Eğitim-Sen Zonguldak şube başkanı Orhan Yılmaz Okullarda yönetici
ve öğretmenlere verilen nöbet görevinin angarya olmaktan çıkması gerektiğini
açıkladı.
Orhan Yılmaz Konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında şu
görüşlere yer verdi
“Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yönetici ve öğretmenlere
verilen nöbet görevi fazla mesai kapsamında değerlendirilmemekte, nöbetlerde
uyulması gereken esaslar fiilen okul yöneticilerinin inisiyatifine bırakılarak
öğretmenler mağdur edilmektedir.
Eğitim emekçileri nöbet görevleri sırasında ciddi sorunlarla karşı
karşıya bırakılsa da söz konusu görevin eğitim-öğretimin bir parçası olması ve
öğretmenler tarafından yerine getirilmesi oldukça önemlidir. Bu durumun en
önemli nedeni öğretmenin, öğrencilerini sadece ders sürecinde değil, okulda
geçirdiği süre zarfında ruhsal ve bedensel olarak izleyebilmesi, öğrencilerin ayrımcı, şiddet içeren, ötekileştirici,
baskıcı kimi davranışlarına karşı yol gösterici olabilmesinde
yatmaktadır.İkinci bir neden ise öğretmenlerin nöbet görevinden çekilmesi
halinde okulların polis, "koruma memuru" ya da taşeronlaştırma
politikaları kapsamında taşeron işçilere ya da güvenlik görevlilerine açılacak
olmasıdır. Bu nedenledir ki "okullarda yaşanan şiddete şiddetle karşı çıkmak"
gibi bir yaklaşım kimi sorunların çözümünü değil, derinleşmesini beraberinde
getirecektir.
Ancak altını çizerek belirtmek gerekir ki hali hazırdaki uygulama,
öğretmene ciddi sorumluluklar yükleyen nöbet görevi karşısında öğretmenin
hakları yok sayılmaktadır! Nöbet görevi, her ne kadar Milli Eğitim ile ilgili
yasalarda tanımlanmasa da çıkarılan yönetmeliklere eklenen birer madde ile
yönetici ve öğretmene bu sorumluluk yüklenmektedir. Dolayısıyla nöbetlerde
uyulması gereken esaslar, öğretmenler kurulunda görüşülse de; ancak fiilen okul
yönetiminin inisiyatifine devredilmektedir. Sonuç olarak, öğretmenleri cezai ve
disiplin işlemleriyle karşı karşıya bırakabilen bir alanda, öğretmenlerin
haklarının ve sorumluluklarının net olarak tanımlanmaması en başta öğretmenleri
ciddi bir baskı altında bırakmaktadır.
MEB ise öğretmene böylesine ciddi bir sorumluluk yükleyen görev
süresince öğretmenlerin haklarını ve sorumluluklarını tanımlamamakta ve bu
görevi "fazla mesai" kapsamında değerlendirmemekteki ısrarını sürdürmektedir.
Dolayısıyla eğitim emekçilerine yüklenen bu sorumluluğun maddi bir karşılığının
bulunmaması bu durumu bir angaryaya
dönüştürmektedir.
08.12.2014 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı`na resmi bir yazı
ileterek bu konulardaki görüşlerimizi ve taleplerimizi iletmemize rağmen,
Bakanlığın konuyla ilgili sorunları çözecek bir adım atmaması, öğretmenlerin
Bakanlık nezdindeki değerini de göstermektedir. Kaldı ki fiilen yerine
getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders
ücreti ödenmesi ve bu görevleredahil öğretmenlere birim ders saat içinde ödenen
ek ders ücretlerinin artırılması, Kamu Personeli Danışma Kurulu (KPDK)
Toplantısında görüşülmüşse de henüz bir sonuç doğurmamıştır.
Konuyla ilgili olarak üç maymunu oynayan MEB`e
ve sorunun çözümüne değil de sendikamızı karalamaya yönelenlere karşı,
sendikamız Eğitim Sen`in konuya ilişkin taleplerinin bir kez daha altını çizmek
istiyoruz:
· Öncelikle nöbet hizmetinin ortak-yasal bir zemine
dayandırılması ve uygulamadaki farklılıklara son verilmesi gerekmektedir. Bu
sayede öğretmenlerimiz her türden eğitim kademesinde sadece bir uygulamayı esas
alarak nöbet hizmeti verecek ve yöneticilerin kişisel inisiyatif
kullanmalarından kaynaklı farklı uygulamalar sona erecektir.
· Diğer meslek gruplarında nöbet hizmeti "Fazla
Mesai" olarak kabul görmekte ve bunun için ek bir ücret ödemesi
yapılmaktadır. Öğretmenlere nöbet hizmetleri için herhangi bir ek ücret
ödemesinin yapılmaması Anayasa`nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine
aykırı olduğundan; nöbet hizmeti angarya olmaktan çıkarılıp "fazla
mesai" olarak kabul edilmeli ve 4 saat ek ders ücreti ödenmelidir. Ayrıca
ek ders ücretleri de iki katına çıkarılmalıdır.
· Nöbet görevleri en fazla haftada bir gün olmak üzere,
Yönetmeliklere koşulları belirlenmiş bütün öğretmenlere eşit olarak
dağıtılmalıdır.
· Öğretmenlerin nöbetçi oldukları günlerde ders ve diğer görevleri
azaltılmalı, öğretmenin nöbeti sırasında dinlenecek zaman ve mekan
yaratılmalıdır.
· Ek ders ücretleri günün koşullarına göre uyarlanmalı, her türlü ek
ödeme temel ücrete yansıtılmalıdır.
Taleplerimiz karşılanmadığı sürece nöbet görevi nedeniyle
karşılaşılan sorunlara kalıcı çözüm üretilemeyecek ve yeni, daha yakıcı
sorunlarla eğitim emekçileri karşı karşıya bırakılacaktır. Bu nedenlerle 9
Şubat 2015 tarihinde tüm iş yerlerinde nöbetlerin fazla mesai olarak kabul
edilmesini ve ücretlendirilmesini talep eden dilekçelerimiz okul / kurum müdürlüklerine
verilecek, öğretmenler kurulu toplantılarında konuya bakışımızı anlatan
bildiriler okunacak ve taleplerimiz yerine gelinceye dek nöbet tutulmayacaktır.”