Türk Eğitim-sen Genel
merkezin aldığı karar gereği 6 nisan Pazartesi sabahı 1.Derse girmeyeceklerini
açıkladı.
Türk Eğitim-Sen Konuya
ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi
“ Kamu
çalışanları yaşadıkları devasa ekonomik, sosyal ve mesleki problemlerin yanı
sıra uğradıkları şiddet ve baskılar nedeniyle de önemli sıkıntılarla karşı
karşıyadır.
Neredeyse gün geçmiyor ki, kamu çalışanlarına yönelik şiddet ve taciz vakaları haber bültenlerine konu olmasın. Devlet hizmetlerinin vatandaşa ulaştırılması için canla başla görev yapan kamu çalışanları, gerek çalışma koşulları ve gerekse karşı karşıya kaldıkları şiddet olayları nedeniyle sıklıkla mağduriyet yaşamaktadırlar. Sadece son birkaç yıl içerisinde bile, yüzlerce şiddet olayına ve bu olaylar neticesinde oluşan onlarca yaralanma ve can kaybına rağmen, ülkemizi idare eden yönetim anlayışı, yeterli tedbirlerin alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması anlamında elle tutulur ciddi girişimlerde bulunmamıştır.
İlim ve irfan yuvası okullarımız dahi son yıllarda artan bir seyir gösteren şiddet vakalarıyla, ivedi tedbirlerin alınması gerektiğini gösteren somut onlarca örnekle doludur. Okul dışından gelen kişiler ve hatta öğrencileri tarafından saldırıya uğrayan onlarca öğretmenimiz, ciddi ve kalıcı yaralanmalara maruz kalmış; hatta geçtiğimiz yıllarda İzmir’de Sevilay öğretmenimizi yine bir öğrencisinin saldırısı neticesinde kaybetmiştik.
Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı yetiştirenlerin, böylesine yaygın bir şekilde şiddete maruz kalmasının sebeplerinin başında hiç şüphe yoktur ki, mesleğimizin itibarsızlaştırılması gelmektedir. Bizzat ülkemizi yönetme sorumluluğu taşıyanlar tarafından her fırsatta tahkir edilen ve bunun neticesinde itibarsızlaştırılan öğretmenlik mesleğine karşı öğrenci, veli ve toplumun değişik kesimlerinin olumsuz ve değersiz bakış açısı geliştirmeleri, şiddet vakaları için zemin hazırlamaktadır.
Kamuyu idare edenlerdeki bu arazlı yaklaşım, maalesef en tepeden aşağıya doğru idarenin hemen her hiyerarşik kademesinde kendini hissettirmektedir.
İşte bunun son örneğine de Yalova’da şahit olduk. Yalova’nın Sayın Valisi Selim Cebiroğlu’nun, Termal Fen Lisesi’ni ziyaretinde meslektaşımız Halil Serkan Öz’e karşı sergilemiş olduğu çirkin tutumu, öğretmenimizin hayatına mal olan üzücü süreci başlatmıştır. Vali Cebiroğlu, sendikasının aldığı serbest kıyafet eylemi çerçevesinde hareket eden öğretmenimizi, öğrencilerin ve meslektaşlarının huzurunda hakaretlerde bulunarak rencide etmiş, geçen bir hafta içerisinde bu seviyesizliği hazmedemeyen meslektaşımızın kalp kriziyle sonuçlanan rahatsızlığına neden olmuştur.
Halil Serkan Öz öğretmenimiz bugün aramızda yok. Sorumsuz bir idarecinin, seviyesiz ve asla hafızalarımızdan silinmeyecek çirkin tutumu nedeniyle sağlığını ve devamında hayatını kaybetti.
Vali Cebiroğlu’nu şiddet ve esefle kınıyoruz. Kendini Vali değil “Sultan” olarak gören bu arazlı anlayışı ayaklarımızın altına alıyoruz. Unvanı ne olursa olsun, hiç kimse yasaların üzerinde değildir. Uluslararası sözleşmeler, yargı kararları ve son olarak Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla güvence altına alınmış sendikal eylemlere katılma hakkını gasp etmek kimsenin haddi değildir.
İçişleri Bakanlığı’na çağrıda bulunuyoruz: Kendini yasaların ve yargının üzerinde gören bu vali derhal görevden alınmalı ve hakkında idari soruşturma açılmalıdır. Vicdanlarda zaten mahkum edilmiş olan Vali Selim Cebiroğlu, idari ve yargısal olarak da hak ettiği cezayı almalıdır. Alsın ki, bundan sonra, kendisine mevzuatın verdiği yetki dahilinde yönetme görevini ifa etmekle yükümlü olanlar bundan ibret alsınlar.
Eğitim çalışanları olarak 6 Nisan 2015 Pazartesi (Bugün) günü, bir daha böylesi acı ve olumsuz olayların yaşanmaması için uyarı eylemi yapıyor ve ilk derslerimize girmiyor; ortak acımıza sahip çıktığımızı, eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti telin ettiğimizi, hangi kademede olursa olsun meslektaşlarımıza yönelik idari baskı ve keyfi uygulamaları protesto ettiğimizi kararlılıkla ifade ediyoruz.
Halil Serkan Öz öğretmenimize yüce Allah’tan rahmet, ailesine ve eğitim camiamıza sabır ve başsağlığı diliyoruz.”
Neredeyse gün geçmiyor ki, kamu çalışanlarına yönelik şiddet ve taciz vakaları haber bültenlerine konu olmasın. Devlet hizmetlerinin vatandaşa ulaştırılması için canla başla görev yapan kamu çalışanları, gerek çalışma koşulları ve gerekse karşı karşıya kaldıkları şiddet olayları nedeniyle sıklıkla mağduriyet yaşamaktadırlar. Sadece son birkaç yıl içerisinde bile, yüzlerce şiddet olayına ve bu olaylar neticesinde oluşan onlarca yaralanma ve can kaybına rağmen, ülkemizi idare eden yönetim anlayışı, yeterli tedbirlerin alınması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması anlamında elle tutulur ciddi girişimlerde bulunmamıştır.
İlim ve irfan yuvası okullarımız dahi son yıllarda artan bir seyir gösteren şiddet vakalarıyla, ivedi tedbirlerin alınması gerektiğini gösteren somut onlarca örnekle doludur. Okul dışından gelen kişiler ve hatta öğrencileri tarafından saldırıya uğrayan onlarca öğretmenimiz, ciddi ve kalıcı yaralanmalara maruz kalmış; hatta geçtiğimiz yıllarda İzmir’de Sevilay öğretmenimizi yine bir öğrencisinin saldırısı neticesinde kaybetmiştik.
Geleceğimizin teminatı çocuklarımızı yetiştirenlerin, böylesine yaygın bir şekilde şiddete maruz kalmasının sebeplerinin başında hiç şüphe yoktur ki, mesleğimizin itibarsızlaştırılması gelmektedir. Bizzat ülkemizi yönetme sorumluluğu taşıyanlar tarafından her fırsatta tahkir edilen ve bunun neticesinde itibarsızlaştırılan öğretmenlik mesleğine karşı öğrenci, veli ve toplumun değişik kesimlerinin olumsuz ve değersiz bakış açısı geliştirmeleri, şiddet vakaları için zemin hazırlamaktadır.
Kamuyu idare edenlerdeki bu arazlı yaklaşım, maalesef en tepeden aşağıya doğru idarenin hemen her hiyerarşik kademesinde kendini hissettirmektedir.
İşte bunun son örneğine de Yalova’da şahit olduk. Yalova’nın Sayın Valisi Selim Cebiroğlu’nun, Termal Fen Lisesi’ni ziyaretinde meslektaşımız Halil Serkan Öz’e karşı sergilemiş olduğu çirkin tutumu, öğretmenimizin hayatına mal olan üzücü süreci başlatmıştır. Vali Cebiroğlu, sendikasının aldığı serbest kıyafet eylemi çerçevesinde hareket eden öğretmenimizi, öğrencilerin ve meslektaşlarının huzurunda hakaretlerde bulunarak rencide etmiş, geçen bir hafta içerisinde bu seviyesizliği hazmedemeyen meslektaşımızın kalp kriziyle sonuçlanan rahatsızlığına neden olmuştur.
Halil Serkan Öz öğretmenimiz bugün aramızda yok. Sorumsuz bir idarecinin, seviyesiz ve asla hafızalarımızdan silinmeyecek çirkin tutumu nedeniyle sağlığını ve devamında hayatını kaybetti.
Vali Cebiroğlu’nu şiddet ve esefle kınıyoruz. Kendini Vali değil “Sultan” olarak gören bu arazlı anlayışı ayaklarımızın altına alıyoruz. Unvanı ne olursa olsun, hiç kimse yasaların üzerinde değildir. Uluslararası sözleşmeler, yargı kararları ve son olarak Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla güvence altına alınmış sendikal eylemlere katılma hakkını gasp etmek kimsenin haddi değildir.
İçişleri Bakanlığı’na çağrıda bulunuyoruz: Kendini yasaların ve yargının üzerinde gören bu vali derhal görevden alınmalı ve hakkında idari soruşturma açılmalıdır. Vicdanlarda zaten mahkum edilmiş olan Vali Selim Cebiroğlu, idari ve yargısal olarak da hak ettiği cezayı almalıdır. Alsın ki, bundan sonra, kendisine mevzuatın verdiği yetki dahilinde yönetme görevini ifa etmekle yükümlü olanlar bundan ibret alsınlar.
Eğitim çalışanları olarak 6 Nisan 2015 Pazartesi (Bugün) günü, bir daha böylesi acı ve olumsuz olayların yaşanmaması için uyarı eylemi yapıyor ve ilk derslerimize girmiyor; ortak acımıza sahip çıktığımızı, eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti telin ettiğimizi, hangi kademede olursa olsun meslektaşlarımıza yönelik idari baskı ve keyfi uygulamaları protesto ettiğimizi kararlılıkla ifade ediyoruz.
Halil Serkan Öz öğretmenimize yüce Allah’tan rahmet, ailesine ve eğitim camiamıza sabır ve başsağlığı diliyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz