEN TARAMALARA ZAMAN AYIRIN! UNUTMAYIN KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTIR

Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr.Yusuf Kaya Ekim Ayı Kanser Bilinçlendirme Ayı nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Dr Yusuf Kaya yapmış olduğu açıklamada şöyle dedi.
“  Günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olan ve Sebebi bilinen ölümler sıralamasında ilk sırayı alan kanser, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek maliyetler nedeniyle iş gücünde ve ülke ekonomisinde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Kanserle mücadelede ülkelerin kendi Ulusal Kanser Kontrolü programlarını geliştirmeleri önemlidir. Kanser kontrol programları doğru ve güvenilir kanser verilerinin toplanmasını, önlenebilir kanser etkenleri ile mücadele edilmesini, taranabilen kanserler için etkin tarama programları geliştirilmesini ve tedavi hizmetlerini kapsamaktadır. Ülkemizin de 2008 Yılından beri uyguladığı Ulusal Kanser Kontrol programı bulunmaktadır.
81 ile yaygınlaştırdığımız Aktif Kanser Kayıtçılığı uygulamamız ile güvenilir kanser verileri toplanmaktadır. Son verilerimize göre kadınlarda en sık görülen ilk 5 kanser şöyledir: Meme, Tiroid, Kolorektal, Rahim ve Akciğer kanseridir.  
Ulusal kanser kontrol programımız çerçevesinde Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) taranmasını önerdiği 3 kanser (meme, rahimağzı, kolorektal) için ücretsiz toplum tabanlı tarama hizmeti Sağlıkta Dönüşüm programı ile 10 yıldan fazla süredir verilmektedir. 2013 yılına kadar KETEM’lerde yürütülen tarama çalışmalarına artık Toplum Sağlığı Merkezlerimiz ve Aile Hekimlerimiz de katılmıştır. Vatandaşlarımızın ücretsiz olarak verilen kanser tarama hizmetlerine katılımı son derece önemlidir. Taramalar kapsamında; 30-65 yaş kadınlarda HPV-DNA testi ile rahimağzı kanseri, 40-69 yaş kadınlarda mamografi ile meme kanseri, 50-70 yaş kadın ve erkeklerde ise Gaitada Gizli Kan Testi ile kolon kanseri taraması yapılmaktadır. Bu taramalar Aile Sağlığı Merkezlerinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde ve KETEM’de ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Meme Kanseri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlarda en sık görülen kanser olup, yılda yaklaşık 15.000 kadını etkilemektedir. 2000’li yıllardan beri tüm kanser istatistiklerimizde kadın kanserlerinin %20-25’i meme kanseridir.
Risk faktörleri arasında ailede meme kanseri öyküsü, erken ilk adet yaşı, geç menapoz, çocuk emzirmeme, obezite sayılabilir. Riski azaltmak amacıyla kilo kaybı düzenli egzersiz gibi davranış değişiklikleri etkili olabilir. Ancak risk faktörlerini en aza indirecek hayat tarzı değişikliklerinin yanısıra hastalığın erken teşhisine yönelik yapılan meme kanseri taramaları bu kanserden ölümleri ve hastalığın sıklığını azaltmada en etkili yöntemlerdir. Kanser taramaları gönüllülük esasına dayanır ve kadınlarımızın katılımı ile başarıya ulaşabilir. Bu nedenle kadınların meme kanseri nedenleri, belirtileri, korunma, tarama, taramanın ne zaman ve nasıl yapılacağı hakkında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önemlidir.
Meme kanseri tedavisi erken evrelerde yüzde yüz sağlanabilir. İleri evrelerde hem yaşam süreleri kısıtlı hem de tedavi seçimleri hastalar için yaşam kalitesini düşürecektir. Radikal meme cerrahisi, kemoterapi ve radyoterapi ile sadece yaşam kalitesi düşmeyecek, ayrıca kamu maliyetleri de artacaktır. Ülkemizde teşhis edilen meme kanserlerinin yaklaşık yarısı ne yazık ki ileri evrelerde olup, meme koruyucu cerrahi oranlarımız halen istediğimiz düzeylerde değildir. KETEM’lerde olduğu gibi, toplum tabanlı taramaların yapıldığı merkezlerde ise %85 oranında erken evrede teşhis edilmektedir. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis hayat kurtarır, meme koruyucu cerrahiler ve meme onarımı ise hayata bağlar.
Tarama oranlarına katılımı etkileyen önemli bir diğer unsur da mamografi programlarında uygulanan kalite kriterleridir. KETEM’lerde Türk Radyoloji Derneği ile işbirliği içerisinde Avrupa Birliği Kalite Kriterlerini tam anlamıyla uygulamaya yönelik alt yapı çalışmaları başlatılmıştır. İlimiz KETEM Birimimizde de Digital Mamografi cihazı ile mamografi çekimleri yapılmakta olup, mamografi çekimi daha kolay ve kısa gerçekleşmektedir.
 2004 yılından beri kadınların meme kanserinin erken teşhisinin önemini ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla Ekim ayı tüm dünyada ve ülkemizde meme kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Yurt genelinde meme kanserine yönelik eğitimler ve bilinçlendirme kampanyaları gerek sivil toplum kuruluşları gerekse Bakanlığımızca sürdürülmektedir. KETEM birimlerinde çeşitli etkinlikler ile kadınlarımızın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetler ile beraber tarama çalışmaları sürdürülmektedir.
Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Bağlı Birimlerimiz olarak amacımız ilimizde taramalar için yaş ve cinsiyeti uygun tüm bireylerimize ulaşmak ve olası kanser risklerini belirleyerek korumaya almaktır. Vatandaşlarımız ücretsiz tarama yaptırmak için Zonguldak Merkez KETEM Birimine, bağlı oldukları ya da en yakın Aile Sağlığı Merkezine, İlçe Toplum Sağlığı Merkezlerine ve Ana Çocuk Sağlığı birimlerine başvurabilirler.

5 Ekim 2015 Pazartesi

KILIÇDARDAROĞLU ZONGULDAK’TA HÜKÜMETİ ELEİTİRDİ“ BİRİLERİ KÖŞEYİ DÖNDÜ SİZ FAKİRLEŞTİNİZ “


Zonguldak’ın 7 noktasında miting gerçekleştirmek üzere Zonguldak’a gelen ve ilk mitingini Alaplı’da gerçekleştiren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Alaplı’da halkla buluştu. Kılıçdaroğlu Alaplı’da vatandaşlara hitap etti. Zonguldakla ilgili açıklamalarda bulunan ve Adalet ve Kalkınma Partisi’ni eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:
“Alaplı’nın ve Ereğli’nin tersaneleri vardı. Büyük bir iş ve gelir kaynağıydı. Ne oldu da bu tersaneler çöktü? Birileri köşeyi döndü siz fakirleştiniz. Size söz, bana 4 yıl yetki verin ülkeyi ayağa kaldıracağım. Ülkeyi işsizlik ve yoksulluk belasından kurtaracağım. Örnek mi istiyorsunuz, bakın Alaplı’ya, bir başkan seçtiniz Alaplı’yı ne güzel bir hale getirdi.
Zonguldak’ın başa bir özelliği daha var. En büyük göç veren şehrimiz Zonguldak. Burası emeğin başkenti. Ancak gençlerimiz göç ediyor yaşlılarımız burada yaşıyor. Burası emeğin başkenti, emekçinin başkenti, ekmeğin başkentiydi. 13 yıldır burayı ihmal ettiler. Eğer bir AKP’li milletvekili ile karşılaşırsanız şunu sorun, ‘biz işsizken, bizim gençlerimiz işsizken neden yabancıların çalıştırılması kanununu çıkarttınız?’ diye sorun.
Sevgili Alaplılılar şunu unutmayın biz getirdiğimiz her öneriyi ölçüp biçtik ve tartarak getirdik. Ben devlete 27 yılımı verdim. Fakirlikten gelip fakirin sırtına bindiler. Ben de fakirlikten geldim. Annem ve ablam okuma yazma bilmezdi. 7 kardeştik ve üniversiteye giden tek kardeş de benim. Eğer ben bugün devletin en önemli görevlerine gelebildiysem bu Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in sayesindedir. Atatürk der ki ‘Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir’ der. Eğer öyle olmasaydı Anadolu’nun en ücra köşelerinden birisi gelip nasıl devletin en önemli görevlerinde bulunsun? Abdullah Gül nasıl gelip Kayseri’den Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olsun?
İşçiden, emekliden, memurlardan, emeklilerden, çiftçilerden ve gençlerden yardım istiyorum. Gençlerden hep şüphe duydular, oysa bu ülkenin geleceği gençlerdir. Onlara hoş görülü davranalım. Bayrağına ve vatanına sahip çıkıyor. Bakın şehitlerimiz var, hepsi gençler… Gençlerimiz araştırmalılar ve soruşturmalılar.
Emekli derneklerini, işçi sendikalarını, memur sendikaları, doğa sendikalarını, taşeron sendikalarını ve gençleri çağırarak sorunlarını dinledik. Bizden neler istediklerini sorduk. Seçim beyannamemizi buna göre hazırladık.
Bir şeyi unutmayın ve gittiğiniz her yerde söylerin. Saraya hizmet eden bir Başbakan istiyorsanız yer belli, adres belli Davutoğlu… Halka hizmet eden bir başbakan istiyorsanız yer belli adres belli Kemal Kılıçdaroğlu… 78 milyon vatandaşımızı kucaklamaya hazırız.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Asgari ücret bin 500 lira olacak dedik. Bizi gittiler işverene şikayet ettiler. Bir baktık onlar da koymuşlar. Asgari ücret bin 300 lira olacak dediler. Olacak inşallah milletin iradesiyle olacak” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaklaşan 1 Kasım Genel Seçimleri öncesinde Zonguldak’a geldi. İlk olarak Zonguldak’ın Alaplı ilçesinde halka seslenen Kılıçdaroğlu, "Biz Ecevit’in kültüründen geliyoruz. Biz de insanca hakça bir düzen olsun herkesin cebi para görsün dedik. Bunları arzu ediyorsanız buyurun gelin koalisyon kuralım dedik. Birinci sorun koalisyonun kurulmasına kim engel oldu? Kaçak sarayda oturan zat koalisyonun kurulmasına engel oldu. Bunu unutmayın bakın. Bir kişiye yetki veriyorsanız birinci parti yapıyorsanız ve o da hükümeti kurma yetkisi veriyorsa kendi iradesini başka bir iradenin ipoteğine koyduysa o ülkeyi yönetemez. Oturmalı ve demeli ki vatandaş bana oy verdi. Söz hakkı bende. Koalisyon kurulacaksa gereken yapılmalı demeli. Sıra bize geldi. Bize görev vermediler. Biz hükümeti kurardık ve adam gibi de yönetirdik. Bütün vatandaşlarımızı kucaklardık. Biz bölücü değiliz. Toplumu ayırmayız. CHP iktidarında 78 milyona aynı gözle bakarız. Eğer bir vatandaşın çocuğu işsizse, ona şu soruyu sormayacağız. Senin kimliğin, inancın ne? İşsizse ona iş bulacağız. O bizim vatandaşımız değil mi? Herkesi kucaklayacağız” ifadelerini kullandı.
“YETKİMİZİ MİLLETTEN İSTERİZ”
AK Parti’nin seçim bildirgesi ile ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Onlar bize görev vermediler. Mağdur edebiyatı yapmayız. Yetkimizi kaçak saraydan değil, milletten isteriz. Onlar ne anlatacaklar hep merak ediyorum. Biz seçim bildirgemizi açıkladık. Onlar hep örnek aldılar. Siz bunları yapamazsınız kaynak yok dediler. Dün seçim bildirgelerini açıkladılar. Biz 7 Haziran’dan önce neyi açıklamışsak aynılarını aldılar kendi seçim bildirgelerine koydular. Emekliye 2 maaş vereceğiz diyorduk. Ramazan ve Kurban Bayramı’nda iki maaş vereceğiz diyorduk. Şimdi onlarda koydular. Bu neyi gösteriyor, en sağlıklı en tutarlı hesabı yapan parti CHP’dir. Taşeron işçilerine kadro vereceğiz dedik. Veremezsiniz dediler. Şimdi onlar da açıkladılar. Taşerona kadro vereceğiz. Asgari ücret bin 500 lira olacak dedik. Bizi gittiler işverene şikayet ettiler. Bir baktık onlar da koymuşlar. Asgari ücret bin 300 lira olacak dediler. Olacak inşallah milletin iradesiyle olacak” dedi.
 “CHP SİYASETÇİNİN CEBİNİ DOLDURMAYACAK”
 Alaplı Halk Meydanı’nda konuşan Kılıçdaroğlu, CHP’nin halkın partisi olduğunu bildirerek, “Eski algılarınızı değiştirin. CHP halkın partisidir. Sizin partinizdir. Sizin için çalışır. CHP’nin siyaset anlayışında siyasetçi cebini doldurmayacak. Vatandaş zenginleşecek, vatandaşın cebi dolacak. Biz bunu değiştireceğiz. Eski algıları değiştireceğiz ve değiştiriyoruz da. Ne diyorlardı CHP proje üretemez. Buyurun bakın, son iki seçim bildirgesine bakın. Türkiye’nin bütün sorunlarına çözüm üreten tek partiyiz. En nitelikli kadrolar CHP’de var. Düşünen kadrolar CHP’de var. Onlarda böyle bir kadro olsaydı bizden önce yayınlarlardı” şeklinde konuştu.
“CHP’NİN GENLERİNDE KUVA-Yİ MİLLİYE VAR”
7 Haziran Seçimleri’nden sonra artan terör olaylarıyla ilgili hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, sorunu çözecek tek partinin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Biz geçen seçim bildirgemizde olmayan bu seçim bildirgemizde iki önemli konu daha koyduk. Şehit yakınları ve gazilere içimiz kan ağlıyor. Ne kadar ağlıyorsak ağlayalım içimiz kan ağlıyor. Gittiğimiz her şehit cenazelerinde anneler ‘Benim oğlum öldü, başka anneler ağlamasın’ diyordu. Bu sorunu çözemediler, çözmek de istemediler. Ne oldu da 7 Haziran’dan sonra ülke kan gölüne döndü. Kim buna yol açtı. Sizden 400 milletvekili istediler. Vermezseniz ülke felakete sürüklenir dediler. İstenilen sonuç çıkmadı ülke kan gölüne döndü. Sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir. Biz açık yüreklilikle şunu söyledik. Bu sorunu ancak CHP çözer. Çünkü CHP bu ülkenin kurucu partisidir. Bu sorunu ancak CHP çözer. Çünkü CHP’nin genlerinde Kuva-yi Milliye vardır. Ülkemizi severiz biz ayrım yapmayız. Hiç kimsenin ötekileştirilmesini istemeyiz. Seçim meydanlarında söylüyorum. Diyorum ki ‘insan Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Bizim başımızın tacıdır’ diyoruz. Hiçbir ayrım yapmıyoruz. Çünkü CHP halkın partisidir. Hangi inançtan, hangi yaşam tarzını benimserse benimsesin CHP bütün vatandaşların sorununu çözer dedik.”
“BİZİM SANKİ HİÇ İŞSİZİMİZ YOK, 2 MİLYONUN ÜZERİNDE SURİYELİ'YE BAKIYORUZ”
 Türkiye’ye gelen 2 milyon Suriyeli’nin Türkiye’deki şartları beğenmediği için Avrupa’ya göç etmeye çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin Ortadoğu ve Kafkaslarda da çıkarlarının olması gerekiyor. Eskiden bütün ülkelere mal satardık. Bizim tırlarımız giderdi. Şimdi olmuyor niçin kavga ediyor. Niye kavga ediyoruz. Bizim sanki hiç işsizimiz yok 2 milyonun üstünde Suriyeli kardeşimiz oldu. Şimdi onlara bakıyoruz. Onlar da baktılar Türkiye'de bir şey yok. Avrupa kapılarına gidiyorlar. Bakın hiçbirisi Mısır'a, Suudi Arabistan'a, Katar'a gideceğiz demiyor. Avrupa'ya gideceklerini söyleyerek orada insan hakları olduğunu söylüyorlar. Biz kendi ülkemize hukuku ve adaleti getireceğiz. Ayrım yapmayacağız. Türkiye niye bölündü arkadaşlar? Kişinin inancı ve kimliği kendisine aittir. Hangimiz anne ve babamızı seçme şansına sahibiz. Türkiye dünyanın en güçlü ülkesiydi. Ama yönetemediler. 24 Ağustos 2002’de bir mektup yazdım. Dedim ki Suriye sorununu böyle çözemezsiniz. Uluslararası bir Suriye konferansı yapalım dedim. İran, Rusya, Arap Ligi’ni davet edelim dedim. Türkiye sorun çözen ülke haline gelsin dedim. Çünkü sorun çıksa hep Türkiye’ye başvururlardı. Şimdi tam tersini yaptılar. Siz anlamazsınız dediler. Ortadoğu’dan, Avrupa Birliği’nden, Uygar dünyadan Türkiye dışlandı. Yeniden Türkiye’yi güçlü rayına oturtmamız lazım gelir. Bunu bir siyasi söylem olarak algılamayın. Kendi vicdanınıza sorun. İyi yönetemediler. Birileri sabah akşam kandırdı. Bu güzel ülkeyi bölgesinin lideri yapmak saygın kılmak mümkün” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM SİSTEMİ ALLAK BULLAK EDİLDİ”
Eğitim sistemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminin allak bullak edildiğini belirterek, “13 yılda 12 sefer eğitim politikası değiştirildi. Bizim çocuklarımız denek mi? Anneler çocuklarını hangi çocuklarını gönderdiklerini bile bilmiyorlar? 10 km ötedeki okula çocuklarının kaydedildiğini öğreniyorlar. Bunu değiştireceğiz. Bana yetki vermenizle bunları değiştireceğiz. 2015 son seçim bildirgemizi gençlere adadık. Bir ülkenin geleceği hep gençlerdedir. Gençler anne ve babalarını aşmak durumundadırlar. Bizden daha iyi şekilde dünyayı sorgulamak durumundadırlar. Gençler taşkınlık yapıyor e yaparlar tabi arkadaş. Taşkınlık yaptığı zaman genci öldürelim mi? Hayır nasihat verelim. Çünkü o genç bu ülkenin evladıdır. Bayrağına ve vatanına sahip çıkıyor. Şehitlerimiz geliyor tamamı genç. Son seçim bildirgemize iki konuyu daha ilave ettik. Pek çok şehit yakınları ve gaziler ile bir araya gelen genel başkan benim. Sadece CHP’nin genel merkezinde şehit yakınları ve gaziler ile ilgili bölüm vardır. Şehitler ve Gaziler Yüksek Kurulu kuracağız ve Başbakanlığa bağlayacağız. Dertlerin birinci elden çözeceğiz. Bizim seçim bildirgelerimizi örnek almaları güzel” dedi. Ülkeye barışı getirecek tek parti olduklarını savunan Kılıçdaroğlu, “Saray için çalışan Davutoğlu, halk için çalışan Kılıçdaroğlu. Hiçbir ayrım yapmadan 78 milyonu kucaklayan herkesi baş tacı eden ülkeye barışı getirecek olan tek parti biziz. CHP’ye genel başkan olduysam, Atatürk, Mustafa Kemal ve Cumhuriyetin sayesinde oldum. Cumhuriyet’e çok şey borçluyum. Kendi tarihimizi bize unutturmaya çalıştılar” diyerek Alaplı Halk Meydanı’ndaki konuşmasını tamamladı.


2 Ekim 2015 Cuma

DEMİRCİ AVRUPA ZONGULDAKSPOR ÜYESİ OLDU

Zonguldaklı gurbetçilerin yoğun olduğu Almanya Gelsenkirchen Şehrinde faaliyet gösteren Avrupa Zonguldakspor Kulübü Başkanı Metin Erçeribaşı, Genel Maden İşçileri Sendikası  (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci’yi ziyaret etti.
Demirci’yi Avrupa Zonguldakspor Kulübü üyesi yapan Erçeribaşı amaçlarının, futbola meraklı ve yetenekli Zonguldaklı gurbetçi gençleri kulüp çatısı altında yetiştirip dünya çapında ünlü kulüplerde ülkemizi ve Zonguldak’ı temsil etmelerini sağlamak olduğunu söyledi.
3. Ligde mücadele eden Zonguldak Kömür Sporu daha yukarılarda, 1. Ligde görmeyi arzuladıklarını belirten Erçeribaş’ı  her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurguladı.
Erçeribaşı’nı verdiği mücadeleden dolayı tebrik eden GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Avrupa Zonguldakspor’a üyesi olmaktan mutluluk ve gurur duyduğunu belirterek , kardeş takım olarak gördükleri Zonguldak Kömür spora verecekleri katkı dolayısıyla da teşekkür etti.



ULUPINAR, SEÇİM ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR


Adalet ve Kalkınma Partisi Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, seçim çalışmalarını bugünde Ereğli ve Alaplı İlçelerinde sürdürdü.

Ulupınar, ilk olarak Ereğli’de partisinin köy muhtarlarına düzenlenen kahvaltılı toplantıya katıldı. Burada muhtarların  sorunlarını ve sıkıntılarını dinleyen Ulupınar, Ereğli Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü’nün yeni hizmet binasının açılışına da katıldı. Ulupınar, daha sonra Ereğli merkezde esnaf ziyaretlerinde bulundu.

Alaplı İlçesi’ne geçerek seçim çalışmalarını burada devam eden Ulupınar, burada da Alaplı Ticaret ve Sanayi Odasını, Şoförler Odası, Esnaf ve Sanatlarlar Odası, ve Ziraat Odası’nı ziyaret etti. Daha sonra Alaplı İlçesine bağlı Aydın Yayla Köyü, Gürpınar Köyü ve İsafakıllı Köyü’nde ziyaretlerde bulunan Ulupınar, vatandaşların sorunlarını ve sıkıntılarını dinleyerek kısa bir konuşma yaptı.

Ulupınar, konuşmasında “Her ziyaretimizde 1 Kasım’da kazanacağımız başarının işaretlerini görüyoruz. İnşallah şu 4 aylık süre içinde Türkiye’de yaşanan sıkıntılardan halkımızın 1 Kasım’da AK Parti’ye verecekleri destekle Türkiye 7 Haziran öncesindeki günlerine kavuşacaktır. Yaşanan sıkıntıların 1 Kasım’dan sonra sona ereceğine inanıyoruz. Vatandaşlarımızdan aldığımız mesaj da bu yöndedir. Bundan dolayı da ben hemşehrilerimize bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

Ulupınar’ın ziyaretlerine; İl Genel Meclis Başkanı Vacit Durdubaş,  Ak Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır, Ak Parti Alaplı İlçe Başkanı Mustafa Yavuz ve partililer eşlik etti.






HARUN AKIN’DAN BAŞKAN AKDEMİR’E ZİYARET



                 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 3’üncü sıra milletvekili adayı 22.Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’e ‘nezaket’ ziyaretinde bulundu. Akın’a; CHP Zonguldak İl Başkanı Ertuğrul Koltuk ve İlçe Başkanı Cemal Şahin eşlik etti. 1 Kasım seçimleri nedeniyle çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürdüklerini belirten CHP Zonguldak 3’üncü sıra milletvekili adayı Harun Akın, Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile görüş alışverişinde bulundu. Akın, yerel yönetimlerin önemine değinerek, birlik ve beraberlik içerisinde çalışmalarına başladıklarını, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yerelde ve ülke genelinde sağlayacağı başarı ile, halkın huzur, güven, umut içerisinde olacağı bir tablo çıkarmak adına ellerinden gelen tüm gayreti göstereceklerini ifade etti. Akın ziyarette yaptığı konuşmasında şu görüşlerine yer verdi: “            1 Kasım’da ülkemiz tekrar seçimi yaşayacak. Bu seçimi neden yaşıyoruz, zaman içinde kampanya içinde halkımıza anlatacağız. Bu çerçeve de daha işin başındayız. İl Başkanımız ve Merkez İlçe Başkanımız ile birlikte çalışma gruplarımızı oluşturduk. İl belediyesi bizim için çok önemli. İlin temsili ve ilin ağabeyi bir belediye. Sayın Belediye Başkanımız ile fikir alışverişi yapmak ve birbirimize pozitif enerjilerimizi aktarmak için kendisini ziyaret ettik. İnşallah 1 Kasım’da ülkemizin ve Zonguldak’ımızın, rahatlayacağı, yeniden umutlanacağı ve mutlu olacağı bir tablo çıkartmak için elimizden geleni yapacağız.” Şeklinde konuştu.
                  Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ise; “1 Kasım seçimleri çok büyük önem arz ediyor. Değerli vekilimizde 3’üncü sıradan adayımız. Bizim amacımız, hep birinci parti olmak ve tüm adaylarımızı vekil olarak çıkarmaktır. İnşallah bu hedeflerimizi sadece Zonguldak’ta değil, ülkemiz bazında da gerçekleştiririz ve Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olma yolunda emin adımlarla ilerler. Çok köklü bir partiye mensubuz. Halkımız da aklı-selim bir şekilde oylarını 1 Kasım’da kullanırlar. Birlik ve beraberliğimiz bu süreçte olduğu gibi her zaman çok önemli.  İl, ilçe, kadın kolları, gençlik kolları, üyelerimiz hep birlikte kenetlenmeliyiz. Ülke genelinde de böyle olmalıdır. Bu birliktelik sayesinde, ilimizde ve ülkemizde 1’inci parti olarak çıkmayı hedefliyoruz.”şeklinde konuştu