1 MAYIS’TA YİNE TÜRKİYE’YE VE DÜNYAYA ÖRNEK OLACAĞIZ”
1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Zonguldak’ta Madenci Anıtı alanında düzenlenecek olan bir mitingle kutlanacak.
1 Mayıs Tertip Komitesi ile Zonguldak’ın meslek odalarının başkanları, işçi ve memur sendikaları konfederasyonlarına bağlı sendikaların şube başkan ve temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin başkanları ile siyasi partilerin temsilcilerinin oluşturduğu 37 örgüt temsilcisi, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda bir araya gelerek kutlama hazırlıklarını değerlendirdi.
Toplantı öncesinde GMİS Genel Başkanı ve 1 Mayıs Tertip Komitesi Başkanı Eyüp Alabaş, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamaları için yapılan hazırlıklar ile ilgili bilgi verdi ve değerlendirmelerde bulundu.
Sendikalar, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ile siyasi partilerin yoğun olarak katıldığı toplantının açılışında konuşan ve tüm halkı 1 Mayıs kutlamasına davet eden Alabaş, “İşçi sendikalarımız, memur sendikalarımız ülke genelinde hoş bir tablo ortaya koymuyor. Hatta örgütlerin kendi içlerinde bile sorunlar var. Biz Emeğin Başkenti olarak 165 yıllık üretim kültürümüzle, Osmanlı’dan bugüne ödediğimiz bedellerle, mücadele deneyimimizle bu tablonun dışındayız ve Türkiye’ye örnek olmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
27 Ocak 2013 tarihinde yaptığımız Emeğe Saygı Mitingi bunun en güzel örneğiydi. Emeğin Başkenti’nde, tüm emek örgütlerimizle, hep birlikte güzel ve örnek bir tablo yarattık. Biz Zonguldak’ta yine örnek bir miting yapmak mecburiyetindeyiz” dedi.
Alabaş şöyle konuştu:
“1 Mayıs, işçilerin, emekçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma gününü Zonguldak’a, Emeğin Başkenti’ne yakışır şekilde kutlamak için bu geniş katılımlı toplantıyı düzenledik. Biz daha önce başlattığımız çalışmayla yasal prosedürleri yerine getirdik. Tertip Komitesini oluşturarak başvurularımızı yaptık. Tertip Komitesi Başkanlığını ben yapıyorum. Sendikamız Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, Türk-İş İl Temsilcisi ve Tes-İş Şube Başkanı Ahmet Hasanefendioğlu, Belediye-İş Sendikası Şube Başkanı Tahsin Atayan, Eğitim-Sen Şube Başkanı Mehmet Dalgıç, BES Şube Başkanı Hayri Anıl Çetin, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı tertip komitesinde yer alıyorlar. Mitingde bir konuşmacı olacak, onu da Tertip Komitesi Başkanı olarak ben yapacağım.
Sanatçı olarak Grup Yorum’un ilk solistlerinden Hilmi Yarayıcı ile anlaştık. Miting boyunca her örgüt kendi pankartını açacak, kendi dövizlerini taşıyacak ve kendi kortejlerinin disiplinini sağlayacak. Her örgütün bir temsilcisi Tertip Komitesi ile koordine içinde olacak. Mitingin genel güvenliği ve disiplini açısından Sendikamızın görevlendireceği 150 madenci arkadaşımız ayrıca görev yapacak. Miting alanında 1 Mayıs’a özel pankartlarımız asılacak, her hangi bir örgüt adı öne çıkmayacak.
Ortak sloganlarımızı belirledik. Farklı slogan atanlar olacaktır. Bu farklı sloganlara katılıp katılmamak mitinge katılan herkesin kendi arzusuna bağlı. Kortej yürüyüş düzenini de genel hatlarıyla belirledik. Sloganlarımızı da tespit ettik, ilave yapmak isteyen arkadaşlar Önerilerini tertip komitesine ulaştırabilirler. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak 1 Mayıs Afişlerimizi hazırladık ve işyerlerimize ulaştırdık. Ayrıca araçlara asılabilecek boyutlarda afiş hazırlıyoruz. Sanatçımızı tanıtan afişlerimiz de hazır.
Şimdilik 10 bin el bildirisi hazırladık. Öncelikle işyerlerimizde madenci arkadaşlarımıza dağıtıyoruz.
Hafta sonundan itibaren Pazar yerleri ve caddelerde de dağıtacağız.
HEP BİRLİKTE ÖRNEK BİR TABLO YARATTIK
Türkiye zor ve hassas bir dönemden geçiyor. Türkiye’de koalisyon dönemleri çok tartışıldı.
Bu dönemler istikrarsızlık olarak gösterildi. Tek parti istikrar olarak anlatıldı, ama şimdi siyasi ilişkilere bakıyoruz,
eskisinden çok farklı değil. Farklı olan ve hepimizin gözüne batan tek şey var. O da işçilerin emekçilerin dağınıklığı.
İşçi sendikalarımız, memur sendikalarımız ülke genelinde hoş bir tablo ortaya koymuyor. Hatta örgütlerin kendi içlerinde bile sorunlar var.
Biz Emeğin Başkenti olarak 165 yıllık üretim kültürümüzle, Osmanlı’dan bugüne ödediğimiz bedellerle,
mücadele deneyimimizle bu tablonun dışındayız ve Türkiye’ye örnek olmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
27 Ocak 2013 tarihinde yaptığımız Emeğe Saygı Mitingi bunun en güzel örneğiydi.
Emeğin Başkenti’nde, tüm emek örgütlerimizle, hep birlikte güzel ve örnek bir tablo yarattık.
Biri hariç, tüm işçi ve memur sendikalarımızın üst düzey temsilcileri Zonguldak’ta kürsüye çıkarak Emek Platformu’nu yeniden oluşturdular. Türkiye’nin uzun zamandır görmediği bir ortamı yarattık ve sesimizi Türkiye’ye ve dünyaya duyurduk. Eğer bu birlikteliği tüm ülke genelinde sağlarsak gerçek demokrasiyi, gerçek barışı, gerçek uzlaşmayı sağlamış oluruz ve hepimiz geleceğe güvenle bakarız. Biz halkız ve asılız. Bizim vekil seçtiklerimiz bu ülkeyi yönetiyor. Biz işçiler, emekçiler olarak birlik ve beraberliğimizi sağlar, onlar üzerinde baskı unsunu olabilirsek o zaman yanlışların önüne geçeriz.
1 Mayıs, işçi sınıfının ve emekçilerin Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü olarak 1890 yılından itibaren tüm dünyada kutlanmaktadır. Nisan 2009’da 1 Mayıs “Emek ve Dayanışma Günü” adıyla tatil günü oldu.
Bu noktaya ağır bedeller ödenerek gelindi.
ZONGULDAK YİNE ÖRNEK BİR MİTİNG YAPMAK MECBURİYETİNDE
Biz Zonguldak’ta yine örnek bir miting yapmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’ye yeniden Vahşi Kapitalizm düzenini getirmek isteyenleri engellemek zorundayız. Taşeronlaşma rezaletine son vermeliyiz. İstihdam büroları açıp, köle ticareti gibi işçileri, emekçileri pazarlamalarına izin veremeyiz. Bugün, “İşçi en kolay nasıl atılır, tazminat nasıl verilmez” diye panel düzenleyen ve devletin memurunu burada uzman bilirkişi olarak kullananlar var.
Biz 8 saatlik çalışma süresi için canımızı, kanımızı vermişiz ama bugün işçi bürolarından bizi 2-3 saatliğine kiralayacak düzenlemeleri getirmek istiyorlar. Ölmüşüz, kalmışız kimsenin umurunda değil. Tazminatsız nasıl işçi atılır toplantısına katılan Sosyal Güvenlik Kurumu görevlisi olur mu? Devlet, işten çıkarma stratejileri gibi bir toplantıyı seyrederse, ona sosyal devlet denir mi? Devlet eşitsizlikleri gidermek, güçsüzü, hastayı, sakatı korumakla sorumludur. Devlet işsizimize iş bulmak, onun yaşam haklarını, barınma, eğitim ve sağlık haklarını, yani en temel insan haklarını korumakla mükelleftir.
Eğer biz işçiler, emekçiler; Siyaset, dil, ırk, inanç, hemşehri, cinsiyet gibi farklılıklarla bölünür parçalanırsak hepimiz köleleşiriz ve
bizi birbirimize karşı savaştırarak kırarlar. Tarihte böyle olmuştur. Demokrasinin, insan haklarının, barışın, kardeşliğin temeli
biz emekçilerin birliğinden geçer.
1 MAYIS’TA YİNE ÖRNEK OLACAĞIZ
Biz Zonguldak’ta Emeğin Başkenti’nde kardeşçe yaşamayı öğrendik. 5 bin şehidimiz, ırk, dil, din, inanç ayrımı gözetmeksizin yeraltında can verdi ve biz hep birlikte ağladık.
Barış, emperyalistlerin, çok uluslu şirketlerin ve uluslararası sermayenin işi değildir. Onlar savaşta da barışta da kazanmanın hesabını yaparlar. Savaşta bizi birbirimize öldürtür, barışta bizi sömürürler. “İş, ekmek yoksa barış da yok” dediğimizde bizi başka alanlarda savaştırıyorlar. Sermayeye, sömürüye karşı örgütlenmemizi engellemeye çalışıyorlar. Asıl barış; dünya işçilerinin, emekçilerinin kardeşliğiyle, danışmasıyla kurulur. 1 Mayıs’ta yine Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacağız” dedi.
Toplantıda 1 Mayıs hazırlıkları ve kutlama programı hakkında öneri ve görüş alışverişinde bulunuldu.