Zonguldaklı Gazeteci-Yazar Fikret Bila, Karaelmas Gazeteciler Derneği’nde (KGD) gazetecilerle sohbet etti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Zonguldak Temsilcisi ve KGD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sav, KGD Yönetim Kurulu üyeleri ve KGD üyeleriyle birlikte önce kahvaltı yapan Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Fikret Bila, kahvaltının ardından gazetecilerle yaklaşık 2 saat boyunca sohbet etti. Kahvaltı ve sohbette, Bila’nın da mezun olduğu Mehmet Çelikel Lisesi öğretmen ve öğrencileri de bulundu.
Zonguldak’ta bulunmaktan ve gazeteci meslektaşlarıyla bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyduğunu belirten Bila, “Doğduğum, büyüdüğüm yer Zonguldak. Gazetecilik hayatım, Çelikel Lisesi’nde duvar gazetesine yazı yazmakla başladı” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bila, Türkiye’de özellikle ulusal basının gelişmiş demokrasilerdeki farkını anlattı. Bila, “1980 yılına kadar basın, sendikalar ve sivil toplum örgütleri güçlüydü. Ayrı ayrı bir rekabet içinde gazetecilik gelişti. Ancak 1980 sonrası sermaye ağırlıklı bir basın sektörü oluştu. Batılı demokrasilerde gazete yönetimi ile sermaye sahibi arasında kalın bir duvar bulunur. Bu duvar ülkemizde yok. Bu nedenle gazeteler, özellikle sosyal medya ve TV yayınlarının gelişmesiyle tiraj kaybetti. Biz de ulusal basının toplam tirajı 75 milyon nüfuslu ülkemizde 5 milyonu geçmiyor. Bu rakam Amerika’da orta büyüklükteki bir kentin yerel gazetesinin tirajıyla neredeyse eşit. Yerel ve ulusal basının gelişebilmesi için eğitim düzeyinin de arttırılması gerekiyor. Okuma alışkanlığının topluma kazandırılması gerekiyor. Diğer yandan şimdi yazılı basın, görsel basın ve sosyal medya olarak bu üç unsurun birlikte nasıl aktif hale getirilebileceği tartışılıyor” dedi.
“GAZETECİLİK TEMAS VE MESAFE MESLEĞİDİR”
Gazeteciliğin temas ve mesafe mesleği olduğunu belirten Bila, “Hem haber kaynağınızla temas kurmak, hem de mesafenizi korumak zorundasınız. Bize öğretilen budur. Ancak gazetecilik bu ilkeyi kullananlarla, temas ve mesafeyi hiç dikkate almayanlar olarak ikiye ayrılmış durumda. Bu da gazeteciliğin niteliğini olumsuz etkileyen bir durum” dedi.
Türkiye’nin Zonguldak’a borcu olduğunu belirten Bila, “Türkiye’nin Zonguldak’a borcu, 100 yıllık bir borç ve bu borç halen duruyor. Burası işçi ve sanayi memleketi… Bu nedenle önceki siyasi iktidarlar mutlaka Zonguldak’tan bir bakan çıkarırdı. Ama 12-13 yıldır Zonguldak’tan bakan çıkmıyor. Merkezi siyasetin yerel siyaset üzerindeki etkisi nedeniyle siyasetçilerin de hareketleri kısıtlı. Zonguldak, potansiyeli olan bir şehir… Bu potansiyeli harekete geçirebilmek, mevcut sorunların çözülmesini sağlayabilmek için siyasi parti ve sivil toplum örgütü ayrımı yapmadan, birlikte bir güç oluşturulması gerekiyor. Siyasetçilerin, sivil toplum örgütlerinin Zonguldak’ın sorunlarının çözümü için özellikle Ankara’da olay çıkarması, dikkatleri Zonguldak’a güçlü bir şekilde çekmesi lazım. Bu yerel siyasetin merkezi siyaset üzerindeki baskısını artıracaktır” dedi.
Zonguldak’ın kömürsüz düşünülemeyeceğini vurgulayan Fikret Bila, Zonguldak’ta alternatif sanayinin oluşturulabilmesi için yeterli alanın ve niteliğin bulunduğuna da dikkat çekti.
Bila şöyle konuştu:
“Zonguldak, bugün taşkömürü üretimiyle Erdemir ve Kardemir’in kömür ihtiyacını bile karşılayamayacak düzeylere geriledi. Zonguldak’ta kömür üretebilmek ve maliyetleri düşürebilmek gerekçesiyle hem özel sektör destekleniyor, hem de Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) dahilindeki bazı işler aralarında Çinli şirketlerin de olduğu taşeron şirketlere veriliyor. Maliyetleri düşürmesi gerekçe gösterilmekle birlikte maliyetlerin düşmediğini, tersine arttığını, ama üretimin de sürekli gerilediğini rakamlar ortaya koyuyor. Deneyimsiz, yeterince eğitim vermeyen taşeron şirketlerle üretim yapmaya kalkışmak hem iş güvenliğini tehlikeye atıyor hem de üretimin artmasına ve maliyetlerin düşmesine bir katkı sağlamıyor. Bundan vazgeçilmesi gerekli… TTK’nın ve Zonguldak’ın için, kömür üretimi için doğru politikalar üretilmesi gerekiyor. Bugün kamuda 10 bin civarında işçi ile kömür üretimi yapılması, emek yoğun üretim yapılan bölgedeki kömür üretimini olumsuz etkilemiş, bu görünüyor. Zonguldak için hem teknolojinin kullanılarak hem de emek yoğun kömür üretimi yapması için gerekli şartlar ve potansiyel mevcut. Önemli olan bu potansiyeli harekete geçirebilmek” dedi.
Gazetecilerin yeni anayasa ve başkanlık sistemiyle ilgili sorularını da yanıtlayan Bila, “Bugünkü Anayasa Komisyonu’ndan bir uzlaşma çıkması zor görünüyor. Bu nedenle siyasi iktidarın, Meclis’te 330 rakamını bularak hazırlanacak yeni Anayasa’yı referanduma götürme isteğinde olduğunu biliyoruz. Diğer yandan Başkanlık sistemi, halen net bir zemine oturmuş değil. Çok geniş yetkilerle donatılmış bir Başkanlık sisteminin uygulanabilirliği de önceden kestirilemiyor” dedi.
Sohbetin sonunda Devrek Bölge Haber Gazetesi sahibi gazeteci-şair-yazar İbrahim Tığ tarafından Bila’ya, Devrek bastonunun yanı sıra, Tığ’ın yazdığı yeni çıkan “Mektubun Avucumda/Bilinmeyen Mektupları ve Şiirleri Rüştü Onur” kitabı ile daha önce yazdığı “Rüştü Onur: Yaşamı, Sanatı, Eserleri” kitabı, Rüştü Onur’un çıkarmak istediği, ama çıkaramadığı, Tığ’ın “vasiyet” olarak kabul ettiği “Şehir” dergisinin sayıları hediye edildi. Toplu fotoğraf çekiminin ardından Bila, KGD’den olumlu izlenimlerle ayrıldı.