Tüm Türkiye’de olduğu gibi Zonguldak’ta da DİSK,KESK,TMMOB
ve TTB Tezkere oylamasına hayır demek için alanlara çıktılar.
4 Kuruluş adına açıklamayı TMMOB başkanı Erdoğan Kaymakçı
yaptı. Kaymakçı yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi “Bugün Rojova’da,
Kobane’de sadece Kürt halkı değil, tüm insanlık varlık-yokluk mücadelesiyle
karşı karşıyadır.
Kontrol ettiği alanlarda
Hıristiyanları, Şiileri, Ezidileri, Türkmenleri, Kürtleri farklı inanç
gruplarını, özetle kendi ilkel anlayışı dışında kalan herkesi acımasızca
katleden, kadınlara karşı savaş açan IŞİD ile mücadele bir insanlık
mücadelesidir.
IŞİD, başta ABD olmak üzere,
bölgesel ve uluslararası tüm güçlerin yarattığı, vahşet ve barbarlığın
sembolüdür. IŞİD’e karşı halkların verdiği mücadele, insani değerleri, barışı,
bölgede yaşayan tüm halkların özgürlüklerini savunma mücadelesidir.
Bu mücadele giderek
şiddetlenirken, AKP hükümeti; Suriye ve Irak’ta yapılacak askeri operasyonlar
ile ilgili yetki isteyen iki tezkereyi meclise getirme hazırlığında.
Biz, DİSK-KESK-TMMOB-TTB emek ve
meslek örgütleri olarak: Hükümete Irak ve Suriye’de savaş yetkisi verecek bir
tezkereye kesin olarak karşıyız ve bu tezkerelerin TBMM’den onay almasına karşı
demokratik tepkimizi alanlarda göstereceğiz.
AKP’nin savaş tezkeresine hayır
diyoruz çünkü:
Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları
dışındaki askeri operasyonlara dahil olmasına ilkesel olarak karşıyız.
Türkiye’nin komşu ülkelerle ve halklarla barışçı bir ilişki kurması gerektiğine
inanıyoruz.
Yine ilkesel olarak emperyalist
koalisyon güçlerinin bölgede yaptığı askeri operasyonların niteliği ve
sonuçları ortadadır. Ortadoğu’daki etnik/mezhepsel savaşların kışkırtıcılığını
yapan güçlere güvenerek girilecek savaşların kaybedeni hangi mezhepten, etnik
kimlikten olursa olsun daima Ortadoğu halkları olacaktır.
Bölgedeki savaşların
kışkırtılmasında ciddi sorumluluğunun olduğunu düşündüğümüz AKP hükümetinin,
bölgedeki askeri varlığının çözüme değil, sorunun derinleşmesine hizmet
edeceğinden kaygılıyız. Suriye’de mezhepçi çeteleri askeri, lojistik, ekonomik
ve siyasi olarak desteklediği açık olan bir hükümetin mezhepçi IŞİD terörüne
karşı duruşunu samimi bulmuyoruz. AKP iktidarı bugün gözden düşen ve kendisi
bir kriz odağına dönüşen IŞİD’e karşı yine mezhepçi yeni terör odakları
yaratmaya yönelik bir politika izlemeye hevesli görünmektedir. Bu hatada ısrar
eden hükümete savaş yetkisi verilemez.
Savaş suçlusu olduğu yönünde
ciddi emareler olan, IŞİD’e ve “cihat” adı altında kendinden olmayan tüm
halkları katleden benzeri örgütlere verdiği desteği kamuoyundan saklayan,
yaptığı anlaşmalarda şeffaf olmayan, halkından gizleyen bir hükümete savaş
yetkisi verilmesi çılgınlıktır.
Son dönemde Türkiye’de mezhepçi,
ayrımcı, tekçi politikalara hız vermiş bir iktidarın Ortadoğu’da çözümün değil
sorunun kaynağı olduğu açıktır. Savaşı kışkırtacak bir ayrımcı, mezhepçi, tekçi
bir siyasi çizgiye savaş yetkisi vermeye hayır diyoruz.
Bugüne kadar mezhepçi çetelere
karşı tek bir eleştiri getirmeyenlerin bugün ansızın bir ABD ziyareti sonrası
bu sürece hızla dahil olmaları kendileri açısından ilkesiz, halklar açısında
ise tehlikeli bir durumdur. Bugüne kadar desteklediği bir gücün tasfiye olacağını
anlayan iktidar, Suriye ve Irak’ta IŞİD karşıtı koalisyona girerek kendi
mezhepçi ve ırkçı hesaplarını bu süreçte yeniden hayata döndürme
gayretindedir. Bu hesaplarla çıkartılmak istenen tezkereye hayır diyoruz.
Kürtlerin Suriye’de
yarattığı ve tüm etnik kimliklerin, mezheplerin kendilerini özgürce ifade
edebildiği, laikliği ve kadının özgürleşmesini temel ilke olarak benimseyen bir
modelin IŞİD tarafından yok edilmesi AKP’yi ve ABD’yi rahatsız etmemekte,
aksine bu konuda uzlaşma arayışı olduğu izlenimi giderek kuvvetlenmektedir.
Böylesi bir kirli uzlaşmaya geçit verilemez!
Suriye’deki Rojova modelinin
imhası üzerinden ABD ile yapılan pazarlık, Türkiye’de iç savaş riski yaratacak,
barış umutlarını tamamen yok edecek, ülkeyi şiddet sarmalına sokacak insani ve
ahlaki sorunlar barındıran bir pazarlıktır. Bu pazarlıklar için hükümete yetki
vermek olası katliamlara onay vermektir. Katliamlara yol açabilecek bir
tezkereye hayır diyoruz.
Canları üzerinde pazarlık
yapılan, IŞİD katliamı ile karşı karşıya olan insanlar, Türkiye Cumhuriyeti
yurttaşlarının akrabalarıdır, yakınlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının
akrabalarını katledenlerin rahatça geçtiği sınırlarda, namluların kendi
yurttaşlarına dönmesi, bu ülkede barış içinde özgürce bir arada yaşama
umudunu yok etmektedir. Bu umutları daha fazla tahrip edecek tezkereye hayır
diyoruz.
Bizim için Filistin Şengal’dir.
Şengal Gazze’dir. Gazze Kobane’dir. Bizim istediğimiz halkların barış içinde,
kardeşçe yaşadığı bir ülke ve bir Ortadoğu’dur. İnsanları ırk mezhep ayrımına
göre birbirine düşürenlere karşı bizim hedefimiz barıştır, demokrasidir,
özgürlüktür. Bizim dayanışmamız bu değerleri sahiplenen güçlerledir. Barış ile,
demokrasi ile, özgürlük ile, kardeşlik ile derdi olan bir iktidara verilecek
savaş tezkeresine karşı direnmek bizim için bir görevdir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz