Zonguldak Diyaliz Organ Nakli ve Kronik Hastalar Dayanışma Derneği Başkanı Ayhan Kefeli ve Yönetim Kurulu üyeleri Dünya Böbrek günü etkinliği kapsamında İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin”i makamında ziyaret ederek destek istediler.
Ziyarette bir konuşma yapan Başkan Ayhan Kefeli şunları kaydetti. “ 13 Mart 2014 Perşembe günü 12.00-14.00 saatleri arasında camlı köşkte Dünya Böbrek günü etkinlikleri kapsamında “ Böbreğimizi nasıl koruyalım “ adı altında bir etkinliğimiz var. Başta sizleri ve tüm Zonguldak halkını bu etkinliğimize davet ediyorum “ dedi. İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin ise, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek elimizden gelen tüm desteği vereceğiz ve düzenleyeceğiniz bu önemli günde sizlerin yanında olacağız “ dedi.
25 Şubat 2014 Salı
18 Şubat 2014 Salı
Başkan Akdemir, KGD’yi ziyaret etti
Zonguldak
Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Belediye Başkan
Adayı Muharrem Akdemir, Karaelmas Gazeteciler Derneği’ni ziyaret etti. KGD
Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sav, Yönetim Kurulu üyeleri ve Dernek üyeleri
tarafından karşılanan Başkan Akdemir, gazeteciliğin zor bir görev olduğunu
belirtti.
Başkan
Akdemir, gazetecilerin Zonguldak’ın gözü-kulağı olmaya çalıştığını belirterek,
“Bu zor işinizi başarıyla yürüttüğünüz için sizi tebrik ediyorum. Türkiye’de
basın, özellikle sizin amatörce yapmaya çalışmanız gerçekten çok zor, ama siz
üstesinden geliyorsunuz. Sizlere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Zonguldak, küçük
bir yer, hep karşı karşıya geliyoruz. İnşallah bu birliktelik, sizlerin güzel
ve etik kurallar içinde yaptığınız her haber bundan böyle de devam etsin.
Gazeteciliğin en güzel yanı; doğru haberi doğru şekilde halka yansıtmaktır.
Özellikle köşe yazan arkadaşlarımız yazarken, ‘karşı kişiyi zedelemeden, onun
maneviyatını bozmadan yaparsa daha güzel olacaktır’ diye düşünüyorum. Bu böyle mi?
Böyle olduğunu söylemiyorum, ama ulusal basında da aynı şeyleri yaşıyoruz. Bir
kişi hakkında olmamış şeyler de yazılabiliyor. Bu da tabii pek hoş olmuyor. Biz
her zaman ciddiyetten yanayız. Ciddi tavrımız her zaman eksilmeyecek. İnşallah
bu sağlıklı haberleriniz sağlıklı çalışma koşulları içinde devam eder. Hepinize
başarılar diliyorum” dedi.
KGD
Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sav da, Başkan Akdemir’e güzel düşünceleri için
teşekkür ederek, “Adaylığınız bir kez daha hayırlı olsun. Seçim atmosferi daha
da hızlanacak. Zonguldak, hem siyasi, hem de coğrafi olarak zor bir şehir.
Yatırım icraatı yönünden zor bir şehir, siz bunun zorluğunu uzun yıllardan beri
çektiniz. Zonguldak’ımız bundan sonra inşallah daha çok hizmet alır, daha çok
destek alır. Bizler sizin çok desteğinizi gördük. Zonguldak adına yapılabilecek
ne varsa, biz her zaman sizin yanınızdayız. Basın mensubunun gördüğünü yazması
lazım, zaman zaman nahoş olaylar olabiliyor. Gönül ister ki, bunlar olmasın,
sıfıra insin. Gazetecilik, bazen yanlış anlaşılıyor. İnşallah her şey düzgün
bir şekilde yapılır ve Zonguldak daha çok hizmet alır” dedi.
Başkan
Akdemir, daha sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Diğer
adaylar ‘Akdemir’in projesi yok’ diyorlar. Bu konudaki düşünceleriniz
nelerdir?” sorusuna Başkan Akdemir, “Tabii ki, belediye başkanlarının bir
hedefi vardır. O hedefe ulaşması için şehrin bir projesi oluşur. Yapacağı
çalışmaları bir proje halinde sunar. Tabii ki, projemiz var. Olmaz mı? Ama
projelerimizi açıklamakta acele etmedik. Hemen heyecanlanıp da açıklamadık, ‘zamanı
var’ dedik. Bizler de basının önüne çıkarak, halkımıza çok düzgün bir şekilde
göstererek anlatacağız. Afişlerimiz yapılıyor, billboardlara asılacak
konularımız var. Bunların hepsini göstereceğiz. Ben ‘helikopter pisti yapacağız’
derken, ‘Cumhuriyet Parkı’ diye adlandırdığımız eski çöp döküm alanını o
mezbelelikten kurtarmak için çok önceden planladığım bir konu var. Oranın
dizaynını yaptırdık, projesini çizdirdik. O projenin içinde helikopter pisti de
var. Ben onu dedim. Üstesinden gelemeyeceğim afaki projeleri almadım.
Alabilirdim de… Deniliyor ki, ‘İnsan hayal ettikçe yaşar’, yok öyle bir şey.
Yapacağınız çalışmaları anlatacaksınız ki, insanları sizi eleştiri yağmuruna
tutmasın. Caddede benim yüzüm ak gezeyim. Halkıma verdiğim sözleri yerine
getireyim. Başkan seçildiğim takdirde Zonguldak’ta yapacağım ilk iş; imar ve
ıslah planlarını halletmek olacak. Zonguldak’ta en hassas konu bunlardır.
Halkımızın elinde ‘tapu tahsis belgesi’ denilen bir kağıt parçası var. Yazık,
bunu çözmem gerekiyor. Halkımın arsası mı var, evi mi var? Çoluk-çocuğuna
bırakacağı çok düzgün bir mal varlığı olsun. İnsanlar mağdur olmasın istiyoruz.
Bunu ortadan kaldırmak istiyorum. Diğer çalışmalar da sırasıyla gelecek.”
Açıklanan
CHP Zonguldak Belediye Meclis üyesi listesiyle ilgili bir soru üzerine Başkan
Akdemir, “Meclis üyesi aday konusuna pek müdahil olmadım. Konunun dışındayım. İnsanların
üzerinde toplum baskısı var. Toplum baskısı olduğu için birilerine taraf olmuş
gibi oluyorsunuz. Ben o taraf olmayı kabul edemiyorum. İl, Merkez İlçe,
Milletvekilleri ve Genel Merkezimiz var. Konusunda uzman, deneyimli, çevresinde
sözü kabul edilen, sevilen arkadaşlarımız olsun istiyoruz. Bunu da yetkililer
mutlaka değerlendirmiştir” dedi.
Akdemir,
“Liste rahatsızlık yaratır mı?” şeklindeki soruya da, “İnşallah yaratmaz.
Başımız ağrıyacak, ama CHP olarak bunun da üstesinden geliriz. Biz kavga
etmeyeceğiz. Her şeye olumlu bakacağız. Olumlu bakamadığımız sürece sıkıntının
boyutu büyür durur. Bu da hoş değil. Biz çok farklı bir şehirde yaşıyoruz. ‘İnsanların
birbirini sevdiği ve saydığı’ diye adlandırılan bir şehirde yaşıyoruz. Bu
sıkıntılar aşılacak” dedi.
17 Şubat 2014 Pazartesi
KÖLELİK DÜZENİNE SON! TAŞERONLAŞMAYA, ÖRGÜTSÜZLÜĞE, KURALSIZ ÇALIŞMAYA HAYIR! YÜRÜYÜŞ VE MİTİNGİ ANKARA’DA YAPILDI
GENEL MADEN-İŞ’TEN TAM DESTEK!
TÜRK-İŞ’in
düzenlediği, “Kölelik Düzenine Son, Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız
Çalışmaya Hayır Yürüyüş ve Mitingi, 15 Şubat 2014 tarihinde Ankara’da yapıldı. Mitinge,
Türkiye’nin çeşitli illerinden yaklaşık 50 bin işçi katıldı.
Ankara Garı
önünde toplanan işçiler, sloganlar atarak yürüyüşe geçti. Çeşitli sendikalardan
katılımcılar, Talat Paşa Bulvarını takip ederek Sıhhiye Meydanı’na yürüdüler.
Genel Maden
İşçileri Sendikası (GMİS) da mitinge büyük bir grupla katıldı.
Yürüyüş
boyunca “Emeğin Başkenti Şanlı Zonguldak”, “Maden işçisi demokrasi bekçisi”,
“Vur vur inlesin Ankara dinlesin”, “Ankara Ankara duy sesimizi bu gelen
madencinin ayak sesleri”, “Taşerona hayır”, “Santraller halkındır satılamaz”,
“Madenler halkındır satılamaz”, “Zonguldak-Yatağan omuz omuza”, “Geliyor
geliyor madenciler geliyor”, “Susma haykır, taşerona hayır” sloganları atan
maden işçileri, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “İşçi alınsın üretim artsın”,
“Zonguldak-Yatağan omuz omuza” yazılı dövizler taşıdılar.
Yürüyüş
sırasında Türkiye Maden İşçileri Sendikası üyesi maden işçileri ve Tes-İş
Sendikası Zonguldak Şubesi’nden santral işçilerinin bulunduğu grupla karşılaşan
GMİS korteji arasında karşılıklı sloganlaşmalarla gösterilen dayanışma diğer
sendikalara üye işçiler tarafından da alkışlandı.
Mitinge GMİS
Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Mali
Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman
Tutkun, GMİS’e bağlı Karadon, Üzülmez, Kozlu, Merkez, Armutçuk ve MTA
Şubelerinin başkanları ve yöneticileri ile kalabalık bir GMİS üyesi işçi
katıldı.
Sıhhiye
Meydanını dolduran işçiler, burada taşeronlaşma, örgütsüzlük ve kural dışı
çalışma aleyhine sloganlar attılar.
Miting, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, mitingin açılışını yaptı. Kavlak, “Kayıt dışılığa, taşeron, 4/b, 4/c adı altında köle gibi çalıştırılmaya, düşük ücret politikalarına, asgari ücretin sefalet ücreti olmasına, özel istihdam büroları aracılığıyla işçi simsarlığına, kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın her türlüsüne, iş cinayetlerinde can vermeye, işsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına, sendikasızlaştırmaya, sendikal nedenlerle işten atılmalara ve özelleştirmelere karşı artık yeter demek için, haykırmak için buradayız, alanlardayız. Bu ülkede emeği ile geçinenler, alınteri akıtanlar insanca bir yaşama kavuşana kadar da alanlarda olacağız” dedi. Kavlak ayrıca, Türkiye işçi sınıfının tarih yazdığını, Türkiye sendikal hareketine damgasını vurduğunu söyledi.
Miting, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, mitingin açılışını yaptı. Kavlak, “Kayıt dışılığa, taşeron, 4/b, 4/c adı altında köle gibi çalıştırılmaya, düşük ücret politikalarına, asgari ücretin sefalet ücreti olmasına, özel istihdam büroları aracılığıyla işçi simsarlığına, kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın her türlüsüne, iş cinayetlerinde can vermeye, işsizlik fonunun amacı dışında kullanılmasına, sendikasızlaştırmaya, sendikal nedenlerle işten atılmalara ve özelleştirmelere karşı artık yeter demek için, haykırmak için buradayız, alanlardayız. Bu ülkede emeği ile geçinenler, alınteri akıtanlar insanca bir yaşama kavuşana kadar da alanlarda olacağız” dedi. Kavlak ayrıca, Türkiye işçi sınıfının tarih yazdığını, Türkiye sendikal hareketine damgasını vurduğunu söyledi.
Kavlak’ın
yaptığı açılışın ardından, dört işçi söz aldı. İlk olarak Şeker-İş Sendikası
üyesi, Ankara Şeker Fabrikası geçici işçisi Salim Gündüz konuştu. Ardından Tes-İş
ve Türkiye Maden-İş Sendikaları adına, Yatağan işçisi Mustafa Göçmen konuştu.
Türkiye Yol-İş Sendikası Ankara 1 Nolu Şube üyesi, taşeron işçisi Mustafa
Dağtekin’in ardından, Teksif Sendikasına üye oldukları için işten atılan Teksif
Sendikası üyesi Rabia Daşdemir konuşma
yaptı.
Mitingde
kürsüye daha sonra TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay geldi.
Atalay
konuşmasında ilk olarak taşeron işçilerin sorunlarına değinerek şunları
söyledi:
“Taşeron
konusu artık ülkemizde kanayan bir yara haline geldi. Bu konu ülkemizin
ayıbıdır. Emek sömürüsünün en büyük aracıdır. Bakanlık, taşeronlaşmayla ilgili
bazı düzenlemeler yapıyor. Bu düzenlemeler, bu sorunun ortadan kalkmasına yol
açacaksa, biz buna destek vermeye hazırız. Ama koşulumuz, bir düzenlemeyi
yaparken, diğer taraftan bir hak kaybı olmamasıdır. Özellikle İş Kanununun 2.
maddesinin değiştirilmesini asla kabul etmeyiz. Taşeron işçisinin hastalanma
hakkı yok. Cenazesini kaldırma hakkı yok. İşyerinde yemek yeme hakkı yok.
Servise binme hakkı yok. Tazminat hakkı yok.
Biz
taşeronlaşmanın Türkiye’nin gündeminden tamamen kalkmasını talep ediyoruz.
Özellikle kamuda asıl işte çalışan tüm taşeron işçilere kadro verilmesini talep
ediyoruz. Kalanların da en az 5 yıllık sözleşme yapılarak güvenceye
kavuşmasını, sendikalı olması halinde de toplu iş sözleşme farklarının
ödenmesini talep ediyoruz. Taşeron işçilerinin geleceğe güvenle
bakmalarını sağlamalıyız. Ülkemizi bu ayıptan kurtarmalıyız.
Aramızda Yatağan’dan, Yeniköy’den, Kemerköy’den gelen arkadaşlarımız var. Termik santrallerimiz ve kömür işletmelerimiz özelleştirilmek isteniyor. Biz 20 yıldır ülkeyi yönetenlere anlatmaya çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki engel olamadık. Kamu kurumları yok pahasına satıldı, birileri bundan rant elde etti. Bu kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu? Dev gibi kuruluşlar ortadan kalktı, Seka yok oldu, Sümerbank yok oldu. Özelleştirme işsizlik demektir. Sendikasızlık demektir.
Özelleştirme nedeniyle 4-c adı verilen bir kölelik düzenine mahkum edildi. Yokluğa, yoksulluğa mahkum edildi. Biz TÜRK-İŞ olarak onların davalarının da takipçisiyiz.
Aramızda Yatağan’dan, Yeniköy’den, Kemerköy’den gelen arkadaşlarımız var. Termik santrallerimiz ve kömür işletmelerimiz özelleştirilmek isteniyor. Biz 20 yıldır ülkeyi yönetenlere anlatmaya çalışıyoruz. Ancak ne yazık ki engel olamadık. Kamu kurumları yok pahasına satıldı, birileri bundan rant elde etti. Bu kadar özelleştirme yapıldı da ne oldu? Dev gibi kuruluşlar ortadan kalktı, Seka yok oldu, Sümerbank yok oldu. Özelleştirme işsizlik demektir. Sendikasızlık demektir.
Özelleştirme nedeniyle 4-c adı verilen bir kölelik düzenine mahkum edildi. Yokluğa, yoksulluğa mahkum edildi. Biz TÜRK-İŞ olarak onların davalarının da takipçisiyiz.
Yatağan
işçileri 10 Ekim 2013 günü kitlesel olarak Ankara’ya geldi. Meclis’e yürüdü. 24
Ekim 2013 günü ben Yatağan’a sizin yanınıza geldim. 29 Aralık’ta Milas’ta
miting yaptınız, TÜRK-İŞ olarak oradaydık. 17 Ocak’ta Ankara’ya gelmek
istediniz, engel oldular ama sizin yerinize biz buradaydık, 5 bin işçimiz
Özelleştirme İdaresi önünde sizin sesiniz oldu. O gün buraya gelemediniz ama
işte bugün buradasınız. Size o gün söz vermiştik, işte bugün binlerce
kardeşinizle birlikte buradasınız.”
Konuşmasında
örgütlenme konusuna da değinen Atalay şunları söyledi:
“Bu ülkede sendikal örgütlenme nedeniyle, özellikle son 10 yılda binlerce işçimiz işten atıldı. Sendikalarımız, insanların ekmekleriyle oynamamak için örgütlenme yapamaz hale geldi. İşverenler sendika istemiyor. Sendikayı düşman gibi gören işverenler var. Bunların arasında ne yazık ki her siyasi partiye mensup belediye de var. Biraz önce, Teksif Sendikamıza üye olduğu için işten atılan kardeşimiz konuştu. Bu yapılan haksızlıktır, zulümdür.
Bu ülkede 1980 yılında nüfusumuz 45 milyondu, 2.5 milyon sendikalı işçi vardı. Bugün nüfusumuz 75 milyon, sendikalı işçi sayısı 1 milyon.
Örgütlendiğimiz işyerlerinde yaşadığımız bir başka konu da yetkilerle ilgili. Sendikalarımız üye yapıyor. İşverenler ya da rakip sendikalar yargıya itiraz ediyor. Yargı süreci tamamlanana kadar yıllar geçiyor. Süreç bittiğinde işyerinde örgütlü işçi kalmıyor. Basın çalışanları örgütsüz, basında örgütlülük yüzde 2 düzeyinde. İstanbul’da Punto Deri’de işçiler sendikalı oldukları için işten atıldı, onların davalarının da takipçisiyiz.
Son yıllarda iş kazaları nedeniyle büyük acılar yaşıyoruz. Merdiven altı işyerlerinde, Tuzla tersanelerinde, madenlerdeki taşeron işyerlerinde, inşaat sektöründe iş cinayetleri yaşanıyor. İşçiler canları pahasına ekmek parası için çalışıyor. Bunlar ülkemiz için kara birer lekedir. Birileri, karlarına kar katmak için insanların hayatlarıyla oynuyor. Her yıl iş kazaları sonucunda binlerce işçimizi kaybediyoruz. Günde ortalama 4 işçimizi iş kazalarında yitiriyoruz. Bu rakamlar, dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip Türkiye için bir utançtır. Bu rakamlar, 21. yüzyıl Türkiyesi için bir utançtır. Türkiye bu utançtan kurtulmalıdır, bu gidişe artık bir dur denmelidir. Bunların önüne geçilmesi için kayıtdışılığa son verilmelidir. Sendikalaşmanın önündeki engeller ortadan kaldırılmalıdır”.
Konuşmasının son bölümünde ülke gündemine de değinen Atalay, “Ülkemiz son dönemde siyasi ve ekonomik kriz yaşıyor. Bir taraftan yolsuzluk iddiaları, diğer taraftan paralel devlet iddiaları bitmek bilmiyor. Bunlar ülkemize zarar veriyor. Bunun bedelini çalışanlar ödüyor. Biz artık bedel ödemek istemiyoruz. Ama bu alanın, sizlerin sesini duymayanlara bedel ödeteceğiz” dedi.
Atalay’ın konuşmasının ardından miting dağıldı.
“Bu ülkede sendikal örgütlenme nedeniyle, özellikle son 10 yılda binlerce işçimiz işten atıldı. Sendikalarımız, insanların ekmekleriyle oynamamak için örgütlenme yapamaz hale geldi. İşverenler sendika istemiyor. Sendikayı düşman gibi gören işverenler var. Bunların arasında ne yazık ki her siyasi partiye mensup belediye de var. Biraz önce, Teksif Sendikamıza üye olduğu için işten atılan kardeşimiz konuştu. Bu yapılan haksızlıktır, zulümdür.
Bu ülkede 1980 yılında nüfusumuz 45 milyondu, 2.5 milyon sendikalı işçi vardı. Bugün nüfusumuz 75 milyon, sendikalı işçi sayısı 1 milyon.
Örgütlendiğimiz işyerlerinde yaşadığımız bir başka konu da yetkilerle ilgili. Sendikalarımız üye yapıyor. İşverenler ya da rakip sendikalar yargıya itiraz ediyor. Yargı süreci tamamlanana kadar yıllar geçiyor. Süreç bittiğinde işyerinde örgütlü işçi kalmıyor. Basın çalışanları örgütsüz, basında örgütlülük yüzde 2 düzeyinde. İstanbul’da Punto Deri’de işçiler sendikalı oldukları için işten atıldı, onların davalarının da takipçisiyiz.
Son yıllarda iş kazaları nedeniyle büyük acılar yaşıyoruz. Merdiven altı işyerlerinde, Tuzla tersanelerinde, madenlerdeki taşeron işyerlerinde, inşaat sektöründe iş cinayetleri yaşanıyor. İşçiler canları pahasına ekmek parası için çalışıyor. Bunlar ülkemiz için kara birer lekedir. Birileri, karlarına kar katmak için insanların hayatlarıyla oynuyor. Her yıl iş kazaları sonucunda binlerce işçimizi kaybediyoruz. Günde ortalama 4 işçimizi iş kazalarında yitiriyoruz. Bu rakamlar, dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip Türkiye için bir utançtır. Bu rakamlar, 21. yüzyıl Türkiyesi için bir utançtır. Türkiye bu utançtan kurtulmalıdır, bu gidişe artık bir dur denmelidir. Bunların önüne geçilmesi için kayıtdışılığa son verilmelidir. Sendikalaşmanın önündeki engeller ortadan kaldırılmalıdır”.
Konuşmasının son bölümünde ülke gündemine de değinen Atalay, “Ülkemiz son dönemde siyasi ve ekonomik kriz yaşıyor. Bir taraftan yolsuzluk iddiaları, diğer taraftan paralel devlet iddiaları bitmek bilmiyor. Bunlar ülkemize zarar veriyor. Bunun bedelini çalışanlar ödüyor. Biz artık bedel ödemek istemiyoruz. Ama bu alanın, sizlerin sesini duymayanlara bedel ödeteceğiz” dedi.
Atalay’ın konuşmasının ardından miting dağıldı.
ZONGULDAK TSO KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU PROJELERİ GÖRÜŞTÜ
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu’nu ziyaret
eden Gökçebey Kaymakamlığı Proje Koordinatörü Sinem Başıaçık ve Zonguldak Kent
Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Melahat Çöğendez, projeler için destek istedi. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu
Başkanı Nurcan Abay ve üyeleri ziyaret eden Gökçebey Kaymakamlığı Proje
Koordinatörü Sinem Başıaçık, Gökçebey Kaymakamlığı ve Sabancı Vakfı’nın
hazırlayacağı Kadın Hakları, Farkındalık, Turizm, Bölge Aktivite gibi
projelerine Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteklerini istedi. Destek
ve Hibe Programlarıyla ilgili ortak proje üretilmesiyle ilgili görüş alış
verişinde bulunuldu.Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Melahat
Çöğendez ve üyeleri ise Zonguldak TSO Kadın Girişimciler Kurulu ile birlikte
hareket etmek istediklerini belirterek, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla
düzenledikleri 3 günlük etkinlik için de destek istedi. Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Kadın
Girişimciler Kurulu Başkanı Nurcan Abay, Zonguldak’ın gelişimi ve kadınlara
yönelik projelerin her zaman destekçisi olacaklarını belirterek, ziyaretlerden
dolayı teşekkür etti
MADEN İŞÇİSİ, TAŞERONLAŞMAYA KARŞI TTK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE EYLEM YAPTI
Türkiye
Taşkömürü Kurumu (TTK) Armutçuk Müessesesi’nin yeraltında tamir-tarama
işlerinin taşeron firmalara ihale edilmek istenmesine maden işçileri TTK Genel
Müdürlüğü önünde toplanarak tepki gösterdi.
17
Şubat 2014 tarihinde TTK Genel Müdürlüğü önünde toplanan maden işçileri,
“Susma, haykır, taşerona hayır”, “Maden işçisi demokrasi bekçisi”, “Madenci,
sendika omuz omuza”, “Taşeron istemiyoruz”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”,
“Kozlu, Gelik, biz daha ölmedik”, “Vur vur inlesin Ankara dinlesin” sloganları
attı. Madenciler, “Taşeron demek ölüm demek” yazılı pankart ile “Özelleştirmeye
ve Taşeronlaşmaya hayır”, “TTK’ya işçi alınsın üretim artsın”, “Madenci feneri
sönmeyecek” yazılı dövizler taşıdı.
GMİS
Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel
Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, Genel
Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS Armutçuk Şube Başkanı
İsa Mutlu ve şube yöneticileri, Karadon Şube Başkanı Neşet Cebeci ve şube
yöneticileri, Kozlu Şube Başkanı Şaban Kaptan ve şube yöneticileri, Merkez Şube Başkanı Niyazi Azaklı ve şube
yöneticileri, Üzülmez Şube Başkanı Ergin Cin ve şube yöneticileri de eyleme
katıldılar.
TTK
Genel Müdürlüğü önünde maden işçilerine hitaben konuşan GMİS Genel Başkanı Eyüp
Alabaş, “Türkiye’nin başına bela olan ve bizim de ağır bedeller ödediğimiz
taşeron uygulamalarına karşı sesinizi yükselttiniz. Aynı şekilde 15 Şubat 2014
tarihinde Türk-İş, Ankara’da büyük bir miting yaparak taşeron belasına karşı
Hükümeti ve tüm siyasi kadroları uyardı. Bizler de hep birlikte oradaydık ve bu
sese güç verdik. Buradan bir kez daha yineliyoruz ki Türkiye, taşeron cenneti
olmayacak. Ve bu uygulamayı sürdürmek isteyenler bunun bedelini ödeyecek” dedi.
İşçi
açıklarının giderilememesi nedeniyle kurum yetkililerinin Armutçuk’ta taşerona
iş verme girişimine karşı olduklarını, çözümün TTK’ya işçi almak olduğunu vurgulayan
Alabaş, “Birkez daha buradan uyarıyoruz. Eğer hala devam etmek niyetindeyseler
bundan sonra biz fiili olarak işyerlerinde eylem yaparak bu uygulamaya izin
vermeyecek ve taşeron şirketleri ocaklarımıza sokmayacağız. Çünkü, taşeron
demek, kan, gözyaşı, ölüm demektir” ifadelerini kullandı.
Alabaş
şöyle konuştu;
“Genel
Maden İşçileri Sendikası ve şahsım adına, hepinize sevgi ve saygılarımı
sunuyorum. Hoş geldiniz diyemiyorum. Çünkü ortada çözülmesi gereken bir sorun
var. Gönül isterdi ki buraya gelmenize gerek kalmadan bu sorun çözülseydi. Siz
22 Ocak 2014 tarihinde Armutçuk’ta çok güzel bir eylem yaparak bu sorunu dile getirdiniz
ve en kısa zamanda çözülmesini istediniz.
TAŞERON UYGULAMASI
TÜRKİYE’NİN BAŞINA BELA
Türkiye’nin
başına bela olan ve bizim de ağır bedeller ödediğimiz taşeron uygulamalarına
karşı sesinizi yükselttiniz.
Aynı
şekilde 15 Şubat 2014 tarihinde Türk-İş, Ankara’da büyük bir miting yaparak
taşeron belasına karşı Hükümeti ve tüm siyasi kadroları uyardı. Bizler de hep
birlikte oradaydık ve bu sese güç verdik. Buradan bir kez daha yineliyoruz ki
Türkiye, taşeron cenneti olmayacak.Ve bu uygulamayı sürdürmek isteyenler bunun
bedelini ödeyecek.
BAKANLIK, İŞÇİ TALEBİNE
HENÜZ YANIT VERMEDİ
Türkiye
Taşkömürü Kurumu (TTK), 2013 yılında tarihinin en düşük üretimini
gerçekleştirdi. Çünkü tarihinin en düşük işçi sayısıyla çalışmaktadır.
TTK
Genel Müdürlüğü yaklaşık 2 yıldır işçi açıklarının giderilmesini istiyor. Son olarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı’ndan 3 bin 200 işçi talebinde bulundu. Yeni arkadaşların 2 bininin üretimde, 1.200’ünün
yan sanatlarda çalıştırılması planlanıyor.
Ancak,
Bakanlıkça henüz bu talebe yanıt verilmedi. Kurum Yöneticileri; zararın geri
çekilebilmesi ve TTK’nın Türkiye ekonomisine katkı verebilmesi için işçi
açıklarının giderilmesini istiyor. Biz, Genel Maden işçileri Sendikası olarak 2
yıldır her fırsatta bu talebi dile getiriyoruz. Başta iktidar partisi
milletvekilleri olmak üzere ilgili bakanlıkları bilgilendiriyoruz. Dosyalar sunuyoruz. Başlangıçta yaklaşık 2
bin kişi olan işçi talebi, emekliliklerin devam etmesiyle son olarak 3.200 e
yükseldi. Ne yazık ki, bugüne kadar siyasi irade işçi alınması yönünde bir
karar vermedi.
TTK’nın
bu işçi sayısı ve devam eden emekliliklerle; bırakınız üretimi artırmayı,
ocakları açık tutabilmesi ve iş güvenliği önlemlerini alabilmesi bile zorlaştı.
Siz
büyük fedakârlıklar yaparak yeri geldiğinde 2-3 kişinin yapması gereken işi tek
başınıza yaparak bu kurumu ayakta tutuyorsunuz.
TAŞERON ŞİRKETLERİ
OCAKLARA SOKMAYACAĞIZ
İşçi
açıklarının giderilememesi nedeniyle kurum yetkililerinin Armutçuk’ta taşerona
iş verme girişimine kesinlikle karşıyız. Birkez daha buradan uyarıyoruz.
Eğer
hala devam etmek niyetindeyseler bundan sonra biz fiili olarak işyerlerinde
eylem yaparak bu uygulamaya izin vermeyecek ve taşeron şirketleri ocaklarımıza
sokmayacağız.
Taşeron
demek, kan, gözyaşı, ölüm demektir.
Yeraltı
madenciliğinde taşeron uygulamasının facialara yol açtığını yaşayarak öğrendik.
17
Mayıs 2010’da Karadon’da 30 arkadaşımızı, 7 Ocak 2013’de Kozlu’da 8
arkadaşımızı taşeron şirketlerin çalıştığı sahalarda kaybettik. Ve göz göre göre gelen bu kazaları, iş cinayeti
olarak tanımladık.
Bugün
hala bu uygulamayı sürdürmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Defalarca söyledik.
Yeraltında çalışma bir bütünlük arz eder. Bir hata herkesin hayatını riske
sokar. Nitekim söz konusu 2 facianın daha büyük ölümlere yol açma riski vardı.
ÇÖZÜM İŞÇİ AÇIKLARINI
GİDERMEKTİR
Türkiye
iş kazalarında, Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sıraya yükseldi.
Armutçuk’ta
taşeron uygulamasına gitmek çok büyük bir risktir ve yanlıştır.
Armutçuk’ta
çalışma şartları çok daha zordur ve bilgi, tecrübe, dayanışma, yardımlaşma
ister.
Biz
Armutçuk’ta taşeron uygulamasına şiddetle karşı çıkıyoruz.
Sayın
Genel Müdürümüzü ve kurum yetkililerini bu karardan dönmeye çağırıyoruz.
Çözüm
işçi açıklarını gidermektir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı başta olmak
üzere ilgili bakanlıkları,
siyasi
iktidarı ve bölgemizdeki temsilcilerini, iktidar partisi milletvekillerini ve
tüm siyasetçilerimizi buradan uyarıyoruz. Bugünden itibaren yaşanacak
olumsuzlukların sorumlusu siz olacaksınız.
Bundan
sonraki eylemlerimiz, iktidar partisinin kapısında olacaktır.
Çünkü
asıl sorumlu siyasi iktidardır ve işçi açıklarını gidermek onların görevidir”.
Maden
işçileri, konuşmanın ardından TTK Genel Müdürlüğü önünde bir süre oturma eylemi
yaptı.
Akdemir ve Furat, seçim gezilerine Karaelmas da devam etti
Zonguldak Belediye Başkanı ve CHP Belediye
Başkan Adayı Muharrem Akdemir 30 Martta yapılacak olan yerel seçim seçimler
öncesi mahalleri dolaşarak kendisine partisine destek istemeye devam ediyor.Cumhuriyet
Halk Partisi İl Başkanı Halil Furat, bazı belediye meclis üyesi aday adayları
ve parti teşkilatı ile birlikte Karaelmas Mahallesi son durağa gelen Muharrem
Akdemir vatandaşlara hitap etti. İlk konuşmayı yapan CHP İl Başkanı Halil Furat, 30 Martta
yapılacak olan yerel seçimin önemli olduğunu, ülkenin ve Zonguldak’ın geleceği
için çok önem arz ettiğini ifade eden Furat, konuşmasına şöyle devam etti: “Böyle hünerlerin vardı da niçin Kozlu’da
yapmadın da yapacağım diye, insanların gözlerinin içine baka baka yalan
konuşuyorsun. Zonguldak’ın kaderini değiştirecek seçimleri yapacağız. 30
Mart çocuklarımızın geleceği için çok önemli. Ülkenin ve Zonguldak’ın geleceği
için çok önemli. Onun için yalnız belediye seçimlerini yapmıyoruz. Yalnız
yapılan hizmetlere yola, suya, elektriğe, köprüye ve kanalizasyon oy
vermiyoruz. 30 Martta ülkenin kaderini değiştirecek bir seçimde oy
kullanacağız. Bir başka beldeden gelip Zonguldak’ta aday olan Adalet ve
Kalkındırma Partisi belediye başkan adayı Ali Bektaş’ın uçuk projelerini hep
beraber görüyoruz. Televizyonlara çıkıyor anlatıyor. Bunları yapması için
Zonguldak’ın bütçesi değil, 2 tane daha TTK olması lazım ki, bunları
yapabilelim. Belediye başkanı olduğun belde de niçin bunların bir tanesini
yapmadın. Böyle hünerlerin vardı da niçin Kozlu’da yapmadın da Zonguldak’ta
yapacağım diye, insanların gözlerinin içine baka baka yalan konuşuyorsun’
Çaydamar deresini pırıl pırıl akıtacağım diyor. Niçin Kozlu’daki derenin içi
kapkara, akıyor?. Madem böyle bir hünerin var. Niçin Kozlu’nun deresini pırıl
pırıl akıtmadın! Bütün yeşil alanları rantçılara açtın. Kozlu’nun yeşil
alanlarını bitirdin de Zonguldak’taki yeşil alanları parkları bahçeleri satmaya
mı geldin. Kozlu’daki halk müsaade etmiştir. Ama Zonguldak’taki insanlar buna
müsaade etmezler”
Furat: “Zonguldak’ı cennet yapacağım
diyor. Maden öğle marifetin vardı da Kozlu’yu yapsaydın”
“Kozlu’nun
çıkışında bir AKP kavşağı ya da ak kavşak diye bir kavşak var. Burada ilçe
başkanın rezidansı var. Ahmet Akçay, oraya köfteci tezgahı açabilmek için 10
sene yalvardı. Ama orayı AKP ilçe başkanı aldı. Ne hikmetse 15 katlı rezidans
yaptı. Yan tarafındaki benzin istasyonun sahiplerinin hepsi AKP’li, karşısında
2 tane dev gibi bina var. Televizyona çıkmış diyor ki, ‘Kozlu’nun gelişmesi
için çoluk çocuğumuzun geleceği için diyor’. Oradaki rezidans 6 katlı olsa
benim çocuğuma ne faydası var. 15 kat olsa ne faydası var. Kime yalan
konuşuyorsun sen!. Hangi rantları alarak oraları birilerine peşkeş çektin. 6
kat olan yerlere 15 kat ruhsat verdin. Karaelmas ’ta ve Kozlu’nun kenar
mahallesinde yaşayanlara ne faydası var. Şimdi Kozlu’dan gelmişsin Zonguldak’a
gökten yıldızları indireceğim diyorsun. Cennet yapacağım diyor. Maden öğle
marifetin vardı. Orayı yapsaydın. Bizde görseydik. Suyu % 50 ucuzlatacağım
diyor. Madem ucuzlatacaksın Kozlu’da neden ucuzlatmadın?”
“Zonguldak’taki AKP’de belediye meclis
üyeliği yapacak adam yok?”
“Kendisi geldi
buraya aday oldu. Arkasından 4 tane belediye meclis üyesi getirdi. Zonguldak’ta
AKP’de belediye meclis üyeliği yapacak adam yok mu, Kozlu’dan mı transfer
edeceğiz Zonguldak’ın belediye meclis üyesini. Bu vaatlere yalan beyanlara
inanmayın. Biz pırıl pırıl bir belediye başkanı çıkardık. Gökten yıldız vaat
etmiyoruz. Her tarafı günlük güneşlik cennet yapacağız demiyoruz. Eksiklikleri
biliyoruz. Başkanımız 3,5 sene size hizmet edebilme fırsatını buldu. Yeni
dönemde tekrar sizin desteklerini bekliyor. Destek verirseniz daha iyilerini
yaparım diyor. Ama çalmadan çırpmadan fakir-fukaranın hakkına el uzatmadan
yapar. Bunları görüyorsunuz. Başındakiler ne ki, alttakiler ne olsun.
Başındakilerinin evinden para kasaları ve para sayma makineleri çıkıyor. Bize
ilk önce namuslu erdemli Faziletli insanlar lazım. Fakir-fukaranın hakkına el
uzatmayan insanlar lazım. Oda burada Muharrem Akdemir, 3,5 yıldan beri bir tane
şaibesini duydunuz mu? 30 Mart onun için çok önemli, 30 Martta yeni bir dönem
başlıyor. Dürüst, namuslu ve erdemli inşaları tercih edin. Bu insanlara fırsat
verin ve çoluk çocuğunuzun ailenizin geleceği için şehrimizin ve ülkemizin
geleceği için, biz size pırıl pırıl insan çıkardık. Karınca hızıyla yapıyor ama
iradeli ve kararlı yapıyor. Yavaşta olsa bir şeyler yapmaya gayret ediyor.
Sizde başkanımıza sahip çıkarsanız 30 Martta belediye başkanı seçerseniz güzel
hizmetlerimize dürüst şekilde devam edeceğiz” dedi.
Son olarak halka
hitap eden Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Cumhuriyet Halk Partisinin
halkını, esnafını, köylüsünü, tüccarını, iş adamını koruyan, kollayan ve onun
yanında olduğunu ifade eden Akdemir konuşmasına şöyle devam etti:
Akdemir: “Devlet Malzeme Ofisi göz göre
göre gitti. Kedaş, PTT, Telekom, ÇATES gitmek üzere Allah muhafaza önlemini
alacağız”
“Zonguldak
geriye gidiyor, Zonguldak’ın sahibi olmamış. Zonguldak’ın bir zamanlar sahip
çıkan vardı. Veysel Atasoy gibi rahmetle anıyorum, Ömer Barutçu gibi
milletvekillerimizi çıkardı Zonguldak. Onlar buraya bir şeyler yapmaya çalıştı.
Ama yaptıkları da maalesef birileri tarafından hiç görülmedi ve geriye alındı.
Zonguldak’ın milletvekili demek Zonguldak’ın sahibi demektir. TBMM’de 550
milletvekili var, o 550 milletvekili ülkesine, seçildiği şehire sahip çıkmak
için orada. Ama maalesef, Devlet Malzeme Ofisi göz göre göre gitti. Kedaş, PTT,
Telekom, ÇATES gitmek üzere Allah muhafaza önlemini alacağız. Eğer ben sizin
izninizle, onayınızla bu göreve devam edersem daha yürekli, daha cesurca
mücadele edeceğim. Çünkü arkamda siz varsınız. Ondan sonra Cumhuriyet Halk
Partisi gibi halkını, esnafını, köylüsünü, tüccarını, iş adamını koruyan,
kollayan ve onun yanında olan bir parti var”
“Ben de onun
izinden, onun ilkelerinden devam ederek ilk önce bulunduğum şehre sahip çıkacağım.
Ben eğitimciyim, o bilgi, o kültür bende var. O yürek bende var. Ben seyreden
değil, ben bakan değil, ben işini en iyi şekilde yapmaya çalışan ve onu kontrol
eden bir Belediye Başkanı olacağım. Reis olacağım, komutan olacağım. Hiç merak
etmeyin Zonguldak’ın sorunlarının çözümü adına mücadelemi Allah bana sağlık
verdiği sürece mutlaka yerine getireceğim. Bunu yaparken, kadro meselesi tabi,
kadro ile oluyor. O kadro biz de mevcut. Bendeki yürek, iyi bir kadro, çalışkan
bir kadro Zonguldak’ı güllük gülistanlık yapar. Yaşanabilir bir kent yapar.
Bizim projelerimiz hazır. Diyorlar ki ‘daha elinde bir projesi yok’ Projesi olmayan başkan olur mu, olmaz. Ben
yapabileceklerimi anlatıyorum. Ben lavuar alanına havaalanı yapamam,
yapmayacağım. Ben bunu vaat etmiyorum. Gökteki yıldızları vaat etmek
istemiyorum, ama helikopter pisti de yapacağım, projemizde var” diyerek, 30
Mart’ta yapılacak seçimlerde yeniden hizmet etme fırsatı verilirse çok daha
farklı işlere ve projelere imza atacaklarını ifade etti.
Konuşmaların
ardından Belediye Başkanı ve CHP adayı Muharrem Akdemir ve CHP İl Başkanı Halil
Furat daha sonra mahalleliler ile bir süre sohbet etti.
11 Şubat 2014 Salı
KARAELMAS OTİZMLİ BİREYLER DERNEĞİ GÖREV BÖLÜMÜ YAPTI
Geçtiğimiz pazar günü 1.olağan genel kurulunu yapan Karaelmas Otizimli Bireyler derneği yönetimi kendi arasında toplanarak görev dağılımı yaptı.
Dernek başkanlığına seçilen Arzu Gökçe görev dağılımı ile ilgili şu açıklamayı yaptı.
"İsmindende anlaşılacağı üzere,otizmli bireyleri gelebilecekleri en iyi eğitim düzeğiyle taçlandırmak ilk hedefimiz.Bugüne kadar ilimizdeki Rehebilitasyon kurumları bu mücadeleyi tek başlarına vermiş olup gerek imkanların yetersizliği gerekse çevresel yetersizlikler yüzünden çocuklarımızla birlikte topluma kaynaşamamışlardır.Bu,kurumların değil ilimizdeki imkanların ve farkındalığın az olmasından kaynaklanmaktadır.Eğiticilerin kendi ceplerinden ödemek süretiyle büyük illerdeki seminer ve sertika programlara katılmaları onlara bilgi,maddi yük ve zaman kaybı olarak dönmüştür.Bu noktada eğitimcilerin güncel eğitim ve öğretim modüllerine ilimizde ulaşabilmeleri için 16 MART 2014 tarihinde Çetin Özbey seminer ve ücretsiz sertifika programı için ilimizde olacak.Derneğimizin kapısı otizmle ilgili sorunlararla baş edebilmek mücadelesi içinde yer almak isteyen tüm gönüllülere açıktır.Dernek yapımızı 9 ŞUBAT 2014 GÜNÜ İLK GENEL KURUL toplantısı sonucu oluşturduk.Aldığımız kararlar sonucu dernek başkanımız H.ARZU GÖKÇE.Başkan yardımcımız DİLEK KAYA.Genel sekreter NAZMİYE CİVAN.Sayman NURTEN KEFELİ.Denetleme kurulu SALİM TAN,AYTEK ÜÇÜNÇÜ,UĞUR ALTUN getirilmiştir.Dernek basın sözcülüğü AHMET ÖZTÜRK,dernek hukuk danışmanlığı AV.DİLARA PAPİLA,Dernek sözcülüğü temsili SEMRA TAN,CEMİLE SOYLU,EVREN TÜRECİ SEZGİN tarafından,proje sorumlumuz ZÜLEYHA ARIMAN olmuştur.Derneğimiz projelerini ve hedeflerini kısa ve uzun dönem olarak konumlandıracaktır,öncelik sırasına göre acil eylem planı doğrultusunda hayata geçecektir.Çocukların sağlık,eğitim,sosyal yaşam haklarına katkı sağlamak öncelimizdir.
Derneğimizin projeleri,EĞİTMENLERE SEMİNERLER YOLUYLA DESTEK,AİLERE YOL ARKADAŞLIĞI,EĞİTİM,SAĞLIK,ÖZEL EĞİTİMDEKİ SORUNLARI ÇÖZÜLEBİLMESİ İÇİN DESTEK,SPORTİF FALİYETLER,FARKINDALIK YARARATMAKTIR.
KOB-DER OLARAK OTİZM PLATFORMU bünyesinde yer alabilmek için gerekli müracatını tamamladık.Derneğimizin kapısı,Otizmi öğrenmek istiyorum,bende gönüllünüz ve üyeniz olmak istiyorum diyentüm otizm dostlarına açıktı
Dernek başkanlığına seçilen Arzu Gökçe görev dağılımı ile ilgili şu açıklamayı yaptı.
"İsmindende anlaşılacağı üzere,otizmli bireyleri gelebilecekleri en iyi eğitim düzeğiyle taçlandırmak ilk hedefimiz.Bugüne kadar ilimizdeki Rehebilitasyon kurumları bu mücadeleyi tek başlarına vermiş olup gerek imkanların yetersizliği gerekse çevresel yetersizlikler yüzünden çocuklarımızla birlikte topluma kaynaşamamışlardır.Bu,kurumların değil ilimizdeki imkanların ve farkındalığın az olmasından kaynaklanmaktadır.Eğiticilerin kendi ceplerinden ödemek süretiyle büyük illerdeki seminer ve sertika programlara katılmaları onlara bilgi,maddi yük ve zaman kaybı olarak dönmüştür.Bu noktada eğitimcilerin güncel eğitim ve öğretim modüllerine ilimizde ulaşabilmeleri için 16 MART 2014 tarihinde Çetin Özbey seminer ve ücretsiz sertifika programı için ilimizde olacak.Derneğimizin kapısı otizmle ilgili sorunlararla baş edebilmek mücadelesi içinde yer almak isteyen tüm gönüllülere açıktır.Dernek yapımızı 9 ŞUBAT 2014 GÜNÜ İLK GENEL KURUL toplantısı sonucu oluşturduk.Aldığımız kararlar sonucu dernek başkanımız H.ARZU GÖKÇE.Başkan yardımcımız DİLEK KAYA.Genel sekreter NAZMİYE CİVAN.Sayman NURTEN KEFELİ.Denetleme kurulu SALİM TAN,AYTEK ÜÇÜNÇÜ,UĞUR ALTUN getirilmiştir.Dernek basın sözcülüğü AHMET ÖZTÜRK,dernek hukuk danışmanlığı AV.DİLARA PAPİLA,Dernek sözcülüğü temsili SEMRA TAN,CEMİLE SOYLU,EVREN TÜRECİ SEZGİN tarafından,proje sorumlumuz ZÜLEYHA ARIMAN olmuştur.Derneğimiz projelerini ve hedeflerini kısa ve uzun dönem olarak konumlandıracaktır,öncelik sırasına göre acil eylem planı doğrultusunda hayata geçecektir.Çocukların sağlık,eğitim,sosyal yaşam haklarına katkı sağlamak öncelimizdir.
Derneğimizin projeleri,EĞİTMENLERE SEMİNERLER YOLUYLA DESTEK,AİLERE YOL ARKADAŞLIĞI,EĞİTİM,SAĞLIK,ÖZEL EĞİTİMDEKİ SORUNLARI ÇÖZÜLEBİLMESİ İÇİN DESTEK,SPORTİF FALİYETLER,FARKINDALIK YARARATMAKTIR.
KOB-DER OLARAK OTİZM PLATFORMU bünyesinde yer alabilmek için gerekli müracatını tamamladık.Derneğimizin kapısı,Otizmi öğrenmek istiyorum,bende gönüllünüz ve üyeniz olmak istiyorum diyentüm otizm dostlarına açıktı
YENİDOĞAN CANLANDIRMA EĞİTİMİ BAŞLADI
Zonguldak İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından Yenidoğan bebeklerin ölümlerini ve sakatlıklarını önlemeye yönelik “ Yenidoğan Canlandırma “ programı kapsamında bir eğitim düzenlendi.
Emirgan otelde üç gün sürecek olan eğitimin açılışına İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin, Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr. Yusuf Kaya, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Dr. Korkut Eren, Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Çıtlak, Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Fatih Akça, Çalışma ve İşkur İl Müdürü Gönül Demirsu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Kemal Gümrükçü, Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürü Esin İlhan”ın yanı sıra İl genelinde çeşitli hastanelerde görev yapan ve eğitime katılacak olan yirmi beş doktor ve elli ebe ve hemşire ve anestezi teknisyeni olmak üzere yetmiş beş sağlık çalışanı katıldılar.
Eğitimin açılışında bir konuşma yapan İl Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr. Yusuf Kaya konuşmasında şunları söyledi. “ Tüm dünyada yılda 4 milyon yenidoğan ölmekte ve bunların yüzde 23”ü doğum sonrası asfiksiye bağlı kaybedilmektedir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde asfiksi temel bir neonatal sorun olmayı sürdürmekte ve özel bir neonatal deneyimi olmayan kurumlarda neonatal resisitasyon gereksinimi doğabilmektedir. Doğumu izleyen dakikalar bebeğin uterus dışındaki yaşama uyum sağlamasını yardım edilmesi gereken kritik dakikalardır. Asfiksili bir bebeğe yaşamın ilk birkaç dakikasında yapılan girişimlerin sonuçları, yaşamın niteliğini doğrudan etkileyerek tüm bir yaşam boyunca sürecek sonuçlar doğurur. Her yenidoğanın, bir resüsitasyona hakkı vardır. Bu ise, doğum odasında uygun gereçlerin heran hazır olmasıyla birlikte burada çalışan sağlık personelinin yenidoğan resüsitasyonunda becerili olmalarını ve bir ekip olarak uyumlu çalışabilmelerini gerektirir. Bu nedenle asfiksiye bağlı ölümlerin ve sekellerin önlenmesi amacıyla 1998 yılında başlatılmış olan Yenidoğan Canlandırma Proğramı ( NRP) kapsamında yer alan uygulayıcı ve eğitici eğitimleri Türkiye geneline yaygınlaştırılarak, 2012 yılı sonu itibariyle 1845 uygulayıcı kursunda, 37.530 sağlık personeli ( Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları, Anestezi Uzmanları, Pratisyen Hekimler, Ebeler, Hemşireler, Anestezi Teknisyenleri vs.) eğitilmiştir. Her doğum salonunda eğitilmiş en az bir personelin mutlaka bulunmasını amaçlandığı proğram kapsamında gerçekleştirilen uygulayıcı eğitimleri, temel resüsitasyon uygulamalarını yerleştirilebilmeleri için, bu konuda eğitim almış ve standart uygulama yapacak personel yetiştirilebilmektedir “ dedi.
6 Şubat 2014 Perşembe
GMİS YÖNETİM KURULU, GAZETECİLERLE BİR ARAYA GELDİ
ALABAŞ;
TTK’NIN İŞÇİ AÇIKLARI GİDERİLMELİDİR
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS)
Genel Başkanı Eyüp Alabaş ile Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel
Sekreteri Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam ve Genel
Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, 6 Şubat 2014 tarihinde
Memurlar Derneği Lokali’nde Zonguldak’ta görev yapan ulusal ve yerel basın
temsilcileri ile bir araya geldi.
Basın mensuplarının büyük ilgi gösterdiği
toplantıda bir konuşma yapan GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, göreve geldikleri
2011 yılından bugüne kadar yaptıkları çalışmaları kısaca anlattı ve gündemdeki
konuları değerlendirdi.
Alabaş, TTK’nın durumu, işçi açıkları ve
bu açıkların giderilmesi konularını, Çatalağzı Termik Elektrik Santrali’nin
özelleştirilmesi girişimlerine karşı görüşlerini, eğitim ve örgütlenme
çalışmalarını, Sendikalarının 2014 yılı hedeflerini anlattı.
Zonguldak’ın merkezi bütçeye katkı
sağlayan 12 il arasında 7. Sırada olduğuna dikkat çeken Alabaş, “Bu iller
arasında göç veren tek il Zonguldak” dedi.
TTK’nın kurulu kapasitesinin yıllık 5
milyon ton olduğuna dikkat çeken GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, TTK’daki işçi
açıklarının en kısa sürede giderilmesi gerektiğini belirtti. Çatalağzı Termik
Elektrik Santrali’nin özelleştirilmesinin hata olacağını tekrarlayan Alabaş, “Türkiye
Taşkömürü Kurumu’nun ayrılmaz bir parçası olan Çatalağzı Termik Elektrik
Santrali’nin kendi özel durumunu görmezden gelmek tam bir aymazlıktır”
ifadelerini kullandı.
Alabaş şöyle konuştu;
“Değerli basın temsilcileri, değerli
yönetim kurulu arkadaşlarım,
Genel Maden İşçileri Sendikası adına
hepinize hoşgeldiniz diyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Uzun zamandır Zonguldak basınımızla bir
araya gelememiştik.
Her ne kadar sizlerle ayrı ayrı görmüş
olsak da bizim Genel Maden İşçileri Sendikası olarak çeşitli vesilelerle
basınımızı bir araya getirmek gibi bir geleneğimiz var. Bu yıl inşallah sık sık
bir araya geleceğiz.
“BAŞARILI
BİR DÖNEM GEÇİRDİK…”
Genel Maden İşçileri Sendikası olarak
2013 yılını çok yoğun bir tempoda çalışarak tamamladık. Çok şükür, yüzümüzü
kızartacak, bizi utandıracak bir yanlışımız olmadı. Elbetteki herşey bizim
istediğimiz gibi de olmadı. Ama yine de başarılı bir dönem geçirdiğimizi
düşünüyorum.
Tüm yönetim kurulu arkadaşlarıma ve
sendikamız çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Aslında göreve geldiğimiz andan itibaren
yoğun bir çalışma dönemi geçirdik.
2011 yılında, TTK’da 24.dönem, MTA da 14.
Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri devam ederken göreve geldik. Hemen bir
genel seçim atmosferine girdik.
2012 yılında sendikamızın örgütsel
yapısını ve kurumsal kimliğini güçlendirmek ve mücadeleye hazırlanmak için
çalıştık.
24-25 Eylül 2011 tarihlerinde yönetici
eğitim seminerimizi yaptık.
28 Şubat-2 Mart 2012 tarihleri arasında
Temsilci Eğitim Seminerimizi yaptık.
Hema’daki örgütlenme çalışmalarını
sürdürdük ama TBMM’deki yasa çalışması nedeniyle yetkimiz gecikti. Star’da ise
mahkeme sürecimiz devam etti.
Bir yandan da TTK’ya işçi alımı için
çalıştık.
Karadon ve Kozlu’da periyodik sağlık
muayeneleri döneminde de geniş bir katılımla taban eğitim semineri yapıldı. 1
Mayısları organize ettik, mitinglere katıldık ve teorik eğitimin yanı sıra,
pratik eğitim de yapmış olduk.
2013 yılında 6 Ocak günü, 4-8 Ocak
Zonguldak-Ankara Büyük Yürüyüşü’nü anma etkinliğinde, tüm şube delegelerimizin
katılımıyla bir eğitim çalışması yaptık.
“EMEĞE
SAYGI MİTİNGİ’NDE EMEK PLATFORMU’NU ZONGULDAK’TA BİR ARAYA GETİRDİK.
7 Ocak’ta Kozlu’da taşeron şirketin
çalıştığı alanda grizu patladı ve 8 arkadaşımızı kaybettik.
Bu kez sadece Zonguldak’ta değil, tüm
Türkiye’de taşeron sorunu en öncelikli gündem oldu. Başkanlar kurulumuz bu
sorumluluk bilinciyle, Zonguldak’ta miting kararı aldı. Ve Türkiye’ye çağrı
yaptık.
27 Ocak’ta “Emeğe Saygı-Taşerona Hayır”
mitingini, tüm Türkiye’den yoğun bir katılımla hayata geçirdik. Emek cephesini
Zonguldak’ta topladık ve taşeron uygulamasını meşrulaştırma çalışmalarının
önünü kestik. Bütün emekçilerin sözcülüğünü yaptık.
TTK ve MTA sözleşmelerinden sonra ilk
özel sektör sözleşmesini de 2013 yılında Hattat Enerji ve Maden Ticaret A.Ş.
ile imzaladık.
Bu yılın başında da Star şirketi ile
sözleşme imzaladık.
2013 yılı sonuna doğru Hema’daki 1.100
arkadaşımız için 8 haftalık eğitim semineri yaptık.
TTK’ya ve MTA’ya işçi alınması için
çalışmalarımız devam etti.
Türk-İş yönetimi, siyasetçilerimiz
devreye girdi. Enerji Bakanı, Vekillerimiz, Genel Müdürümüz, Türk-İş Başkanı
bir araya geldik. Kurullarımız arasında görüşmeler oldu. TTK ve GMİS ortak
dosya oluşturup bakanlığa sunduk.
Belirli bir noktaya geldik. Hazine ve Maliye
Bakanları ile Başbakan’ın onayı noktasında 2014 yılına girdik.
2014
YILINDA ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ ÖRGÜTLENME VE İŞÇİ AÇIKLARININ GİDERİLMESİ
2014 yılının çalışma programını çıkartmak
için 11-12 Ocak tarihinde Başkanlar Kurulumuzu Kızılcahamam da topladık.
Öncelikle TTK’da ve MTA’da işçi açıklarının giderilmesi için çalışacağız.
2014 yılı Zonguldak bölgemizde ve
Türkiye’nin dört bir yanında“örgütlenme” çalışmaları yapacağımız bir yıl
olacak.
Bu hedeflerimiz; sektörümüzdeki
gelişmeler, ekonomik gelişmeler, siyasi konjonktür ve sendikal alandaki
gelişmelerle doğrudan bağlantılı.
TÜRKİYE SIKINTILI BİR DÖNEME GİRDİ
Türkiye
sıkıntılı bir döneme girdi. Adı konulmasa da ekonomik ve siyasi bir kriz
yaşanıyor. Türkiye’nin mahalli seçim sürecine girmiş olması bu krizi daha da
belirsiz hale getiriyor.
Komşularımızda
kargaşa, kaos ve terör sürüyor. Ülkemizde mülteci kamplarının sayısı artıyor.
Bölgemizde ve
dünyanın dört bir yanında enerji için insanlar katlediliyor, devletler parçalanıyor. Ülkemiz de bu
oyunların içine çekilmek isteniyor.
2013 yılının
rakamları açıklandı.
100 MİLYAR DOLARLIK DIŞ TİCARET AÇIĞININ
56 MİLYAR DOLARI ENERJİ İTHALATINDAN KAYNAKLANIYOR
Yaklaşık 100
milyar dolarlık dış ticaret açığının 56 milyar dolarlık kısmı enerjiden
kaynaklanıyor.
Cari açık ile
enerji açığı eşitlenmiş bir durumdayken kendi kaynaklarımızı kullanmaktan başka
bir seçeneğimiz yoktur.
Türkiye’nin,
taşkömürü ithalatı için her yıl 4-5 milyar dolar ödeyecek lüksü yoktur.
Borç parayla,
yüksek faizle alınan parayla bu politikalar sürdürülemez.
Zonguldak havzasında 1.3 milyar ton taşkömürü
rezervi var.
Yılda 5 milyon
ton üretim kapasitesine sahip Türkiye Taşkömürü Kurumu, işçi açıkları
nedeniyle, geçen yıl 1.4 milyon ton üretti.
Üçte bir
kapasiteyle çalışan bir kurum tabii ki zarar eder.
TTK’NIN 3500 İŞÇİ AÇIĞI BULUNUYOR
Bu kurumu
yönetenler yıllardır işçi talebinde bulunuyor.
Kurumun işçi
talebi her geçen gün artıyor.
Son olarak
yılsonunda ortak raporumuzla 3 bin 200 işçi talep edildi.
Ama o tarihten
sora da emeklilikler devam etti ve şimdi sayıyı yeniden artırmak, 3 bin 500’e
yükseltmek gerekiyor.
Göz göre göre
kurumun zarar etmesine sebep olanların hükümet, devlet, millet adına söyleyecek
haklı bir gerekçesi olamaz.
İnsanın aklına
şu sorular geliyor; İthal kömür işinden kimler para kazanıyor?
Yılda 20 milyon
tondan fazla kömürü hangi şirketler ithal ediyor?
Bu kömürü hangi
şirketler taşıyor?
Yerli kömür kullanan Çatalağzı Termik
Elektrik Santrali’ni kimin için özelleştireceksiniz?
ÇATES’İN
ÖZEL BİR KONUMU VAR
Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun ayrılmaz bir
parçası olan Çatalağzı Termik Elektrik Santrali’nin kendi özel durumunu
görmezden gelmek tam bir aymazlıktır.
ÇATES’te
öncelikli amaç, düşük kalorili kömürü ziyan etmeden ekonomiye kazandırmaktır.
Yıllardır bu yapılmıştır.
Ama ÇATES hiçbir
zaman zararına çalıştırılmamıştır. Dışarıdan kömür alalım, ÇATES’i daha kârlı
çalıştıralım demek, yanlıştır ve kuruluş felsefesine aykırıdır.
ÇATES yaklaşık 45 yıllık ömrünü
tamamlayınca, aynı anlayışla ikincisi kurulmuştur.
ÇATES’in düşük kâr marjıyla
çalıştırılması, dışarıdan doğalgaz olarak enerji üretmekten, fueloil ithal
ederek enerji üretmekten ve kömür ithal ederek enerji üretmekten çok daha
karlıdır.
Eğer devlet, devlet ciddiyetiyle
yönetilirse bu gerçekler görülecektir.
ZONGULDAK, MERKEZİ BÜTÇEYE ALDIĞINDAN
FAZLASINI VERDİ
Türkiye’nin
Zonguldak’a ihtiyacı var. Maliye Bakanlığı’nın, merkezi bütçe gelir ve
giderlerinin iller bazında Karşılaştırmasına baktığımızda; 81 il içerisinde,
devlete verdiğinden daha az alan 12 il var.
Zonguldak bu 12 il arasında yer alıyor. 2004 yılından 2013 yılına kadar
veriler yayınlanmış;
Zonguldak bu yılların tamamında
aldığından daha fazlasını devlete vermiş.
Zonguldak 2013 yılında, 12 il arasında 7.
sırada yer alıyor.
Zonguldak 2013 yılında 1 milyar 134
milyon 472 bin TL almış, yüzde 155 fazlasıyla 1 milyar 760 milyon 223 bin TL
vermiş.
İllerin merkezi yönetim bütçe gelir ve gider
tablosunda zonguldak
Merkezi Bütçeye Verilen Merkezi Bütçeden Alınan (TL)
2004:
728.358.000 317.554.000
2005:
891.908.000 382.466.000
2006: 1.113.212.000 464.301.000
2007: 1.026.856.000 536.856.000
2008: 1.202.289.000 602.167.000
2009:
723.285.000 686.800.000
2010: 1.066.192.000 837.521.000
2011: 1.524.976.000 871.740.000
2012: 1.426.080.000 976.777.000
2013: 1.760.223.000
1.134.472.000
Acaba Zonguldak’a yeterli yatırım yapıldı
da, fazlası mı dışarıya gitti?
Hayır, öyle bir durum yok.
ZONGULDAK
GÖÇ VERMEYE DEVAM EDİYOR
Eğer yeterli yatırım olsaydı ve istihdam
yaratılsaydı, Zonguldak göç vermezdi.
Bakınız, İçişleri Bakanlığı’nın 2007-2012
yıllarındaki nüfus istatistikleri bunu açıkça ortaya koyuyor.
Yıllar Nüfus Türkiye ort artış (binde) Zong. Artış oranı (binde)
2008 619.151
2008-2009 619.812 14.5
1.1
2009-2010 619.703 15.9 -0.2
2010-2011 612.406 13.5 -11.8
2011-2012 606.527 12.0 -9.6
2012-2013 601.567 13.7 -8.2
Zonguldak nüfusu 2008 yılında 619 bin
151, 2013 yılında 601 bin 567.
Eğer Zonguldak’ın nüfusu, Türkiye’nin
nüfus artış oranında artmış olsaydı,
2013 yılında nüfusumuz 668 bin 607
olacaktı. Yani 6 yılda yaklaşık yüzde 8 artacaktı.
Zonguldak’ta kamu yatırımları küçüldü,
özel sektör gelmedi.
Zonguldak böyle bir tabloya rağmen,
aldığından fazlasını veren 12 il arasında 7’nci sırada bulunuyor.
Zonguldak insanı işsiz, göç ediyor ama
devlet bizden aldığını bize vermiyor.
Bu tablonun sorumlusu başta siyasi
iktidar olmak üzere Zonguldak adına siyaset yapan tüm siyasi kadrolardır.
SESSİZ
KALIRSAK BU TABLO SÜRÜP GİDECEK
Elbette Zonguldak halkının ve demokratik
kitle örgütlerinin de bu tabloda sorumlulukları bulunmaktadır. Sesimizi
çıkartmazsak bu tablo sürüp gidecektir.
Devletten aldığından daha fazlasını veren
12 il içinde Zonguldak’tan başka göç veren yok.
Evet, Zonguldak böyle bir çelişkiyi
yaşıyor.
TTK’nın işçi açıkları giderilse ve üretim
artırılsa, TTK’nın zararı gerileyecek;
Zonguldak ülke ekonomisine daha fazla
katkı verecek. Daha az dövizimiz dışarı gidecek. Zonguldak ekonomisi canlanacak
ve göç vermeyecek.
Biz bu gerçekleri, her zaman olduğu gibi
ve her fırsatta anlatmaya devam edeceğiz. Bu seçim döneminde de anlatacağız.
Maden işçisi de bu gerçekler ışığında
oyunu kullanacaktır.
Bu memlekette yazı yazan, kamuoyunu
yönlendiren sizlerin de bizim kadar sorumluluğu olduğunu düşünüyor, sizin de en
az bizim kadar bu işe sahip çıkacağınıza inanıyoruz”.
AKDEMİR ESNAFI GEZDİ
CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı ve Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, 30 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler için hem esnaf ziyaretlerini, hem de akşamları ev ziyaretlerini tüm hızıyla sürdürüyor. Çaydamar Mahallesi Şirin Sokak'taki vatandaşların evine konuk olan CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Muharrem Akdemir'e, CHP İl Başkanı Halil Furat, partililer ve Çaydamar Mahallesi Muhtarı Mehmet Zaman eşlik etti. Başta parke çalışmaları olmak üzere Çaydamar Mahallesi'ne yapılan çalışmalardan bahseden Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, vatandaşların yoğun ilgisi ile karşılandı. Sorunların çözümü noktasında her zaman en öncelikli olan mahalleden çalışmalarına başladıklarını belirten Akdemir, "Hepinize öncelikle katılımlarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Biliyosunuz ki, her mahallemizde büyük küçük mutlaka sorunlar vardır. Biz göreve geldiğimizden itibaren tüm bu sorunların daha detaylı bir şekilde tespit ettik ve ve bu doğrultuda ekibimizle birlikte çalışmalarımıza başladık. Çaydamar Mahallesi yoluna büyük bir parke çalışması başlattık. Mutlaka vatandaş olarak bu süreçte sıkıntılarınız oldu. Hepsinin farkındayız. yalnız o zaman bile sizlerden sabır istemiş, çalışmaların biran önce bitirilmesi için büyük uğraş vermiştik Öyle de oldu. şimdi ise çok güzel bir parke yola kavuşmuş olduk. İşte bu çalışmalarımızın devamı Çaydamar Mahallesi olmak üzere diğer mahallelerimizde de devam edecektir. Sizlerin desteği ile birlik beraberliğimiz ile inşallah daha güzel bir Zonguldak'a kavuşacağız" şeklinde konuştu. Çaydamar Mahallesi Muhtarı Mehmet Zaman ise, doğalgaz çalışmaları ve parke çalışmaları ile Çaydamar Mahallesi'ne hizmet geldiğini, belli bir dönem sıkıntılar yaşandığını ve bu sıkıntıların azaltığını ifade etti.
5 Şubat 2014 Çarşamba
YENİ AMBULANSLAR TÖRENLE HİZMETE GİRDİ
Sağlık Bakanlığı tarafından bir adet
4X4 ve dört adet 4X2 olmak üzere beş adet yeni acil sağlık ambulansı
vatandaşlarımızın hizmetine sunulmak üzere Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğüne
bağlı Acil Sağlık Hizmetlerinde (112) kullanılması
için düzenlenen törenle 112 acil sağlık hizmetleri istasyonlarına
gönderilmiştir.
Sağlık Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen törende bir
konuşma yapan İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Cin konuşmasında şunları kaydetti. “
Zonguldak halkına 24 saat süreyle kesintisiz olarak sağlık hizmeti sunmak üzere
Bakanlığımız politikaları doğrultusunda çalışmalarımıza aralıksız olarak devam
etmekteyiz. Kesintisiz sağlık hizmetinde önemli bir yeri olan 112 acil sağlık
hizmetlerinde faaliyet gösteren acil sağlık ambulansı filomuza yenilerini ekleyerek
gücümüze güç kattık. Önümüzdeki günlerde ilimize tahsis edilen bir adet Obez
ambulansı da hizmete girecektir. Geçtiğimiz yıl il genelinde yaklaşık
otuzaltıbin hastaya ulaşarak 112 acil sağlık hizmeti verdik. Buradaki amacımız
halkımıza sunulan sağlık hizmetinin niteliğini ve kalitesini artırmaktır.
Ambulansların ilimize tahsis edilmesini sağlayan başta Sağlık Bakanımız Dr.
Mehmet Müezzinoğlu olmak üzere Sayın Valimiz ve ilimiz Milletvekilleri’ne
teşekkür ediyor, yeni ambulanslarımızın Zonguldak halkına hayırlı olmasını
diliyorum” dedi.
MEVLÜT KIRNAPCI KİTABINI İMZLADI
Çaycuma Yeniköy
doğumlu Mevlüt Kırnapçı emekli öğretmendir. Şiir, öykü, roman,çocuk masalları
ve tiyatro oyunları alanında eserleri vardır.. Sanat rehberi, Anzilha, Öğretmen Dünyası, abece, G.Kültür,
İnsancıl, Kopuş, Çağdaş Türk Dili, Varlık,Eski Wesvesae,
Aykırısanat,Şehir,ZOKEV Bülteni,Damar, İspinoz,Yaba Edebiyat, İle, Zonkişot,
Mühür, dergilerinde şiirleri, İnsancıl dergilerinde yazıları yayınlandı. Özgen
Seçkin’in hazırladığı Toplumsal şiirler 2013 Yıllığı’nda, Hamit Kalyoncu’nun
hazırladığı Kömürde Açan Çiçek adlı yer aldı. Çaycuma Sanat Tiyatrosu (ÇASAT)
kurucusudur. Halen ÇASAT’ın Genel Sanat Yönetiçiliğini sürdürmektedir. Dil
derneği üyesi olan Kırnapçı, Çaycuma Bölgesi Sözcük ve Deyimler Derlemesi çalışmasını hazırladı.
Mevlüt Kınapçı’nın
Eserleri: Çığlıkları Islak Çocuklar (şiir,1998)
Güleç Yüzlü Hüzün (şiir, 2004)
Sızı (şiir, 2006)
“Yandım Ela Gözüne…” İnceleme
“Gökkubbe altında insanlığın serüveni sürerken yaşadığımız
bölgeye bir göz atalım istedik. Kimi kez bu bütün kimi kez de parçalı olarak
Çaycuma’da yakın geçmişten günümüze insan yaşamının kimi ayrıntılarının
tanıklıklar, anılar ve bizden sonraya bir içli ses olarak bırakalım istedik”
diyerek kitabının içeriğini özetlemektedir.
Kitabında; Çaycuma yöresine ait bayramları, düğünleri, kız
kaçırma geleneklerini,Köy yaşamı ve imece duygularını, köy gezginleri
öykülerini, Çaycuma evlerini ve yöredeki değişen yaşam olgusunu kendi
gözlemlerine dayanarak keyifli bir okur
ziyafeti çekte.
AK PARTİ ADAYLARINI TANITACAK
Ak Parti Zonguldak İl Başkanı Hamdi Uçar "30 Mart 2014 yerel seçim
münasebeti ile Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantımız 8 Şubat 2014 Cumartesi Günü saat 14:00'de
Karaelmas Canpolat Pamay Spor Salonu'nda yapılacaktır, tüm Zonguldak halkını
Belediye Başkan Adaylarımızın Tanıtım toplantısına davet ediyorum" dedi.Gerçekleştirilecek
olan toplantıda: Ak Parti Zonguldak Belediye Başkan Adayı Ali Bektaş, Alaplı
İlçe Belediye Başkan Adayı Nevzat ÇİMENOĞLU,Çaycuma Belediye Başkan Adayı
Mithat GÜLŞEN,Devrek Belediye Başkan Adayı Mustafa SEMERCİ,Gökçebey Belediye
Başkan adayı Vedat ÖZTÜRK,Ereğli Belediye Başkan Adayı Dr.Hüseyin UYSAL,Kozlu Belediye
Başkan Adayı Ertan ŞAHİN,Kilimli Belediye Başkan Adayı Seçkin ÖZDEMİR.
Belde Belediye Başkan Adaylarımız
Beycuma Vural KUNDAKÇIOĞLU,Bakacakkadı Sezgin ÖZDEMİR,Çaydeğirmeni Satılmış
GEBEŞ,Çatalağzı Mehmet ALİM,Elvanpazarcık Hüseyin UZUN,Gelik Burhan
SEZGİN,Gülüç İsmail YILMAZ,Gümeli Şinasi
BİLGEN,Filyos Ömer ÜNAL,Karaman Yusuf ALBOĞA,Karapınar Ercan KINAÇ,Kandilli
Mustafa GÜLDALI,Muslu Caner BAYDAR,Nebioğlu Ertan AYDOĞAN,Perşembe Rasim
MİYANYEDİ,Ormanlı Nail ESKİ,Saltukova Adil DÜZLÜ olmak üzere toplam 25 Belediye
Başkan adayımızın tanıtımı yapılacaktır.
4 Şubat 2014 Salı
AKDEMİR MAHALLE VE EV GEZİLERİNE HIZ VERDİ
CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı Muharrem Akdemir, beraberinde CHP İl Başkanı Halil Furat ve CHP Kadın Kolları üyeleri ile birlikte ev ziyaretlerine Bahçelievler Şirinevler Sitesi'nden devam etti. Vatandaşlarla bir araya gelen CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı ve CHP Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, seçim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Terakki Mahallesi Hüseyin Ekşi Sokak ve Terakki Mahallesi Lise Sokak'ta mahalle sakinleri ile görüşen Akdemir, vatandaşlara bugüne kadar yapmış olduğu çalışmaları ve bundan sonraki süreçte yapmayı planladığı çalışmaları hakkında bilgi verdi. Hane halkının sorunlarını dinleyen ve vatandaşların yoğun ilgisinden memnun kalan CHP Zonguldak Belediye Başkan Adayı ve Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, "Biz yaptığımız çalışmaları ve hizmetleri, vatandaşlarımız için yani sizler için yapıyoruz. Eğer takdiriniz devam ederse, daha yaşanabilir bir Zonguldak için sizlere hizmet etmek istiyoruz. Zonguldak'ın çok sorunları var. Alt yapı çalışmaları olmak üzere bir çok kentimiz için önemli çalışmalara imza attık. Ancak bu çalışmalarımızın Zonguldak için yeterli olmadığını düşünüyoruz. Bu doğrultuda herkesi Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında birleşmenizi temenni ediyorum" şeklinde konuştu
3 Şubat 2014 Pazartesi
ZONGULDAK BELEDİYESPOR YILDIZ ERKEK BASKETBOL TAKIMIN’DAN BAŞKAN AKDEMİR’E ZİYARET
Zonguldak Belediye spor Yıldız Erkek Basketbol Takımı Antrenörü Özkan Oral, Basketbol İl Temsilcisi Adnan Yakut ve sporcular Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’i makamında ziyaret etti.
İl birincisi olan Zonguldak Belediye spor, Yıldız Erkek Basketbol Takımı Antrenörü Özkan Oral, Basketbol İl Temsilcisi Adnan Yakut ve sporcular, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’e desteklerinden dolayı teşekkür ederek, grup yarışmalarına ve Türkiye Şampiyona’sına gidileceğini belirterek destek istediler.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, “Belediyecilik sadece yol, su anlamına gelmez. Yanı sıra sosyal ve kültürel çalışmalarımıza her zaman önem veriyoruz. Spora ve sporcularımıza verdiğimiz önem daha fazla. Spora gönül verdiğiniz için sizleri tebrik ediyorum. İçinde bulunduğunuz ortam gereği, yardımlaşmayı sevgiyi saygıyı ön planda tutuyorsunuz. Bundan sonraki çalışmalarınızda da sizlere canı gönülden başarılar diler, her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizi isterim.” şeklinde konuştu
ESM 5.OLAĞAN GENEL KURULUNU YAPTI
KESK’e bağlı Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası ( ESM) 5. Genel Kurulunu yaptı.
Kongreye Belediye Başkanı Muharrem Akdemir. Tes-İş Başkanı Hasan Efendi oğlu. Belediye iş Sendikası Başkanı Tahsin Atayan. KESK 'e bağlı tüm sendika başkanları, Maden mühendisleri Derneği Başkanı Çağlar Öztürk, Maden Müh odası Yönetim Kurulu Üyesi Emine Uzun, Makine Mühendisleri Oda başkanı Jeoloji Mühendisleri Temsilsi Şaban Koç ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Tek liste ile gidilen seçimde Yeni yönetim kurulu-Tahsin Kumkumoğlu 2-Emine Bulut 3-Ömer Genç 4-Vacit Esen. 5-Erol Elbir.6-Alper Gülşen. 7-Tahir Erçatan
Denetim Kurulu:Kemal Çakmak-Ercan Acar-Havva Bultan
Disiplin Kurulu: Sebehat Mangaltepe-Nevzat Kaynar-Selma Peksöz’ den oluştu
2 Şubat 2014 Pazar
ERTAN ŞAHİN“ GECE GÜNDÜZ ÇALIŞACAĞIM”
AK Parti’nin Kozlu Belediye Başkan adayı Ertan Şahin AK
Parti ilçe binasında basın toplantısı düzenledi. Şahin Düzenlediği basın
toplantısında gece gündüz çalışarak hizmet yapacağını söyledi
Şahin’in toplantısına AK Parti Zonguldak Belediye başkan adayı Ali Bektaş, AK Parti Merkez ilçe başkanı Ahmet
Özdemir ve çok sayıda partililer katıldı.
Şahin yaptığı konuşmasında “ İlçeye en iyi hizmeti
vereceğim. Kozluda hizmeti fazlası ile yapacağım. Halkımızın istediği
hizmetleri gece gündüz çalışarak yerine getireceğim. Birlik ve beraberlik
içinde partili ,partisiz vatandaşlarımızı gece gündüz çalışarak hizmet
yapacağım.”dedi
Daha sonra bir konuşma yapan Ali Bektaş ‘da “ Bugüne kadar
yapılan hizmetlerin devamını Ertan Şahin kardeşim yapacaktır. Kendisine
desteğim tamdır” diye konuştu.
1 Şubat 2014 Cumartesi
BÜLENT BAHADIR’IN ANNESİ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Türkiye Taşkömürleri Kurumu(TTK) Üzülmez Müessesi (ÜTİM) Etüt Tesis Şube
Müdürü Bülent Bahadır’ın annesi Nedret Yıldırım Acılık camiinde kılınan cenaze
namazına müteakip asri mezarlığında toprağa verildi.
Cenaze namazına TTK Genel Müdürü Burhan İnam, Genel Müdür
yardımcıları, Üzülmez Müessesesi Müdür vekili Ali Hekim, Üzülmez Müessesesi
şube müdürleri ve Bülent Bahadır’ın mesai arkadaşları katıldı.
Bülent Bahadır’ın annesi Nedret Bahadır( 83) iki çocuk
annesiydi
Merhumeye Allahtan rahmet, Kederli ailesine ve Bülent
Bahadır’a başsağlığı dileriz.
CHP DE ÖN SEÇİM İPTAL EDİLDİ
30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak olan
Yerel yönetimler için Cumhuriyet halk partisi (CHP) Belediye başkan adayında
olduğu gibi Belediye meclis üyelikleri için de ön seçim yapılacaktı. Ancak CHP
Genel Merkez tarafından alınan bir karar ile ön seçim yoklaması iptal edildi.
Bu konuda açıklama yapan CHP Merkez ilçe
başkanı alınan kararı şu şekilde duyurdu “ 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak
Yerel Yönetim seçimlerinde
Zonguldak İli Merkez İlçede İl Genel
Meclis üyeliği ve Belediye Meclis üyeliği
Seçimi için 8 Şubat 2014 Cumartesi
günü yapılacak olan eğilim yoklaması
Cumhuriyet Halk Partisi Genel
Merkez’inin kararı ile İPTAL
edilmiştir.
Kamuoyuna saygı ile
duyurulur. “
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)