Eğitim Sen aldığı bir karar ile Yalova valisini kınamak üzere pazartesi günü yapılacak ilk derslere girmiyor. Eğitim Sen’in yaptığı yazılı açıklama şu şekilde
Eğitim-Sen: Yalova Valisi, kendisine mutlak itaat edilmesini isteyen bir hükümetin kendisine verdiği görevi, insanlık onurunu ayaklar altına alarak yerine getirmiştir.
Eğitim Sen, geçen hafta Yalova Valisi Selim Cebiroğlu tarafından hakaret edilip sınıftan kovulduktan sonra cumartesi günü düzenlenen ‘Öğretmene saygı yürüyüşü’nde kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden öğretmen Halil Serkan Öz için 6 Nisan Pazartesi yapılacak ilk derslere girmeme kararı aldı. Ayrıca kitlesel protestolar ve bir hafta boyunca “Onurumuzu çiğnetmeyeceğiz” yazılı kokartlar takılacak. Tüm Türkiye’de alanlara çıkacak olan Eğitim Sen, Zonguldak’ta 6 Nisan Pazartesi günü saat 18.30.da Madenci Anıtında toplanacak.
Eğitim Sen tarafından 6 Nisan Pazartesi tüm okullarda okunması planlan "Onurumuzu Çiğnetmeyeceğiz!" başlıklı bildiri ise şu şekilde:
"Bugün tüm okullarda; Halil Serkan Öz
öğretmenimiz ölümü nedeniyle ilk derslere girmiyoruz. Yaşanan bu üzücü olaya
neden olan Valiyi kitlesel basın açıklamalarımızla Türkiye`nin dört bir yanında
protesto ediyor, bir hafta boyunca onurumuzu çiğnetmeyeceğiz diyerek kokart
takıyoruz.
Bildiğiniz üzere; geçen hafta Eğitim Sen`in
aldığı kararı uygularken üyemiz Halil Serkan Öz; Yalova valisinin hakaretlerine
maruz kalmıştır. Valiyi protesto için düzenlenen ‘Öğretmene Saygı` yürüyüşünde
yaşadığı strese bağlı olarak kalp krizi geçirmiştir. Ancak Yalova`daki
hastanelerde anjiyo için gerekli ekipman bulunmaması nedeniyle Bursa`ya
götürülmüş, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. Tüm
eğitim ve bilim emekçileri olarak acımızın büyük olduğunu hatırlatmak isteriz.
Ancak bu acı vakti gelmiş bir ölümün acısı değil, aramızdan koparılan idealist
bir öğretmenin acısıdır. Arkadaşımızın, meslektaşımızın, can yoldaşımızın
acısıdır. Halil Serkan öğretmen artık bizlerle birlikte okul koridorlarında
dolaşamayacak, öğrencilerin sesini duyamayacak, sorunlarını ve mutluluklarını
öğretmenler odasında arkadaşlarına anlatamayacak, görev yaptığı lisede sınıfı
boş kalacaktır…
Bugün acımızı sizlerle paylaşmak istiyor ama
Halil öğretmen için yas tutmadığımızı da ilan etmek istiyoruz. Çünkü kendisinin
de dediği gibi onu elimizden alanlar dayanışmadan, emekten, sevgiden ve paylaşımdan
korkanlardır. Öyle bir korku ki bu, Cumhurbaşkanı`na hakaret gerekçesiyle
herkes tutuklanırken; haklarını savunan bir öğretmenin payına öğrencilerinin ve
meslektaşlarının önünde hakarete uğramak düşmüştür. Herkes bilmelidir ki;
iktidarın en çok korktuğu şey bu ülkenin geleceğini yetiştiren eğitim
emekçilerinin özgür düşünmesidir. Bizlere yaptırmak istedikleri görev,
öğrencilerimize eleştirel düşünmeyi öğretmek değil; itaat etmek ve itaat
etmeyi öğretmektir. Bu nedenledir ki onlar özgürlüklerden korkmakta,
öğrencilerimizin düşünen ve sorgulayan insanlar olarak yetişmesini istememekte
bu yüzden bizlerin onurlarını çiğnemeye cüret edecek kadar fütursuzlaşmaktadır.
Bugün biz eğitim emekçilerine düşen
sorumluları teşhir etmektir. Halil Serkan öğretmenimiz için ağıt yakmak zamanı
değil, onurumuza sahip çıkma zamanıdır. Acımızın büyük olduğunu biliyoruz ama
bu acıyı bize yaşatanlardan hesap sormak için bekleyecek vaktimiz yok. Tüm
eğitim ve bilim emekçileri arkadaşımızı ölüme sürükleyen bu saldırıya karşı
birlikte mücadele etmelidir. Yalova Valisi Selim Cebiroğlu tarafından 27 Mart
günü Halil Serkan öğretmenimizin sınıfında yapılan hakaretler sadece ona
yönelik değildir. Eğitim Sen`in yıllardır sürdürdüğü onur, emek ve demokrasi
mücadelesine karşı sistemli saldırının sadece bir parçasıdır.
Eğitim emekçilerini her fırsatta
itibarsızlaştıran, hakkını arıyor diye sokak ortasında polise dövdüren,
çocukların ve gençlerin ufkunu açıyor diyerek bizleri cezalandıran AKP ise bu
cinayetin diğer sorumlusudur! Çünkü Vali Cebiroğlu, kendisine mutlak itaat
edilmesini arzulayan ve muhalif her sesin susturulmasını "destan
yazmak" olarak niteleyen bir hükümetin kendisine verdiği "cebir"
görevini, insanlık onurunu ayaklar altına alarak yerine getirmiştir.
Bizler tüm bu baskılara karşı mesleğimizin
gerektirdiği saygı, sevgi ve paylaşımı okullarımıza ayak bastığımız ilk günden
beri sahiplenirken, özgürlük ve eşitliğin eğitimin ayrılmaz bir parçası
olduğunun da bilincindeyiz. Ölümüne sebep olunan arkadaşımız Halil Serkan Öz
için daha önce söylediğimiz gibi kimseyi yas tutmaya çağırmıyoruz, onurumuz,
haklarımız ve emeğimiz için mücadele etmeye davet ediyoruz. Bu saldırıları
bitirecek olan tek şey örgütlü gücümüz olacaktır. Tüm eğitim ve bilim
emekçileri bilmelidir ki, Halil Serkan Öz`ün ölümüne neden olanlardan hesap
sormak onurumuza, mesleğimize, haklarımıza, emeğimize ve öğrencilerimize sahip
çıkmaktır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz