31 Mayıs 2014 Cumartesi

MEMURLAR LOKALİ KARAKOLLUK OLDU

Haftalardır gündemden düşmeyen Memurlar Lokali tartışması karakola taşındı. Dün yapılan CHP grup toplantısında Zonguldak Belediye Başkanı Akdemir'e tepki gösteren meclis üyeleri yıkım için Akdemir'e son kez süre vermişti. Meclis grup başkanlığından istifa eden Tahsin Erdem'in kararı CHP'de şok etkisi yaratmıştı. Bugün yaşanan gelişmede ise iddiaya göre Memurlar Lokali İşletmecisi Sami Aydın Tahsin Erdem'i telefonla arayarak tehdit etti.

Bu gelişme üzerine bütün belediye meclis üyeleri ve Zonguldak Belediye Başkanı Akdemir Çarşı polis merkezine giderek Sami Aydın hakkında suç duyurusunda bulundu.

TOPUNUZUN ALLAH BELASINI VERSİN !


TOPUNUZUN ALLAH BELASINI VERSİN !


Ahmet ÖZTÜRK
Onder67@mynet.com

Yağcılığın cılkını çıkarttınız, Allah belanızı versin!
Ben çoğunuzun alkol masalarında, ütülü kafalarla tertemiz, o masum insana söz verdiklerinizi biliyorum.
Timsah gözyaşları mı desem, alkolün verdiği hüzün mü desem, vıcık vıcık akan gözyaşlarınızı biliyorum.
Topunuzun Allah belasını versin!
Sonra ayıldınız, masalarda salya sümük akıttığınız gözyaşlarını unuttunuz!
Adamsan, hangi siyasi görüşten olursan ol, hangi kuruluşu temsil ediyorsan et ama mutlaka doğru ve dürüst olmak zorundasın.
Sizler ve sizler öncekiler rakı şişesinin dibine vurup söz verdiniz ve verdiğiniz sözleri yerine getirmeyip, MEGA STAR’ımızı taşa vurup paramparça ettiniz.
Allah bin kere belanızı versin!
Allahtan korkmaz, kuldan utanmazlar!
Delikanlılıkta, söz verip sözünü yemek var mı?
Kul hakkı yemek var mı?
Haram yemek var mı?
Her türlü emanete hıyanet etmek var mı?
Yalan söylemek, insanı aldatmak var mı?
Bu sözlerim kimlere biliyor musunuz?
Bu sözlerim Zonguldak’ı iftiharla temsil eden, Zonguldak’ı ulusal basına taşıyan, Sosyal Medya da besteleri ve şarkıları izlenme rekoru kıran MADENCİ’ye AĞIT yakan, Zonguldak’ın Sosyal kültürünü sözlere döken ve MEGA STAR lakabıyla tanınan Ergin Erdem’i “ti” ye alan
O soysuzlaradır.
Ülkemizin gelmiş geçmiş müzik üstatlarının takdirini kazanan, her vesile ile adından övgüyle söz edilen Ergin Erdem ( MEGA STAR) mütevazılığini hala korurken, Onu şaşkınlıkla ve takdir ile izliyorum.
Asaletini kibarlığını ve tevazusunu hiçbir zaman elden bırakmayan “ Her şey nasip” diyebilen bir insan için isyan ediyorum ben.
Bu İnsanın Zonguldaklı oluşu, Madenci için yazdığı onca sözler, Ulusal basında Zonguldak’ı temsil edişi hiç birinizi ilgilendirmiyor ve Hala İçki sofralarında kafaları ütüleyip “ Madenciyi” dinleyebiliyor iseniz ‘ Topunuzun Allah Belasını versin ‘




Dezavantajlı Çocuklarda Beslenme ve Biyolojik Tedaviler Semineri

Karaelmas Otizm Aile Bireyleri Derneği (KOBDER)  Özürlüler ve Dayanışma Vakfı (ÖZEV ) ve Zonguldak Umut Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ortaklaşa “ Dezavantajlı Çocuklarda Beslenme ve Biyolojik Tedaviler “ konulu seminer düzenliyor.
7 Haziran 2014 saat 13.oo ‘ de Çalışma ve İş Müdürlüğü İş Kur Konferans salonunda yapılacak olan seminere konuşmacı olarak Metabolizma ve Beslenme profesörü Prof.Dr. Ahmet Aydın ve Nükleer Tıp Holistik Tıp uygulayıcısı Uzm. Dr. Cem Kınacı konuşmacı olarak katılacak

29 Mayıs 2014 Perşembe

EGE DOĞALTAŞ İŞÇİSİ DİRENİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR

Genel Maden İşçileri Sendikası’nda (GMİS) örgütlendikleri için işten atılan İzmir Kemalpaşa’da kurulu Ege Doğaltaş ve Traverten Sanayii Ltd. Şti. işçilerinin eylemi sürüyor.
Eylemdeki işçiler, işverenin duyarsız tutumu ve iş barışını bozucu yöntemlere başvurması üzerine 24 Nisan 2014 tarihinde,  işyerinin giriş kapısı önüne kurdukları çadırda direnişlerini sürdürüyorlar.
Türk-İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç, sonuç alınıncaya kadar direneceklerini belirten işçileri, 28 Mayıs 2014 tarihinde direnişin sürdüğü çadırda ziyaret etti.
Karakoç, işçilerin direnişine destek olmak amacıyla İzmir Kemalpaşa’da bulunan GMİS Karadon Şube Başkanı Neşet Cebeci ile GMİS Armutçuk Şube Başkanı İsa Mutlu ve direnişteki işçilerle birlikte direniş çadırı önünde basın açıklaması yaptı.
GMİS Armutçuk Şubesi Başkanı İsa Mutlu, "Biz işveren ile aynı masaya oturarak bu işi çözüme kavuşturmak istiyoruz. Şayet bu iş masa başında çözülmediği takdirde tüm yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızın bilinmesini istiyoruz. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak arkadaşlarımızı yalnız bırakmadık.  Başta Genel Başkanımız olmak üzere tüm yöneticilerimizle beraber bu eyleme destek vermeye devam ettik ve bundan sonrada ne olursa olsun bu mücadeleyi kazanana kadar destek vermeye ve sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.
Türk-İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç da işletme adının değiştirilerek sendikanın devreden çıkarılmaya çalışıldığını ifade ederek, "Anayasal hak olan sendikalaşmaya, örgütlenmeye, işverenin saygı duymasını istiyoruz. İşveren hiçbir zaman sendikalardan çekinmemeli. Örgütlü olan işyerinde huzur, barış ve kaliteli üretim vardır.
Ege Doğaltaş firması ne kadar ismini değiştirirse değiştirsin, yasanın ne kadar arkasından dolanmak isterse istesin, burada eninde sonunda Genel Maden İş Sendikası örgütlenecektir. Yasaya karşı hile yapıyor işveren. İşverenin, iş yerini devretmekle, iş yerini başkasına kiralamakla sendikalaşmaya karşı oynadığı oyunu, sendikanın yetkisini düşürmek için yapmış olduğu bu oyunu bozacağız. Bu oyun onun başına çorap örecektir" dedi.

“ALTI ÜSTÜ” ZONGULDAK İSİMLİ YAĞLI BOYA RESİM SERGİSİ ANKARA’DA AÇILIYOR


TBMM’DE SOMA MADENCİLERİNE ATFEN RESİM SERGİSİ…

           Zonguldaklı ressam Ziya Buyuk’un, Soma madencilerine atfettiği Maden temalı resim sergisi TBMM Sergi Salonunda açılacak.
           Ressam Buyuk’un Zonguldak’ın kan kardeşi saydığı Soma’da yakın zamanda yaşanılan maden faciasında yaşamını yitiren madencilere atfen gerçekleştireceği “Altı Üstü” Zonguldak isimli, yağlıboya resim sergisi, 3 Haziran 2014 Salı günü saat 17.00’de TBMM Mustafa Necati Kültür Evi’nde açılacak.
           Sergide ressamın Zonguldak ve Maden temalı 30 eserinin yanında Soma anısına yaptığı bir eser de yer alacak. Tüm tabloların satışta olacağı sergide, sadece özel Soma eseri satışa sunulmayacak ve Soma Maden Şehitlerine hitaben yapılabilecek anı evine-müzeye hediye edilecek.
Günümüze kadar 16 kişisel sergi açan ressam Ziya Bucuk, Kuran-ı Kerim’i 5 metre 15 santime 2 metre 15 santim ebatlarında tuval üzerine yağlıboya ve fırça ile yazdığı eser ile tanındı.

28 Mayıs 2014 Çarşamba

ARSLAN TOPRAĞA VERİLDİ

Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı ve Zonguldak Devlet Tiyatroları Müdürü 56 yaşındaki Yalçın Arslan, hayatını kaybetti. Arslan, önceki gün öğle saatlerinde makamında geçirdiği kalp krizi sonrası Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.  Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Evli ve iki erkek çocuk babası olan Yalçın Arslan için bugün saat 14.30’da yıllardır görev yaptığı Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün de bulunduğu Atatürk Kültür Merkezi önünde tören düzenlendi. Burada yapılan törenin ardından Arslan,  Acılık Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlıkta toprağa verildi. Arslan’ın cenaze törenine Siyasi partilerin temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları, Daire müdürleri ve çok sayıda sevenleri katıldı. Öztürk haber 67 sitesi olarak, Yalçın Arslan’a Allah'tan rahmet, kederli ailesine, dost ve yakınlarına sabır diliyoruz

ARZU GÖKÇE FEDARASYONDA İLİMİZİ TEMSİL EDECEK.

Karaelmas Otizm Bireyleri Derneği (KOBDER) Başkanı Arzu Gökçe Otizm Derneği federasyonunda Zonguldak’ı temsil edecek.
17 Şubat 2014 tarihinde otizm platformunun kurmuş olduğu OTİZM DERNEKLERİ FEDERASYONU 1.olağanüstü Genel kurulunu 25 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleştirdi.
17dernek temsilcilerinin katıldığı genel kurula ilimizi temsilen Karaelmas otizmli bireyler derneğinden delege olarak H.Arzu Gökçe ve Nurten Kefeli katıldı, Federasyon yönetimine; H.Arzu Gökçe, Şua Eriç,iremAfşin,Nevin Atik,Serpil Gül Kınacı seçildi.

27 Mayıs 2014 Salı

ACI KAYIP.. YALÇIN ARSLAN'I KAYBETTİK

Zonguldak  İl Kültür Müdür yardımcısı ve Zonguldak Devlet Tiyatroları Müdürü Yalçın Arslan makamında geçirdiği kalp krizi sonrası Atatürk Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Yapılan tüm müdahalelere rağmen Aslan’ın kurtarılamadı.
Yalçın Arslan’ın ani ölümü Zonguldak’ta şok etkisi yaptı.
Yalçın Arslan'ın cenazesi yarın ( 28.05.2014 çarşamba) Acılık camiinde kılınacak ikindi namazına mütakip kılınacak cenaze namazının ardından aile mezarığına defnedilecekek
ÖZTÜRK HABER67 Haber sitesi olarak kendisine Allah'tan rahmet, ailesine, dost ve yakınlarına sabır diliyoruz...

26 Mayıs 2014 Pazartesi

ZONGULDAK TSO’DA UMEM’İN YENİ PROTOKOLÜ GÖRÜŞÜLDÜ

Zonguldak Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Kurulu (UMEM) Beceri’10 Projesinin yeni protokolünü görüşmek üzere Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir araya geldi. Zonguldak UMEM Kurul Başkanı ve Zonguldak TSO Genel Sekreteri Renda Okay Başkanlığında bir araya gelen Kurulun Üyeleri Zonguldak Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Gönül Demirsu, İl Müdür Yardımcısı Hakkı Alkan, Kurslar servisi Şefi İsmail Maden, Zonguldak Milli Eğitim Şube Müdürü Ali Yılmaz, Zonguldak Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Burhan Koyu yeni usul ve esaslarla ilgili olarak görüş alış verişinde bulundular.UMEM Beceri’10 Projesi yeni protokolü hakkında bilgiler veren Zonguldak UMEM Kurul Başkanı Zonguldak TSO Genel Sekreteri Renda Okay, yeni protokol ile kurs açılacak okulların kapsamının genişleyerek Türkiye genelindeki bütün meslek liselerinde, mesleki eğitim kursları açılabileceğini belirtti. Yeni protokol ile mesleki eğitimin önündeki tüm engellerin kaldırılmış olduğunu ifade eden Zonguldak Genel Sekreteri Okay, “Proje ile devlet desteğinden yararlanılabilecek. Mesleki eğitim belgesi alması gerekmeyecek. Yeni işyerlerinde maliyetsiz eleman yetiştirilecek” dedi.Bundan sonra ayda iki sefer konuyla ilgili olarak toplanma kararı aldıklarını belirten Zonguldak UMEM Kurul Başkanı Renda Okay, Zonguldak’ta hangi meslek dallarında ihtiyaç olduğunu belirlediklerini ifade etti. Zonguldak’ta özellikle müşteri temsilcisi, madencilik, makine tekstili, satış elemanı, hasta bakım ve çocuk bakım konularında ihtiyaç olduğunu söyleyen Renda Okay, “Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası olarak üyemiz işverenlerine, projeyle ilgili işveren taahhütnamesi göndereceğiz. Talep Formların doldurulup bizlere verilmesinden sonra kurslara başlayacağız. İşverenlerin en az 10 kişilik istihdamı taahhüt etmesi gerekirken, kurslar en az 20 kişiyle açılacak. Bu kurslara katılanlara mesleki eğitim belgesi verilecek” dedi.     

24 Mayıs 2014 Cumartesi

SEVİLEN PERSONEL DÜZENLENEN TÖRENLE TOPRAĞA VERİLDİ


Zonguldak İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğünde olmak üzere yaklaşık 26 yıldan bu tarafa memur olarak çalışan 48 yaşında evli iki çocuk annesi Hanife Yılmaz için Sağlık Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi.
           Törene İl Sağlık Müdürü Dr.Bilal Cin, Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yusuf Kaya, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Emre Erbaycu, Eski İl Sağlık Müdürü Dr. Murat İlikhan, Sağlık Sen Zonguldak Şube Başkanı Mehmet Ali Kara ve çok sayıda sağlık çalışanı cenaze törenine katıldılar.
          Törende bir konuşma yapan İl Sağlık Müdürü Dr.Bilal Cin, uzun yıllar beraber çalıştığımız mesai arkadaşımız Hanife Yılmaz her zaman çalışkanlığı ile tanıdığımız bir kişiydi. Yakalandığı bu amansız hastalık nedeniyle vefa etmesi bizleri son derece üzüntüye boğmuştur. Allah gani gani rahmet eylesin. Yakınlarına ve geride kalanlara sabırlar dilerim ayrıca sağlık camiası olarak hepimizin başı sağ olsun “ dedi. Daha sonra Müdürlük önünde düzenlenen törenin ardından Hanife Yılmaz Acılık Camisinde kılınan ikindi namazının ardından gözyaşları ile Asri mezarlığında toprağa verildi


Karaelmas Mensupları Tasarruf Derneği Kongresini yaptı GÜVEN’E TAM GÜVEN


 
   

Karaelmas Mensupları Derneği’nin 2012 – 2013 dönemi olağan genel kurul toplantısını 17 Mayıs 2014 Cumartesi günü saat 11.00 de Öğretmenevi Lokalinde yaptı.
Kongreye Dernek üyeleri ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Kongre de Dernek üyeliğinde 25 yılını dolduran Cihan Demirciye Dernek başkanı İsmail Hakkı Güven tarafından plaket ve Madenci heykeli verildi.
Divan Başkanlığını Kemal Aksoy’un yaptığı kongrede faaliyetleri hakkında bilgi veren İsmail Hakkı Güven seçimlerde tekrar Güven tazelemiş oldu.
Yapılan seçim sonucunda İsmail Hakkı Güven, Feti Özger, Orhan Ön, Kılıç Ediz İz, Sabahattin Dalkoz, Hüseyin Yakut, Satı Kalaycı Asil üyeliklere seçilirlerken, Feyyaz Petekçi, Nadir Özsoy ve Burak Kumkapı Denetim kurulu asil üyeliklerine seçildiler. 



UMRE YOLCULARI UĞURLANDI

Kutsal topraklara Umre yapmak üzere, Zonguldak 100. Yıl terminalinde Umreciler, getirilen salâvatların ve tekbirlerin ardından, duygulu bir şekilde uğurlandı.

Kafile Başkanı Umre Yolcularına ve onları uğurlamaya gelenlere hitaben bir konuşma yaparak “Sizler Peygamber Efendimizi (sav) ziyarete, Beytullahı ziyarete, Zonguldak’ı temsil ederek, bizim elçilerimiz olarak gitmektesiniz. Zonguldak için, Türkiye için ve bütün Müslümanlar için dua etmeyi unutmayınız. Peygamber efendimiz buyuruyor, Hacılar, Gaziler ve Umreciler Cenab-ı Hakkın elçileridir. Mukaddes beldelere bizden selam götürün. Kâbe-i muazzamayı gördüğünüzde dualarınızın kabul edildiğini; Dua ettiğiniz her yerde vatanımız, milletimiz, huzurumuz ve güvenimiz için dua etmeyi unutmayın. “ dedi.

23 Mayıs 2014 Cuma

ZONGULDAKLI BEKTAŞ MANİSA VALİLİĞİNE ATANDI

 
Zonguldak Doğumlu Erdoğan Bektaş Kastamonu Valiliği görevinden Manisa Valiliğe görevine atandı.
ERDOĞAN BEKTAŞ KİMDİR?
 1960 yılında Zonguldak’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimi Trabzon Tonya’da, Liseyi Trabzon’da, Yüksek Öğrenimini İ.Ü. Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. İstanbul’da avukatlık ve hakimlik stajı yaptı. İstanbul Valiliği Kaymakamlık Adaylığı, Söğüt, Aliağa Kaymakam Vekilliği, Mut, Karaçoban, Kurtalan, Osmaneli, Manyas, Söğütlü Kaymakamlığı, Elazığ ve Kırşehir Vali Yardımcılığı, İnegöl Kaymakamlığı, Üsküdar Kaymakamı ve muş Valiliği görevlerinde bulunan Vali Erdoğan Bektaş, 13.12.2010 tarihinden itibaren Kastamonu Valiliği görevini yürütüyordu. . 23 Mayıs 2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan valiler kararnamesi ile Manisa valiliğine atandı.  Vali Erdoğan 3 çocuk babası. 

TORUNUM MELİS HALASI İÇİN DUA EDİYOR


ZONGULDAK TSO MECLİS ÜYELERİ, TOBB MALİ GENEL KURULUNDA ZONGULDAK’I TEMSİL ETTİ

TOBB Genel Kurul Delegesi Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 70. Mali Genel Kurulu’na katılarak Zonguldak’ı temsil etti.
21-22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 70. Mali Genel Kurulu’na Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Meclis üyesi ve TOBB Genel Kurul Delegesi Hüseyin Demirel, Lütfiye Zilan Cenk, Taner Külah, İslam Günay, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurcan Abay ile Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Renda Okay katıldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 70. Mali Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Soma ‘da yaşanan felaket için yapılan saygı duruşuyla başlayan Genel Kurul’da konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, özel sektörün gelecekten umutlu olduğunu ifade ederken, yeni bir büyüme modeli ve yeni yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde (ETÜ) gerçekleştirilen TOBB 70. Genel Kurulu’na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, bakanlar, delegeler ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Genel Kurul konuşmasına Soma’da yaşanan felaket nedeniyle duyduğu acıyı ifade ederek başladı. Soma’da hayatını kaybeden işçilerin aileleri için başlattıkları yardım kampanyasını vurgulayan Hisarcıkıloğlu, bütün iş dünyasını bir kez daha destek olmaya çağırdı.
Geride bıraktığımız 2013 yılına bakıldığında özel sektör olarak, gelecek için umut veren bir tablo gördüklerini belirten Hisarcıklıoğlu,”Hayalleri hep birlikte gerçek yapacağız” diyerek birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Hisarcıklıoğlu ihtiyaç duyulan öncelikli yapısal reformları ise şöyle sıraladı: “Vergi reformu, cari açığı azaltacak sanayi stratejisi, istihdamın teşviki, girdi maliyetlerinin azaltılması ve reel sektörün bankalarla çalışma ortamının iyileştirilmesi.”
TOBB 70. Mali Genel Kurulu’nda Zonguldak’ı temsil ettiklerini söyleyen Zonguldak TSO Meclis üyeleri, katılım ve verilen mesajlarla faydalı bir Mali Genel Kurul yaşandığını söylediler.

DEMİRPARK’ TA MİNYATÜR SANATLARI SERGİSİ

DemirPark Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ giriş katında 20 – 21 Mayıs tarihinde Kozlu Halk Eğitim Merkezi Minyatür sanatları sergisi açıldı.
2013 – 2014 eğitim öğretim sezonunun başından bu güne yapılan 50 eserin yer aldığı açılışını Kozlu İlçe Kaymakamı Ahmet Karakaya, Kozlu İlçe Milli Eğitim Müdürü Mansur Gök,  Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, Kozlu Halk Eğitim Merkezi Müdürü Gülşen Taşten yaptı. Sergide Osmanlı döneminde sarayda hazırlanan ve sarayda yapılan çalışmaları ve geçmişten günümüze modernize edilen Maraş işleri sergilendi.  DemirPark AVM giriş katında 2 gün sergilenen resimler ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü

22 Mayıs 2014 Perşembe

İTALYANLARDAN ZİYARET BAŞKAN AKDEMİR: “ÜLKELER ARASI İŞBİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRİYORUZ”

  
                İtalya’nın Monfalcone Belediyesi ve Zonguldak Belediyesi arasında 27 Ekim 2012 tarihinde imzalanan ‘kardeş kent protokolü’ çerçevesinde geliştirilen proje kapsamında ilimizi ziyaret eden proje yetkilileri, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’i makamında ziyaret etti.
                 I.Türkiye girişimi sivil toplum diyaloguna yönelik hazırlanan proje kapsamında, ALDA Yerel Demokrasi Ajansı Yetkilisi Diego Santaliana, URES Slovenya Bölgesel Kalkınma Örgütü Başkanı Roberto Frandolic ve Monfalcone Belediyesi Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanı Lucio Gregotti Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile fikir alışverişinde bulundu. Ziyarete, Belediye Başkan Yardımcısı Kemal Cangöz ve Strateji Geliştirme Müdürü Necati Akkaş hazır bulundu. Projenin amacı, Demokratik katılım diyalogu ve sivil birlikteliği artırma ve dezavantaj gruplara meslek edindirme konusunda deneyim paylaşımı oluşturmaktır. Bu kapsamda, İtalya’nın Monfalcone kenti belediyesi yetkilileri, ilk olarak ZESOB-MEKSA eğitim merkezini ziyaret ederek, çıraklık eğitimi konusunda incelemelerde bulundular. Çıraklık eğitimi merkezi yetkilileri, sunum eşliğinde yapmış oldukları çalışmaları konuklara anlattı. Yapılan incelemeler neticesinde, ortak projeler konusunda çalışmalar yapabilecekleri konusunda hemfikir oldular. Ardından konuklar, Zonguldak Belediyesi eğitim salonunda Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’in, başkan yardımcılarının, bazı meclis üyelerinin, sivil toplum kuruluşlarından bazı yetkililerin de katılımıyla proje konusunda bilgilendirme toplantısına katıldılar. Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, “İtalya’dan kardeş kent projemiz kapsamında gelen konuklarımız var. Dezavantajlı grupların değerlendirilmesi projesinde sona gelinmişti. Zonguldak’ta bulunmaktan dolayı  kendileri çok mutlu oldular. Proje ile ilgili yapılan çalışmaları incelemek istediler. Hem MEKSA’yi hem de Belediye Kültür Merkezi’ni kendileri ile birlikte gezdik ve incelemelerde bulundular. Amacımız, ülkeler arasındaki sosyal, kültürel ve ekonomik işbirliğini geliştirmek. Ülkeler arası ziyaretlerimiz ve diyaloglarımız ilerledi. Özellikle, çıraklık eğitiminin ardından iş imkânlarının yaratılmış olması, kendilerini de memnun etti ve kendi ülkelerinde de bu tarz eğitimlerin olduğunu belirtiler. Kentimizde görmüş oldukları incelemeleri, kendi ülkelerinde de uygulamaları bizleri de mutlu eder. İnşallah bu çalışmalarımızı daha üst düzeyde yaparak, ülkeler arasındaki yakınlaşmayı sağlamış olacağız.” şeklinde konuştu.
              URES Slovenya Bölgesel Kalkınma Örgütü Başkanı Roberto Frandolic ziyaret ile ilgili yaptığı konuşmada, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’e ilgisinden dolayı teşekkür ederek, Zonguldak Belediyesi ile proje kapsamında işbirliği içerisinde olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Frandolic; sosyal ve ekonomik anlamında bu projeyi uygulamaktan dolayı çok mutluyuz. Kardeş proje ile çok yakın bir diyalog içerisinde olduk. Bu işbirliğinin devamını diliyoruz. Zonguldak’ta bulunmak çok güzeldi.” şeklinde konuştu. Ziyaretin ardından Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, günün anısına madenci heykeli armağan etti. 


Zonguldaklı Madenciler,Soma Şehitleri için dua etti

Manisa’nın Soma’da bir maden ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen maden faciasında yaşamını yitiren 301 madenci için, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessesesi’nde çalışan maden işçileri Kur’anı Kerim okuttu, dua etti.
 22 Mayıs 2014 sabah 08-16 vardiyasına giden maden işçilerinin tertip sonrası kuyu başında düzenledikleri merasimde okunan Kur-an sonrasında başta Soma faciasında yaşamını yitiren madenciler olmak üzere meydana gelen tüm maden kazalarında yaşamını yitirenler için dua edildi.
Kur-an okunurken madencilere mevlit şekeri dağıtıldı ve gül suyu döküldü.
Kur-an merasimi sonrasında tertip yerlerinde iş başı yapmak için Üzülmez Kuyusundan topluca ocağa indiler.
Kur-an merasimi sonrası Soma’daki kaza ile ilgili izlenimlerini basına anlatan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS)  Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, “Soma’da meydana gelen maden faciasına kaza dememiz mümkün değil. Bu açık açık iş cinayeti, bir katliam.  Bu teknik bilirkişi raporlarıyla da resmiyet kazandı. Madencilik zor bir meslek. Elbette madencilik literatüründe kaçınılmaz kaza tanımı da vardır. Ama bu kaçınılmazlık meydana gelen kazalar içinde çok az bir orandır. Ama böylesi vurdumduymaz, böylesine iş güvenliği kurallarına uyumsuz, güvensiz çalışma koşullarında bir kaza TTK’da olması mümkün değildir. TTK can güvenliği, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda teknik donanım ve yetişmiş elemanı olarak ülkemizin en iyi madencilik kurumudur. Bunu da zaten Soma kazasındaki kurtarma çalışmaları sırasında oraya giden arkadaşlarımız ülkemize ve dünyaya bir kez daha gösterdiler. Ben Soma faciasında yaşamını yitiren 301 maden şehidimize ve bugüne kadar meydana gelen kazalarda yaşamını yitiren tüm maden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun” dedi.

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Madencilerle ilgili çok önemli gelişme Madende bir gün bile çalışana ölüm aylığı geliyor..

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Soma'da madende bir gün bile çalışanlara ölüm aylığı bağlanması için çalışma yapıyoruz" dedi.
Soma’da 301 madencinin ölümü ile sonuçlanan maden kazasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı harekete geçti.
Madenci eş ve çocuklarının mağdur olmaması yönünde harekete geçen Bakanlık yeni bir düzenleme ile Madende 1 gün bile çalışan ve Sosyal Güvenlik Kumruna kayıtlı olanlara maaş bağlanması yönünde çalışma başlattıklarını açıkladı.


19. KÖMÜR KONGRESİ BAŞLADI .ALABAŞ “TAŞERON DEMEK ÖLÜM DEMEK”

 
21-22-23 Mayıs 2014 tarihlerinde Zonguldak’ta düzenlenen 19. Kömür Kongresi’nin açılışında bir konuşma yapan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da iş cinayetinin de ötesinde bir katliama tanık olduklarını belirterek, “Kâr hırsı ile yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığı, üretim zorlaması için akıl almaz düzenlemeler yapıldığı, çalışanların sindirildiği ve uyarıların dikkate alınmadığı bugün açıkça ortaya çıkmıştır” dedi.
Alabaş şunları söyledi;
“13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da iş cinayetinin de ötesinde bir katliama tanık olduk.
Madencilik tarihimize, her açıdan acı bir not daha düştük.
301 maden şehidimiz arasında 5 maden mühendisi arkadaşımız var.
Hayatını kaybeden tüm maden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yakınlarına, tüm maden camiamıza ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum.
KARINCALAR BİLE HAYATINI BU KADAR KOLAY KAYBETMEZ
Olaydan kısa bir süre sonra Soma’daydım.
Maden ocağından son şehidimizi de çıkartıncaya kadar olayı yakından izledim.
Bir madenci olarak ifade etmekten, anlatmaktan sıkıntı çektiğim, basit hatalar zinciri sonrasında bu katliam yaşandı. Doğaya karşı mücadelede karıncaların bile bu kadar kolayca hayatını kaybetmediği bu kaza önce ülkemizi yönetenleri, sonra bu sektörde sorumluluk taşıyan bizleri derinden yaralamıştır.
Dün Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanlar Kurulu olarak yaptığımız basın açıklamasında,  bu olayı kamuoyu nezdinde değerlendirdik.
“Bu, sıradan bir kaza değildir. Bu bir katliamdır. Sorumluları, en yukarıdan en alt birime kadar; olası kastla adam öldürmekten en ağır ceza ile yargılanmalıdır” dedik.
Çünkü bu kaza göz göre göre geldi. Sadece Genel Maden-İşleri sendikası olarak bizim ve Zonguldak’ın uyarıları dikkate alınsa bu kaza olmayacaktı.
UYARILAR DİKKATE ALINMADI
Bakınız; 15 Nisan 2004 tarihinde taşeron uygulaması başladığında “madencilik sektöründe, literatürde olmayan, dünyada eşi görülmeyen vahim iş kazalarıyla karşılaşılması mümkündür” uyarısı yapmışız.
23 Haziran 2005 tarihinde Karadon’da eylem yaparak taşeron şirketi ocağa sokmadık.
Devlet gücünü göstererek 19 Temmuz 2005’de taşeron şirketinin önünü açtı.
Ve 17 Mayıs 2010 tarihinde korkulan oldu.
Karadon’da taşeron şirkette 30 arkadaşımız hayatını kaybetti.
Bu kazaya facia dedik. Yine uyardık. Eylem yaptık.
7 Ocak 2013 tarihinde Kozlu Müessesesinde taşeron şirkette çalışan 8 arkadaşımızı kaybettik. Göz göre göre gelen bu kazayı iş cinayeti olarak tanımladık.
Eğer bu uygulama sürerse, insanlarımızın canı yanarsa, bundan sonrasında ‘taammüden adam öldürme’ suçunun gündeme geleceğini söyledik.
Bu kazalardan sonra Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zonguldak’taydı. Cenazelerimiz defnedilinceye kadar buradan ayrılmadılar.
Ama hükümet taşeron düzenlemesi için hiçbir adım atmadı.
27 Ocak 2013 tarihinde Zonguldak’ta tüm emek örgütlerimizle birlikte “Emeğe Saygı-Taşerona Hayır” mitingi düzenledik.
1 işçi ve memur konfederasyonu hariç, diğer tüm konfederasyonların yöneticileri ve bağlı sendikaların üyeleri Soma’dan, Kütahya’dan, Türkiye’nin dört bir yanından akın akın Emeğin Başkentine, Madenci Anıtı’na geldiler.
TAŞERON DEMEK ÖLÜM DEMEK
Tüm emek örgütleri adına yaptığım konuşmada;
Taşeronlaşmanın sakıncalarını anlattık.
“Taşeronlaşma düzeni bir bataklıktır. Ve ıslah edilmesi mümkün değildir.
Taşeron düzeni bir bataklıktır ve Hükümet çırpındıkça batacaktır” dedik.
15 Şubat 2014 tarihinde Türk-iş, Ankara’da “Kölelik Düzenine Son, Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır Yürüyüş ve Mitingi” yaptı.
1 Mayıs’ta Zonguldak’ta, İşçi Bayramı’nda Tertip Komitesi adına yaptığım konuşmada;
“Türkiye hızla taşeron cumhuriyetine dönüştürülüyor. Kamu ve özel sektörde çalışan taşeron işçi sayısı 2 milyon 500 bine dayandı” dedik. Köle düzenini anlattık.
Her mitingde on binlerce insan “Taşeron demek ölüm demektir. Taşerona hayır” diye haykırdık.
Devlet adına, Hükümet adına ilgili Bakanlıklar adına kimse adım atmadı.
Tam tersine, bu saçmalığa “kanuni” kılıf hazırlamaya çalışıyorlardı. Ve Soma katliamı yaşandı.
Bakanlarımız yine oradaydı, yine cenazeler kalkana kadar oradan ayrılmadılar.
SÜRECİ YOK SAYARAK EMEKÇİLERİ SUÇLAMAYA KALKMAK DOĞRU DEĞİL
“Ben, yeterince düşük maliyetlerle üretemiyorum, Kurum zarar ediyor” diyerek; bu beceriksizliği sorgulamak, gerekli önlemleri almak yerine, özelleştirmeyi ve taşeronlaşmayı bir politika olarak belirleyen, devlet ve hükümet bu sürecin birinci derece sorumlusudur.
Burada TKİ özelinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Kurum yöneticileri, genelde tüm kurumlarda taşerona işveren, asıl işverenler doğrudan bu kazalardan sorumludurlar.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı iş müfettişleri, bu sahaları periyodik olarak denetlemekle sorumludurlar. Dolayısıyla Bakanlık sorumludur.
Şirket sahibi, tüm güvenlik önlemlerinin sürekliliğini sağlamak, çalışanlarının hayatını korumak zorundadır ve öncelikle, asıl sorumludur.
Eğer, bu sorumluluklar yeterince yerine getirilmiş olsaydı, Soma faciasının yaşanması mümkün değildi.
Şimdi bu süreci yok sayarak sadece emeği ile çalışanları suçlamaya kalkmak doğru değildir.
KÂR HIRSI, ÜRETİM ZORLAMASI VAR
Kar hırsı ile yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığı, üretim zorlaması için akıl almaz düzenlemeler yapıldığı, çalışanların sindirildiği ve uyarıların dikkate alınmadığı bugün açıkça ortaya çıkmıştır.
Değerli kardeşlerim, burada kendi adımıza da uyarılar yapmak zorundayız.
Kazanın uzun zamandır, geliyorum, dediğini hele hele o sabah ölümün bağıra bağıra geldiğini hepimiz öğrendik.
Böyle bir ortamda, öncelikle maden mühendisleri çalışmaya izin veriyor ve ocağa giriyorsa, teknikerler bu tehlikeli ortamda çalışmak için ocağa giriyorsa, bizim on günlük işçilere söyleyecek sözümüz olamaz.
Tecrübeli işçiler bu tehlikeyi göre göre ocağa girecek kadar sinmişse ve sendika bu duruma müdahale edememişse hepimizin çok ciddi hataları var demektir.
Hele hele meslek erbabı, eğitimli üst düzey yöneticilerin böylesi bir üretim zorlamasını anlamakta güçlük çekiyorum. Yılda 2 milyon ton üretmek üzere planlanmış bu maden ocağında, 2013 yılında 3,5 milyon ton üretim yapılmış. Bunun teknik olarak mümkün olamayacağını bilmesi gerekenler, işverenin para hırsına alet olmuştur.
Tüm maden şehitlerimizi tekrar rahmetle anıyorum. Selam ve saygılarımızı sunuyorum”.

20 Mayıs 2014 Salı

KARADENİZ KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU TOPLANTISINDA SOMA’YA DESTEK GÖRÜŞÜLDÜ


Karadeniz Bölgesi Kadın Girişimciler Kurulu İstişare Toplantısı Tokat TSO ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Zonguldak TSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurcan Abay, Zonguldak TSO Genel Sekreteri Renda Okay ve kurul üyelerinin katıldığı toplantıda Soma’ya destek ve kadın girişimcileri teşvik edecek projeler görüşüldü.
Tokat Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Kadın Girişimciler Kurulu’nun davetiyle, toplamda 14 ilden gelen Kadın Girişimciler, Karadeniz Bölgesi İstişare Toplantısı için Tokat’ta bir araya geldi. Grand Ballıca Otel’de düzenlenen toplantıya; Tokat Kadın Girişimciler Kurulu Üyeleri’nin yanı sıra, Amasya, Artvin, Bartın, Bayburt, Çorum, Giresun, Gümüşhane, Karabük, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Trabzon ve Zonguldak illerinden de katım sağlandı. Toplantıda konuşulan en önemli gündem maddesi Soma’da yaşanan maden kazası felaketi oldu.
Tokat TSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Funda Tetik, yaptığı açılış konuşmasında, toplantının öncelikli gündem maddesinin Karadenizli Kadınların, ticaret ve sanayi alanında karşılaştığı zorluklar ve bu zorluklara karşı çözüm önerileri ve Soma’da yaşanan maden kazası felaketi olduğunu söyledi. Soma’da hayatını kaybeden madencilerle alakalı başsağlığı dileklerini de ileten Tetik, sözü, aynı zamanda Karadeniz Kadın Girişimciler Bölge Başkanlığını yürüten Amasya Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayten Çöl’e bıraktı.
Başkan Çöl de konuşmasının başında Soma’da meydana gelen felaket sonrasında yaşamını yitiren yurttaşlarımızı anarak, başta hayatını kaybeden madencilerin yakınları olmak üzere tüm ülkeye başsağlığı ve sabırlar diledi. Soma’da hayatını kaybeden madencilerin aileleri için sivil toplum örgütleri olarak ne yapılacağının da konuşulması gerektiğini dile getiren Başkan Çöl, bununla ilgili yapılacak tüm çalışmalara Karadeniz Bölgesi Kadın Girişimcileri olarak destekçi olacaklarını söyledi.
Zonguldak TSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurcan Abay, bir önceki Karadeniz Bölgesi Kadın Girişimciler Kurulu İstişare Toplantısının Zonguldak’ta yapıldığını hatırlatarak, bu toplantıya ev sahipliği yapan Tokat TSO’ya teşekkür etti. Abay, Kadın Girişimciler Kurulu çalışmalarının devam edeceğini de belirterek, en büyük amaçlarından birinin kadın girişimci sayısını artırmak olduğunu vurguladı.
Toplantıda Manisa Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı aranarak görüşüldüğünü belirten Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Renda Okay, “Soma’daki felaket sonrası yapılabilecek destekleri görüştük. Sadece maddi desteklerin ötesinde psikolojik destek de verilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduk” dedi. Okay, ayrıca Karadeniz bölgesinde örnek girişimci kadınların tespiti ve belgesel çekilmesi konusunda proje çalışmalarına başlandığını belirtti.


ALABAŞ, EYLEMDEKİ İŞÇİLERİ ZİYARET ETTİ

Genel Maden İşçileri Sendikası’nda (GMİS) örgütlendikleri için işten atılan İzmir Kemalpaşa’da kurulu Ege Doğaltaş ve Traverten Sanayii Ltd. Şti. işçilerinin eylemi sürüyor.
Eylemdeki işçiler, işverenin duyarsız tutumu ve iş barışını bozucu yöntemlere başvurması üzerine 24 Nisan 2014 tarihinde,  işyerinin giriş kapısı önüne kurdukları çadırda direnişlerini sürdürüyorlar.
Sonuç alınıncaya kadar direneceklerini belirten işçileri, 18 Mayıs 2014 tarihinde Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, direnişin sürdüğü çadırda ziyaret etti.
Sendikalarının ve işçilerin direnişi sonuç alınıncaya kadar sürdürmekte kararlı olduğunu belirten Alabaş, “İşvereni uyarıyoruz: Hem demokratik hakkımızı kullanarak direnişi hem de tüm yasal haklarımızı sonuç alınıncaya kadar kullanacağız. Arkadaşlarımız anayasal haklarını kullandıkları için işten atıldılar. İşlerine geri dönmeleri için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

GMİS " KAZA DEĞİL, KATLİAMDIR "

GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANI EYÜP ALABAŞ;
“SIRADAN BİR KAZA DEĞİL, KATLİAMDIR”
“TAŞERON SİSTEMİ BİR BATAKLIKTIR.
ISLAH EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR”


Manisa’nın Soma ilçesinde özel bir şirkette meydana gelen facianın ilk anlarından itibaren olay yerinde gelişmeleri yakından takip eden Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, GMİS Başkanlar Kurulu öncesinde bir basın toplantısı düzenleyerek facia ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Alabaş başkanlığında toplanan GMİS Başkanlar Kurulu’na Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Sekreter Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreter Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS’ e bağlı Karadon, Üzülmez, Kozlu, Armutçuk, Amasra, Merkez ve MTA Şubelerinin yöneticileri katıldı.
Alabaş yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Soma’da iş cinayetinin de ötesinde, bir katliama tanık olduk.
Herşeyden önce hayatını kaybeden tüm maden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, mekânları cennet olsun.
Ailelerine, yakınlarına sabır, tüm maden camiamıza ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Yaralı kardeşlerimizin de bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyorum.
DUYAR DUYMAZ SOMA’YA HAREKET ETTİK
Olayı öğrendiğimde Ankara’ya yeni ulaşmıştım. Ertesi gün Türk-İş Genel Başkanımızla bir randevumuz vardı.
Tüm televizyon kanallarında olayı trafo patlaması sonucu 300 kişi mahsur kaldı diye altyazı geçiyorlardı.
Eminim ki tüm madenci kardeşlerim benim gibi bunun sadece bir trafoyla olamayacağını hemen anlamıştır.
O nedenle hemen Soma’ya hareket etme kararı aldık.
Yol boyunca, orada örgütlü bulunan Türkiye Maden-İş Sendikamızın yöneticilerinden bilgi aldım.
Onlar da olayın çok vahim boyutlarda olduğunu ifade ediyorlardı.
Maden ocağından son şehidimiz de çıkartılıncaya kadar başta Türk-İş Genel Başkanımız Ergün Atalay olmak üzere Türkiye Maden İş Sendikası yöneticileri ve diğer sendikalardan arkadaşlarımızla olayı yakından izledim.
BU SIRADAN BİR KAZA DEĞİL, BİR KATLİAMDIR
Altını çizerek söylüyorum; Bu, sıradan bir kaza değildir. Bu bir katliamdır.
Ve sorumluları en yukarıdan en alt birime kadar, olası kastla adam öldürmekten en ağır ceza ile yargılanmalıdır.
2004 YILINDAN BERİ UYARIYORUZ
En ağır ceza diyoruz çünkü; Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak 2004 yılında Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda taşeron uygulaması dayatıldığı zaman ilgilileri uyardık.
15 Nisan 2004 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında “Kurum adına kazanç yoktur ama risk çoktur… İş güvenliği ve sağlığı yönünden ödün verilmesi ihtimali yüksektir. Sorumluluğun bire bir verilmediği yerlerde madencilik sektöründe, literatürde olmayan, dünyada eşi görülmeyen vahim iş kazalarıyla karşılaşılması mümkündür” dedik.
Taşeron uygulamalarının nerelere varabileceğini anlattık.
Karadon Müessesesi’nde taşeron uygulaması dayatıldığında 23 Haziran 2005 tarihinde eylem yaparak taşeron şirketi ocağa sokmadık. Ancak, devlet, gücünü kullanarak
19 Temmuz 2005 tarihinde taşeron şirketin önünü açtı.
Korkulan oldu. 17 Mayıs 2010 tarihinde taşeron şirketin çalıştığı alanda 30 arkadaşımız hayatını kaybetti.
Kaza sonrasında yaptığımız açıklamada şunları söyledik;
“Biz bu olaya kaza demekten imtina ediyoruz. Ve dikkat ettiğiniz gibi baştan beri faciadan bahsediyoruz…
Yeraltında yürümek için bile bir eğitim gerekir. Çünkü her işyerinin ve çalışan herkesin bir şekilde birbiriyle bağlantısı vardır…
Yapılabilecek en küçük bir hata, o bölgede, hatta ve hava akımı itibarıyla birbirlerini etkileyen kilometrelerce mesafede çalışan insanların hayatını doğrudan etkileyebilmektedir.  Bu nedenlerdir ki, 160 yıllık tecrübeye sahip bu kuruma işçi alınırken çok dikkatli davranılır.
Eğitim, işe alınırken başlar ve çalışma süreci içinde periyodik olarak devam eder…
Yaşanan tecrübeler; Önlemenin ödemekten daha ucuz olduğunu göstermiştir. Oysa özel sektör mantığının en belirgin özelliği, öncelikle kar etmektir.
Ama yeraltı madenciliği uzun vadeli yatırımlar gerektiren ve sabır isteyen bir iştir” dedik.
7 Ocak 2013 tarihinde Kozlu Müessesesi’nde yine canımız yandı. Taşeron şirkette çalışan 8 madenci arkadaşımız şehit oldu. Biz bunu bir iş cinayeti olarak tanımladık. Çünkü uyarılarımız dikkate alınmadığı için bu kazayı yaşadık.
Yaptığımız açıklamada; “Eğer aynı uygulama sürdürülürse bundan sonrasının “taammüden adam öldürme” aşaması olacağını önemle belirtiyoruz” dedik.
EMEĞE SAYGI-TAŞERONA HAYIR MİTİNGİ’NDE DE UYARDIK
Bu uyarılarla kalmadık. 27 Ocak 2013 tarihinde Zonguldak’ta “Emeğe Saygı-Taşerona Hayır” Mitingini düzenledik.
Mitinge tüm Türkiye’yi davet ettik. TÜRK-İŞ Yönetimi, DİSK Yönetimi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonu, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu yöneticileri ve bağlı sendikaların üyeleri akın akın Emeğin Başkenti’ne geldiler.
Mitinge sadece bir işçi ve memur konfederasyonu katılmadı. Toplumun tüm kesimleri Zonguldak’taydı.
Tüm emek örgütleri adına yaptığım konuşmada;
“Türkiye Cumhuriyeti’ni Taşeron Cumhuriyeti yapmaya çalışıyorlar. Kamuda sendikalı işçiden çok taşeron işçisi var… Taşeron demek, 200 yıl öncesinin vahşi düzeni demektir.
Taşeron düzeni bir bataklıktır. Ve ıslah edilmesi mümkün değildir.
Taşeron uygulamasını tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmak bizim görevimizdir.
Taşeron düzeni bir bataklıktır ve Hükümet çırpındıkça batacaktır” dedim.
Bu mitinge Yatağan’dan, Soma’dan da arkadaşlarımız gelmişti. 30 bin kişi hep birlikte “Taşerona hayır” diye haykırdık. “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Vur vur inlesin Ankara dinlesin” sloganlarını attık.
Daha sonra 15 Şubat 2014 tarihinde TÜRK-İŞ tarafından Ankara’da “Kölelik Düzenine Son, Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır Yürüyüş ve Mitingi” gerçekleştirildi. O mitingde de aynı sloganları attık, aynı uyarıları yaptık.
Evet, tüm bu uyarılardan sonra, Soma’da yaşadığımız bu cinayetin sorumluları, olası kastla adam öldürmekten en ağı ceza ile yargılanmalıdır, diyoruz.
ŞİRKET, TAŞERON BİR ŞİRKETTİR
Soma’daki şirket Türkiye Kömür İşletmeleri’nin sahasındaki kömürü, en düşük ücretle TKİ’ye vereceğini taahhüt ederek işi aldı.
Şirket çıkardığı tüm kömürü TKİ’ye veriyor. Fiyat ile oynama şansı yok. Tek alıcı TKİ.
Ancak dönem sonlarında fiyatlar yeniden belirleniyor.
Dolayısıyla şirket TKİ’nin hizmet satın aldığı taşeron bir şirkettir.
Şirketin para kazanabilmek için maliyetleri düşürmekten başka yolu yoktur.
İş güvenliği harcamalarını kısmak, düşük ücretli vasıfsız işçi çalıştırmak, eğitim harcamalarından kaçınmak, malzeme kalitesini düşürmek ve en önemlisi de üretim zorlaması yaparak üretimi artırmak bu seçeneklerin arasındadır.
Bu seçeneklerin hepsi çalışanların ölümüne davetiye çıkarmaktır.
Şirketin kârını artırmak için attığı her adım maden işçilerini biraz daha ölüme yaklaştırmıştır.
Aslında bu tüm taşeron şirketler için geçerli bir uygulamadır.
“Ben yeterince düşük maliyetlerle üretemiyorum, Kurum zarar ediyor” diyerek bu beceriksizliğini sorgulamak, gerekli önlemleri almak yerine, özelleştirmeyi ve taşeronlaşmayı bir politika olarak belirleyen devlet ve hükümet bu sürecin birinci derece sorumlusudur.
Burada TKİ özelinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Kurum yöneticileri, genelde tüm kurumlarda taşerona iş veren asıl işverenler doğrudan bu kazalardan sorumludur.
TKİ Genel Müdürlüğü bu sahada yapılan tüm çalışmaları izlemek ve denetlemekle sorumludur.
Nerede, nasıl, ne kadar üretim yapılabileceği teknik olarak bilinmektedir.
TKİ’nin denetim elemanlarının dışında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı iş müfettişleri bu sahaları periyodik olarak denetlemekle sorumludur.
Eğer, bu sorumluluklar yeterince yerine getirilmiş olsaydı, Soma faciasının yaşanması mümkün değildi.
Asıl sorumlu olan şirket sahibi, tüm güvenlik önlemlerinin sürekliliğini sağlamak zorundadır.
KAR HIRSI İLE ÜRETİM ZORLAMASI
Kâr hırsı ile yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığı, üretim zorlaması için akıl almaz düzenlemeler yapıldığı, çalışanların sindirildiği ve uyarılarının dikkate alınmadığı bugün açıkça ortaya çıkmıştır.
Şahsen daha önce gördüğüm bu yetersizlikleri infial yaratmamak düşüncesiyle meslek erbaplarımızın ve dikkatli vatandaşlarımızın anlayacağı şekilde çeşitli ortamlarda ifade ettim.
Çok sayıda televizyon ve radyo canlı yayınına katıldım. Genel Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu adına 14 Mayıs 2014 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında da Yönetim Kurulu arkadaşlarımızla birlikte Soma’da olduğumuzu ve daha sonra ayrıntılı açıklama yapacağımızı ifade etmiştim.
TAŞERON SİSTEMİ BİR BATAKLIKTIR. ISLAH EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
Savcı ve bilirkişi heyeti, ön raporunda kazanın nedenlerini genel hatlarıyla ortaya koydu. Burada kazayla ilgili teknik ayrıntıya girmiyorum.
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı olarak buradan Başkanlar Kurulumuz ile birlikte bir kez daha ifade ediyoruz;
Taşeron düzeni bir bataklıktır. Ve ıslah edilmesi mümkün değildir.
Taşeron düzeni bir bataklıktır ve Hükümet çırpındıkça batacaktır.
Bu kazaların hepsi hatalar zincirinin sonucunda yaşanmaktadır.
Ne yazık ki, bile bile hatalar üst üste eklenerek sürdürülüyor.
Devlet, Hükümet, siyasetçi, iş adamı ve sisteme uygun meslek erbapları bu düzeni daha fazla sürdüremezler, sürdürmemelidirler.
YERALTI MADENCİLİĞİ DEVLET CİDDİYETİ İSTER
Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her zaman olduğu gibi tüm imkânlarımızla mücadele etmeye devam ediyoruz.
Taşeron düzenine hukuki kılıf hazırlamak, Ulusal İstihdam Stratejisi gibi saçma-sapan düzenlemelere kalkışmak sosyal barışı tamamen ortadan kaldıracaktır.
Yeraltı madenciliği, devlet ciddiyeti ister.
Biz, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda ısrarla işçi açıklarının giderilmesi vurgusunu yapıyoruz.
İş güvenliği önlemlerinin yeterince alınabilmesi için işçi açıklarının giderilmesi şarttır.
Başta madencilik sektöründe olmak üzere taşeron uygulamalarına en kısa sürede son verilmelidir.
Başta Sendikamız olmak üzere, sendikaların ve meslek odalarının uyarıları mutlaka dikkate alınmalıdır.
İşi takip etmek yerine, işçiyi takip etmek için yatırım yapmak, kapı kilitlemek, işçilerin moral ve motivasyonunu bozacak uygulamalarda bulunmak bu kazalara davetiye çıkarmaktır.
Gerek sözlü, gerek yazılı yapmış olduğumuz açıklamaları ve uyarıları görmezden gelmek, dikkate almamak taammüden sınırlarını zorlamak olacaktır.
Biz, tekrar tüm maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, başta aileleri olmak üzere madencilik camiasına ve ülkemize başsağlığı diliyoruz”.
GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Alabaş, asıl sorgulanması gerekenin taşeron sistemi olduğunu, madenciliğin kar mantığıyla yapılamayacağını belirtti

SAĞLIK SEN GAZİANTEP İL SAĞLIK MÜDÜRÜNE TEPKİ GÖSTERDİ

Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanı Mehmet Ali Kara Hemşirelerin vicdan ve ahlaki yönden yetersiz bulduğunu söyleyen Gaziantep İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Metin Karakök’ü bu talihsiz açıklamasından dolayı kınıyor, müdürlük görevinden acilen istifa etmesini istiyoruz dedi. Kara yapmış olduğu yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi “ İl Sağlık Müdürlüğü gibi bir makamda oturan kişinin, dünyanın en kutsal ve onurlu mesleklerinden birini icra eden hemşirelere hakaret etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Sorumluluğu altında görev yapan hemşire arkadaşlarımıza yönelik bu tür nitelendirme yapılması, söz konuşu kişinin ruh halinin ve sağlık çalışanlarına bakış açısını göstermesi bakımından da ibretliktir. Sağlık çalışanlarının haklarını koruması ve savunması gereken kişinin, bu tür sözler söylemesi kabul edilebilir ve anlaşılır bir durum değildir. İşgal ettiği koltuğu derhal boşaltmalı, sağlık çalışanlarının vicdanlarında beraat edemeyecek olsa bile, gerekli soruşturmalar sonrası yasaların gerektirdiği şekilde, haddini ve amacını aşan sözlerinin hesabını vermelidir. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık-Sen tarafından düzenlenen Hemşireler Günü Programı’nda yaptığı konuşmada, hemşirelere yönelik ‘Sizler umudun adısınız. Ne büyük zorluklar yaşadığınız biliyoruz. Ulaşılmazlara ulaştığınızı, uzak demeden, ücra demeden, ihtiyacı olanlara nasıl el uzattığınızı biliyoruz. O çilelere rağmen, insanların en güzel anılarına tanıklık ettiğinizi biliyoruz’ şeklinde konuşmuştu. Bir başbakanın konuşmasına bakıyoruz, bir İl Sağlık Müdürü’nün konuşmasına bakıyoruz; kendisini bu vizyon ve bakış açısına yakıştıramıyoruz. Sağlık sistemimizin, çalışanlarla bütünleşen, onların sorunlarını çözmek için gece gündüz çalışan, hasta ve çalışanların memnuniyetini artırıcı yöneticilere ihtiyacı vardır. Bu tür engelli düşünce sahipleri, dönüşümüyle büyük başarı elde eden sağlık camiasına yakışmamaktadır. Benzer sözleri daha önce de söylediğine şahit olduğumuz Gaziantep İl Sağlık Müdürü, 11 Nisan günü Gaziantep’te bir otelde Hasan Kalyoncu Üniversitesi tarafından düzenlenen 1. Dahili ve Yoğun Bakım Hemşirelik Kongresi’nde hemşireleri a sosyal kişiler olarak tanımlamıştı. Sağlık çalışanlarını hor ve hakir gören, ahlaki ve vicdani yönden eksik bulan birisi, en kısa zamanda görevini bırakmalıdır. Hemşirelik mesleğine yaptığı hakaretlerle, bizleri, ‘kuzuyu kurda teslim etmişler’ şeklinde düşünmeye zorlamamalıdır. Hemşireler Günü için düzenlenen törende yaptığı skandal konuşma ile hemşirelik mesleğine ve onuruna hakaret eden Metin Karakök’le ilgili olarak Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile de görüşerek gereğinin yapılmasını isteyeceğiz.”