Zonguldak’ın
Ereğli İlçesinde, "8 Kasım Uzunmehmet'i Anma ve Kömür Günü"
dolayısıyla tören düzenlendi.
Kestaneci
Mahallesindeki Uzunmehmet Anıtı alanında düzenlenen törende, çelenkler konuldu,
Saygı Duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS)
Genel Başkanı Ahmet Demirci, yaptığı konuşmada, Zonguldak'ta maden işçilerinin
bedel ödeyerek maden işletmeciliğinin uzmanı olduğunu söyledi.
Demirci şöyle konuştu;
“Yaklaşık 170 yıllık üretim tarihimizde,
başta bölgemizde kömürü bulan Uzun Mehmet olmak üzere tüm maden şehitlerimize
Allah’tan rahmet diliyorum.
Ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve
sabır diliyorum.
1829’da Uzun Mehmet’in kömürü bulması ve
1848’den itibaren devam eden üretim sürecinde Türkiye’nin dört bir yanından
insanlarımız bölgemize geldiler.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla birlikte Büyük
Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bölgemize ve madencilere sahip
çıkmasıyla, genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk ili olduk.
Yerli yabancı kömür şirketleri
devletleştirildi ve madencilik devlet ciddiyetiyle yapılmaya başlandı.
Ülkemiz sanayisinin ve Emeğin Başkenti olduk.
Hızla büyüdük ve üç şehir olduk.
Yaklaşık 5 bin maden şehidimiz ve
onbinlerce meslek hastamız oldu. Çünkü biz hep ürettik.
Biz ürettikçe ülkemiz gelişti, kalkındı,
büyüdü.
Bölgemizde ve dünyada saygın bir devlet
haline geldik.
Bölgede ve dünyada güçlü bir devlet
olmamızı istemeyen emperyalist ülkeler de boş durmadılar.
Ulusal birliğimizi ve üretim ekonomimizi
bozabilmek için her yola başvurdular.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itici gücü
olan Zonguldak bölgemiz de bu saldırılardan nasibini aldı.
1960’lı ve 1970’li yıllarda, yılda 5
milyon ton taşkömürü üreten ve ülkemiz ihtiyacının tamamına yakınını karşılayan
bölgemiz, 1990’lı yıllardan sonra hızla geriledi.
Yeni Dünya Düzeni dediler, küresel ekonomi
dediler ve biz, bölgede bulunan Kardemir ve Erdemir’e kömür veremez hale
geldik.
Zonguldak ve Türkiye, üretim ekonomisinden
uzaklaştıkça, yani ithalat teşvik edildikçe dış borçlarımız hızla arttı.
YERALTI
MADEN İŞLETMECİLİĞİ UZMANLIK İSTER
Ne yazık ki bu politikalar bu dönemde de
sürdü.
2002 yılında yaklaşık 130 milyar dolar
olan dış borcumuz, 2016 yılında 400 milyar doları aştı.
Aynı dönemde Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda
çalışan işçi sayısı 16 binlerden 8 binin altına, üretim ise 2 milyon 500 bin
tondan 1 milyon tonun altına indi.
Zonguldak göç verdi, Türkiye borçlandı.
Şimdi zora düştük ve torba yasalarla çıkış
arıyoruz.
Yerli üretimi artırmanın yollarını
arıyoruz.
Biz de uzun zamandır bunu anlatmaya
çalışıyoruz.
Ancak bize ölümü dayatan politikaları
doğru bulmuyoruz.
Yeraltı maden işletmeciliği uzmanlık
ister. Biz bunu bedel ödeyerek öğrendik.
Ve gündemde olan Torba Yasa Tasarısının
58’inci maddesine karşı çıktık.
Madenci kardeşlerimizin, maden ocaklarında
yaptığı uyarı eylemi dikkate alındı.
Ankara’da yetkililerle görüşmelerimiz
oldu.
Meclis’teki görüşmelerde 58’inci maddede
düzenleme yapılacak ve bizim çalıştığımız sahalardaki mevcut durum aynen devam
edecek.
Ben tüm madenci kardeşlerime,
gösterdikleri kararlılık, disiplin, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu için
teşekkür ediyorum.
Bize destek veren Genel Başkanlarımıza,
milletvekillerimize, il başkanlarımıza, parti yöneticilerimize, sivil toplum
örgütlerimize, sendikalarımıza ve tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum.
Ankara’daki görüşmelerimizde bizi yalnız
bırakmayan ve sabahın 6’sında Zonguldak’a gelerek Sendikamızın Genel
Merkezinde, madenci kardeşlerimize bilgi veren ve bu süreci baştan sona
başarıyla tamamlamamızı sağlayan Türk-İş’in çok değerli Genel Başkanı Sayın
Ergün Atalay’a bir kez daha teşekkür ediyorum.
TTK,
YILDA 5 MİLYON TON ÜRETEBİLİR
Biz üretmek istiyoruz. Türkiye’nin yılda 35 milyon ton taşkömürüne
ihtiyacı var. Her yıl yaklaşık 4 milyar
dolarımız dışarıya gidiyor. Zonguldak’ta kömür var, işsiz var, müşteri var, TTK
gibi güçlü bir kurum var ama siyasi irade işçi almıyor.
Özel sektör dediler, TTK’yı küçülttüler
ama yeri dolmadı ve Zonguldak göç verdi.
TTK, 1960’lı, 1970’li yıllarda olduğu gibi
yıllık 5 milyon ton üretebilir. Bu yanlış politikadan derhal vazgeçilmeli ve
işçi alınarak üretim artırılmalıdır.
Bunun yolunu, yöntemini de Bülent Ecevit
Üniversitesi’nin hazırladığı rapor gösteriyor.
Bu duygularla, taşkömürünü
bulan Uzun Mehmet’i bir kez daha saygı şükran ve rahmetle anıyor, hepinize
tekrar sevgi ve saygılarımızı sunuyorum.”
Ereğli Belediye Başkan Vekili Ayhan Atay
da konuşmasında, bölgenin sanayi kenti olarak kalkındırmasında ve kent kimliği
kazanmasındaki en temel değerlerden birinin taşkömürü olduğunu söyledi.
Ereğli'de, madenci ve maden şehitleri aileleri için madenci evi kazandırma
çalışmalarına başladıklarını anlatan Atay, "İnşallah kısa zamanda
projemizi hayata geçireceğiz" dedi.
Ereğli kaymakamı Nazım
Madenoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Aykut Manioğlu, TTK
Genel Müdür Yadımcısı Ercan Gebeş, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Genel
Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri
Kahraman Kabasakal ile GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yönetim kurulu üyeleri,
TTK Armutçum Müessese Müdürü Ali Hekim, siya partilerin ilçe yöneticileri,
Belediye Başkan yardımcıları, bazı Kaymakamlık daire müdürleri, öğrenciler ve
vatandaşların katıldığı törende, Uzunmehmet ve kömür konulu şiir ve kompozisyon
yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz