Türk-İş
Konfederasyonu Genel Başkanı Ergün Atalay, yeraltı maden işçilerinin çalışma
saatlerinin haftada 37,5 saat olması ve iki gün tatil yapması için TBMM’de
kabul edilen yasa ile ilgili görüşlerini açıkladı.
Madenciye
iki gün tatil düzenlemesinin Sendikacılık hayatında en keyif aldığı
çalışmalardan biri olduğunu belirten Atalay, “Her gün güneşi görenin güneş
umurunda olmaz. Ama haftada bir gün güneşi görene iki gün güneşi göstermek
büyük bir velinimet” dedi.
Genel Maden
İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci ile Yönetim Kurulu
Üyeleri, 16 Nisan 2015 tarihinde Türk-İş’i ziyaret ederek Genel Başkan Ergün
Atalay ile görüştü.
GMİS
Yönetimi, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile 1 Mayıs’ın Zonguldak’ta
kutlanması çalışmaları, maden işçilerinin çalışma saatlerini ve iki gün tatil
yapmasını düzenleyen ve TBMM’de kabul edilen yasal düzenleme, toplu iş
sözleşmesi görüşmeleri ile TTK’ya işçi alımı konularında görüş alışverişinde
bulundu.
Türk-İş
Genel Başkanı Ergün Atalay, GMİS’in yeni yönetimine başarı ve hayırlı olsun
dileklerinde bulunarak, “Başarılı çalışmalar yapacağınıza inanıyorum. Yeni
görevleriniz hayırlı olsun. Toplu sözleşmeler, TTK’ya işçi alımı gibi konuları
birlikte mücadele ederek başaracağız” dedi.
Madenciliğin
zor ve meşakkatli bir meslek olduğunu, madeni görmeden madenciyi anlatmanın zor
olduğunu belirten Atalay, “Her gün güneşi görenin güneş umurunda olmaz. Ama
haftada bir gün güneşi görene iki gün güneşi göstermek büyük bir velinimet”
dedi.
Atalay şöyle
konuştu;
“Maden
işçisi uzun yıllardır sözleşme yapıyor. Ekonomik sıkıntıları oluyor. Madende
can veriyor, vermeye de devam ediyor. Böyle meşakkatli, zor bir iş.
Özellikle
Zonguldak bölgesi de madencinin başkenti. Burada aşağı yukarı 170 yıldır bu
madencilik var.
Madeni
görmeden, madene girmeden işçinin durumunu özetlemek, işçinin durumunu anlatmak
çok zor.
Madeni,
madenciye sormak lazım, madende çalışana sormak lazım. Zaman zaman, üç-beş kere
girme imkanı buldum, gördüm.
Demiryol-İş’in
Genel Başkanıyım, şu an Türk-İş Konfederasyonu’nun Genel Başkanıyım. Şimdi ben
madeni anlatamazsam, madenciyi anlayamazsam ben bu koltukta rahat oturamam.
Madenciyi anlatmak için, madenciyi anlamak için madenci gibi madenin altında
yaşamak lazım, görmek lazım, bilmek lazım.
Zonguldak’daki
arkadaşlar ile diğer maden sendikası, maden işçilerinin iki gün izniyle ilgili
bana talep getirdiklerinde bu işin en az
para kadar önemli olduğunu biliyordum.
Her gün
güneşi görenin güneş umurunda olmaz. Ama haftada bir gün güneşi görene iki gün
güneşi göstermek büyük bir velinimet. Bununla ilgili Genel Maden-İş
Sendikası’nın geçmiş yöneticileri, şimdiki yöneticileri-kardeşlerimiz, iyi bir
emek sarfetti. Karşılığını aldık diye düşünüyoruz.
Yarın öbür
gün çoluk-çocuğum bana sorarsa “Sen sendikacılık yaptın, en keyif aldığın
yasalardan biri ne” derse bunun en başına ben madenci iki gün güneşi görsün
diye çıkarılan yasayı koyarım. Bu benim için de önemli, teşkilatım için de
önemli.
İnşallah
madenciler kazasız-belasız yaşamlarını sürdürmeye devam ederler.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz