25 Mart 2016 Cuma

ÇOCUK İSTİSMARININ ÜSTÜ ÖRTÜLMESİN!

Karaman’da Enser vakfında meydana gelen çocuk istismarına tepki gösteren Zonguldak Eğitim Sen şube başkanı Orhan Yılmaz yazılı bir açıklama yaparak çocuk istismarının üstünün örtülmemesini istedi.


Yılmaz’ın konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi

“ Karaman’da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kalan 9 ve 10 yaşlarındaki 45 erkek öğrencinin, etüt öğretmeni M.B. tarafından cinsel istismara maruz kaldığı haberlerine hemen hemen her gün bir yenisi ekleniyor.

Ülkemizde ne yazık ki kamu denetiminden uzak dini vakıflar ve kuruluşlar aracılığı ile eğitim adı altında yapılan faaliyetlerin sonuçları can yakmaktadır. Diyarbakır’da kaçak Kuran Kursunda çıkan ve 6 çocuğun yaşamına mal olan yangından sonra Karaman, Aydın ve Osmaniye’ de yaşanan cinsel istismar vakaları, gönüllülük adı altında dini eğitim veren kurum ve kuruluşların kamu denetimine ne kadar ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir.

Yaşanılanlar, çocuk istismarı ve ihmalinin toplumumuzda ne denli ciddi ve bir o kadar da üstü örtülü kalmış bir olgu olduğunu, istismarı önlemeye, ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaları yaşama geçirmenin artık vazgeçilmez bir zorunluluk olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Türkiye’de çocuk haklarından bahsetmek bile başlı başına sıkıntılı bir konu haline gelmişken, ülkemizde çocuk haklarını merkezine almayan politikalar üretilmektedir. Özellikle son yıllarda artan çatışmalar, bu çatışmalarda öldürülen çocuklar, başta yaşam hakkı olmak üzere çocukların çocuk olmalarından kaynaklı sahip oldukları tüm hakların ihlal edildiğini göstermektedir. Ülkemizde yargı kararları ve uygulamaları cinsel istismara uğrayan çocuklara ne yazık ki istismarcılar kadar zarar vermektedir. Bu konudaki bir çok olay örtbas edilmekte cinsel istismar suçu işleyen sanıklar adeta yargı kararları ile korunmaktadır. Bunların yanı sıra Diyanet İşleri Başkanlığının verdiği fetvalarda çocuk istismarı konusunda erkek egemen düzenin çürümüşlüğünü ortaya koymaya yetmektedir.

Karaman’da cinsel istismara uğrayan çocuklarla ilgili meclis araştırması istenmesinin iktidar milletvekillerinin oylarıyla reddedilmesi sapıkların kimler tarafından korunduğunu ortaya koyması açısından oldukça manidar iken iktidar partisinin milletvekilleri toplumsal tepki sonucunda meclis araştırması için önerge vereceklerini açıklamak zorunda kalmışlardır. Umarız açılacak meclis araştırması bazı iktidara yakın kişi ve vakıfları cinsel istismar yönünden aklama amacı taşımazlar.

Çocuk yaşta evlendirme sayısının hızla artması kaygı verici iken AKP hükümeti izlediği politikalar ile çocuk istismarı, pedofili ve ensestin yaygınlaştırmasına hizmet etmektedir. Çocuğa yönelik cinsel sömürü alanında çalışan Çocuk Fuhuşu, Çocuk Pornografisi ve Cinsel Amaçlı Çocuk Ticaretine Son (ECPAT) kuruluşunun geçtiğimiz günlerde yayınladığı rapor bunun en açık göstergesidir.

Son olarak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Ensar Vakfı ve tacizci öğretmeni ‘Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz.’ sözleriyle sistematik olmayan tecavüzü suç saymadıklarını itiraf etmiştir. Hükümet bütün kurumları ve yandaş medya aracılılığı ile canhıraş bir şekilde Ensar Vakfı ve tecavüzcü öğretmeni aklama telaşına düşerek, neredeyse cinsel istismara uğramış çocukları suçlayacak bir pozisyon almıştır. Ancak çürümüş sistemlerinin kokusunu örtbas edemeyeceklerdir.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak bizler; bu ve benzeri vakaların bir daha yaşanmaması için kalıcı çözümlerin bir an evvel hayata geçirilmesini, hukukun tecavüzcüleri korumak yerine adaleti tesis etmesini ve Ensar Vakfı başta olmak üzere denetimden uzak olan dini vakıf ve cemaat evlerin kapatılmasını talep ediyoruz. ” Bir kereden bir şey olmaz” anlayışı içerisinde olan Aile ve Sosyal Politikalar bakanını ise bir kez istifaya davet ediyoruz. Mahkemelerin çocukları ilgilendiren cinsel sömürü davalarında kararlarını verirken Türkiye’nin kabul ettiği sözleşmeleri hayata geçirmelerinin bir uluslararası ve insani yükümlülük olduğunu hatırlatıyor, çocuk istismarı ile ilgili davaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.”



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz