28 Ekim 2015 Çarşamba

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


                            Öztürk Haber67

ZONGULDAK BELEDİYE BAŞKANI MUHARREM AKDEMİR 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMININ 92’İNCİ KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI


BAŞKAN AKDEMİR:“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk; “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz” sözünden aldığımız feyzle Mustafa Kemal’in yolunda durmadan, yorulmadan, yürümeye devam edeceğiz.”

       
            Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 92’inci yıldönümünü kutlayarak mesajında şu görüşlerine yer verdi: “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, milletimizden alınan güçle kurulan, çağdaş Türkiye Cumhuriyet’in 92’inci kuruluş yıldönümünü tüm yurtta olduğu gibi bizlerde sevinç coşku ve mutluluk içerisinde kutluyoruz.
          Cumhuriyet, her şeyini kaybetmiş olan bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin sonucudur. Bu nedenle, yüce Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak için hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışacak, Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkacaktır. Cumhuriyet, demokrasiyi geliştiren en iyi sistemdir. Kişinin hak ve özgürlükleri ancak bu sistem içinde güvencede olabilir. Hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmış toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Cumhuriyet; dili, bayrağı, marşı ve temel nitelikleri ile ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ifade eder. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan milli mücadele ile tarihte eşine çok az rastlanır bir başarı gerçekleştirilmiştir. Yaşanılan tüm zorluk ve sıkıntılara karşın, inanç ve kararlılık örneği olarak kazanılan bu zafer, milletimize kayıtsız şartsız egemenliği sağlayan Cumhuriyet rejimini armağan etmiştir. Bu nedenle, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve ulusumuzun birliğine her zamankinden de daha çok ehemmiyet vermekteyiz. Kurtuluş savaşı sonrasında, Atatürk’ün önderliğinde büyük Türk milletinin kanı, canı ve sonsuz emekleriyle kurulan Türk milleti için en uygun yönetim şekli olan Cumhuriyetimizi, tüm değerleriyle sonsuza değin yaşatmak hepimizin vazgeçilmez ortak sorumluluğudur. Ülkemiz insanlarının çağdaş dünya ile bütünleşmesinin ve uygarlığın tüm nimetlerinden en üst düzeyde yararlanmasının da, yine Cumhuriyet şemsiyesi altında kenetlenerek çok çalışmaktan geçeceği asla unutulmamalıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk; “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz” sözünden aldığımız feyzle Mustafa Kemal’in yolunda durmadan, yorulmadan, yürümeye devam edeceğiz. En sonunda ayırmadan, ayrılmadan, ayrıştırmadan, birlik içinde, beraberce aydınlık günlere ulaşacağız.
                Cumhuriyet’imizin 92’inci kuruluş yıldönümünde, şehitlerimizin kanıyla sulanan vatan topraklarının bütünlüğünü ve Atatürk’ün Türk gençliğine ve Türk milletine en büyük emaneti olan Cumhuriyetin tüm kurumlarını, birlik ve beraberlik içinde korumanın azmi ve kararlılığı içinde, Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yad ediyor, Cumhuriyet Bayramımızın 92’inci kuruluş yıldönümünü yürekten kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.”


GMİS “CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN”


Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Yönetim Kurulu adına bir açıklama yaparak 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.
Demirci’nin açıklaması şöyle;
“Gücünü ve kaynağını ulusumuzun hür iradesinden alan ve Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “En büyük eserim” diyerek emanet ettiği Cumhuriyetimizin kuruluşunun yıldönümünü kutluyoruz.
Kurtuluş Savaşımız ulusumuzun var olma mücadelesi, Cumhuriyet ise yeniden dirilişin simgesidir.
Ulusumuz, bugün geldiğimiz noktadan daha ileri ufuklara ulaşabilmenin ancak Cumhuriyet ile mümkün olabileceğinin bilincindedir.
Bu nedenle, Cumhuriyetin tüm değerleriyle yaşatılması herkesin ortak sorumluluğu ve görevidir.
Her 29 Ekim’de tazelenen azim, kararlılık ve enerjimizle; Cumhuriyetimizin kuruluşunun 92. Yıldönümünde, Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve ülkemiz ekonomisine katkı verirken yaşamını yitiren tüm maden şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, halkımızın Cumhuriyet Bayramını kutluyoruz.”


23 Ekim 2015 Cuma

TOKİ ÜZÜLMEZDE İLK ETAPTA 736 KONUT YAPACAK

TOKİ ÜZÜLMEZDEKİ HAK SAHİPLERİ İLE TOPLANTI YAPTI

TOKİ tarafından Üzülmezde yapılacak olan Konutlar için arsa sahipleri ile toplantı yaptı.
TTK Eğitim Daire Başkanlığında toplanan hak sahiplerine TOKİ yetkilileri tarafından son gelişmeler aktarıldı, yapılacak olan konutlar için bilgiler verdiler. TOKİ yetkilileri üzülmez de yapılacak olan konutların hak sahiplerinden yüzde 78 ile anlaşma yapıldığını geriye kalan yüzde 22 lik kısım ile görüşmeleri sürdürdüklerini ifade ederek anlaşma yapılır yapılmaz ilk etapta 736 konut yapılacak ve yapılacak olan konutlardan hak sahiplerine dairleri teslim edilecek.denildi


22 Ekim 2015 Perşembe

ULUPINAR ESNAF ODASI VE KASTAMONULULAR DERNEĞİNİ ZİYARET ETTİ




Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, seçim çalışmaları kapsamında Zonguldak’ta ziyaretlerde bulundu.
  24. dönem Milletvekili ve Ak Parti Zonguldak Milletvekili  Adayı Özcan Ulupınar, 1 Kasım’da yapılacak olan genel seçim kapsamında Zonguldak Esnaf Odasını, Şoförler, Otomobilciler Odası, Zonguldak Muhtarlar Derneği ve Kastamonulular Derneği’ni ziyaret etti.Ulupınarı Kastamonular derneği Yardımlaşma Sandığı Başkanı Ali İhsan Özdemir ve kastamonuluilar karşıladı
  Ziyaretlerde bir konuşma yapan Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, “Seçim çalışmalarımızı gece gündüz demeden sürdürüyoruz. Kurumlarımızı, esnafımızı ve vatandaşlarımızı ziyaret ederek sıkıntılarını ve sorunlarını dinliyoruz. Bölge ve ülkenin refahı ve huzuru için Ak Parti’nin tek başına iktidar olması gerekiyor, bunun için herkesimden destek bekliyoruz. Halkımızın desteği ile inşallah partimiz 1 Kasım genel seçimlerinde tek başına iktidara gelecektir”dedi.


GMİS " TEMEL SORUNUMUZ TTK’NIN İŞÇİ AÇIKLARIDIR”



Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Yönetim Kurulu adına bir basın açıklaması yaparak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çalışan maden işçilerinin gruplu statüden daimi statüye geçişi ile yeraltı maden işçilerine yasa gereği ödenmesi gereken en az iki asgari ücret uygulaması hakkında bilgi verdi ve katkı veren herkese teşekkür etti.
TTK’nın işçi açıklarının acilen giderilmesi gerektiğinin de altını çizen Demirci, maden işçilerinin ve Zonguldak halkının 1 Kasım seçimlerinde oy kullanırken bu konuya dikkat edeceğini belirterek şu ifadelere yer verdi;
“2006 yılından bu yana Sendikamızın gündeminde olan gruplu statüde çalışan arkadaşlarımızın daimi kadroya geçilmesiyle ilgili sorun çözüme kavuştu.  15 Kasım 2015 tarihinden itibaren Kurumda çalışan tüm arkadaşlarımız daimi statüde çalışmaya başlayacaktır.
Başta TTK Genel Müdürümüz ve Yönetim Kurulu olmak üzere katkı veren herkese teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.
11 Eylül 2014 tarihinden itibaren yasal olarak hakkımız olan yeraltında çalışan madenci arkadaşlarımızın en düşük ücretinin iki asgari ücret olması sorununu da çözüme kavuşturduk. Ekim ayı itibariyle yeraltında en düşük ücretimiz iki asgari ücret seviyesine yükseltildi.
Kurumda çalışma barışının bozulmaması ve hiyerarşik düzenin sürdürülerek verimli bir çalışma yapılabilmesi için sanat grupları arasında ayrıca düzenleme yapılması da gerekiyor.
Bu uygulamadan doğan geriye dönük alacaklarımızın ödenmesi konusunda da Kurum yetkilileriyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun en temel sorunu olan işçi açıklarının giderilmesi konusunu her ortamda dile getiriyoruz. 1 Kasım Milletvekili Seçimleri nedeniyle Sendikamızı ziyaret eden siyasi partilerimizin milletvekili adayları ile tüm siyasi kadroları bu konuda bilgilendiriyor, hazırlamış olduğumuz raporu veriyor, madenci kardeşlerimizin ve Zonguldak halkının oy kullanırken bu konuya özellikle dikkat edeceğini belirtiyoruz.
Bugün itibariyle TTK’nın norm kadro açığının kapatılabilmesi için yaklaşık 5 bin işçi alınması gerekiyor. TTK Genel Müdürlüğü’nün de talebi olan 3 bin 200 işçi derhal alınmalı ve ardından çalışan işçi sayısı norm kadro düzeyine çıkarılmalıdır.
TTK’ya yapılacak işçi alımı Zonguldak’tan göçü de durduracaktır.
Her şart altında bunun mücadelesini vereceğiz.
İş Güvenliği önlemleri nedeniyle bazı müesseselerimizde üretimin durdurulmasına karşı itirazlarımızı yaptık. Havza tarihinde bir tek kayıtlı kazanın bile olmadığı hidrojen sülfür gazını ölçecek sensörlerin bulunmadığı gerekçesiyle üretimin durdurulması doğru değildir. Biz, iş sağlığı ve güvenliği için sensörün bulunmaması gerekçe gösterilerek TTK’daki işçi açıklarının saklandığını ve işçi açıkları nedeniyle artan kaza riskleri göz önüne alınarak üretimin engellendiğini düşünmeye başladık.
Zonguldak’ta kömür var, işsiz var. TTK’nın ayrılmaz parçası olan ÇATES’in kömür ihtiyacı, TTK ve rödevanslı sahalardan üretilen kömür ile karşılanamadığı için bir ünitesi çalıştırılamıyor.
Ülkemizin taşkömürüne ihtiyacı var ve TTK’nın sorunu sadece Zonguldak’ın değil ülkemizin sorunudur.
1 Kasım Seçimlerinin hemen ardından kurulacak Hükümet ile bu sorunlarımızın acilen çözülmesi için görüşmelerimizi sürdüreceğiz.
TTK, ülkemiz ekonomisine katkı vermeye devam edecektir.

Sorunlarımızın çözümüne katkı veren herkese tekrar teşekkür ediyoruz.”

21 Ekim 2015 Çarşamba

ÖZCAN ULUPINAR ÜZÜLMEZDE MADENCİ İLE BULUŞTU

1 Kasımda yapılacak olan seçim öncesi siyasi partilerin seçim çalışmaları tüm hızı ile devam ederken AK Parti Üçüncü sıra Milletvekili adayı Özcan Ulupınar, Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Üzülmez Müessesesini ziyaret ederek maden işçileri ile buluştu.
Beraberinde Merkez İlçe Başkanı Metin Karaduman ile beraber maden işçileri ile sohbet etti ve ardından maden işçilerine hitap etti.
Önce Merkez ilçe başkanı Metin Karaduman bir konuşma yaptı ardından da Milletvekili adayı Özcan Ulupnar konuştu.
Ulupınar TTK nın sıkıntılarını bildiklerini ve bu sıkıntıları sık Bakan ve Başbakana ilettiklerini sıkıntı ve sorunların büyük bir bölümünü Yapılan Toplu İş sözleşmesi ile halledildiğini  Guruplu çalışanların daimiye geçirildiğini söyledi. Bundan sonrada  Sorunların takipçisi olmaya devam edeceklerini sözlerine  ekledi

18 Ekim 2015 Pazar

ÖZTÜRK AİLESİNİN MUTLU GÜNÜ. RIFAT , ZUHALİNE KAVUŞTU

 Zonguldakın saygın ailelerinden Hatice – Dursun Öztürk ile Fatma Şerafettin İnce ailelerinin çocukları Zuhal ve Rıfat Öztürk dünya evine girdi
Cumartesi gününü Alaborina Düğün salonunda seçkin davetli topluluğunun katıldığı düğün töreninde Zuhal Öztürk İnce ile Rıfat Öztürk hayatlarını perçinleştirdiler.
Düğün törenine Öztürk ve İnce ailesinin sevenleri katıldı.
Geç saatlere kadar devam eden düğün töreninde davetliler doyasıya eğlendiler.
ÖZTÜRK HABER 67 Haber Sitesi Genç çiftlere mutluluklar diler.
 










15 Ekim 2015 Perşembe

GMİS, TTK KOZLU MÜESSESESİ’NDE ÜRETİMİN DURDURULMASINA TEPKİ GÖSTERDİ

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Yönetim Kurulu adına bir açıklama yaparak Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi’nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince kömür üretiminin durdurulmasına tepki gösterdi.
Demirci açıklamasında “TTK’nın küçültülmesi, daraltılması ve kapatılması söylemlerinin dile getirildiği bir süreçte, hiç kimsenin karşı çıkamayacağı can güvenliğini gerekçe gösterip üretimi durdurmak ve bu kurumun zararlarını artırmak doğru değildir” ifadelerini kullandı.
Açıklama şöyle;
“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri 14 Ekim 2015 tarihinde Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü’nde hidrojen sülfür gazını tespit eden sensör bulunmadığı gerekçesiyle üretimi durdurma kararı aldılar. Diğer müesseselerde de kısa süre önce aynı karar alınmış ancak itirazlar üzerine Mart 2016 tarihine kadar süre uzatımına gidilmişti.
Üretimi durdurmaya gerekçe gösterilen Hidrojen Sülfür (H2S) gazı, kuvvetli çürük yumurta kokusunda çok zehirli bir gazdır. Hidrojen Sülfür gazı çürüyen ağaç tahkimattan, tabakaların çatlak ve oyuklarından neşredilir. Kükürtlü maddelerin ayrışmasından meydana gelir. Hidrojen sülfür gazı daha çok bakır ve çinko gibi metal madenlerde bulunur. Yeraltında hidrojen sülfür (H2S) seviyesi en fazla 20 ppm (%0,002) olmalıdır.
Bilindiği üzere 20.06.2012 tarihinde İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu yayımından itibaren bütün yönetmeliklerde değişiklik yapıldı. Söz konusu yönetmelik değişikliği, Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik 10 Mart 2015 tarih ve 29291 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştı.
Madde 16’da yapılan değişiklik, yayım tarihi olan 10 Mart 2015’de yürürlüğe girdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri yaklaşık 1 hafta 10 gün sonra TTK’yı denetlemeye gelerek üretimi durdurma kararları verdiler. Gaz sensörlerinin temin edilerek yerleştirmesi için süre verilmedi.
Yönetmelikte, işyerinin kapatılması veya üretimin durdurulmasıyla ilgili detay yoktur.
Türkiye Taşkömürü Kurumu işyerlerinde çalışmalar, Kanun ve Yönetmelikler çerçevesinde İş Sağlığı ve İş Güvenliği önlemleri alınarak yapılmaktadır.
Üretimin tamamen durdurulması çalışma alanlarının güvenliğini tehlikeye sokacaktır. Üretim arınlarında ilerleme yapılmadığı zaman arın ve tavan basınçları artarak göçüklere neden olacaktır. Ayrıca çalışılan kömür damarları yangına müsait damarlardır. Yangın oluşmaması için üretimin hızlı şekilde yapılarak arkaların göçertilmesi gerekir.   
Ülkemizde son 20 yılda meydana gelen büyük kazaların çoğunluğunun taşeron veya rödövans uygulaması olan ocaklarda meydana geldiği görülmektedir.
Türkiye Taşkömürü Kurumu 167 yıllık üretim sürecinde Mühendisi ve İşçisiyle ülkemiz madencilik sektörünün okulu, lokomotifi olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bu üretim sürecinde hidrojen sülfür kaynaklı kayıtlara geçmiş bir tek kaza yoktur.





Soma Faciası’ndan sonra madencilik sektöründe özellikle kömür madenciliğinde ilgili taraflarla ciddi anlamda görüş alışverişi yapılmadan, Soma’da 301 maden şehidinin oluşturduğu atmosferde çıkartılan yasa ve yönetmelikler çalışanlar adına kısmi kazanımların yanında, uygulamadaki zorlamalar nedeniyle ne yazık ki sektörde sıkıntılar yaşanmasına yol açmaktadır.
Soma Faciası’ndan sonra kamuoyu nezdinde sorumlu tutulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve İş Güvenliği müfettişleri, sonraki çalışmalarında şartları zorlayan kararlar almaya başladılar.
Yaklaşık 6 aydır Zonguldak’ta TTK ve diğer sahalarda yaşanan sıkıntının kaynağında bu vardır.
Biz, Türkiye’de madenciliğin okulu olan Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun bu duruma düşürülmesini kınıyoruz. Bu kurumun özellikle bilgi ve deneyim açısından itibarının zedelenmesine izin vermeyiz. Burada açıkça ifade ediyoruz ki, Bakanlığın müfettiş kadrolarının bu kurumdan öğrenecekleri çok şey vardır. Bu 167 yıllık üretim kültüründen mutlaka faydalanmaları gerekir.
Diğer müesseselerimizde yapılan benzer uygulamalar itirazlardan sonra düzeltilmesine ve süre verilmesine rağmen bugün Kozlu’da karşılaştığımız bu durum çalışanlarımızın yanı sıra tüm bölge insanını endişeye sevk etmiştir. TTK’nın küçültülmesi, daraltılması ve kapatılması söylemlerinin dile getirildiği bir süreçte, hiç kimsenin karşı çıkamayacağı can güvenliğini gerekçe gösterip üretimi durdurmak ve bu kurumun zararlarını artırmak doğru değildir.
Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası başta olmak üzere TTK’nın tüm teknik kadroları ve yöneticileri olarak her zaman önceliği can güvenliğine veriyoruz. Ancak bunun suistimal edilmesine sessiz kalamayız. TTK’nın üzerinde yapılan bu uygulamaların, bugüne kadar TTK’yı kapatmak isteyip de kapatamayanların amaçlarına hizmet ettiğini düşünmeye başlıyoruz.
Bunun için her fırsatta ifade ediyoruz; can güvenliğimizi sağlamanın öncelikli yolu Kurumdaki işçi açıklarını gidermektir. Ocaklarımızda sağlıklı üretim yapabilmenin öncelikli şartı budur.
Bilinmelidir ki biz hiçbir şart altında TTK’nın kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü ülkemizin, sadece Zonguldak’ta bulunan taşkömürünün üretimine ihtiyacı vardır.
Yeraltında kömür, yer üstünde işsizimiz var. Bu seçim sürecinde, ülkemizi yönetmeye aday olanları bir kez daha uyarıyoruz. Önceliğimiz üretimdir, TTK’dır.
Bizler sağlıklı, güvenli kömür üreterek bölgemize ve ülkemize daha çok katkı vermek istiyoruz.” 




ÇAKAN NEBİOĞLU’NDA SEÇİM GEZİSİNİ SÜRDÜRDÜ

MHP Zonguldak Milletvekili ve adayı Zeki Çakan, Nebioğlu Beldesinde 1 Kasım’da yapılacak olan 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri öncesi seçim gezisi gerçekleştirdi.

Geziye; İl Başkanı Hamdi Ayan, İlçe Başkanı Ersin Akyüz ve partililer eşlik etti. 1 Kasım’da yapılacak olan 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri öncesi 7Haziran seçimlerinde MHP’den Zonguldak Milletvekili olan Zeki Çakan seçim gezilerine yineden aday olduktan sonra da sürdürmeye devam ediyor. Çakan ve beraberindeki partililer Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Nebioğlu Beldesinde ilk olarak Belediye Başkanı Ertan Aydoğan’ı makamında ziyaret ederek 7 Haziran seçimlerinden sonra TBMM’nin 28 saat açık kaldığını belirten Çakan, bu zaman zarfında Zonguldak’ın sorunlarını dile getiren bir araştırma önergesi verdiğini kaydetti. Çakan ayrıca TBMM’de parmak kaldıran ve indiren bir milletvekili de olmadığını sözlerine ekledi.

13 Ekim 2015 Salı

TÜRK-İŞ, KARANFİL BIRAKTI

 
TÜRK-İŞ, KARANFİL BIRAKTI

TÜRK-İŞ Yönetim ve Başkanlar Kurulu, 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda meydana gelen tarihimizin en büyük terör saldırısının gerçekleştiği alana 13 Ekim 2015 tarihinde giderek karanfil bırakıp dua ettiler.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci ile Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ da TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu üyeleriyle birlikte alana karanfil bıraktı.
Daha sonra basın mensuplarına bir açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“10 Ekim 2015 kara bir gün olarak tarihe geçmiştir. Ankara tren garında meydana gelen ve çok sayıda insanımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan terör eylemi, Türkiye’nin hiçbir zaman unutmayacağı kalleşçe bir katliam olmuştur. TÜRK-İŞ topluluğu olarak tüm vatandaşlarımızla birlikte yas tutmaktayız. Tarihimizin bu en büyük terör saldırısı, vatandaşlarımızın vicdanında derin bir yara açmıştır. Bu yara hiçbir zaman kapanmayacaktır. Katliamın ardındakilerin en kısa zamanda bulunması ve adalete teslim edilmesi vatandaşlarımızın vicdanı açısından hayati önem taşımaktadır. Terör şebekeleri askerimizi, polisimizi diğer güvenlik görevlilerimizi çoluk çocuk demeden sivil vatandaşlarımızı hedef almaktadır. Ülkemizi Suriye benzeri bir iç kaosa sürüklemektedir. Masum canlara kıymaktadır. Türkiye bu tuzağa düşmeyecektir. Siyasi düşüncemiz, inancımız ne olursa olsun bugün bize düşen birlik ve beraberliğimizi pekiştirmek, birliğimize, demokrasimize ve insanlarımızın canına kastedenlere hiçbir şekilde başarılı olamayacaklarını göstermektir. Türkiye 78 milyon vatandaşımızın ortak vatanıdır. Başka gidecek yerimiz yoktur. Çok sayıda vatandaşımızın katledildiği bu meydandan TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu ve topluluğumuz adına terörü ve ardındaki tüm güçleri şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına sabırlar diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum.”

TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANDI

Türk-İş Başkanlar Kurulu, Genel Başkan Ergün Atalay başkanlığında 13 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da toplandı.
Genel Maden İşçileri Sendikası’ndan (GMİS) Genel Başkan Ahmet Demirci’nin katıldığı TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısında gündemde yer alan konular ve Ankara Gar Meydanında yaşanan patlama ve terör olayları görüşüldü.
Toplantı sonunda yayınlanan Sonuç Bildirisi şöyle;
“13 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da toplanan TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplantısında gündemde yer alan konular ve Ankara Gar Meydanında yaşanan patlama ve terör olayları görüşülmüştür.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, başta Ankara’daki kalleş saldırı olmak üzere tüm terör olaylarında hayatını kaybeden ve yaralananlardan dolayı derin üzüntü duymaktadır. Yaşanan katliamın hemen ardından TÜRK-İŞ’in yas ilan ettiğini ifade eden Başkanlar Kurulu, ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve ülkemize başsağlığı ve sabırlar dilemektedir. Yaralananlara acil şifalar dilemektedir.
Ülkemizin birliği ve milletimizin huzurunun bozulmak istendiğine dikkat çeken TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu; iktidar, muhalefet, sivil toplum örgütleri ve diğer tüm kesimleri teröre karşı birlik ve dayanışma içerisinde hareket etmeye, ülkemizde kutuplaşmaya neden olabilecek yaklaşımlardan kaçınmaya  çağırmaktadır.
Tren Garında katliama dönüşen, ülkemizin birliğine, insanlarımızın canına ve ülkemiz demokrasisine kasteden, ülkemizi bir kaos ortamına sürüklemeyi hedefleyen terörü en ağır şekilde kınamakta, lanetlemektedir. Terör şebekelerinin ve faillerinin en kısa zamanda bulunmasını, adalete teslim edilmesini talep etmektedir.
Kökeni, siyasi düşüncesi ya da inancı ne olursa olsun 78 milyon insanımızın tek ülke ve bayrak altında kardeş olduğunu ifade eden TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, vatandaşlarımızın vicdanı açısından son derece önemli olan adaletin ve vatandaşlarımızın can güvenliğinin sağlanmasını, bunun için gerekli tüm önlemlerin tam olarak alınmasını talep etmektedir.
Siyasi partilerin seçim bildirgelerinde yer alan ekonomik ve sosyal haklara yönelik taahhütlerin memnuniyet verici olduğunu belirten TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, bu taahhütlerin sözde kalmamasını, kurulacak olan hükümet programında da mutlaka yer almasını talep etmektedir.
Taşeron İşçilerin sorunlarına kalıcı çözümün getirilmesini, asıl iş ve yardımcı iş ayrımının en kısa sürede yapılmasını, muvazaalı çalıştırmaya son verilmesini,  taşeron işçilerinin toplu iş sözleşmelerinin yapılması sürecinde yaşanan sorunların giderilmesini talep etmektedir.
Başta Soma ve Ermenek olmak üzere işyerlerinde meydana gelen iş kazalarından ders çıkarılmadığına, 2015 yılının ilk dokuz ayında iş kazaları ve Meslek hastalığı sonucunda 1317 işçimizin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Başkanlar Kurulu, güvenli işyerleri ve çalışma ortamının sağlanması için ilgili tüm kesimleri sorumluluklarını yerine getirmeye çağırmaktadır.
Başkanlar Kurulu, 03-06 Aralık 2015 tarihlerinde gerçekleştirilecek TÜRK-İŞ 22. Olağan Genel Kurulu hazırlıklarını değerlendirilmiştir. TÜRK-İŞ Ana Tüzüğünün tarihi ile ekonomik sosyal ve hukuk alanında çalışmalarımıza yön veren 24 temel ilkenin güncellenmesi ile ilgili komisyon kurulması kararlaştırılmıştır.
Başkanlar Kurulu, 2008 ekonomik Krizinden bu yana Dünya ekonomisine yön vermek üzere toplanan ve 15-16 Kasım tarihinde Türkiye’nin ev sahipliğinde Antalya’da gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesi sürecinde TÜRK-İŞ’in başkanlığında yürütülen L20 çalışmalarına büyük önem vermekte; G20 Liderlerinden örgütlenme özgürlüğü, gelir adaleti, işyerlerinde güvenlik ve insan onuruna yakışır iş oluşturulmasını beklemektedir.”


12 Ekim 2015 Pazartesi

GMİS, YARALILARI ZİYARET ETTİ



Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci ile Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, Üzülmez Şube Başkanı Tayfun Demir, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nde (ZADH) tedavi görmekte olan iş kazasında ve Ankara’daki bombalı saldırıda yaralananları 12 Ekim 2015 tarihinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileğinde bulundular.
10 Ekim’de Ankara’da düzenlenen bombalı saldırı sırasında bacağından yaralanan ve ZADH’de tedavi görmekte olan Haber-Sen üyesi İbrahim Damatoğlu’nu ziyaret eden GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci ve beraberindekiler sağlık durumu hakkında bilgi aldılar ve geçmiş olsun dileğinde bulundular.
GMİS Heyeti, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne bağlı ocakta meydana gelen kazada bacağından yaralanan ve ameliyat olan Madenci Okan Altan’ı ziyaret etti.
Sağlık durumu hakkında bilgi alan Demirci ve beraberindekiler, Altan’a geçmiş olsun ve acil şifalar dileğinde bulundular

11 Ekim 2015 Pazar

DEMOKRASİ PLATFORMU “ ACIMIZ VE İSYANIMIZ BÜYÜK”

 DİSK,KESK,TMMOB ve TTB’nin katılımı ile 10 Ekim Cumartesi günü Ankara Sıhhıye meydanında yapılması planlanan  Zonguldak dahil yurdun dört bir tarafından “ Emek , Barış ve Demokrasi Mitingi “yürüyüşüne hazırlanırlarken 2 bombanın patlaması sonucu 97 kişinin hayatını kaybetmesi ve yüzlerce kişinin yaralanması yurt genelinde olduğu gibi Zonguldak’ta da tepkilere neden oldu.
Bugün  saat 13 de madenci anıtı önünde toplanan Demokrasi Platformun tepki yürüyüşüne, CHP, Merkez ilçe Başkanı Cemal Şahin, CHP Milletvekili adayı Deniz Yavuzyılmaz, sendikaların temsilcileri katıldılar.
Madenci anıtı önünden başlayan yürüyüş Hükümet meydanında son buldu. Yürüyüş sırasında “ Yaşasın halkların Kardeşliği, Faşizme karşı omuz omuza, Devrim şehitleri ölümsüzdür, Katil devlet hesap verecek, “ şeklinde slogan attılar.
Daha sonra Demokrasi platformu Dönem Sözcüsü Erdoğan Kaymakçı bir konuşma yaptı. Kaymakçı yaptığı konuşmasında “  Savaşa inat Barış hemen şimdi, Emek, Barış ve Demokrasi mitinginde yapılan katliam, Gezi parkı Direnişi ve 7 Haziran seçimlerinden bu yana ülkemizi kan gölüne çeviren siyasi iktidarın sorumluluğu altında gerçekleşmiştir. Başkentin tam ortasında ve miting güvenliğini sağlamakta yükümlü olan ve ilkemizin kan gölüne çevrilmesine karşı yapılan bir mitingi kana bulayan iktidar, kendisine karşı toplumsal muhalefet istememekte, iktidarını şiddet-törer yöntemlerini devreye sokarak sürdürmeyi amaçlamaktadır.
Bombaları tanıyoruz.18 Mayıs’ta Adana da ve Mersindeki 5 Haziran da Diyarbakır daki 20 Temmuzda huruçtaki patlamalardan tanıyoruz.aynı kaynaklı olduğunu biliyoruz,.Katilleri tanıyoruz, Katiller ; diktatörlük heveslileri, 7 haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır.Katiller 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir.Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip çıkmaya çalışanlardır. Katiller; aylardır AKreplerle , TOMA larla,tanklarla,toplarla, ülkeyi kan gölüne çevirenlerdir” dedi. 

EĞİTİM SEN ŞUBE BAŞKANI ORHAN YILMAZ” LANETLİYORUZ”


KESK’e bağlı Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz yaptığı açıklamada, “DİSK, KESK; TTB ve TMMOB’nin çağrısıyla Ankara’da düzenlenen barış mitingi öncesinde kalabalık içinde peş peşe patlatılan bombalar sonucunda onlarca kişi hayatını kaybetmiş, yüzlercearkadaşımız yaralanmıştır” dedi.
Yılmaz beraberinde, CHP Merkez İlçe Başkanı Cemal Şahin, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve üyeler ile birlikte Madenci Anıtında yaptığı eylemde, “Barış talebinden rahatsız olan malum güçler yine harekete geçmiş, tek hedefi barış taleplerini haykırmak olan on binlence insanın içinde bomba patlatarak savaş ve kandan beslendiklerini bir kez daha göstermişlerdir” diyerek şunları söyledi:
“Türkiye’nin dört bir yanından gelerek iktidarın savaş politikalarına karşı, ‘Savaş İnat, Barış Hemen Şimdi’ diyerek barış talebiyle başlayan yürüyüş sırasında peş peşe iki bomba patlatılmıştır. Patlamanın hemen ardından polisin gaz bombalı saldırısı nedeniyle yaralılara zamanında müdahale edilememiştir. Polisin bu tutumu, katliamı gerçekleştirenlerin amacına ulaşmasına güvenlik güçlerince nasıl göz yumulduğunu açıkça göstermektedir.
Bugün Ankara’da yaşanan vahşi katliamın sorumlularını uzaklarda aramaya gerek yoktur. 7 Haziran seçimleri sonrasında kışkırtıcı ve saldırgan politikalarını sürdüren, her ağızlarını açtıklarında akan kan ve ölümler üzerinden siyaset yaparak oy avcılığı yapanlar, katliamın asıl sorumlularıdır. Ankara’da yaşanan saldırı, emekçilerin barış, demokrasi ve özgürlük taleplerini hedef almıştır. Kendi siyasi ikballeri için yıllardır şiddet ve nefret dilimi kullananlar, bugün Türkiye’nin katliamlar tarihine yeni bir katliam daha eklenmesine neden olmuştur.
Katliam sonrasında kamuoyna açıklama yapan 3 bakandan biri olan İçişleri Bakanının gazetecilerin sormuş olduğu ‘istifa edecek misiniz’ sorusuna pişkinlik içinde katliamın miting alanında değil mitingin başlama noktasında olduğunu ve sorumluluk kabul etmeyeceğini açıklamasını tam bir aymazlık ve suç ortaklığı olarak görüyoruz. Önceden planlanmış ve çalışılmış bu açıklamayı yapan İçişleri Bakanına soruyoruz. Bombaların patlatılmasına göz yumduğunuz Ankara Garı’nın önü bu ülke toprakları ve sizin görev alanınız dışında mı kalmaktadır?

Eğitim Sen olarak her fırsatta  savaş çığırtkanlığı yapanlara karşı, ‘İnadına barış’ diyen barış savunucularını göz göre göre katledenleri ve bu katliamın gerçekleşmesine neden olanları lanetliyor ve unutmayın döktüğünüz kanda boğulacaksınız diyoruz. Yüreği bizimle birlikte, insanlık ve barıştan yana olan herkesin başı sağ olsun”

8 Ekim 2015 Perşembe

ULUPINAR, DEVREK ESNAFIYLA BULUŞTU

  Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, seçim çalışmaları kapsamında Devrek esnafını ziyaret etti. Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, Devrek’te esnafı tek tek ziyaret ederek, partisinin seçim bildirgesini anlattı. Yoğun bir sevgi gösterisiyle karşılanan Ulupınar, vatandaşlarla sohbet etti, sorunlarını dinledi.
  Ziyaret sırasında konuşan AK Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, “Bugün Devrek’te esnafımızı ziyaret etti. Vatandaşlarımızın bize teveccühü 7 Haziran’a bakarak çok daha fazla. 1 Kasım seçimlerinde inşallah tek başına iktidar hedefliyoruz ve iktidar olacağımıza da inanıyoruz. Bu iş memleket, istikrar meselesi, bu iş ülke davası. Görüyorsunuz Ortadoğu cadı kazanına döndü, Suriye’de bir istikrarsızlık var. Biz birlik ve beraberlik içinde tek vücut olup bu milletimize hizmet etmek durumundayız. İnşallah memleketimizin geleceği için 1 Kasım seçimleri hayırlara vesile olur” diye konuştu.
  Ulupınar’un seçim çalışmalarına; İl Genel Meclis Başkanı Vacit Durdubaş, Ak Parti Devrek İlçe Başkanı Serdar Kelebek, Belediye Meclis Üyeleri ve partililer eşlik etti.












MADENDEKİ YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında dün sabah saatlerinde çıkan yangın söndürüldü.
Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağının eksi 320 kodunda çıkan yangına, TTK Amasra Müessesinden getirilen basınçlı köpük cihazıyla müdahale edildi. Önce kontrol altına alınan, daha sonra da söndürülen yangında soğutma çalışmaları devam ediyor.
TTK Genel Müdürü Burhan İnan  yaptığı açıklamada, yangının havalandırma amaçlı kullanılan ve kömür üretimi yapılmayan galeride çıktığını hatırlattı. 
Maden ocağında işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri nedeniyle üretime ara verildiği ifade eden İnan, "Soğutma çalışmalarımız devam ediyor. Geçen yıl Amasra Müessese Müdürlüğü maden ocağında çıkan yangında kullandığımız cihazı Üzülmez’e  getirttik. Yangının olduğu bölgeye basınçlı köpük enjekte edildi. Ayrıca suyla da müdahalede bulunuyoruz" diye konuştu.

7 Ekim 2015 Çarşamba

MADEN OCAĞINDA YANGIN SOĞUTMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR



 Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında sabah saatlerinde çıkan yangın söndürme çalışmaları hızla devam ediyor. Yangının meydana geldiği 320 kotunun 3-4 metrelik alanında aşırı duman nedeniyle baraj oluşturularak soğutma çalışmaları yapılmaya başlandı. Soğutma çalışmalarının yetersiz kalması halinde anılan bölgeye su basılarak yangın söndürüleceği, Ancak henüz su basma işleminin gerçekleşmediği öğrenilirken, yangının devam ettiği bölgeye su basılması halinde ise üretim ocaklarında her hangi bir hasar oluşmayacağı ve üretime yarından itibaren devam edileceği öğrenildi. Öte yandan yangın nedeniyle 4 vardiyasına gelen işçiler yangının meydana geldiği mahal dışında başka ocaklara yönlendirilerek iş başı yapmaları sağlandı

TTK ÜTİM OCAĞINDA YANGIN

ZONGULDAK’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocağında sabah saatlerinde çıkan yangın, paniğe neden oldu. Yangın nedeniyle ocaktaki tüm işçiler tahliye edildi. TTK Genel Müdürü Burhan İnan, kömürün bulunmadığı ana yol üzerinde ahşap tahkimatta etkili olan yangının kontrol altına alındığını, olumsuz bir durumun olmadığını söyledi.


Yerin 320 metre altında ana galeride 3-4 metrelik alanda açık alevli etkili olan yangın, sabah işçilerin 07.30’da iş başı yapmak için ocağa indiği sırada fark edildi. Yangın nedeniyle maden ocağını duman kapladı. Yaklaşık 650 işçinin çalıştığı ocak kısa sürede tahliye edildi. TTK tahlisiye ekibi yangın bölgesine sevk edildi. Ekipler yangını söndürme çalışmalarını sürdürürken, işçiler de ocak önünde bekliyor.

TTK Genel Müdürü Burhan İnan, inceleme yapmak için ocağa indi. Ocağa inmeden önce gazetecilere açıklama yapan İnan, kömürün bulunmadığı ana yol üzerinde ahşap tahkimatta etkili olan yangının kontrol altına alındığını, olumsuz bir durumun olmadığını söyledi.

6 Ekim 2015 Salı

AKMERCAN DOĞALGAZ ŞİRKETİ VATANDAŞI MAĞDUR EDİYOR

 Zonguldak Belediyesi ile anlaşarak Doğalgaz hattının döşeme ihalesini alan AKMERCAN şirketinin doğalgaz. Boru hattı çalışması nedeniyle etrafa verdiği rahatsızlık vatandaşların tepkilerine neden oluyor. Sık sık kanal açan ve açtığı kanalları kapatmayan AK Mercan Doğalgaz şirketinin çalışması nedeniyle Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Lojmanlarının önü ve BİM önündeki boru döşeme çalışması nedeni ile vatandaşlar evlerine ve iş yerlerine adeta cambazlık yaparak gidebiliyorlar.
Vatandaşlar, şirketin yaya kaldırımına bıraktığı borular nedeniyle sıkıntı yaşıyor.
Yayla mahallesi, TTK Lojmanları ve BİM civarında ikamet eden vatandaşlar AKMERCAN şirketinin rahatsızlık verici çalışmaları nedeniyle tepkilerini şu şekilde dile getiriyorlar ”  Yağışlar nedeniyle zaten yürümez hale gelen yollarımız bir de şirketin doğal gaz borularını ulu orta yolun ortasına bırakması yüzünden işimize ve evimize cambazlık yaparak gidiyoruz. Bu yollardan çocuklarımız okula gidiyor, yaşlılarımız hastanelere gidiyor. İnsanlarımız işine gidiyor. Her hangi kaza olduğunda sorumlusu kim olacak. Belediye yetkililerine sesleniyoruz. Gelişi güzel çalışan ve vatandaşların mağdur olmasına neden olan ve yolları gelişi güzel işgal ederek çalışan şirketin uyarılmasını ve verdiği rahatsızlıklara bir son verilmesini istiyoruz”






EMZİRME HAFTASI VE KANSER AYI NEDENİYLE STAND AÇILDI


        Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından 1-7 Ekim Emzirme haftası ile Meme Kanseri bilinçlendirme ayı etkinlikleri kapsamında kentin en işlek alışveriş merkezlerinde biri olan Esas 67 Burda alış veriş ve yaşam merkezinde halkı bilgilendirmek amacıyla eğitim standı açtı..  Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından açılan standa vatandaşlar büyük bir ilgi gösterirken, gelenlere el broşürü dağıtılarak konu ile ilgili olarak geniş kapsamlı olarak bilgilendirildiler.
       Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yusuf Kaya 1-7 Ekim Emzirme haftası nedeniyle ilgili olarak yapmış olduğu açıklamada ise şunları söyledi.
        “  Bakanlığımızca 1991 yılından bugüne UNICEF işbirliğinde temel amacı emzirmenin korunması, özendirilmesi ve desteklenmesi olan “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı”    sürdürülmektedir.
          Programın temel mesajı “ Bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi”dir.
          Toplumun ve onu oluşturan bireylerin, sağlıklı ve güçlü olarak yaşamasında ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında, mutlu, huzurlu ve güvence altında varlığını sürdürebilmesinde yeterli ve dengeli beslenme en temel koşullardan biridir.
          Ünlü Türk düşünürü ve tıp adamı Buharalı İbn-i Sina, “Bebek mümkün olduğu kadar anne sütü ile beslenmelidir, çünkü anne sütü, bebek daha anne karnında iken onu besleyen kana, en çok benzeyen besindir” diyerek değerini açıkça ifade etmiştir.
          Bebek beslenmesinde ilk 6 ay anne sütü verilmesinin önemi bebeğin beslenme, büyüme, gelişim ve hastalıklardan korunması için ideal içeriğe sahip olmasından kaynaklanır. Bu sebeplerle de birçok uluslar arası ve ulusal kuruluş emzirmeyi bebek beslenmesinde öncelikle tercih edilmesi gereken beslenme yöntemi olarak belirlemiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de bu nedenle ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslenmeyi önermektedir.Amerikan Pediatric Akademisi (AAP) çocuklarda obezitenin önlenmesini en önemli öncelikler arasında göstermektedir. 
         Çocuklukta tespit edilen yüksek vücut kütle indeksi  adölesan ve yetişkinlik döneminde şişmanlık ve obezite ile karşılaşılacağının habercisidir. Bu konu ile ilgili olarak yapılan bir çok çalışma mevcuttur. Amerika da konu ile ilgili yapılan son meta analiz çalışmasında elde edilen Epidemiyolojik veriler anne sütünün aşırı kilo insidansını önemli ölçüde azalttığını ve uzun süreli emzirmenin LDL kolestrol seviyesinin düşürülmesi, kan basıncı, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu göstermektedir.
         Emzirmenin doğumdan hemen sonra başlatılması ve sık emzirme ile süt yapımı kolaylaşır. Ne kadar sık emzirilirse süt salgılanması da o kadar artar. Özellikle doğumdan hemen sonra gelen sarımsı süt (AĞIZ) en önemli süttür ve bebeğe kesinlikle verilmelidir. Ağız içinde bebek için gerekli bağışıklık maddeleri, vitaminler vardır ve proteinden çok zengindir. Bütün bu yararlar düşünüldüğünde anne sütünün bebekler ve anneler için ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır “ dedi.
      


ULUPINAR, HEYELANZEDELERİN SIKINTILARINI ANLATTI

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, Ankara’da heyelanzedelerle birlikte girişimlerini sürdürüyor.
  Ulupınar ve beraberindeki Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Ak Parti Devrek İlçe Başkanı Serdar Kelebek ve heyelanzedelerle birlikte Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal’ı ziyaret etti.
  Konuyla ilgili açıklama yapan Ak Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Özcan Ulupınar, “İlçemizdeki heyelandan mağdur olan vatandaşlarımızın sıkıntılarını giderilesi için heyelanzedelerimizle birlikte Ankara’da 3 günden beri görüşmeler yaptık. Bugünde Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal ile görüştük. Yaptığımız toplantıda karayolları ile Yüksel Proje’nin ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulunduk.  Heyelanın ne aşamada olduğu ve heyelanın durdurulması için yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldık. Belediye başkanım, İlçe başkanım ve heyelandan mağdur olan vatandaşlarımızla beraber heyelandan mağdur olan insanlarımızın sıkıntılarını ilgili makamlara aktardık. İnşallah en kısa süre içinde sıkıntılar giderilecektir”dedi.
  Ulupınar ve beraberindekiler daha sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedat Gürgen’i ziyaret etti.


LÜTFEN TARAMALARA ZAMAN AYIRIN! UNUTMAYIN KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIKTIR

Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr.Yusuf Kaya Ekim Ayı Kanser Bilinçlendirme Ayı nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Dr Yusuf Kaya yapmış olduğu açıklamada şöyle dedi.
“  Günümüzde önemli bir halk sağlığı sorunu olan ve Sebebi bilinen ölümler sıralamasında ilk sırayı alan kanser, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek maliyetler nedeniyle iş gücünde ve ülke ekonomisinde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Kanserle mücadelede ülkelerin kendi Ulusal Kanser Kontrolü programlarını geliştirmeleri önemlidir. Kanser kontrol programları doğru ve güvenilir kanser verilerinin toplanmasını, önlenebilir kanser etkenleri ile mücadele edilmesini, taranabilen kanserler için etkin tarama programları geliştirilmesini ve tedavi hizmetlerini kapsamaktadır. Ülkemizin de 2008 Yılından beri uyguladığı Ulusal Kanser Kontrol programı bulunmaktadır.
81 ile yaygınlaştırdığımız Aktif Kanser Kayıtçılığı uygulamamız ile güvenilir kanser verileri toplanmaktadır. Son verilerimize göre kadınlarda en sık görülen ilk 5 kanser şöyledir: Meme, Tiroid, Kolorektal, Rahim ve Akciğer kanseridir.  
Ulusal kanser kontrol programımız çerçevesinde Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) taranmasını önerdiği 3 kanser (meme, rahimağzı, kolorektal) için ücretsiz toplum tabanlı tarama hizmeti Sağlıkta Dönüşüm programı ile 10 yıldan fazla süredir verilmektedir. 2013 yılına kadar KETEM’lerde yürütülen tarama çalışmalarına artık Toplum Sağlığı Merkezlerimiz ve Aile Hekimlerimiz de katılmıştır. Vatandaşlarımızın ücretsiz olarak verilen kanser tarama hizmetlerine katılımı son derece önemlidir. Taramalar kapsamında; 30-65 yaş kadınlarda HPV-DNA testi ile rahimağzı kanseri, 40-69 yaş kadınlarda mamografi ile meme kanseri, 50-70 yaş kadın ve erkeklerde ise Gaitada Gizli Kan Testi ile kolon kanseri taraması yapılmaktadır. Bu taramalar Aile Sağlığı Merkezlerinde, Toplum Sağlığı Merkezlerinde ve KETEM’de ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Meme Kanseri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlarda en sık görülen kanser olup, yılda yaklaşık 15.000 kadını etkilemektedir. 2000’li yıllardan beri tüm kanser istatistiklerimizde kadın kanserlerinin %20-25’i meme kanseridir.
Risk faktörleri arasında ailede meme kanseri öyküsü, erken ilk adet yaşı, geç menapoz, çocuk emzirmeme, obezite sayılabilir. Riski azaltmak amacıyla kilo kaybı düzenli egzersiz gibi davranış değişiklikleri etkili olabilir. Ancak risk faktörlerini en aza indirecek hayat tarzı değişikliklerinin yanısıra hastalığın erken teşhisine yönelik yapılan meme kanseri taramaları bu kanserden ölümleri ve hastalığın sıklığını azaltmada en etkili yöntemlerdir. Kanser taramaları gönüllülük esasına dayanır ve kadınlarımızın katılımı ile başarıya ulaşabilir. Bu nedenle kadınların meme kanseri nedenleri, belirtileri, korunma, tarama, taramanın ne zaman ve nasıl yapılacağı hakkında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önemlidir.
Meme kanseri tedavisi erken evrelerde yüzde yüz sağlanabilir. İleri evrelerde hem yaşam süreleri kısıtlı hem de tedavi seçimleri hastalar için yaşam kalitesini düşürecektir. Radikal meme cerrahisi, kemoterapi ve radyoterapi ile sadece yaşam kalitesi düşmeyecek, ayrıca kamu maliyetleri de artacaktır. Ülkemizde teşhis edilen meme kanserlerinin yaklaşık yarısı ne yazık ki ileri evrelerde olup, meme koruyucu cerrahi oranlarımız halen istediğimiz düzeylerde değildir. KETEM’lerde olduğu gibi, toplum tabanlı taramaların yapıldığı merkezlerde ise %85 oranında erken evrede teşhis edilmektedir. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis hayat kurtarır, meme koruyucu cerrahiler ve meme onarımı ise hayata bağlar.
Tarama oranlarına katılımı etkileyen önemli bir diğer unsur da mamografi programlarında uygulanan kalite kriterleridir. KETEM’lerde Türk Radyoloji Derneği ile işbirliği içerisinde Avrupa Birliği Kalite Kriterlerini tam anlamıyla uygulamaya yönelik alt yapı çalışmaları başlatılmıştır. İlimiz KETEM Birimimizde de Digital Mamografi cihazı ile mamografi çekimleri yapılmakta olup, mamografi çekimi daha kolay ve kısa gerçekleşmektedir.
 2004 yılından beri kadınların meme kanserinin erken teşhisinin önemini ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla Ekim ayı tüm dünyada ve ülkemizde meme kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Yurt genelinde meme kanserine yönelik eğitimler ve bilinçlendirme kampanyaları gerek sivil toplum kuruluşları gerekse Bakanlığımızca sürdürülmektedir. KETEM birimlerinde çeşitli etkinlikler ile kadınlarımızın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetler ile beraber tarama çalışmaları sürdürülmektedir.
Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Bağlı Birimlerimiz olarak amacımız ilimizde taramalar için yaş ve cinsiyeti uygun tüm bireylerimize ulaşmak ve olası kanser risklerini belirleyerek korumaya almaktır. Vatandaşlarımız ücretsiz tarama yaptırmak için Zonguldak Merkez KETEM Birimine, bağlı oldukları ya da en yakın Aile Sağlığı Merkezine, İlçe Toplum Sağlığı Merkezlerine ve Ana Çocuk Sağlığı birimlerine başvurabilirler.