
Haksızlıklara, vahşete, çocukların ve kadınların katline,
özgürlük isteyenlere, İslami hassasiyeti bulunanlara ölüm hediye edilmesine
sesiz ve duyarsız kalmak, dilsiz şeytanlığı kabul etmektir. Yapılanlara suç
ortağı olmaktır.” dedi.
Alınan idam kararının durdurulması için bütün uluslar arası
kuruluşlara görev düştüğünün altını çizen Amir, şunları söyledi: “Darbe
sırasında cuntanın askerleri ve polisleri tarafından 3 bini aşkın insanın şehit
edildiği, on binlerce insanın yaralandığı bir günün akabinde tutuklanan bin 900
sivil, sözde mahkemeye çıkarılmış ve yalnızca 20 dakika süren duruşma
sonrasında 529 idam kararı okunmuştur. Bu kişilerin tek suçu, o gün seçilmiş
hükümete karşı yapılan darbeyi protesto etmek için Adevivye Meydanı’nda olmalarıdır.
İnsan hak ve özgürlükleri konusunda ululslararası tüm kuruluşlar, bu idam
kararlarına en sert tepkiyi göstermelidirler. Uluslar arası toplum, Mısır’ın
gayr-i meşru yönetimine baskı yapmalıdır. Zonguldak sivil toplum örgütleri
olarak yeryüzünde ezilen, sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan bütün
insanların ortak bir irade beyanıyla bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz.
Hepimizin üzerine düşen zalimlerin karşısında ve mazlumların yanında yer
alışımızda sahici olmaktır. Son olarak Bediüzzaman’ın da dediği gibi ‘Ümitvar
olunuz! Şu istikbal-i inkılâbat içinde en gür sâda İslam’ın sâdası olacaktır”
Daha sonra Gazipaşa caddesinde çeşitli sloganlar atarak ve
tekbirler getirerek yürüyen kalabalık, Zonguldak Valiliği önünde toplandı.
Burada Rabia işareti yapan kalabalık, Mısırlı Müslümanlar için dua etmesinin
ardından dağıldı. Eylemde temsili olarak 2 adet idam sehpahısının da olduğu
görüldü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz