22 Ocak 2014 Çarşamba

KONUK YAZAR" YA DİKTATÖRLÜK YA DEMOKRASİ "

"YA DİKTATÖRLÜK YA DEMOKRASİ"

Nevzat Özyürek


Bu seçimlerde bin türlü hesabın mevzilenişin ve dümenin dönecegi kırılgan bir dönemdeyiz, her kesimin tilkileri ve çakalları var. AKP iktidarı ıktidardan gitmemek için her yolu deniyor. Demokrasinin kuralıdır. seçimle gelir seçimle gidersin. sizler demokrasıyı bir amaç olarak düşünmüştünüz demokrasi bizim için bir araçtır diyen sizlersiniz. gideceginiz yere geldiniz bu araçtan ineceksiniz bu halk size demokrasının bir araç olmadığının size öğretecek. hukuksuzluk ve yolsuzluklar nereye kadar? yoksulluğun, adaletsizligin, esitsizligin, hukusuzluğun geçerli olduğu bir toplumda demokrasi ve özgürlüğün gelecegini beklersiniz. sanırsınızki demokrasi ben geldim diye kapınızı çalacak intikam, kin, nefret duygularını topluma şırıngalayan AKP hükümeti ülkemizin başbakanı Recep Tayyip Erdogan kendi siyasal hesaplarını yoksul yada emekçi kesimleri birbirleri ile vuruşturarak ayrımcılık yaparak din sarmalı içinde olanlar dini duyguları yüreğinizin kıvrımlarında ise bunların işi dahada kolaylaşıyor halkıımızı din, iman ekseninde adaletsizligin gelir dagılımındaki büyüme ile ince çizginin ne anlama geldigini görmeliler kör bir inanç ayrışma ile kendini gösteriyorken olan yine yoksullara emekçilere oluyor oysa bizim acılarımız ortak yaşamlarımız aynı. Ezilen, sömürülen, aşağılanan HALK'tır. Ülkemizi yönetenler düşmanlık ateşini toplum içine körüklemişlerdir.Ülkemizn başbakanı Tayyip Erdogan konuştukça evet efendimciler yandaşlar her zaman oldugu gibi saldırıya geçiyorlar. "HAYAT İNSAN SEVGİSİ İLE YAŞANIR" binlerce yıllık bir tarihin izlerini taşıyan coğrafyamızda barış içinde demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimine dönüştürmek o denli zor degil. Ülkemizde itiraz hakkının tanınmadığı görsel ve yazılı medyanın toptan baskı altına alınarak yandaştırılmıştır. iktidarın meşşuriyetini yetirdiği bir düzen. YEŞİLLER VE SOL GELECEK PARTİSİ toplumun savurgan tektipleştirici bireyci yıkıcı toplum modeline karşı çıkılmasını savunmaktadır.Çevrecilerin, işçilerin, işsizlerin, emekçilerin, çifçilerin, baş örtülü veya örtüsüz kadınların, gençlerin,kürt ve alevi yurttaşlarımızın, azınlık mensubu yurttaşların sorunlarına sahip çıkmakta taleplerini ortaklaştırarak bu alanlarda verilecek mücadelenin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu düşünmektedir. Gezi parkı direnişini oteriter dayatmacı tek tipçi farklılılkları ve farklı yaşam tarzlarını yok sayan bir anlayışa bir tepki olarak okuyorsak demokratik meşşuriyeti olması halinde kitlesel destege sahip olabileceği ve kalıcı bir başarıya ulaşabilecegini düşünelim. Politik mücadele hattının doğrulugu daha ıyı anlaşılmaktadır. en umarsız durumlarda bile bir çıkış yolu bulunduğunu çaresizlige teslim olmadıgını görelim. Bugünde bir umut var Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ülkemizde bu umudun taşıyıcılarından birisidir gelin bu umudu hakların demokrasi partisi birleşenleri olarak birlikte büyütelim... AKP güven duyulan bir siyasi oluşum degil insanları kandırma üzerine siyaset yapan bir parti bu tuzaklardan kurtulmanın yolu yalnız ve yalnız ilkelerdir. Önümüzde iki yol var YA diktatörlük YA demokrasi..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz