Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yusuf
Kaya 1 Aralık Dünya Aıds günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Dr. Yusuf Kaya yapmış olduğu yazılı
açıklamada şöyle dedi.
“ İlk kez 1980’li yıllarda
tanımlanan HIV Enfeksiyonu o yıllardan bu yana tüm dünyada din, dil, ırk, cins,
ülke ayırımı yapmadan yayılmaya devam etmektedir. Hastalık korunmasız cinsel
temas, ortak paylaşılan enjektörlerle damar içi madde kullanımı, gebelik
sırasında ve doğum sırasında anneden bebeğe ve kan transfüzyonu yolu ile
bulaşabilmektedir. Bu geçiş yolları nedeni ile HIV enfeksiyonu, erişkinlerin
yanı sıra, tüm yaş gruplarında görülebilmektedir.
Hastalığın tam anlamıyla tedavisi
bulunmamakla birlikte uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından
ölümler azalmakta ve kişiler yaşantılarına devam edebilmektedir. Bununla
birlikte uygulanan ilaç tedavisi ile bulaşıcılık azalmakta, gebelik
sırasında uygulanan tedaviyle HIV virüsü taşıyan anneden bebeğe hastalık
bulaşması engellenebilmektedir.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak
Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre; dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2
milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı, dünyada 36,9 milyon HIV
taşıyıcısının bulunduğu ve 1,2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü
belirtilmektedir.
Ülkemizde nüfus artışı, hastalığa ilişkin
farkındalığın artması, tanı ve tedavi hizmetlerindeki gelişmeler
neticesinde HIV/AIDS vaka sayılarında artış görülmektedir. Ancak Türkiye
hala dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler
arasında değerlendirilmektedir. Ülkemizde bildirimi yapılan vakaların
yüzde 75’i erkek, yüzde 25 i ise kadındır. Vakaların yüzde16’sının yabancı
uyruklu olduğu, bulaşma yollarına göre değerlendirme yapıldığında vakaların
yarısından çoğunun cinsel yolla bulaştığı tespit edilmiştir.
HIV enfeksiyonu önlenebilir bir
hastalıktır ve korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. En sık
görülen bulaşma yolu cinsel temasla olduğu için bu yolla korunma büyük önem
taşımaktadır. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom
kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit
korunma yollarıdır.
Diğer bir bulaş yolu olan kan ve kan
ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı ile 1987 yılından beri de
ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku
nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza
indirmektedir. Ayrıca, dövme ve piercing gibi uygulamaların temiz ve steril
koşullarda yaptırılması, vücuda takılan delici, kesici özellikli takılar ortak
kullanılmaması, tek kullanımlık steril enjektör kullanılması HIV bulaşma
riskini azaltmaktadır.
Hastalık, virusu taşıyan kişilerle
birlikte oturmak, yemek yemek, aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, el
sıkışmak, öpüşmek, tokalaşmak, telefon, kitap, defter gibi araçları, ortak
duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri ortak kullanmakla bulaşmaz.
Ülkemizde;HIV/AIDS hastalığının
yayılımının önlenmesi hedefiyle toplumda ve yüksek riskli davranışta bulunan
gruplarda korunma ve önleme çalışmalarına öncelik verilmesi, HIV ile yaşayan
kişilere yönelik ayrımcılık ve damgalanmanın önlenmesi, şüpheli teması olan
kişilerin HIV/AIDS hastalığı, bulaşma, korunma yolları konusunda bilgilendirilmesi
ve doğru yönlendirilmeleri, HIV ile yaşayan kişilerin tedaviye kolay ve
kesintisiz biçimde ulaşmasının sağlanması, sosyal destek, bakım olanaklarının
iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin arttırılması için çalışmalar
yürütülmekte ve yeni çalışmalar planlanmaktadır.
Bakanlığımız, etik kurallar ve insan
haklarını gözeten yaklaşımlar doğrultusunda ve DSÖ öneri ve uygulamaları takip
edilerek, konunun tüm taraflarını kapsayacak bir bakış açısı ile çalışmalarını
işbirliği ve dayanışma içinde sürdürmeye devam etmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz