Türkiye’nin
ilk sendikalarından biri olan, Türkiye ve dünya sendikacılık tarihinde çok
önemli yeri bulunan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) 72’nci Yılını
kutluyor.
17
Kasım 1946 tarihinde kurulan Sendikanın, 72. kuruluş yıldönümü nedeniyle
Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; Sendikanın mücadele tarihinin,
maden havzasındaki 170 yıllık üretim tarihiyle, Ulusal Kurtuluş Savaşı
Mücadelesiyle ve demokrasi mücadelesiyle bütünleştiği vurgulandı.
Yönetim
Kurulu açıklaması şöyle;
“Türkiye’nin
ilk sendikalarından biri olan, Türkiye ve Dünya ve sendikacılık tarihinde
önemli bir yeri bulunan Sendikamızın 72. kuruluş yıldönümünü kutlamanın
mutluluğunu yaşıyoruz.
17 Kasım 1946 tarihinde kurulan
Sendikamızın kurucuları başta olmak üzere, tüm genel başkanlarımıza, yönetim
kurulu üyelerine ve Sendikamıza emeği geçen herkese teşekkür ediyor, aramızdan
ayrılanlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Maden ocaklarında, MTA işyerlerinde ve
özel sektör işyerlerinde yaşamını yitiren kardeşlerimizi sevgi, saygı, şükran
ve rahmetle anıyoruz.
Mücadele geleneği ve üretim
kültürü, ülkemizde taşkömürü üretiminin başladığı 1848 yılına, Osmanlı dönemine
kadar uzanan ve kurulduğu 1946 yılından bugüne, maden işçilerinin örgütlü gücü
olarak ülkemiz demokrasi mücadelesinde; bölgemizin ve ülkemizin kalkınıp
gelişmesi mücadelesinde; üyelerimizin insanca çalışıp insanca yaşayacakları
koşulların yaratılması mücadelesinde, bağlı bulunduğumuz
TÜRK-İŞ’te, İndustriALL Union’da ve İndustriALL Global’de, Türkiye ve Dünya sendikaları arasında saygın bir yer edinen Genel Maden İşçileri Sendikamız, bundan böyle de aynı anlayışla mücadelesini sürdürecektir.
TÜRK-İŞ’te, İndustriALL Union’da ve İndustriALL Global’de, Türkiye ve Dünya sendikaları arasında saygın bir yer edinen Genel Maden İşçileri Sendikamız, bundan böyle de aynı anlayışla mücadelesini sürdürecektir.
Genç Türkiye Cumhuriyeti ile
birlikte Ankara’nın Başkent ilan edilmesinin ardından ilk il olma özelliğini
kazanan Zonguldak, taşkömürü üretimi arttıkça büyümüş, gelişmiş ve giderek
Türkiye sanayisinin can damarı olarak, ülkemizin ekonomik kalkınmasına büyük
katkı vermiştir.
Taşkömürü üretim kültürünün
bugünlere taşınmasında önemli bir işlevi bulunan Sendikamız, Zonguldak, Bartın
ve Karabük bölgemizde sosyal hayatın çağdaş bir düzeyde gelişmesi için elinden
gelen gayreti göstermiştir ve bu mücadeleyi kesintisiz olarak sürdürmektedir.
Ülkemizde
sadece Zonguldak bölgemizde bulunan taşkömürü, koklaşabilir özelliği ve yüksek
kalorisiyle demir-çelik sanayisi başta olmak üzere diğer sanayinin de ana
enerji hammaddesi olarak sanayimizin gelişmesinin lokomotifidir.
Yıllık
5 milyon ton üretim kapasitesine sahip olan TTK, bugün tarihinin en az
işçisiyle en düşük üretimini yapıyor.
Oysa ülkemizin yıllık taşkömürü ihtiyacı yaklaşık 37 milyon tondur. Ve
bunun yaklaşık 6 milyon tonu koklaşabilir özelliğiyle demir-çelik sektöründe
kullanılmaktadır. Kardemir ve Erdemir bile ithal kömür kullanır hale gelmiştir.
Her
yıl 4-5 milyar dolarımız taşkömürü ithalatına gitmektedir.
İthalatçılar
kazanıyor, ama ülkemiz, Zonguldak ve halkımız kaybediyor.
Bölgemizde
bulunan 1.5 milyar tonun üzerinde kömür rezervimizin ekonomiye kazandırılması
gerekiyor.
İşçi
açıklarının giderilmesi durumunda üretimin artırılacağını, TTK’nın zararının
azaltılacağını, dışarıya gidecek dövizin azalacağını, bölgede önemli bir
istihdam sağlanacağını ve ekonominin canlandırılacağını her platformda
anlatıyoruz.
Türkiye’nin kendi doğal
kaynaklarımızın tespiti için Maden Tetkik Arama Kurumu’na (MTA) ve taşkömürü
üretimini artırmak için TTK’ya, Zonguldak’a ihtiyacı var.
Sendikamızı bugünlere taşıyan yönetici
ve üyelerimize bir kez daha sevgi ve saygılarımızı sunuyor, Genel Maden
İşçileri Sendikası Genel Merkez ve Şubeler Yöneticileri ile tüm maden işçileri
olarak tek yürek, tek ses mücadelemize devam ediyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz