Eğitim Sen Zonguldak Şube Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada “Öğretmenlerin isteği dışında rotasyona tabi tutulmasına karşı bütün gücümüzle mücadele edeceğimiz bilinmelidir. Eğitim Sen, eğitimin bütün sorunlarında olduğu gibi, eğitim emekçilerine yönelik rotasyon dayatması konusunda da eğitim emekçilerin hak ve çıkarları doğrultusunda taraftır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde yeni sorunlar yaratacak, okullardaki çalışma barışını tamamen bozmaya ve okullarda yeni bir kaos yaratmaya yönelik böylesi bir uygulamayı hayata geçirmeyi aklından bile geçirmemelidir.” denildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “12 yıllık AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminde köklü değişiklikler gündeme gelmiş, söz konusu değişiklikler eğitimin niteliğini yükseltmek bir yana, daha da kötü hale getirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim politikalarındaki başarısızlığını sorgulamak yerine eğitimcileri tasfiye adımları atmaktadır. MEB`de şube müdürlüklerinden başlayarak okul müdürlerine kadar neredeyse bütün eğitim yöneticileri performansa dayalı çalışmaya bağlı olarak rotasyona tabi tutulmaya başlanmıştır. Okul Müdürleri ile başlayan rotasyon süreci, müdür yardımcıları ile devam etmiştir.
Eğitim yöneticilerinin ardından rotasyon sırasının öğretmenlere geldiği yönündeki tartışmalar birkaç yıldır sürdürülmektedir. MEB teşkilat kanununda yapılan değişikliklerle bakanlığın teşkilat yapısı baştan aşağı değiştirilmiştir. MEB teşkilat kanununda yapılan değişikliklerle bakanlığın teşkilat yapısı eğitimde yaşanan yoğun piyasalaştırma uygulamaları ve "rekabetçi" mantık üzerinden yenilenmiş, yapılan değişikliklerle eğitim yönetimi başta olmak üzere, pek çok alanda büyük alt-üst oluşlar ve mağduriyetler yaşanmıştır.
MEB eğitim emekçileri açısından tarihin en büyük sürgünü anlamına gelecektir. MEB, 400 bini aşkın öğretmeni yakından ilgilendiren, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak olan "öğretmenlere rotasyon" uygulamasını uygulamak için ilk adımı atmış, okullarda yeni ve kitlesel bir tasfiye için düğmeye basmıştır.
Torba yasada yapılan değişikliğin hemen ardından, mevcut Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Taslağında öğretmene rotasyonun nasıl hayata geçirileceği konusundaki niyetini açıkca belli etmiştir. Taslağa göre aynı işyerinde 8 yıl görev yapan öğretmenlerin isteğe bağlı ya da istekleri dışında il içinde başka okullarda görevlendirileceği konusu netlik kazanmıştır. Yönetmeliğin 2014-2015 eğitim öğretim yılı içinde yayınlanması durumunda, Haziran 2015`ten itibaren yüz binlerce öğretmen yıllardır çalıştığı işyerinden, çalışma arkadaşlarından ve öğrencilerinden koparılacaktır.
Eğitim emekçilerinin isteği dışındaki rotasyon uygulamalarının sürgün anlamına geleceği açıktır. Öğretmenlere rotasyonun uygulanması durumunda Türkiye, tarihte görülecek en büyük yer değiştirme hareketine sahne olacaktır. Eşleri farklı işkollarında ya da özel sektörde çalışan on binlerce eğitim emekçisi bulunmaktadır. Özür durumu atamalarını yılda bire indiren Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin en büyük sorunu olarak eğitim emekçilerini görmesi kabul edilemez bir durumdur.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ZORUNLU ROTASYON UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRMEDEN ÖNCE ŞU SORULARA YANIT VERMELİDİR;
- MEB rotasyon uygulamasının ekonomik, sosyal, psikolojik, insani boyutlarını hesap etmiş midir?
- Rotasyon uygulamasının benzeri gelişmiş ya da gelişmekte olan herhangi bir ülkede uygulanmakta mıdır? Uygulanıyorsa nasıl uygulanmaktadır? Bakanlık bu konuda nasıl bir hazırlık yapmıştır?
- Rotasyon uygulama kapsamında kaç eğitim emekçisi yer değiştirecektir? Yer değiştirmelerde öğretmenlerin aile ve yerleşim koşulları dikkate alınacak mıdır?
- Rotasyon uygulamasının öğretmenlere ve ülke ekonomisine ne kadar yük getireceği MEB tarafından hesap edilmiş midir?
- Ailelerin eğitim gören çocuklarının ve başka alanlarda çalışan eşlerinin durumu ve yaşayacakları mağduriyet düşünülmüş müdür?
- Eşlerden biri öğretmen diğeri hemşire, öğretmen, doktor, hakim, asker olanların tamamının tayinleri adil bir şekilde eşlerinin yanına yapabilecek midir?
- Yıllarca şehir merkezlerinde çalışanların hakları ile köylerde ve ilçelerde çalışıp, il merkezine gelen öğretmenlerin bu uygulamayla hakları ne derece korunacaktır?
- Uygulama gerçekleştikten sonra yer değiştiren eğitim emekçileri, Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde, müdür ve müdür yardımcıları rotasyonu uygulamasında olduğu gibi tekrar mağdur edilecekler midir?
Milli Eğitim Bakanlığı gerçekten mağduriyet yaratmak istemiyorsa önce bu soruların yanıtlarını vermelidir.
Eğitim Sen`in öğretmenlerin rotasyona tabi tutulmasına ilişkin görüşleri son derece açık ve nettir. Milli Eğitim Bakanlığı, on binlerce öğretmen açısından yeni bir dayatma anlamına gelen, ekonomik ve sosyal olarak ciddi sorunlara yol açacak ve pek çok yönden yeni mağduriyetler yaratması kaçınılmaz olan "öğretmenlere rotasyon" uygulamasının yeni bir tasfiye mantığı ile ele almakta, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, bu konuda da üzerinde yeterince çalışmadan, yandaş sendika dışındaki sendikalara görüşlerini bile sorma zahmetine girmeden hareket etmektedir.
MEB`in zorlamasıyla on binlerce eğitim emekçisinin rotasyona tabi tutulmak istenmesi, her konuda olduğu gibi bu konuda da siyasal referansların, yandaş sendikanın isteklerinin belirleyici olması ihtimalini küçümsenmeyecek derecede arttırmaktadır. Bugüne kadar yaşanan örnekler bu görüşümüzü doğrulamaktadır.
Eğitimde, hiçbir gerekçe eğitim emekçilerini okuttuğu öğrencisinden, oturduğu mahallesinden kopararak, zorla başka bir işyerine göndermesini haklı çıkaramaz. Böylesi bir uygulama, özellikle büyükşehirlerin sınırlarının son derece genişlediği bir dönemde açıkça "il içi sürgün" anlamına gelecek, on binlerce öğretmenin aile ve okul yaşantısını alt-üst edecektir. Uygulama ile bir öğretmen tıpkı TEOG sınavında olduğu gibi, mevcut okulunda 150-200 km uzakta görevlendirilebilecektir. Bu uygulamanın adı dünyanın her yerinde sürgündür ve kabul edilemez.
Milli Eğitim Bakanlığı, açıkça "il içi sürgün" anlamına gelen ve pek çok yönden istismar edilebilecek "öğretmene rotasyon" uygulamasını asla gündeme getirmemelidir. MEB, öğretmenleri rotasyona tabi tutmak yerine, gönüllülük ve teşvik esasına dayalı çözümler geliştirmeli, hiç kimse kendi isteği dışında çalıştığı okuldan, çalışma arkadaşlarından ve öğrencilerinden zorla koparılmamalıdır.
Eğitim Sen, eğitimin bütün sorunlarında olduğu gibi, eğitim emekçilerine yönelik rotasyon dayatması konusunda da eğitim emekçilerin hak ve çıkarları doğrultusunda taraftır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimde yeni sorunlar yaratacak, okullardaki çalışma barışını tamamen bozmaya ve okullarda yeni bir kaos yaratmaya yönelik böylesi bir uygulamayı hayata geçirmeyi aklından bile geçirmemelidir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz