6 Haziran 2012 Çarşamba

18.KÖMÜR KONGRESİ BAŞLADI

 GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş;
“TTK KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURABİLİR”

18. Kömür Kongresi, 6-7-8 Haziran 2012 tarihleri arasında Zonguldak’ta gerçekleştiriliyor.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası (MMO) Zonguldak Şubesi ile Bülent Ecevit Üniversitesi’nin (BEÜ) ortaklaşa düzenledikleri 18. Kömür Kongresi’nin açılışı 6 Haziran 2012 tarihinde BEÜ Merkez Kampüsü Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu’nda yapıldı.
Doç. Dr. Tuğrul Ünlü’nün yönettiği kongrenin ilk oturumunda açılış konuşmalarını TMMOB Maden Mühendisleri  Odası Genel Başkanı Mehmet Torun ile MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı yaptı.
Açılış oturumunda Şehircilik ve Çevre Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, CHP Zonguldak Milletvekili Ali ihsan Köktürk, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdürü Burhan İnan, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir,  BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, ESM Zonguldak Şube Başkanı Tahsin Kumkumoğlu birer konuşma yaptılar.  Kongrenin açılışına CHP Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya, CHP Zonguldak İl Başkanı Halil Furat, TTK Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Şimşek, siyasi partilerin yöneticileri, GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, GMİS Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, GMİS Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, meslek odalarının ve sivil toplum örgütlerinin başkan ve yöneticileri akademisyenler, mühendisler, özel ve kamu madencilik şirketlerinin yöneticileri ve temsilcileri ve öğrenciler katıldı.
Kongreye Türkiye’nin dört bir yanından ve yabancı ülkelerden çok sayıda bilim adamı, akademisyen, mühendis ve madencilik sektörü temsilcisi katılıyor.
GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, yaptığı konuşmada; “Yatırımlarını tamamlayan, işçi açıklarını gideren ve kapasitesini etkin kullanan bir TTK, kendi ayakları üzerinde durabilir” dedi.
Alabaş’ın konuşması şöyle;
“Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) ve şahsım adına hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Şehrimize, diğer illerimizden ve yurt dışından gelen konuklarımıza hoş geldiniz diyorum.
Zonguldak Havzamızda 164 yıldır kömür üretirken yaşamını yitiren tüm meslektaşlarımıza ve geçtiğimiz hafta içinde Amasra’da meydana gelen iş kazısında yaşamını yitiren Ramazan Çömlek arkadaşımıza ve Türkiye’de, dünyanın başka ülkelerinde iş kazalarında yaşamını yitiren tüm madencilere Allah’tan rahmet diliyorum.
EN AZ 100 YILLIK KÖMÜR REZERVİMİZ VAR
Zonguldak’ta 1848 yılından itibaren, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden ülkemize gelen şirketler ve teknik elemanlarla başlayan üretim süreci, bugün kamu eliyle ve özel şirketler tarafından sürdürülüyor.
1 milyar tonu aşan bilinen rezerviyle ve bugünkü üretimi 2’ye katlasak bile yaklaşık 100 yıl daha devam edecek bir üretim sürecimiz var.
Taşkömürü, demir-çelik sektörü, enerji sektörü ve diğer sektörler açısından önemini sürdürüyor.
Öyle anlaşılıyor ki daha uzun yıllar bu kömürü yeryüzüne çıkartmak ve ekonomiye kazandırmak için doğa ile mücadeleye devam edeceğiz.
Bu kongrenin çok yoğun bir programı var.
Her oturumda yeraltını ve yerüstünü, Zonguldak’ı, Türkiye’yi ve dünyayı aydınlatacak, çok değerli hocalarımızın, uzmanlarımızın anlatacağı farklı konular var.
Bu organizasyonu düzenleyen ve katkı verenlere huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.
Ve Zonguldak’ta düzenlediğiniz için ayrıca teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.
MADENCİLİK SEKTÖRÜNÜ YAKINDAN İZLİYORUZ
Genel Maden İşçileri Sendikası olarak 66 yıldır Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda örgütlüyüz.
Ancak Sendikamızın birikimi çok daha eskilere dayanır. Geride yaklaşık 100 yıllık bir sendikasız dönem var.
Biz de Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndaki ve sektördeki gelişmeleri yakından izlemeye çalışıyor, yeri geldiğinde gözlemlerimizi ve düşüncelerimizi anlatıyoruz.
TTK, KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURABİLİR
Bugün Türkiye’nin yıllık taşkömürü ihtiyacı 20 milyon tonun üzerinde.
Sadece Zonguldak Havzasında bulunan taşkömürünü burada üretmezsek dışarıdan alıyoruz.
Buradaki yıllık üretim, kamu ve özel sektör eliyle 3 milyon ton civarında.
2011 yılında taşkömürü ithalatına Türkiye’nin ödediği para 3 milyar 980 milyon dolar.
Yılda 5 milyon ton üretebilme imkanı bulunan TTK, 2 milyon tonun altında üretiyor ve doğal olarak zarar ediyor.
TTK, kapasitesini verimli kullanamıyor.
Yatırımlarını tamamlayan, işçi açıklarını gideren ve kapasitesini etkin kullanan bir TTK, kendi ayakları üzerinde durabilir.
Kurum yönetiminin işçi talebi iki yıldır karşılanmıyor.
Biz Sendika olarak, bütün enerjimizi işçi alımı için kullanıyoruz.
İşçi alınıp üretim artırılmıyor.
Ama öte yandan madenler, teşvik verilecek stratejik sektörler arasında yer alıyor. Bakıyorsunuz taşkömürüne teşvik yok. Şimdi ara çözümler aranıyor.
TTK’YA MUTLAKA SAHİP ÇIKMALIYIZ
Bir kez daha altını çiziyorum.
Dış ticaret açığının 100 milyar doları, cari açığın 70 milyar doları aştığı ve risk sınırına geldiği bir dönemde, yaklaşık 4 milyar doları taşkömürü ithalatına vermeye devam edeceksek, bu yanlış gidişatı değiştiremeyiz.
Taşkömürü üretimini en kısa zamanda artırabilecek imkanlara sahip olan TTK’ya mutlaka sahip çıkmalıyız.
Biz, kamu ve özel sektörü birbirlerine rakip olarak görmüyoruz.
Elbirliğiyle tam kapasite çalışsak yine de ülkemizin ihtiyacını karşılama şansımız yok.
Onun için mümkün oldukça daha çok üretmeli ve ülke ekonomisine katkı vermeliyiz.
Biz Sendikayız, asıl işimiz örgütlenmek, üyelerimizin haklarını savunmaktır. İnsanca çalışıp insanca yaşayacağımız koşulları yaratmaktır.
Ve tabii ki işimize, işyerimize sahip çıkmak da bizim görevimizdir.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinize tekrar saygılarımı sunuyor, gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ediyorum”


Açılış konuşmalarının ardından BEÜ Spor Salonu’nda Maden Makinaları ve Donanımı Sergisi’nin açılışı yapıldı.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz alındı. Kısa süre içinde yayınlanacaktır. Teşekkür ederiz